Punto benim 2. arabam. Önceki arabam Citroen C1 dizel idi. C1'i alırken de çevremdeki bazı çok bilmiş insanlar (iş yerindeki samimi olmadığım insanlar diyeyim) "alınır mı bu, rüzgarda uçar bu, çekmez bu, kaza yaparsan ölürsün" gibi fantastik yorumlar yaptılar.

Ben tabii boş lafa bakmadığım için öncesinde yerli/yabancı forumlarda araştırmış, çarpışma testlerini incelemiş, bir sürü sürüş izlenimi okumuş ve kısa da olsa bizzat test etmiştim.

Neticede gittim bir dizel C1 aldım. Herhangi bir şey alırken yaptığım gibi, bu aracı alırken de ne istediğimi ve ne bulacağımı biliyordum. Takdir edersiniz ki bu araçtan üst düzey konfor, müthiş yol tutuş ya da geniş bir bagaj beklemiyordum. Uzun lafın kısası, neredeyse 4 yıl sıfır sorun ile ve son derece keyifli şekilde kullandım. Neredeyse aldığım fiyata da sattım.

Punto'yu alırken de aynı şeyi yaptım. Siz de öyle yapın, boş laflara kulaklarınızı tıkayın. Söz meclisten dışarı, Türkiye'deki forumlara çok takılmayın, abuk subuk yorumlar görüp asabınızı bozarsınız. Yabancı testleri okuyun, yabancı forumlarda dolaşın. Aracı kendiniz görün, test edin, mümkünse kiralayıp kullanın. Severseniz, tatmin olursanız alın. Gerisi önemsiz.

Ben Punto'dan beklediğim her şeyi buldum. Varsın motoru 77 beygir 8 valf olsun. Beni şehir içinde 6 litreden az bir benzinle 100 kilometre götürüyor ve beklediğim konforu bulabiliyorum.