Bu gün kolej kavşağından geçtim, bir tane trafik lambası kalmamış. Yol boyunca bütün kenar kaldırım taşları sökülmüş...
Bu eylem ilk olduğunda ilk polis müdahalesi olduğunda gerçekten gezi parkında; birasına sarılıp uyuyan gerçekten oradaki ağaca sahip çıkmak isteyenler vardı. Şimdi iş şekil değiştirdi. Bankada milyon dolarları olan ünlüler en önde hükümete küfür edip taş atıyorlar.... İşler yine boyut değiştirdi, yine provokasyona döndü. Eğer gerçekten bu hükümetten memnun değilsek, oyumuzu vermeyelim. ...
amaç üzüm yemek mi ? Bağcıyı dövmek mi ?
Bugünkü gezi parkına ilişkin karar çıkmış 2011 'de... 2013 haziranında insanlar gezi parkı eylemi yapıyor. emek sineması 2 sene önce ihaleye çıktı, satıldı, projesi çizildi. İnsanlar şimdi emek bizimdir diyor... Ben mi çok analitik düşünüyorum, yoksa insanlar mı çok "yatay" düşünüyor bilemiyorum...
Şimdi beyler, konuyu bu şekilde götürebilirsek ne ala, mademki huzur istiyoruz, konuşabilen dinleyebilen, sevmese de nefret dahi etse karşısındakinin fikirlerine katlanabilen insanlar olmalıyız. Maalesef bizde toplum dayakla olgunlaşmış, "çocuk vazoyu kırdı vur ağzına bak bir daha yapar mı", "şuna bir koyacaksın gününü görecek". Hep aynı.
Konuşabildikten sonra herşey konuşulur. Elbette edep sınırları içinde ve yatak odası dışında. Yıllardır insanımız yapamadığı herşeye yasak demiş. Siyaset konuşulmaz, futbol konuşulmaz o konuşulmaz bu konuşulmaz. Herşey konuşulur eğer konuşulabiliyorsa. Herneyse..
Herkesin bir hayat görüşü, inandıkları veya inanmadıkları var. İnsanlar şeriatta isteyebilir, komünizm de isteyebilir. Herkes buna saygı duymaya mecburdur. İnsanları siz, biz, onlar diye ayırmak, bir toplumun kökünü kurutmanın en temel yollarından biridir.
Gelelim mantığın doğrularına. Bir başbakan veya devlet erkanından biri, kalkıpta kendi vatandaşını tehdit edemez. Yapıcı olmakla yükümlüdür. Toplumu bir arada tutma vazifesi vardır. Atatürk gibi, Tito gibi veya Nelson Mandela gibi her insanı aynı şekilde sahiplenerek, birini ötekinden ayırmayarak, birlikte yaşama ve yaşatma koşullarını gözeterek davranmalıdır.
Şimdi dün gece sokaktaydım bende, Marjinal mi oluyorum? Çapulcu mu oluyorum? Veya zenci miyim yoksa beyaz mı? Elbette bütün bir halk değilim veya değiliz. Hatta şunu söyleyebilirim, en son seçimlerde oy verdiğim parti %1 bile oy almadı Bilmiyor muydum böyle olacağını tabiiki de biliyordum. Hür irademle seçimimi yaptım. Dün akşamda hür irademle dışardaydım. Başımızdaki veya başınızdayım diyen kişi, bunu anlayabilmeli. İnsanlar tek başlarına da bir şeyler isteyebilir. Birileri bu adamı çok fena kandırıyor.
Ağaç filan değil kimsenin derdi. Sen benim sokakta sevgilimle yürümeme karışamazsın, içtiğim veya içmediğim içkiye, kıldığım veya kılmadığım namaza, tuttuğum veya tutmadığım oruca ses çıkaramazsın. Sen benim vermediğim vergiyede karışamazsın, çiğnediğim kanunlara veya kurallara hiç karışamazsın. Eğer ben bir suç işliyorsam, bunun cezasını bana sen veremezsin, adalet verir. Adalet gözettiğini öne sürüp masum öğrencileri hapiste tutanlar, 2007 yılında sürülmüş yazı fontunu 2003 yılında kullanmayı başarmış askerleri hapse atanlar, daha neler neler. Ben buna karşıyım be dostum, arkadaşım, vatandaşım. Ben haksızlığa, adaletsizliğe, eşitsizliğe karşıyım. Yoksulluğa karşıyım, sokakta yaşayan insanlara karşıyım, hırsızlığa, yobazlığa karşıyım. Etnik kökenlerin ayrıştırılmasına, eşcinsellerin ve transeksüellerin toplumdan dışlanmasına karşıyım. İnsanların Fethullahçı, Süleymancı, Cübbeli Ahmetçi diye camilerini ayırmasına, başını ona göre bağlamasına, Allah'ın dediğine göre değil de onların dediğine göre yaşamasına karşıyım. Bunu anlamak bu kadar mı zor? Görmekte zor mu? Eminimki adamlar yiyiyorlar ama çalışıyorlar demekten kolaydır. Dışarıdaki insanlarda buna karşı, bir kerede anlayın bu insanların ne istediğini, ne demeye çalıştıklarını. Varın sizde ekmek pahalı diye çıkıverin dışarı, siz de mazot pahalı diye asılın arabanızın kornasına, Asgari ücret 770 lira diye vurun tencerenize, İşsizlik %12 diye bağırın avazınız çıktığı kadar. İş isteyin, ekmek isteyin, adalet isteyin, özgürlük isteyin. Bunlar sizin de hakkınız değil mi?
İmkansız bir gerçeklik değil, bir görüştür. İmkansız bir iddia değil, meydan okumaktır. İmkansız potansiyeldir. Geçicidir. İmkansız yoktur.
Muhammad Ali Clay
SEAT LEON 1.4 TSI FR + FULL LED + SUNROOF + 18"
Sayın Başbakanım,
Mektubumdaki başlığın mahiyetine bakarak olur da hakkımda “provakatör” yaftası yapıştırmayasınız diye derdimi anlatmadan önce kendimden bahsetmek zorundayım ne yazık ki…
33 yaşında, Uluslararası İlişkiler ve Siyaset tahsili yapmış, iki yabancı dil bilen, teknoloji dahil dünyadaki tüm gelişmeleri yakından takip eden, hayatının 3’te 1’ini 30’a yakın ülkeyi gezerek ve yaşayarak geçirmiş, aslen Karadeniz’li ve Gürcü kökenli ama aslanlar gibi bir Türk evladıyım…
Bugüne kadar Asya, Avrupa, Amerika, Afrika ve Avustralya kıtalarında bulunmuş, genç yaşıma rağmen ülkem daha 2023 hedefiyle tanışmadan yıllar önce kuşun uçmadığı kervanın geçmediği Pakistan-Afganistan sınırlarında ticaret yaparak bayrağımızı gururla taşımış, bugün hala bu birikim ve deneyimle iş yapmaya çalışan gururlu bir Türk girişimcisiyim.
Beş vakit namazında ve niyazında olan annem ve babam dâhil ailemin hiçbir ferdi bugüne kadar hiçbir yasa dışı oluşum, toplantı, gösteri vb eylemler içerisinde yer almamış, var gücüyle vatanı ve milleti için çalışmış – yani özetle ötekileştirebileceğiniz hiçbir sosyolojik, ekonomik ve siyasal bir gruba ait olmayan – standart bir Türk aile yapısına mensubum.
Bütün bu söylediklerimi emriniz altında çalışan istihbarat teşkilatımıza teyit ettirebileceğiniz gibi, buna hiç ihtiyaç dahi duymadan -bugün tam bir baş belası olduğunu söylediğiniz- sosyal medyadaki twitter hesabımdan yıllardır yazdıklarıma ve paylaştıklarıma bakarak da rahatlıkla anlayabilirsiniz… (@bulent_peker)
Buraya kadarı hikayenin sıkıcı kısmı… Sizi ilgilendiren tarafı bundan sonrası…
Sayın Başbakanım, hikayemin sizi ilgilendiren tarafı asıl bundan sonra başlıyor… Bilmenizi isterim ki; iktidara geldiğiniz ilk günden bu yana bir seçmen ve destekçiniz olarak partinizin yanında yer aldım. Oy kullandığım bütün seçimlerde Ak Parti’ye oy verdim. Ak Parti’ye ait yerel yönetimlerin ulusal ve uluslararası ölçekteki projelerine danışmanlık yaptım. Toplantılarınıza katıldım. Size ve birlikte yola çıktığınız insanlara yapılan tüm haksızlıkların karşısında durdum. Siz, 28 Şubat, askeri vesayet, baş örtüsü, özgürlükler, Mavi Marmara, Ergenekon, Anayasa ve en nihayetinde çözüm süreci gibi onlarca konuyu savunurken aklım ve ilmim yettiğince sizi savundum ve destekledim. O meşhur balkon konuşmanızı gözlerim dolu ve mağrur bir şekilde dinledim. Defalarca etrafıma dinlettim.
Sahip olduğum bütün imkânlara rağmen bir kez olsun hak yemedim, haram yemedim ve kendi gücümce yedirmedim. Tüm bunlara rağmen etrafım ve çevreme göre; kimi zaman “” oldum, “yandaş” oldum, “düzenin adamı” oldum ama bir gün olsun “doğru bildiğimden şaşmadım”.
Biz kimdik, ne olduk?
Biz, hayatımızın baharında yerleşik düzenle mücadele etmeyi, yapılan tüm haksızlıklara ve taşkınlıklara rağmen sabırla direnmeyi, her ırktan, görüşten, milliyetten insanı dinlemeyi öğrendik. “Kefeni giyip çıktım” dediğiniz yolda gencecik bedenlerimizi, akıllarımızı ve ruhlarımızı size emanet ettik. Hiçbir zaman “sandıkta bir oy” değildik. Eğitimi, tahsili, ahlakı, kültürü, vicdanı ve tüm insani birikimi ile olsa olsa bu memleketin geleceği bizler idik. Öyle gördük, öyle bildik, öyle inandık… Şimdi ne oldu da bir avuç provakatör, darbeci, çapulcu olduk?
İşte bu bizim hikâyemiz…
Anlatacaklarımın bundan sonraki kısmına derdimi daha iyi ifade edebilmek için resimlerle devam edeceğim Sayın Başbakanım. Gerçi siz benden daha iyi biliyorsunuzdur ama olur ya atladığınız bir şeyler vardır diyerek bu resimleri seçerken kronolojik bir sıralama yapmaya özen göstereceğim…
Önce “biz” değildik… Onlar vardı…
Bir hafta önce başladı her şey. Önce birkaç görüntü ilişti gözüme televizyonlarda. Yukarıda Allah var, “hiç önemsemedim”. “Tevekkeli zeki insanlar ama bunların da hayatı muhalefet be” dedim ve geçtim…
Ya kardeşim olsaydı…
Derken bir gün ansızın bu görüntüler düşmeye başladı sosyal medyadaki hesabıma… Gerçi siz Twitter başa bela dediniz ama biz Sizi, Cumhurbaşkanımızı, Suat abimizi ve hatta Melih Gökçek’i bile hep oralardan takip ettik bugüne kadar…
Bir gece yarısı ansızın Gezi Parkı’na giren kolluk kuvvetlerimizin nefretine ve şiddetine tanık olduk ekranlarda. Ortalığı nasıl dağıttıklarını, çadırları nasıl yaktıklarını, bilmem kaç bar basınçla insanların kafasına nasıl su sıktıklarını izledik. Üzüldük…
Ben bunlara bakarken, memlekette olan eli öpülesi anam aradı telefondan. İstanbul’a gittiğimi biliyordu. Dikkatli olmamı salık verdi her zaman ki. Dua edip kapattı. Bir resimlere baktım, bir de kendime… Düşündüm… Dedim, ya bu kızcağız benim kardeşim olsaydı..?
Ve o büyük vatanperverin dizeleri yankılandı beynimin içinde…
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim “iman dolu göğsüm” gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
‘Medeniyet!’ dediğin tek dişi kalmış canavar?
Büyüklerimden öğrenmiştim. Parayla “imanın” kimde olduğu bilinmez diye. Sizce de öyle değil mi Sayın Başbakanım?
Ben hiç gitar çalmadım…
65 yaşındaki kamu emeklisi babam, saz çalmamı isterdi çocukluğumdan beri. Yeteneğim yoktu, yapamadım. Sonra bir kardeşimizi gördüm elinde gitarıyla. İmrendim… Dedim; “ya bizim topraklardan bir şeyler çalıyorsa?” Ne bileyim bir Âşık Veysel, bir Âşık Mahsuni, bir Neşet Ertaş, bir Ahmet Kaya, bir Kazım Koyuncu biliyorsa…
Sonra U2’nun solisti Bono ile buluşmanız geldi aklıma… Hani hatırlarsınız dünyada çok az sayıda lidere nasip olan – reformist – şahsiyetinizi bizzat tanımak ve destek vermek için ülkemize gelip bir IPod hediye etmişlerdi size ve çocuklarınıza…
Düşündüm sonra… Müziğe de karşı olamazdınız ya?
Basit bir eylem bir direnişe nasıl dönüşür?
Hani hep diyorlar ya bunların derdi üç beş ağaç değil diye… Doğrudur, ne yalan söyleyeyim. Karadeniz’in yeşilliklerinde büyümüş, yeşile doymuş bir evlat olarak doğa için canımız feda ama soruyorum size “insan” olmadıktan sonra, doğa neye yarar?
İsterseniz bu görüntülere birlikte bakıp anlayalım ben neden düştüm “insanlık peşine”…
(Eylemler esnasında Mobese kameralarımız kapalı veya havaya bakar durumda olduğu için görüntülerimizi “haddimiz olmayarak” sivil halktan edinmek durumunda kaldık maalesef, kusura bakmayınız.)
Özetle…
Biz; bu ülkenin düşünen, okuyan, üreten sağduyulu evlatlarıyız. Ülkemiz ve milletimiz kadar özgürlüğüne düşkün, hakkını aramasını bilen, aslında apolitik yetişmiş ama yeri geldiğinde politikanın alasını yapabilen fikri genç, kimliği genç beyinleriyiz.
Biz; Ak Parti, CHP, MHP, BDP, TKP, İP değiliz. Biz apolitik yetişmiş bir neslin yine apolitik kitleleriyiz. Biz bindirilmiş kıtalar da değiliz üstelik. Örgüt değiliz, örgütlü de değiliz. Şiddet ve provokasyon taraftarı ********lerden hiç değiliz. İlla bir provokatör görmek istiyorsanız lütfen önce kendi çevrenizden başlayınız.
Kısacası biz; ülkemizin bize, yaratıcılığımıza ve üretkenliğimize ihtiyacı olduğunun farkındayız. Zaten bu yüzden buradayız.
Sayın Başbakanım,
Biz sizinle geçmişle hesaplaşmaya, alışılagelmiş tüm doktrinleri yıkmaya, halkına, milletine, doğasına ve özgürlüğüne saygı duyan, dünya devi bir Türkiye yaratmaya da varız, insanca yaşayabilmek için gerekirse kavga etmeye de… Bu bizim değil, aslında sizin tercihiniz…
Biz sadece demokratik hakkımızı kullanıyor ve iletişim kurmak istiyoruz. Dinlenmek, anlaşılmak ve saygı duyulmak istiyoruz. Derdimiz, meselemiz sizin istifanız değil. Haa ben bu ülke için faydalıyım, ille de ben olacağım diyorsanız o zaman biz de “balkon konuşmasındaki Recep Tayyip Erdoğan”ı istiyoruz, bugün bize sunulanı değil.
Bir sürü danışmanınız varken, ne yapmanız gerektiği konusunda bizden size tavsiye vermek düşmez Sayın Başbakanım. Ama illa somut bir şey söylememizi isterseniz, size yine sizin kullandığınız bir cümleyle cevap verelim.
“Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı…”
Bilmem anlatabildim mi?
Saygılarımla,
Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı / Gezi Parkı Direnişçisi
alıntıdır.
Babannem de mi çapulcu la
Kadın her namazında çok güzel dualar ediyor hiç merak etmeyin kardeşlerim.
biz gp'yi çok sevdik
Konusu ortaya net konabildikten sonra, herkesler katılır protestolara.
Ancak senin de yukarda dile getirdiğin gibi bir çok şeyi içeriyor gündemdeki protestolar, Bütün halkın, bu düşüncenin hepsine katılmasını nasıl bekliyebilirsin ki İnsanlar diledikleri gibi giyinemiyor bile bu ülkede. En başta da sen eleştirmişsin. Sen böyle derken o insan yoğunluğu niye seninle omuz omuza gelsin??
Ayrıca işin toplumsal/İnsani boyutu var:
Burda defalarca lafını ettiniz akaryakıt zamlarında, boğaz köprüsünü kapatalım, yolları kapatalım. Niye adam gibi yapılmıyor kardeşim bu protestolar. İlle birilerinin hakkını gasp ederek mi yapılmak zorunda? Bunları halkı örgütleyenler düşünmüyor mu? Bu kadar duyarlıyız, duyarlılar madem bunu düşünmek bu kadar mı zor?
Hiç ambulansa işiniz düştü mü?
Ya da acile canınızdan bir parça götürürken, izinsiz/yasadışı bir yürüyüz yüzünden kesilmiş caddede sıkışıp kaldınız mı?
He bu da garip bir tezat:
Kıvılcım1= 1Mayıs Kutlama Alanı
Protesto konusu: "Dediğim dedik diyen yöneticilere" isyan.
Yapılan ne: 1 Mayısta dediğim dedik yapmak, taksime gitcem. Önüme çıkanı da yıkcam. Gerekirse otobüs yakcam. Ama Taksimde yapcam.
Kıvılcım2= Gezi Parkı
Protesto konusu: "Dediğim dedik diyen yöneticilere" isyan.
Yapılan ne: İstediğim yerde istediğim zaman protesto yapcam. İstediğim sokağı caddeyi köprüyü kapatcam. Çünkü benim dediğim de dedik!
Yanlış yolla doğruya gidildiğini hiç görmedim?
Garip.. Başka bir şey diyemiyorum, birilerinin parmağı yok diyemiyorum. Gençlik ateşi kullanılmıyor diyemiyorum. Emin olamıyorum. Örgütleyenler rant peşinde değil diyemiyorum.
Konuya geri dönersek:
Dediğin doğru hep beraber isteyelim,protesto edelim yukarda dediğin konuların ortak paydalarını ama ben asla "MİLLETİN HAKINI YİYENİN/TALAN EDENİN/ İNSANLARIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ YAŞAM SİTİLİ YÜZÜNDEN KISITLAYANIN/ SIRF BU YÜZDEN ÖTEKİLEŞTİRENLERİN YANINDA OLMAM!!"
Yukarda da dediğim gibi, diğer insanların yaşam sitilini düşünmek bizim ne haddimize! Başkasına zarar vermeden herkes adam gibi yaşasın arkadaşım!
Aynen yukarda yazıldığı gibi:
Ancak bununla sınırlı değil, ne giyip ne giymediğine de karışamazsın, sosyal aktivitelerine, okuduğu kitaba, saygı duyduğu insana da karışamazsınSteinGP Nickli Üyeden Alıntı
Demokrasiyse tam demokrasi!! "Bir kesimin sınırlandırıldığı demokrasi"den sıkılmadınız mı artık?
Konu celenlee tarafından (04/06/2013 Saat 14:55 ) değiştirilmiştir.
Eylemler ve etkinlikler birilerinin hakları gaspedildiği için yapılır fakat bu yapılırken müsaade edilirse kimsenin hak gasbı olmaz. (eyleme katılmayan diğer vatandaşlardan bahsediyorum) fakat eyleme müdahele edilmez yollar kapatılır ve şiddete başvurulursa (polis tarafından) burada doğan hak gaspını sadece eylemcilere yüklemekde adaletli bir tutum olmaz. anayasada güvence altına alınan protesto hakkını halk kullanabilmelidir. polis müsaade etmiyor hadi gidelim o zaman neyse yapaacak bişey yok demek hak arama mantığı ile bağdaşmaz. Ha kaldı ki zaten eylemlerin %90 ı haksızlık vuku bulduğunda hoooop sokağa çıkalım diyerek olmaz. mutlaka ilgili adli idari makamlara hukuksuzluğun ve yanlışlığın düzeltilmesi için başvurulduktan sonra gerçekleşir.
sokak emin olun (gezi içinde bu böyle gelişti) hiç bir şekilde muhatap bulunmaması, gösterilen yanlışların (rant risk hukuksuzluk vss) dikkate alınmaması ve üstüne üstlük küçümsenmesi sonucunda çıkılan ve çıkılması da gereken bir alandır.
Uygulamanın yanlış olduğunu söylemek kolay olandır. Böylesine spontane ve kapsamlı gelişen bir direnişte planlı ve programlı olunmasını beklemek ve provakatörleri tertemiz etmek mümkün değildir.
çok sevgili başbakanımızın bir lafı vardır. bekara karı boşamak kolay der sık sık. maalesef meydanlarda yahut bu tip çok huızlı gelişen protestolarda hele ki polis şiddeti de barındırıyorsa plan program yalan olur. yapılan sadece çoğunluk olarak amacından saptırmamaya çalışmak ve direnmek (medyaya provakatörlere ve başbakana rağmen).
planlı programlı eylemler etkinlikler ki daha önce bir çok kez şahit oldum polisin provakasyonu yoksa gerçekten çok rahat geçer. kaldı ki rahat geçmesin. 3-5 kendini bilmez olay çıkarsın. bunu öne sürerek bütün bir eylemi anlamsızlşatırmaya çalışmak hiç doğru değil....
arkadaşım bana 1 mayısa giderken olum niye gidiyon pkklılar var orda demişti. olum sende gel biz çoğunluk olalım onlar azınlık olsun sesleri çıkmasın demiştim. o ise ben onların olduğu yere gelmem diyerek kestirip atmıştı. dün akşam arkadaşım twetter ve face şöyle bir çaağrı yapmıştı. ulusalcı var diyen arkadaş sen gel olmasın, kemalist var diyen arkadaş sen gel olmasın, kürt var diyen arkadaş sen gel olmasın, mhp li chp li var diyen arkadaş sende gel olmasın... ne güzel bir çağrıdır bu.
işte böyle bir ortam da o var bu var provakatör var diyerek gelinmez yahut eleştirilir ise meydan onlara kalır. günlerdir platform sağduyu çağrısı yapıyor. ve çoğunlukta bunlara uyuyor.
dileğimiz daha fazla kimse maddi manevi zarar görmeden hükümetin kışkırtıcı ve dediğim dedik poltikalarından vazgeçerek direnişçileri dinlemesi ve ortak bir akılda buluşulmasıdır.
tüm bu olumsuzlukları direnişin geneline yayıp başbakanın o ağaçlara asacaksın bunları, çapulcular, marjinaller, ben %50 yi zor tutuyorum salarım üstünüze (ne demek zor tutuyorum. %50nin yuları varda bizmi bilmiyoruz yahutta %50 ni teskin edip sakinleştiriyorsunda sokaktaki direnişçi neden onu sakinleştirmeye çalışmyorsun. zaten senin oy verenlerin sakindi memnundu) gibi provakatif demeçlerini ve bu demeçlerden sonra ellerinde sopalar, polis ünforması giyen akpliler, sokağa çıkıp polis kontrolünde direnişçi kovalayıp gerçek provakasyon yapanlarıda görmek gerek....
eğer bu direnişin yanlışlarını söyleyeceksek her tarafın yanlışını taaaa mücadelenin en başından polis terörü başlamazdan önce proje başlangıcına kadar giderek analiz etmek gerekir...
Ben size katılıyorum ama size katılacağımı pek tahmin etmediğinizden anlayamadınız sanırım tam veya ben izah edemedim
Benim yazdıklarım aklıma gelenlerdi, size katılıyorum zaten. Kıyafette özgür olmalı, inançta özgür olmalı. Hepsini geçtim, içki içen adamla namaz kılan adam arkadaş olabilmeli, insanlar farklı kutuplara ayrılmamalı, bundan bahsetmeye çalışıyorum. Üniversitede kıyafet yasağı kalksın diye derslere girilmezken ben de oradaydım Özgürlüğün her türlüsünün peşindeyiz zaten.
Neden benimle omuz omuza gelsin biliyor musunuz? Neyi istiyorsa onu alabilmek için. Toplumdan her kesim bir şey istiyor, ben kimsenin %100 memnun olduğuna inanmıyorum.
İmkansız bir gerçeklik değil, bir görüştür. İmkansız bir iddia değil, meydan okumaktır. İmkansız potansiyeldir. Geçicidir. İmkansız yoktur.
Muhammad Ali Clay
SEAT LEON 1.4 TSI FR + FULL LED + SUNROOF + 18"
Can şu dediğini yakalayınca zaten kimse bize yan bakamaz. Ancak devletin başındakiler tam ortadan ikiye bölmeye çalışıyolar. Yüzde 50 yüzde 50 biz buna fifti fifti diyoruz
3 büyükler ve İzmir'in 2 büyük takımı çok acayip bir örnek oldular. İnşallah bu sene derbiler hep birlikte izlenecek.
biz gp'yi çok sevdik
İlk günkü polis sertliği zaten kafadan yanlış fakat; bu gün komuştuğum polis arkadaşlarım var. Aktif halde kızılay da görev yapanlar. Ankara da ki olayların %90 provokasyon olduğunu kendilerine atılan taş sopa ve yedikleri küfürlerin haddi hesabı olmadığını söylediler. Bu noktada polisi savunmayacağım. Birde şöyle bir sıkıntı daha var ki; polisler uykusuz, büfelerden bile yemek alamadan aç açına - 3 saatlik uykuyla olaylaya müdahale edenler var.
Bu polislerin davranışlarını haklı çıkarmaz. 3 gün boyunca 3/4 saatlik uyku ile ayakta nöbet tutan ve eylemcilerle çatışan bir polis den de SAĞLIKLI kararlar alıp ölçülü bir müdahale etmesini bekleyemeyiz. Konu derin bunun üstüne saatlerce konuluşulur ben belediye otobüsleri içerisinde görüyorum uyuklayan polisleri. Gerçekten zor ve çıkmaz bir durum.
İnşallah en kısa sürede bu olaylar biter....
Moderatör
sırf düşüncelerin için, benim senden farklı görüşte olduğum için mesajlarımı siliyor gıcık gidiyorsun sonrada sokağa dökülür adelet eşitlik düşünce özgürlüğü dersin sen kendinle çelişiyorsun bir kere... sen bu sitede moderatörsün diye biz burda bişi yazamayacakmıyız NE MUTLU VATANINI SEVENE... NE MUTLU AYYILDIZ TÜRK BAYRAĞIMIZI SEVENE... bunuda sil...
madem sen moderatörsün bütün görüntüleri paylaşımları sil... KONUNUN BAŞLARINDA PAYLAŞILAN VİDEOLARI RESİMLERİ SİL... HAKARET İÇERİKLİ MESAJLARI SİL... OZAMN DİYEYİMKİ MODERATÖR İŞİNİ YAPIYOR
Konu SteinGP tarafından (04/06/2013 Saat 22:05 ) değiştirilmiştir. Sebep: Mesajlarınız birleştirildi.
Sevgili üyemiz,
Tek tek yazarsanız anlamaya çalışacağım. Dikkat edersinizki bu tarz paylaşımların (benim yaptıklarımda dahil) bir çoğu silindi. İlk sayfada da kaldıysa silerim onlarıda. Moderatör olmam bana işime geleni destekleyip işime gelmeyene gıcık gitme hakkı vermez. Aksine herkese adil davranmamı gerektirir.
Sevgiyle kalın
Konu SteinGP tarafından (04/06/2013 Saat 21:51 ) değiştirilmiştir.
İmkansız bir gerçeklik değil, bir görüştür. İmkansız bir iddia değil, meydan okumaktır. İmkansız potansiyeldir. Geçicidir. İmkansız yoktur.
Muhammad Ali Clay
SEAT LEON 1.4 TSI FR + FULL LED + SUNROOF + 18"
Konudan toplumun farklı kesimlerinin hassasiyetlerini sorgulayıcı mesajlar ve paylaşımlar silinmiştir.
İmkansız bir gerçeklik değil, bir görüştür. İmkansız bir iddia değil, meydan okumaktır. İmkansız potansiyeldir. Geçicidir. İmkansız yoktur.
Muhammad Ali Clay
SEAT LEON 1.4 TSI FR + FULL LED + SUNROOF + 18"
Can işin zor Allah kolaylık versin valla..şahsen şimdilik dışardan izlemekle yetiniyorum olanları.çünkü gerçekten çok tehlikeli söylemler var.bu muhabbetin içinde olmak istemedim.biçok kişinin kalbini kırardım herhalde..daha önceki tartışmalardan dersimi aldım.artık sadece yazılanları okumakla yetiniyorum
"İstanbul Bilgi Üniversitesinin 3000 protestocu ile yaptığı anket" diye arayıp okuyabilirsiniz. Malumunuzdur anketler %100 sonuç vermese de 3aşağı 5 yukarı bir fikir verir.
Benim yazılarımınn üzerine çok yazılıp çizilmiş ama olayın sadece basit bir ağaç kesiminden ibaret olmadığını bazı zırh kaplı zihinlere anlatmak güç........ O nedenle ikili tartışmaya girmemenin forumun selameti açısından iyi olacağı kanaatindeyim.... Seviyeli şekilde tartışmalarını sürdüren arkadaşlara teşekkr ediyorum......
Direnişin ilk 2 günü cidden bilinçli ve ideolojikti , sosyalist ve anarşistti. Ama diğer şehirlere sıçraması kesinlikle milliyetçi ve kemalist düşünce ürünüdür. Getirisi sadece bulunduğunuz yerlerde ki eylemlere giderek 10. yıl marşı okuyup Facebooka attığınız fotolardan 29 beğeni almanız olucaktır . Tabiki de polisin yaptıklarını kabul etmiyorum polis hiç bir zaman halktan yana olmadı..
Akp hükümetinin devrilmesiyle yerine gelebilecek Chp hükümetinin zihniyeti Akp'den farksızdır.
Umut Sosyalizmde..
Gündoğdu Marşı - (Grup Yorum) - YouTube
Talep edilen sekiz maddelik istekler kafamda bi dünya soru işareti oluşturdu bi fikri olan varmı?
C(C)K
Hala şu işe parti isimleri karıştıranlar varya hani, onlarda hala hiçbirşey bilmemekte
yahu arkadaş.mevzuunun bir ağaç olmadığını kimse anlamadı...
İlk gün, "ben yapacam" diyen başbakana karşı 1 avuç genç yatıyodu gezi parkında.onlara yapılan ağır müdahale türkiyeyi kaldırdı ayağa.çapulcu olduk, atalarımız ayyaş oldu bu günlerde.şimdi ülkenin her yanında herkes ayakta.çünkü burası demokrasi istiyor.Diktatörlük isteseydi, başından belli ederdi.Anayasanın 8. maddesi ifade özgürlüğü maddesini uygularken bu çocuklar şiddete uğradı.kadınlar polis tarafından taciz edildi.bir fotoğraf koyarım, kadına 10 tane polis coplarla girişmişler.bacaklarında avuç izleri cop izleri var.bayılmadan önce duyduğu küfürleri bu foruma noktalarla bile yazamazsınız.işte bu şiddetler yüzünden öfkelendi herkes, ne bu lan dedi.benim memleketimde benim dediğim olmayacaksa neden ben katlanayım buna dedi.%50 diye ötekileştirildi insanlar.iki tarafta başkalaştırıldı.Kürt Türk Alevi Çerkez o bu diye bölündüğümüzü zannederken aslında Ak partiye oy veren ve Oy vermeyen olarak ikiye bölündüğümüzü farketti bu insanlar.Polis Gezi Parkı'na, İzmir Kordon'a, Ankara Kızılay - Tunalı Hilmi'ye, ve diğer şehirlerdeki merkezlere müdahale etmeseydi, oralarda Üniversite hocaları tahta kurmuş ders anlatıyordu, kütüphane kurulmuştu - kitap okunuyordu, çadırlar kurulmuştu, kamp yapılıyordu, Gezi parkında bi kedi doğum yapmıştı, provakatör yoktu, parti yoktu...Polis ne zaman işe karıştı, orda şiddet, hidder, provakasyon oldu.
Sonuç ne oldu; belki milyonların oyunu kaybetti ak parti, şiddet yanlısı ve bölücü olduğunu göstererek.Onlarca insan kör oldu.Kaç tane insanımız öldü....
Siz hala kamu malı diyosunuz.Atılan biber gazları için vergilerden 21 Milyon Dolar para ayrıldı.Bunları görmüyorsunuz hiç, şiddet için ayrılan 21 milyon dolar.Sadece polisin DEMİR copları için binlerce lira para ödendi.
Yurtdışında olan olaylarda 17 kişi öldü diyerek neyi kastediyorsun, sen de mi öldüreceksin 17 kişi.Böyle eylemlerde 17 kişi ölebilir ne var ki bunda mı diyorsun? Polis şiddetine böyle mi bahane buldun?
Uyanın millet, hava alanına karşılamaya gidenlere dediğini dinleyin bari...
Sizin elinizde Tencere Tava var mı ? (Polisin arkasındaki eli odunlu insanları görmemiş olacak ki)
Elinizde bilgisayar olan gençlik... (Hatırlatma : Bu direniş, Twitter'dan başladı, Twitter'dan büyüdü, Tavadan yazılmadı o tvitler)
Eylemler boyunca bakın görün, ne kadar zeki bir millet olduğumuzu.Pankartları okuyun, herkes anlayamaz onları çünkü.Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe, Trabzonspor gibi takımları birarada yürüttü bu direniş!
Ha, burdan hükümete teşekkür ederiz.Bizi yıllarca kandırdıklarını, aslında kendilerinin bizleri böldüğünü farkedecek olacaklar ki... 10 günde tüm kesimden insanı bir araya topladılar.GS,BJK,FB,TS taraftarı yan yana barikat kuruyor.Kürt adam, Sol sendika bayrağı taşıyan adamın gözüne limon sıkıyor...Ben gördüm bunları...
Hala ışık mışık diyosunuz...
Maalesef davul zurna az...
Hala neden yapıldığını anlayamanlara denk gelince nerede yaşadığını soruyorum.
Yinede anlamayan varsa birde red-hackin halktvde yaptığı konuşmayı izlesin, 3 saate yakın anlatmaya çalıştı. Gerçek demokratik bir ortamda bu tip eleştiriler kendini gizlemeden ve herkes tarafından yapılabilir. Küfür yok, taş yok, sapan yok, provokasyon yok. Bırakın içeriğindeki anlatılanları, Konuşmanın ulaşılamaz bir noktadan yapılması bile bu eylemlerin nedenini gösteriyor zaten.
Ne mutlu Türküm diyene.
Forumdaki tüm yazışmalardan üyelerin kendisi sorumludur. Çıkabilecek herhangi bir hukuki durumda, forum yönetimi yetkili merciilerin talepleri doğrultusunda, ilgili üye/üyelerin tüm erişim bilgilerini/kayıtlarını vermekle yükümlüdür. Yeni üye olanlar, maillerine gönderilen onay maillerini onayladıktan sonra, admin onayıyla üye olabilmektedirler. O nedenle üye olurken profil bilgilerinin özenli, doğru ve eksiksiz şekilde girilmesi son derece önemlidir. Üyeler; forumda geçirdikleri zaman zarfında forum kurallarına uymak zorundadırlar. Kurallara aykırı davrandığı tespit edilen üyeler hakkında haber vermeksizin işlem yapma hakkı forum yönetimine aittir. Forum kurallarını okumak için tıklayınız. Unutmayınız; bu ortamdaki özgürlüğünüz, başkalarının özgürlüğüyle sınırlıdır.
# Fiat Türkiye Kullanıcı Forumları Network # |
Yer imleri