Fiat Punto 85 hp dizel motoru??

Alıntı:

---

Honor COOPER Nickli Üyeden Alıntı

Hocam biz bu kafayla herşeye tamam dersek zaten fazlada bir şey beklemek yanlış.Ben size hepsi twinaiar yada 85 lik dizel olsun demiyorumki ama isteyen Abarthınıda alsın twinair de Multijet2 85 hp yada 120 lik multijetli puntosunuda alsın yani parayı versin düdüğü çalsın misali bunun gariplik neresinde.Sen standart seri ithalatını yap sıradışı olmak isteyende külfetine katlanıyorsa istediğine kavuşsun.
Bakın beyin Evo Sportuna kim hayran kalmadı ama ben istesem 50000TL de versem getiremiyorum o aracı bumu müşteri memnuniyeti size soruyorum?

---

Hocam üretim de çalışan biri olarak şöyle açıklıyım kısa ve öz olarak:

Her müşteriyi memnun etmeye kalkarsanız hiç bir müşteriyi memnun edemezsiniz...

İşin içersine bu kadar esneklik soktuğunuzda işler çok fazla karışır... Olasılık artar ki bu da hep maliyettir... Bu sadece tek taraflı müşteri konusu değildir... Devlet politikaları da etkilidir... ABD de benzin ucuz dur büyük motorlu araçlar üretilir, Japonya da park sorunu vardır HB araç üretilir, Arabistan da jeep tarzı araçlar vardır... Bulunduğunuz yer, konum, ülke, toplumsal beklenti hepsi etkiliyor... TR de verginin çok olmasından ötürü bence Mjet 1.3 süper isabetli bir karar FİAT grubu için... Doğru bir motor türü...
Mesela başka bir örnek versem umarım daha açıklayıcı olur... Ben parlak opak beyaz severim, öteki mat, öteki buz beyazı, öteki kirli beyaz... ee firma hangisine karar vercek ? Maliyeti az olan, kolay üretilen, beğeni kazanısı yüksek olan, gösterişli olana elbet :)) Demek istediğim olasılıkların artması ve yeterli sayıda kişinin talep etmeme durumundan dolayı istedikleriniz gelmiyor..

Alıntı:

---

karizmatik_boy Nickli Üyeden Alıntı

Hocam üretim de çalışan biri olarak şöyle açıklıyım kısa ve öz olarak:

Her müşteriyi memnun etmeye kalkarsanız hiç bir müşteriyi memnun edemezsiniz...

İşin içersine bu kadar esneklik soktuğunuzda işler çok fazla karışır... Olasılık artar ki bu da hep maliyettir... Bu sadece tek taraflı müşteri konusu değildir... Devlet politikaları da etkilidir... ABD de benzin ucuz dur büyük motorlu araçlar üretilir, Japonya da park sorunu vardır HB araç üretilir, Arabistan da jeep tarzı araçlar vardır... Bulunduğunuz yer, konum, ülke, toplumsal beklenti hepsi etkiliyor... TR de verginin çok olmasından ötürü bence Mjet 1.3 süper isabetli bir karar FİAT grubu için... Doğru bir motor türü...
Mesela başka bir örnek versem umarım daha açıklayıcı olur... Ben parlak opak beyaz severim, öteki mat, öteki buz beyazı, öteki kirli beyaz... ee firma hangisine karar vercek ? Maliyeti az olan, kolay üretilen, beğeni kazanısı yüksek olan, gösterişli olana elbet :)) Demek istediğim olasılıkların artması ve yeterli sayıda kişinin talep etmeme durumundan dolayı istedikleriniz gelmiyor..

---

Selim Bey bu yazdıklarınızı biliyorum ve anlıyorum.Siz bana yukarda yazdığım markalar siparişle ürün gamındaki herhangi bir aracı getirebiliyorken Tofaşın getirmeme sebebini açıklarmısınız.Yani sadece Tofaş/Fiat'mı bu argumanları düşünüyor.Öteki marka kordinatörleri bilgisiz şirketine kastı olan yöneticilermi?

Alıntı:

---

Honor COOPER Nickli Üyeden Alıntı

Selim Bey bu yazdıklarınızı biliyorum ve anlıyorum.Siz bana yukarda yazdığım markalar siparişle ürün gamındaki herhangi bir aracı getirebiliyorken Tofaşın getirmeme sebebini açıklarmısınız.Yani sadece Tofaş/Fiat'mı bu argumanları düşünüyor.Öteki marka kordinatörleri bilgisiz şirketine kastı olan yöneticilermi?

---

Onur, bu soruna ben cevap vereyim: '' Tofaşın Vizyon Eksikliği '' :)

+1500
Bunun yanında siz buna layıksınız zihniyetinide ekleyebiliriz.

Alıntı:

---

celenlee Nickli Üyeden Alıntı

Fiyatı Fire gibi olursa ilk müşterilerinden biri olabilirim mesala :)
Bastımı akan giden, basmayınca da GERÇEKTEN AZ yakan bir motor istiyorum!!!

---

Fire dan daha iyi gideceği kesinde ekonomiden başka hiçbirşey için alınmaz o araba. Bastınmıda ben zannetmiyorum öyle aksın gitsin :D Öyle az yaksın bassın gitsin istiyorsan 95lik Mjet alıcaksın :)

Alıntı:

---

Budweiser Nickli Üyeden Alıntı

Fire dan daha iyi gideceği kesinde ekonomiden başka hiçbirşey için alınmaz o araba. Bastınmıda ben zannetmiyorum öyle aksın gitsin :D Öyle az yaksın bassın gitsin istiyorsan 95lik Mjet alıcaksın :)

---

Ya 75lik multjetler kadar aksa yeter bana :)
düşük devirde, ara hızlanmalarda tork istiyorum ben, son süratle işim olmaz ;)

Türk firmaları ahım-şahım değil ona katılıyorum ama adamlar bir aracı üretmeye başladılar mı önce motor bloğundan başlanır. Önce motor bloğu yaptırılır ki zaten piyasada aynı firmaların farklı, farklı firmaların da aynı araçları aynı tipte motor bloğu kullanır. Aracın en çok para tutan en zahmentli ve en kıymetli yeri üretilen motor bloğu ve motoru yani MAKİNASI'dır. Büyük firmalar önce motor bloğunu sipariş eder milyon adete yakın daha sonra tasarladıkları araca koyarlar. Sizce fiat bilmiyor mu punto nun tipiniş değiştirmeyi ? Baktılar piyasda genç-orta yaş gurubu insanlara hitap eden bir tipi var, ellerinde ki karoser ve motor bloğu stoğunu eritiyor.
Uzun lafın kısası büyük firmalar ve uluslararası üretim yapan firmalar 1 atışta en fazla satışı yapmaya gayret ederler ve buna göre üretim - pazarlama yaparlar.

fiat yeni twin - air motorun ülkeye getirmek isterse kaç kişinin isteyeceği belli değil ? Çok talep olursa elindeki karoser-motor stoğu yetmez, az talep olursa elinde kalır ve hepsinden önemlisi devletin daha az vergi alacağı aracı elini kolunu sallaya sallaya ülekede satamazsın tüm devlet dairelerinin FIAT kullandığını unutmayın...

Alıntı:

---

celenlee Nickli Üyeden Alıntı

Fiyatı Fire gibi olursa ilk müşterilerinden biri olabilirim mesala :)
Bastımı akan giden, basmayınca da GERÇEKTEN AZ yakan bir motor istiyorum!!!

---

Alıntı:

---

celenlee Nickli Üyeden Alıntı

Ya 75lik multjetler kadar aksa yeter bana :)
düşük devirde, ara hızlanmalarda tork istiyorum ben, son süratle işim olmaz ;)

---

Ya bence yinede tatminkar olmaz gibi geliyor bana deneyip bakmak lazım :D

Alıntı:

---

Honor COOPER Nickli Üyeden Alıntı

Selim Bey bu yazdıklarınızı biliyorum ve anlıyorum.Siz bana yukarda yazdığım markalar siparişle ürün gamındaki herhangi bir aracı getirebiliyorken Tofaşın getirmeme sebebini açıklarmısınız.Yani sadece Tofaş/Fiat'mı bu argumanları düşünüyor.Öteki marka kordinatörleri bilgisiz şirketine kastı olan yöneticilermi?

---

Alıntı:

---

ABNEW Nickli Üyeden Alıntı

Onur, bu soruna ben cevap vereyim: '' Tofaşın Vizyon Eksikliği '' :)

---

Mesele vizyon eksikliği olduğunu düşünmüyorum... Türk toplumunun ekonomik durumu ve diğer sebepler... Şu anda fiat ın hitap ettiği kitle belli... B segmenti sedan da ki eksikliği kapatırsa şirket için daha etkin kazanç olur... Kaç kişi sizin beklentilerinizle aynı düşüncede... Ayırca bildiğim kadarıyla her marka her modelini TR ye getirmiyor... Aynı şekilde benim kullandığım araç Hyundai şirketi de hedef kitleyi bir üst segmente taşımaya çalışıyor... 3 aşağı 5 yukarı benzer müşteri kitlesine sahipken şimdi marka imajını değiştirmek için epey yol katetmiş durumda....

Alıntı:

---

karizmatik_boy Nickli Üyeden Alıntı

Mesele vizyon eksikliği olduğunu düşünmüyorum... Türk toplumunun ekonomik durumu ve diğer sebepler... Şu anda fiat ın hitap ettiği kitle belli... B segmenti sedan da ki eksikliği kapatırsa şirket için daha etkin kazanç olur... Kaç kişi sizin beklentilerinizle aynı düşüncede... Ayırca bildiğim kadarıyla her marka her modelini TR ye getirmiyor... Aynı şekilde benim kullandığım araç Hyundai şirketi de hedef kitleyi bir üst segmente taşımaya çalışıyor... 3 aşağı 5 yukarı benzer müşteri kitlesine sahipken şimdi marka imajını değiştirmek için epey yol katetmiş durumda....

---

Selim, sorun %99.9 Vizyon eksikliği;)

Hadi yüksek hacimin Türkiyeye getirilmemesinin mantıklı-finansal açıklamaları yapılabilir ama mesela şu twinairin şuanda Türkiyede olmaması tamamen vizyon eksikliği belki buna bir de Fiatın Tofaşa bakış açısını ekleyebiliriz ki zaten bunun da kaynağı yine vizyon eksikliğidir :)

Örneğin bir Punto Abarth ın Türkiyeye gelmemesi hadi bunu geçtim 135bg lik bir Punto Sportun Türkiyeye gelmemesinin maliyetle pazar araştırmasıyla hiçbir alakası olamaz.Yine olay vizyon eksikliğine gelmekte.Bu araçların en azından ama en azından özel siparişle (Tofaş Tarafından) buraya gelmesi lazım.Şimdi denilebilirki bu Sportu, Abarth ı kaç kişi alacak bir pazar araştırması yapsak sonuç ortaya çıkar... Zaten sonuç için bu araştırmaya gerek yok.8 yaşındaki çocuğa sorsan bu versiyonların toplam model gamındaki satış oranı %100 1 i hatta %100 0.1 biri bile geçmeyeceğini bilir:) Bu durumda sadece bize özel değil Avrupada da benzer oranlar geçerli.Ancak bu miktardaki satış bile insanların Tofaş üzerinden Fiata bakış açısını değiştirebilir.Marka imajını yükseltebilir,

Güçlü motorları bıraktık yakıtın çok pahalı olduğu ülkemizde Tofaş şu twinairi dünyada ilk olarak ülkemizde pazara sunma başarısı göstermeliydi ama dediğim gibi yine ''Vizyon Eksikliği''

Tofaşın kendi bünyesinde bir Maseratiyi getirmesiyle bir Punto Abarthı getirmesini birbiriyle karıştırmamak lazım.İkisinin maliyet hesaplamaları birbirinden çok ama çok farklı.Parçaydı, müşteri miktarıydı, stoktu....bunlar tamamen hikaye.Fiatın, Renault, Opel, VW, Peugeot, Seat, Skoda... gibi rakipleri güçlü-ekonomik versiyonları Türkiyeye getirdikçe ve Tofaş buna sadece baktıkça insanlarımızın kullandığımız Fiatlara bakış açısı hiçbir zaman değişmeyecek, marka değeri de hiçbir zaman artmayacaktır...

Alıntı:

---

ABNEW Nickli Üyeden Alıntı

Selim, sorun %99.9 Vizyon eksikliği;)

Hadi yüksek hacimin Türkiyeye getirilmemesinin mantıklı-finansal açıklamaları yapılabilir ama mesela şu twinairin şuanda Türkiyede olmaması tamamen vizyon eksikliği belki buna bir de Fiatın Tofaşa bakış açısını ekleyebiliriz ki zaten bunun da kaynağı yine vizyon eksikliğidir :)

Örneğin bir Punto Abarth ın Türkiyeye gelmemesi hadi bunu geçtim 135bg lik bir Punto Sportun Türkiyeye gelmemesinin maliyetle pazar araştırmasıyla hiçbir alakası olamaz.Yine olay vizyon eksikliğine gelmekte.Bu araçların en azından ama en azından özel siparişle (Tofaş Tarafından) buraya gelmesi lazım.Şimdi denilebilirki bu Sportu, Abarth ı kaç kişi alacak bir pazar araştırması yapsak sonuç ortaya çıkar... Zaten sonuç için bu araştırmaya gerek yok.8 yaşındaki çocuğa sorsan bu versiyonların toplam model gamındaki satış oranı %100 1 i hatta %100 0.1 biri bile geçmeyeceğini bilir:) Bu durumda sadece bize özel değil Avrupada da benzer oranlar geçerli.Ancak bu miktardaki satış bile insanların Tofaş üzerinden Fiata bakış açısını değiştirebilir.Marka imajını yükseltebilir,

Güçlü motorları bıraktık yakıtın çok pahalı olduğu ülkemizde Tofaş şu twinairi dünyada ilk olarak ülkemizde pazara sunma başarısı göstermeliydi ama dediğim gibi yine ''Vizyon Eksikliği''

Tofaşın kendi bünyesinde bir Maseratiyi getirmesiyle bir Punto Abarthı getirmesini birbiriyle karıştırmamak lazım.İkisinin maliyet hesaplamaları birbirinden çok ama çok farklı.Parçaydı, müşteri miktarıydı, stoktu....bunlar tamamen hikaye.Fiatın, Renault, Opel, VW, Peugeot, Seat, Skoda... gibi rakipleri güçlü-ekonomik versiyonları Türkiyeye getirdikçe ve Tofaş buna sadece baktıkça insanlarımızın kullandığımız Fiatlara bakış açısı hiçbir zaman değişmeyecek, marka değeri de hiçbir zaman artmayacaktır...

---

Tamamen katılıyorum.
Tofaşı savunmaya gerek yok.İçindeki motor hariç tüm parçaları standart olan Evo sportu getirmenin tofaşa ne yükü olacak.Yada eminim vergi avantajı ve ekonomikliğiyle rakip firmaları dumur edecek Twinairi.
Arkadaş devlet baskısından bahsetmiş ama Fordda aynı hacimde motoru sundu kimse vay efendim biz daha az vergi geliri elde edeceğiz satamazsın demedi.
Son dönem focusların satışında 1.0 ecoboost patlama yapmış sıra veriyorlar millete.
Son olarak ibiza cupra-Fabia rs satılan ülkemde en az 500 civarı ABARTH ESSEESSE satılır.(50000 TL bandında olursa.)

Alıntı:

---

ABNEW Nickli Üyeden Alıntı

Selim, sorun %99.9 Vizyon eksikliği;)

Hadi yüksek hacimin Türkiyeye getirilmemesinin mantıklı-finansal açıklamaları yapılabilir ama mesela şu twinairin şuanda Türkiyede olmaması tamamen vizyon eksikliği belki buna bir de Fiatın Tofaşa bakış açısını ekleyebiliriz ki zaten bunun da kaynağı yine vizyon eksikliğidir :)

Örneğin bir Punto Abarth ın Türkiyeye gelmemesi hadi bunu geçtim 135bg lik bir Punto Sportun Türkiyeye gelmemesinin maliyetle pazar araştırmasıyla hiçbir alakası olamaz.Yine olay vizyon eksikliğine gelmekte.Bu araçların en azından ama en azından özel siparişle (Tofaş Tarafından) buraya gelmesi lazım.Şimdi denilebilirki bu Sportu, Abarth ı kaç kişi alacak bir pazar araştırması yapsak sonuç ortaya çıkar... Zaten sonuç için bu araştırmaya gerek yok.8 yaşındaki çocuğa sorsan bu versiyonların toplam model gamındaki satış oranı %100 1 i hatta %100 0.1 biri bile geçmeyeceğini bilir:) Bu durumda sadece bize özel değil Avrupada da benzer oranlar geçerli.Ancak bu miktardaki satış bile insanların Tofaş üzerinden Fiata bakış açısını değiştirebilir.Marka imajını yükseltebilir,

Güçlü motorları bıraktık yakıtın çok pahalı olduğu ülkemizde Tofaş şu twinairi dünyada ilk olarak ülkemizde pazara sunma başarısı göstermeliydi ama dediğim gibi yine ''Vizyon Eksikliği''

Tofaşın kendi bünyesinde bir Maseratiyi getirmesiyle bir Punto Abarthı getirmesini birbiriyle karıştırmamak lazım.İkisinin maliyet hesaplamaları birbirinden çok ama çok farklı.Parçaydı, müşteri miktarıydı, stoktu....bunlar tamamen hikaye.Fiatın, Renault, Opel, VW, Peugeot, Seat, Skoda... gibi rakipleri güçlü-ekonomik versiyonları Türkiyeye getirdikçe ve Tofaş buna sadece baktıkça insanlarımızın kullandığımız Fiatlara bakış açısı hiçbir zaman değişmeyecek, marka değeri de hiçbir zaman artmayacaktır...

---

Ben aynı fikirde değilim... Bazı konularda fiat tüketiciden farklı düşünüyor bana göre de bazı yerlerde hata yapıyor... Evo yerine punto yeni lineadaki yetersiz değişim... Ancak sizinde dediğiniz gibi % oran önemli... Birde firmalar yaptıkları yatırımdan beklenen karlılığı elde edene kadar değişim yapma tarafı olmuyorlar... Örneğin ABD mobil telefon uygulamasına çok geç katılmıştır... Çünkü şehirlerin tamamı kablolu telefon hattı ile donatıldığı için bunun yatırım maliyeti çıkartılmak durumunda kalınmıştır... Ben buna benzetiyorum... Tabiki tüketici beklentileri de karşılanmalı ama vizyonla alakalı değil diyorum ben...

Alıntı:

---

Honor COOPER Nickli Üyeden Alıntı

Tamamen katılıyorum.
Tofaşı savunmaya gerek yok.İçindeki motor hariç tüm parçaları standart olan Evo sportu getirmenin tofaşa ne yükü olacak.Yada eminim vergi avantajı ve ekonomikliğiyle rakip firmaları dumur edecek Twinairi.
Arkadaş devlet baskısından bahsetmiş ama Fordda aynı hacimde motoru sundu kimse vay efendim biz daha az vergi geliri elde edeceğiz satamazsın demedi.
Son dönem focusların satışında 1.0 ecoboost patlama yapmış sıra veriyorlar millete.
Son olarak ibiza cupra-Fabia rs satılan ülkemde en az 500 civarı ABARTH ESSEESSE satılır.(50000 TL bandında olursa.)

---

Devlet baskısı değilde hocam devlet politikaları bizim bilmediğimiz nice durumların var olduğunu düşünüyorum... 1.0 motor çok büyük vergi avantajı sağlayacaktır...

Alıntı:

---

karizmatik_boy Nickli Üyeden Alıntı

Ben aynı fikirde değilim... Bazı konularda fiat tüketiciden farklı düşünüyor bana göre de bazı yerlerde hata yapıyor... Evo yerine punto yeni lineadaki yetersiz değişim... Ancak sizinde dediğiniz gibi % oran önemli... Birde firmalar yaptıkları yatırımdan beklenen karlılığı elde edene kadar değişim yapma tarafı olmuyorlar... Örneğin ABD mobil telefon uygulamasına çok geç katılmıştır... Çünkü şehirlerin tamamı kablolu telefon hattı ile donatıldığı için bunun yatırım maliyeti çıkartılmak durumunda kalınmıştır... Ben buna benzetiyorum... Tabiki tüketici beklentileri de karşılanmalı ama vizyonla alakalı değil diyorum ben...



Devlet baskısı değilde hocam devlet politikaları bizim bilmediğimiz nice durumların var olduğunu düşünüyorum... 1.0 motor çok büyük vergi avantajı sağlayacaktır...

---

Selim zaten sorun Fiat değil Tofaş.Yani vizyonu olmayan Tofaştır.Fiatı zaman zaman eleştirsek bile vizyon problemi yok bu otomotiv devinin,

Bir de senin örneğinin bu durumla alakası yok.Seninki şuna benzemiş: Biz uçan punto istiyoruz Avrupada satışta olan ama Tofaş bize yürüyen punto getiriyor...

Tofaş için yatırım maliyeti belki ticarilerde olabilir ama ithal araçlarda bir modelin ekstra bir donanımını ya da motorunu ithal etmek yani etmemek yatırımla değil de yinelersek vizyon eksikliğiyle alakalı,

Onurun örneği çok güzel.Twinairle 1.0 ecoboostu benzetebiliriz.Ford Türkiye bunu getirmeyebilirdi yılların motorları varken ellerinde (100bg ve 125bg lik)

Ben 2008 yılında T-jet Sport aldım.Sanıyorum Türkiyede ilk alanlardanım bu aracı.Performans, donanım, görünüm olarak çok çok güzel bir araçtı hala da öyledir.İnsanlar o dönemde benim aracıma bakıp Fiatın böyle aracı mı varmış yahu diyorlardı :) Ben bu sportun Türkiyeye geldiğine inanamamıştım o zaman.Tofaş sanırım bir hata yaptı bu dönemde, birşeyleri atladı demiştim :) Zaten Evoyla beraber bu hatadan döndü Tofaş eksik olmasın :D

Fiat araçlarını 4 yıldır kullandım. Doblo, punto. Bu süreden önce fiat hakkında fazla bir bilgim yoktu. Bu 4 yıl içinde izlenimlerini söylecek olursam, fiat hep birşeyleri eksik yapmakta üstüne yok. Kendi kendime birşeyi de tam yap dedim fiat. Diğer marka araçlar bir araç getirirken, fiat ın mantığı ile iş yapmıyolar. Atıyorum seat ibiza. Adamlar ürettikleri tüm araçları TR ye getiriyor. (ibiza fr a kadar.) yada bir vw atıyorum bir golf getirirken tüm motor seçenekleri ile getiriyor. Sonucunda da başarılı sonuçlar elde ediyorlar. O yüksek fiyat satılmaz, o yüksek motor hacminde satılmaz mantığı ile iş yaparsan hiç bir zaman bir seat yada vw gibi saygınlığı yüksek bir marka olamazsın. Punto t-jet sport, bu aracı getirdi, fiat ın aşırı derecede kalitesini arttırdı. Tabi yine orda işini tam yapmadı. 150 hp lik modeli olan abarth ı getirmedi :) uzun lafın kısası gerçek şudur arkadaşlar, Fiat tr deki pazarını belli bir kitleye göre planlamış anlaşılan. Hedefi olmayan, belli bir pazar payı elde etme peşinde bence fiat.

Alıntı:

---

sayko1111 Nickli Üyeden Alıntı

Fiat araçlarını 4 yıldır kullandım. Doblo, punto. Bu süreden önce fiat hakkında fazla bir bilgim yoktu. Bu 4 yıl içinde izlenimlerini söylecek olursam, fiat hep birşeyleri eksik yapmakta üstüne yok. Kendi kendime birşeyi de tam yap dedim fiat. Diğer marka araçlar bir araç getirirken, fiat ın mantığı ile iş yapmıyolar. Atıyorum seat ibiza. Adamlar ürettikleri tüm araçları TR ye getiriyor. (ibiza fr a kadar.) yada bir vw atıyorum bir golf getirirken tüm motor seçenekleri ile getiriyor. Sonucunda da başarılı sonuçlar elde ediyorlar. O yüksek fiyat satılmaz, o yüksek motor hacminde satılmaz mantığı ile iş yaparsan hiç bir zaman bir seat yada vw gibi saygınlığı yüksek bir marka olamazsın. Punto t-jet sport, bu aracı getirdi, fiat ın aşırı derecede kalitesini arttırdı. Tabi yine orda işini tam yapmadı. 150 hp lik modeli olan abarth ı getirmedi :) uzun lafın kısası gerçek şudur arkadaşlar, Fiat tr deki pazarını belli bir kitleye göre planlamış anlaşılan. Hedefi olmayan, belli bir pazar payı elde etme peşinde bence fiat.

---

Bence elde etmek istediği pazar ticari sınıfla birlikte filo satışları... Ancak bu konuda geri kalacak çünkü B segmenti sedan aracını sonlandırdı...

Alıntı:

---

ABNEW Nickli Üyeden Alıntı

Selim zaten sorun Fiat değil Tofaş.Yani vizyonu olmayan Tofaştır.Fiatı zaman zaman eleştirsek bile vizyon problemi yok bu otomotiv devinin,

Bir de senin örneğinin bu durumla alakası yok.Seninki şuna benzemiş: Biz uçan punto istiyoruz Avrupada satışta olan ama Tofaş bize yürüyen punto getiriyor...

Tofaş için yatırım maliyeti belki ticarilerde olabilir ama ithal araçlarda bir modelin ekstra bir donanımını ya da motorunu ithal etmek yani etmemek yatırımla değil de yinelersek vizyon eksikliğiyle alakalı,

Onurun örneği çok güzel.Twinairle 1.0 ecoboostu benzetebiliriz.Ford Türkiye bunu getirmeyebilirdi yılların motorları varken ellerinde (100bg ve 125bg lik)

Ben 2008 yılında T-jet Sport aldım.Sanıyorum Türkiyede ilk alanlardanım bu aracı.Performans, donanım, görünüm olarak çok çok güzel bir araçtı hala da öyledir.İnsanlar o dönemde benim aracıma bakıp Fiatın böyle aracı mı varmış yahu diyorlardı :) Ben bu sportun Türkiyeye geldiğine inanamamıştım o zaman.Tofaş sanırım bir hata yaptı bu dönemde, birşeyleri atladı demiştim :) Zaten Evoyla beraber bu hatadan döndü Tofaş eksik olmasın :D

---

Ford bana göre ileriye yönelik bir çalışmaya imza attı... Tr de MTV ler düzenlenirse en az vergilerden biri bu motor olacak ki bu da satış rakamlarını etkileyecek...CO2 salınımı 117...

Alıntı:

---

karizmatik_boy Nickli Üyeden Alıntı

Bence elde etmek istediği pazar ticari sınıfla birlikte filo satışları... Ancak bu konuda geri kalacak çünkü B segmenti sedan aracını sonlandırdı...

---

Alıntı:

---

karizmatik_boy Nickli Üyeden Alıntı

Ford bana göre ileriye yönelik bir çalışmaya imza attı... Tr de MTV ler düzenlenirse en az vergilerden biri bu motor olacak ki bu da satış rakamlarını etkileyecek...CO2 salınımı 117...

---

Haklısın Selim, zaten Fordun motoru kendi hacminde yılın motoru ödülünü aldı. Küçük motora turbo uygulamasında Fiat ve VW i yakaladı Ford,

B segmenti sedan konusu ise biraz karışık bence :) Tofaş her ne kadar Lineaya C Segmenti dese bile bu aracı ben hep B segmenti olarak gördüğümü belirtmişimdir.Punto platformundaki sedan aracı safkan c segmentiyle karşılaştırıyor Tofaş.Bunun sonucu olarak da testlerde hep geride kalıyor maalesef bu Linea.Bana göre Linea Albeanın yerini almalıydı ve Tofaş, Bravo platformu üzerinde bir c segmentine imza atmalıydı..

arkadaşlar, fiat markasının türkiyede kendini konumlandırdığı nokta, söylediğiniz araçları satması neredeyse imkansız olan bir yerde... şimdi aracın size maliyetinden öte, bunun bir de türkiyede satış ve servis ile ilgili maliyeti var. personel eğitimi, stok maliyeti, özel ve genel donanımların temini, bunların stok maliyeti... parçanın en az on yıl stokta tutulma zorunluluğu var kanunen, adam bundan beş tane de satsa beş bin tane de satsa belirli parçaları ya stokta tutacak, ya da kanuni süre içinde temin edebilir olacak. şimdi bir abarth punto aldınız... gidip kaza yaptınız beş sene sonra, servise götürdünüz, bilmem ne sensörü değişecek, elde yok, italyadan gelecek.. kıyameti koparırsınız o malzemeyi iki üç hafta beklediniz diye... söylenmedik söz kalmaz, emin olun.

halihazırda 500 ki niş bir sınıfta ve bravodan başka ithal araçları yok. dolayısıyla sattıkları araçların katma değeri oldukça yüksek. haliyle türkiyede yıllardır başkalarının at koşturduğu ve yerleştiği bir pazara girmemeleri de normal. buna vizyon eksikliği değil, hedef kitleye göre ürün pazarlama deniyor. zira getirilmediğini söylediğiniz hot hatchlerin ülkemizdeki pazarı çok ama çok küçük.

Alıntı:

---

ametist Nickli Üyeden Alıntı

arkadaşlar, fiat markasının türkiyede kendini konumlandırdığı nokta, söylediğiniz araçları satması neredeyse imkansız olan bir yerde... şimdi aracın size maliyetinden öte, bunun bir de türkiyede satış ve servis ile ilgili maliyeti var. personel eğitimi, stok maliyeti, özel ve genel donanımların temini, bunların stok maliyeti... parçanın en az on yıl stokta tutulma zorunluluğu var kanunen, adam bundan beş tane de satsa beş bin tane de satsa belirli parçaları ya stokta tutacak, ya da kanuni süre içinde temin edebilir olacak. şimdi bir abarth punto aldınız... gidip kaza yaptınız beş sene sonra, servise götürdünüz, bilmem ne sensörü değişecek, elde yok, italyadan gelecek.. kıyameti koparırsınız o malzemeyi iki üç hafta beklediniz diye... söylenmedik söz kalmaz, emin olun.

halihazırda 500 ki niş bir sınıfta ve bravodan başka ithal araçları yok. dolayısıyla sattıkları araçların katma değeri oldukça yüksek. haliyle türkiyede yıllardır başkalarının at koşturduğu ve yerleştiği bir pazara girmemeleri de normal. buna vizyon eksikliği değil, hedef kitleye göre ürün pazarlama deniyor. zira getirilmediğini söylediğiniz hot hatchlerin ülkemizdeki pazarı çok ama çok küçük.

---

bunları göze alıp nerdeyse tüm markalar her sınıfta tüm pazara ve kitleye hitap ediyor. O yüzden fiat tan fazla birşey beklemek mümkün değil. Fiat, hep aynı kalır. Dersen ozaman git başka marka al, Punto abarth sınıfının en yakışıklısı derim. Bence fiat tr deki pazarının karizmasını arttırmak için bazı şeyleri göze almalıdır.

Alıntı:

---

ametist Nickli Üyeden Alıntı

arkadaşlar, fiat markasının türkiyede kendini konumlandırdığı nokta, söylediğiniz araçları satması neredeyse imkansız olan bir yerde... şimdi aracın size maliyetinden öte, bunun bir de türkiyede satış ve servis ile ilgili maliyeti var. personel eğitimi, stok maliyeti, özel ve genel donanımların temini, bunların stok maliyeti... parçanın en az on yıl stokta tutulma zorunluluğu var kanunen, adam bundan beş tane de satsa beş bin tane de satsa belirli parçaları ya stokta tutacak, ya da kanuni süre içinde temin edebilir olacak. şimdi bir abarth punto aldınız... gidip kaza yaptınız beş sene sonra, servise götürdünüz, bilmem ne sensörü değişecek, elde yok, italyadan gelecek.. kıyameti koparırsınız o malzemeyi iki üç hafta beklediniz diye... söylenmedik söz kalmaz, emin olun.

halihazırda 500 ki niş bir sınıfta ve bravodan başka ithal araçları yok. dolayısıyla sattıkları araçların katma değeri oldukça yüksek. haliyle türkiyede yıllardır başkalarının at koşturduğu ve yerleştiği bir pazara girmemeleri de normal. buna vizyon eksikliği değil, hedef kitleye göre ürün pazarlama deniyor. zira getirilmediğini söylediğiniz hot hatchlerin ülkemizdeki pazarı çok ama çok küçük.

---

Stok, eğitim, parça....Bunlar önemli maliyetler değil.Punto ile Abarth ı karşılaştırırsak %99 parça eşleşmesi çıkar zaten.Kalan %1 ise zaten Tofaşın İtalyadan parça getirdiğini varsayarsak hiçbir ekstrası olmaz Koca Tofaş Firmasına...

Vizyon eksikliği-hedef kitleye göre ürün pazarlamasına gelirsek sizin söylediğinizin yanlışlığı zaten kendi cümlenizde mevcut, diğer firmaların at koşturduğu pazarda bu firmaların Tofaşın getirmediği modellerin karşılığını yıllardır getiriyor olup bunların toplamdaki satışlarının ne kadar düşük olduğunun görülmesiyle Tofaşın Vizyon Eksikliği yine kendiliğinden ortaya çıkmakta;)


Arkadaşlar bizler bazı kavramları karıştırabiliyoruz ya da birbirlerinin yerine koyabiliyoruz.Bir firmanın bir pazara ihtiyaçlarına göre bir ürün getirmesi çok normal.Zaten bunun aksi düşünülemez.Aynı firmanın bu pazara tamamen yeni bir ürün getirmesi ise başka bir durumdur.Yine aynı şekilde pazara hitap eden ürünün bir benzerini getirmesi ise yine başka bir durumdur.Bunlar birbirinden farklı durumlardır:
Tofaşın Türkiyeye Punto getirmesi,
Tofaşın Türkiyeye Fiatın X Modelini getirmesi,
Tofaşın Türkiyeye Punto Sportu getirmesi...

İlk iki durum iyi bir pazar araştırmasını gerektirir.Ancak 3. durum ürün çeşitlendirmesiyle açıklanabilir.Bu ise pazar ihtiyacı ile değil de markanın vizyonu ve kendi ürünlerine verdiği değeri gösterir.Zaten en başından bilinir ki bu ürün fazla talep görmeyecek.Ancak distribütör bu tarz ürünleri pazara göstererek ithal ettiği ürünün marka değerini arttırabilir.Bu ise distribütörün vizyonuyla alakalıdır.Tabiki marka değeri arttırmanın tek yolu bu değildir.Ancak konuyla alakalı durum budur :)