Polisle kendi halkina eziyet eden iktidari mi savunuyorsunuz simdi siz....brn anlayamadim da tam.
MB860 cihazımdan 2 ile gönderildi
Gözaltına alınmış vatan evladını polisin yanında sopayla döven bunlar işte abi. Özgür ve Atatürkçü bir toplumda kendilerine yer bulamayacaklar. İşte bütün sıkıntıları budur. Adamları olmadan bir iş beceremezler, her hangi bir işe giremezler. Kendi canları sıkılmasın diye bütün ülkeyi ateşe atarlar.
Desteğimiz bitmeyecek, üzgünüm rantçılar adına. Fazla da stres yapmamak lazım aslında. Zira dün sabahtan beri karaciğer sancımakta berdevam!
biz gp'yi çok sevdik
Polisle kendi halkina eziyet eden iktidari mi savunuyorsunuz simdi siz....brn anlayamadim da tam.
MB860 cihazımdan 2 ile gönderildi
Burada bir provakatör var sa o da sensin. İsmini adını soyadını bile gizleyerek asıl maksadının ne olduğu belli.......!! Ama Allahtan burada senin gibilere prim vermiyor kimse...........
Sanatçı Mehmet Esen'in puntosunun hali...... Polis korna çaldı diye arabaya nişan alarak biber gazı atıyor içine.........
![]()
Ankara'da TOMA'nın vatandaşımızı ezme anıı görüntüsü:::: Panzerin Vatandaşı Ezme Anı - YouTube
Olay ağaç kesmekten ibaret değil, artık olması gereken buydu.
Bazıları marjinal, yasadışı grup vs. yazmış. Eğer Türk bayrağı açıp, Atatürk posterleriyle yürüyen marjinal grupsa ne güzel marjinal grup bunlar
Öğlen başbakanın konuşmasını dinledim, "polise sapan atan, molotof atan var" dedi. Galiba geçenlerde el sıkıştığı, yaptıklarının hesabını vermeden bir köşeye çekilen, ********lerle karıştırdı.
Hakkımızda hayırlısı olur inş.
Konu askin tarafından (02/06/2013 Saat 02:51 ) değiştirilmiştir.
3 gündür sağcı-solcu bütün medyayı tarıyorum.Yurt dışı haberlerini okuyorum. 2 tarafta da inanılmaz görüntüler, söylentiler var. Zaman zaman müthiş sinirlendim. Hala gerginim. Polisle sivillerin çatışma resimlerine görüntülerine bakınca polisin kafasına ellerindeki flamaların saplarıyla vuranlara bakın DHKP-C, ÖDP, İşçi Partisi vesaire.Bütün bunlara bakınca işin içinde siyaset yok sadece halk var denmez. DHKP-C terör örgütü olarak biliniyor.
Öte yandan polisin yaptığına bakıyorsun inanılmaz bir sertlik var.Sebep flama taşıyanlar aşırı sol örgütler diye. İyi de PKK flamaları taşıyanlara aynı muamele olmuyor ne hikmetse.aşırı sol mol sonuçta herkes bir ideal edinmiş.Gaz desen su tabancası gibi kullanıyorlar. Geçen sene Ankarada memur eyleminde biraz tadına baktığımdan ne menem bişey olduğunu biliyorum.
Hükümet umarım bu olanlardan ders alır.Öyle her dediğini yaptıramayacağını anlar.Seçim sandığından da İNŞALLAH dersini alır.
Bazı arkadaşlar kızacak ama son olarak şunu söylemeliyim:Forumu her ne olursa olsun siyasallaştırmayalım.Zira malesef siyaset de futbol gibi insanları birbirine kırdırıyor bu memlekette. 80 olaylarında siyaset yüzünden dayak yemekten öldü diye bırakılan ancak ölmeyip bacağı sakat kalan, aynı siyasi görüşte olmadığı için kardeşinin cenazesine gitmeyen bir babanın evladı olarak söylüyorum. Lütfen diyorum. Bunu bir öğretmen olarak diliyorum. Bu yazdıklarıma her iki taraftan cevap gelecektir muhakkak ama bunlar düşüncelerim.
...
Konu ibrahim06 tarafından (03/06/2013 Saat 21:48 ) değiştirilmiştir.
Yorumları tek tek okudum burda kimse provakatörlük yapmıyor. bir kaç marjinal grup denilip çevreci olayıda deyil ne zamandır beklenen bir olaydı işim gereği halkın içinde oldukça fazla biriyim zaten patlamaya hazır bomba gibi geziyordu millet bu Kürt açılımı için burda yazmıştım henüz Türk milleti son sözü söylemedi diye herseye sustuklarsa ülke için olay çıkmasın ülke zarar görmesin diye ama bu hükümete maalesef başka türlü yansıdı ve hep ben yaptım oldu olacak gözüyle baktı milleti aptal koyun anlamaz diye diye aşşaladılar ağaç park bahane oldu bundan sonrada artık durulmaz burda parti olayı geçildi artık yandaş tayfasının yazım tarzı noktasına kadar aynıdır söylemler aynıdır madem halk deniliyor marjinal yada başka bir şey dinleyin NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
Allah beterinden saklasın
Konu askin tarafından (02/06/2013 Saat 02:50 ) değiştirilmiştir.
Dününü ve bugününü taksimde geçiren ve sizin oturduğunuz yerden isim taktıklarınızdan biride benim...
Evet benim için konu yeşil sevgisi değil, ama siyaside değil. Bana ait olanı, istanbula ait olanı elimden alıp kendilerine trilyonluk ticarethane yapmak istemelerine karşı tepki. Bugüne kadar kendilerine sağladıkları ranta karşı bir tepki. Ve nedense vijdanı elvermeyen polisler emniyet amirleri dahi istifa ederken rozet bırakırken birtakım arkadaşlar oturun oturduğunuz yere sesinizi çıkartmayın oh olsun diyor....
Elinizdekilerin alınmasınamı alıştınız yoksa elimizden alınanlardanmı menfaatlendiniz bilmiyorum ama allah şahidim olsun hakkımdan alınan 1 kuruşluk vergim dahi kimin boğazlarından geçiyorsa helal etmiyorum.
Diğer taraftanda bazı arkadaşlar tepkinizi sandıkta verin diyor. Sandık sonuçlarına halkın yüzde kaçı güveniyor, bir anket açın hep beraber görelim. Ayrıca %100 güvenli diyelim. Sandık sistemi eğer iktidat için güven oylaması olsa haklısınız. ama güven oylaması ile seçim sandığının arasında dağlar kadar fark var. Geçersiz sayılan, baraj altı kalan ve diğer partilerde dağılan oylardan sonra kalan oranın düşük olması iktidar için yeterli değilmi ?
Ayrıca biri size bunu istiyormusunuz diye sormuyor. Yani iki gündür dağınık olan bedensel yapımın neticesinde uygun bir örnek olmayacak biliyorum ama uç bir örnekle anlatacak olursam lokantaya gidip oturduğumda gelen garson elime bir menü tutuşturup seç birşey diyor. Elimdeki menüden mutlaka birşey seçmem gerekiyor, menü dışında birşey söyleme şansım yok. Ha diyeceksinizki seçim yapmama şansın da var. o zamanda garson ne getirirse onu yiyeceğim.
Ne diyeyim, orada bulunan polis dahi "Neyin kavgasını veriyoruz?" diyor. Sizde çıkmış oh olsun diyorsunuz. Allahtan polis olan siz değilsiniz, bunada şükür...
Ne mutlu Türküm diyene.
Ben Türklüğümden gurur duydum bugün. Aramızda Kürt varsa onlar da gurur duysun. Çerkez ise Çerkez, Laz ise Laz ama bugün aramızda a.p,c.p,p yok.
Şu an adını yazamadığım Türk destanı, dağın arkasından yeniden doğan Türk milletinin destanıdır. Türk ölse bile kaybetmez.
biz gp'yi çok sevdik
inşallah adalet yerini bulacaktır
bu olaylar olmaya devam etsin türkiye birbirine kenetlendi sen Türk'tün Kürt'tün Aleviydin Sünniydin sağcıydın solcuydun olayı bitti herkes birbirine kenetlendi.Milleti Millete kırdırmaya çalışmaları sona erdi gerçekten çok duygulandım olanlara yazıklar olsun bize bunları yaşatanlara kahretmekten başka birşey gelmiyor elimden
bu resmen insanlık suçu. Böyle birşey olamaz, olmamalı.
1 saat kadar önce 30*40 tane akp gençlik kolu yönünde slogan atan eli sopalı grup üzerimize saldırdı. Olaylar sakinleşince çevik kuvvetin yanına yaklaştıgımızda hepsinin beraber olduklarını gördük. Video koyucam birazdan bununla ilgili.
Taksimden polis çekilmeye başlandıgında aslında kazanmıstık, tamamen pasif eylem yapılması gerekli sağda solda esnafa zarar verenler engellenmeli. Bugün ben İzmirde polisin kolları altına alıp saldıgı ucu yanıp sivriltilmiş sopalı grubu üzerime doğru koşarken gördüm ya?? İzmir valisi, emniyet müdürlüğü. İstifaya zorlanmalı. Diren taksim. Bu olay bir ağaç olayı değil be gerizekalı bu olay özgür yaşantımdan çaldıgın herşeyin birikimi. Cumhuriyet kutlamam,atamı anma bayramım. Ayrıca **ne basın,alayınız satın alınmışsınız harbiden. Kimsenin olaydan haberi yok sizin yüzünüzden. Türkiyede iç savaş var resmen. Burnumun dibinde olan bu olayları görmüyorum ya tv de, şimdi daha net anlıyorum ki doğu konularında senelerce uyutulduk biz.
yemin ediyorum facebookta video kaldırıldı su an, o herif gibi inanmayanlar olabilir bir resim koyayımda konusmasına şans vermiyeyim. Video tekrardan yüklemeye çalısıcaz.
Allah aşkına sizce bu sivil polis mi? bu ve bunun gibi 30*40 kişi yaklaşık su anda alsancakta,konakta,basmanede masum insanlara saldırıyor "LÜTFEN İZMİRDE AVUKAT OLAN ARKADAŞLARIMIZ VARSA BU ADAMA GEREKTİĞİ CEZAYI ALDIRTSIN"
Sizin yazdıklarınızı tekrar okurken, sanırım aynı düşünceyle baktığınız için olsa gerek, aklıma sayın başbakanın sözleri geldi. Taksimdeki esnafın tüccarın bundan rahatsız olacağını söyleyerek olayları acilen bitirmemizi istiyor.
Taksimde oturan vatandaşlar cuma gecesi tencere kepçe ile bize sabaha kadar destek verdi. Orada sokağa çıkıp eyleme destek olan vatandaşların bir çoğuda esnaf arkadaşlar zaten.
Nedense sizin yazıklarınıza bakınca gezi parkı olaylarını sadece forumdan okuduğunuzu düşündüm. Belkide bunun nedeni yurdumun dört bir yanından yaralananlar için doktor arkadaşların telefon numarası yağdırdığını, göz altına alınanlar için avukat arkadaşların telefon numarası duyurduğunu, bölgede 3g ile yayın yapılmasını engellemek için gsm operatörlerinin 3g desteğini kesmesinden dolayı semt sakinlerinin wireless şifrelerini kaldırdığını bilmediğinizden, semt sakinlerinin neredeyse tamamının camlardan eylemlere destek olduğunu görmediğinizden dolayıdır.
Aksi taktirde kafanızın üzerine oturuyor olmanız gerek değilmi ?
Ne mutlu Türküm diyene.
Arkadaşlar destek ol-a-mayan medyaya karşı tepkim sizden daha fazla ama konuyu şöyle bir masaya yatıralım, hem böylece türk insanı uyanıyor derken neye uyandığımızı da daha iyi anlamış oluruz.
Medyamız olayları göstermek yerine rutin yayınlarını yaparken haber saatlerinde de yanlı yayın yapıyor doğru, diğer taraftan da tüm gsm operatörleri 3G servislerini kapatıyor.
Yakın tarihi bir hatırlayın. Aydın doğana 4 trilyonluk vergi cezası niye kesildi. Sayın başbakan "Parasını sen veriyorsun, yazarına sahip çık, yazdırma, gönder" cülesini kimleri uyararak kullandı. Benim bildiğim 6-7 yazar köşelerinden hangi sebeple alındı ?
Peki bu olaylar yaşanırken biz ne yapıyorduk, İşte şimdi onu yapmıyoruz..
Ha hangi amaçla yola çıktık; istanbula ait olan parkın, yapılacak olan AVM sahiplerine ait olmadığını göstermek amacıyla.
Hangi yolla yapıyoruz; Ne iktidara küfrederek, ne meskenleri taşlayarak, ne atm, banka, otobüs duraklarını tahrip ederek, nede molotof atarak. SADECE orada BULUNARAK....
Peki bize kime davrandıları gibi davrandırtıyorlar ??????
Konu tyilgin tarafından (02/06/2013 Saat 10:09 ) değiştirilmiştir.
Ne mutlu Türküm diyene.
Arkadaslar bu forumda lutfen siyaset yapmayin yapcaksanizda baska yerde yapin forumdaki arkadaslarim polis olmus doga sever olmus farketnez bizi puntolarimiz , kardesligimiz ilgilendirir. Sizden rica ediorm ...
S e l l e k t ö r ü ç a k P u n t o ' n a y o l a ç . . .
bunun siyasi bir olay olduğunu düşünüyosan o da senin kendi körlüğün abicim. türkiye tarihinin en büyük kitlesel hareketlerinden birine şahitlik ediyoruz. burda olay milliyetçilik falanda değil. olay halk. birleştiğimiz zaman ne kadar güçlü olabileceğimiz. hala türk olduğumuzdan , atatürkçülüğümüzden bahsedenler var. onlar çok daha yanlış anlamış bunları.
Melih Gökçek'in attığı tweetler:
Vallahi Melihcim bizde sizi çü.süz s...riz ama duan edin ki demokrasi var
Konu Gorky tarafından (02/06/2013 Saat 11:55 ) değiştirilmiştir.
Yeterince aydınlanamamış kişilerin şu yazıyı baştan sona okumaları tavsiye olunur....
Gezi Parkı eylemlerinin iki gecesi de parka gidip ‘kim bu eylemciler’ ve ‘ne istiyorlar?’ diye baktım. Kızlı erkekli gruplar parkın Divan Oteli tarafına yayılmıştı. Daha çok bir gece pikniği ya da konser havası hâkimdi. Ortalıkta bazı kalemlerin iddia ettiği gibi ‘Ergenekoncu karanlık’ tipler gözükmüyordu. Tam tersi belki de hayatında ilk kez eyleme katılan üniversiteli gençler, farklı iş gruplarından insanlar bir araya gelmişlerdi. Bir ara Siya Siyabend kurulan mütevazı sahneye çıkıp şarkılarını söyledi. Özellikle ikinci gece davulların ritmi ve kitlenin coşkusu ile kendinizi Rio’da bir karnavalda bile hissedebilirdiniz. Polis parkın bir tarafında uyukluyor, eylemciler de hiç kimseye bir zararları olmadan parkın diğer tarafında ‘takılıyorlardı.’*
İşleri zıvanadan çıkartan polisin sabah baskını oldu. Polis ilk gün gaz bombaları ile kimseye zararı olmayan bu eylemcilere hoyrat bir şekilde girişti. Bununla da kalmadı eylemcilerin çadırlarını toplayan ‘birileri’ yaktı. Eylemciler yine toplandı, polisin bu hoyrat tavrı ertesi gece katılımı büyütmüştü. Eylemcilerin arasında dolaşırken üç genç yanıma geldi. “Abi biz hamalız, eyleme desteğe geldik” dediler. Ertesi sabah işe gideceklerini söylerken kafalarında Gezi Parkı’nda ağaçları korumaktan başka bir şey yoktu. Ertesi sabah polis bu sefer daha da abartılı bir şekilde sabah baskınını gerçekleştirdi. Ortalık savaş alanına dönünce de 1 Mayıs’larda gördüğümüz meşhur ‘Taksim savunmasına’ girişti. Bu sefer olayın büyümesinin en büyük nedeni 1 Mayıs’taki politize kitle ile Gezi Parkı eylemcilerinin arasındaki farktı. Kimsenin derdi ortalığı yakıp yıkmak değildi. Ellerinde pankartı bile olmayan gençler sadece Gezi Parkı’na çıkmak istiyorlardı, o kadar. Ortalıkta provokatörler değil üniversiteliler vardı. Polis bu ayrımı yapamadı. Yapamayınca gaza bastı. Gaza bastıkça tepki büyüdü. Müdahale sosyal medyadan milyonlara dağıldı. Bu sefer polisin bu tavrı marjinalize oldu.*
Gezi Parkı eylemleri aslında uzun süren bir gerilimin sonucu. Benim tabirimle ‘düdüklü tencere demokrasimiz’in baskıya dayanamamasının beklenen bir sonucu. Hatırlarsanız daha iki gün önce İstanbul’daki yeni oluşan havayı sizlere aktarmıştım. Konuştuğum insanlardaki tedirginlikten ve ‘yılgınlıktan’ bahsetmiştim. Özellikle son aylarda iktidarın ‘dediğim dedik’ tavrı, hoşgörüsüzlüğü ve hoyratlığının toplumun bir kesiminde yarattığı havayı aktarmıştım. Gezi Parkı eylemlerinin çevreci başlayıp hükümet karşıtı bir havaya bürünmesinin nedeni tam da bu. Mehmet Ali Alabora eylemlerin ilk gecesinde “Olay sadece Gezi Parkı değil anlamıyor musunuz?” diyordu. Peki neydi? İşte tam da şu saydıklarımdı. Bugün gerek Gezi Parkı’nda gerekse Türkiye ve dünyanın farklı yerlerinde bu eylemlere destek verenlerin adını koyamadıkları şey aslında Türkiye’de son zamanlarda oluşan bu ‘yeni’ hava. Daha doğrusu oluşturulan siyasi basınçtan artık hava alınamıyor olması. Binlerce insanı sabaha doğru köprüyü yürüyerek geçirten, dünyanın pek çok ülkesinde Türkleri bir araya getirten Cem Yılmaz’ından Kenan Doğulu’suna, Tarkan’ından Sezen Aksu’suna ‘Çarşı’sından ‘Ultra Arslan’ına, hayatlarında ilk kez siyasi bir olay hakkında açıklama yaptıran, tavır koyduran, omuz omuza getiren bu işte: DEMOKRASİ.
Bu insanlar artık Gezi Parkı’ndaki ağaçları savunacak kadar bile demokrasi havası kalmamasına karşı çıkıyorlar. Masum demokratik bir eylemin bile bu kadar gazlı ve böylesine kanlı bastırılmasına öfke duyuyorlar. Ne bir liderleri var ne de bir partileri. Hiç boşuna örgüt mörgüt aramayın, Ergenekoncu diye yaftalamayın bu sefer bunu hiç kimseye yutturamazsınız.
Gelelim haber kanallarının içler acısı durumuna. Çuvaldızı biz habercilere batırmaya... Farkındaysanız eylemlerde başrolde sosyal medya vardı. Türkiye’de bugün 28’den fazla haber kanalı var. Bu, bir dünya rekoru. Gelin görün ki haber kanallarında (birkaçını saymazsak) olayla ilgili haber yoktu. Nedenini ben size söyleyeyim: KORKU. Hem haber kanalları yöneticileri hem de sahipleri tam da biraz önce sözünü ettiğim bu ortamda başlarına bir iş gelmesinden korkuyorlar. Tarafsız haber vermek, objektif yayıncılık yapmak bile hükümetin tepkisini çekebilir. Bu eylemlerde açığa çıkan, Türkiye’de haber kanallarının nasıl bir baskı altında olduğudur.*
Elbette bunun nedenlerine medyanın sermaye yapısından başlayabiliriz ancak bu korku iklimini de konuşmamız, tartışmamız gerekmiyor mu?*
CNN muhabirinin Amerikalılara Türkiye medyasında oluşan bu baskı atmosferini “New York’un göbeğinde Times Square’de olaylar olduğunu ve hiçbir kanalın haber yapmadığını düşünün” diyerek dehşetle anlatması Türkiye demokrasisi adına gurur duyulacak bir durum mudur?*
Evet bu ülkenin insanları ekonominin düzgün olmasını istiyorlar, evet bu ülkeyi sevenler barışın gelmesini ayakta alkışlıyor, evet askeri vesayetin kalkmasına minnettarlar ama bu ülkenin insanları demokrasiyi de olmazsa olmazları olarak görüyorlar.*
Bir ağaç gibi tek ve hür olamıyorsanız bir orman gibi kardeşçesine de olamıyorsunuz.*
‘Mesele sadece ağaçlar değil’ şimdi anlıyor musunuz?
Cüneyt Özdemir / Radikal
# Fiat Türkiye Kullanıcı Forumları Network # |
Yer imleri