Suskunluğundan tanırım O'nu... Yüzünde her daim nöbete duran ve içindeki depremi maskeleyen gülücüğü bilirim.
O depremin yüreğinde açtığı derin yarıklardan en küçük bir iz yansımasa da yüzüne, aşinayım ketumiyetine...
Bilirim ki, kabil olsa da, ters çıkarılmış bir kazağı düzeltir gibi içten kavrayıp dışa çevirseniz ruhunu, sanki yıllar yılı söylenmeyip saklanmış, dilin ucuna kadar gelip tutulmuş, tam haykırılacakken içe atılmış yüzlerce sözcük, hafızaya kelepçelenmiş binlerce söz, dile getirilmemiş on binlerce itiraz, akıtılmamış onca gözyaşı ilmek ilmek çözülüp saçılıverecektir ortalığa...
Ama o konuşmaz.
Sabırla dinler, sitemsiz kabullenir ve ruhunun derinliklerine gizlediği çekmecelerde özenle saklar içine attıklarını...
Sadece kendisiyle baş başayken açar onları...
Kimi zaman gizli bir günlüktür çıkan çekmeceden... Yazar; ...kimi zaman da sırdaş bir silahtır... Sıkar.
* * *
Niye bazıları ağzına geleni söyleyip rahat uyku uyurken, "içine atan", sessizliğe gömülüp kendi dehlizlerinin karanlığında yapayalnız kâbuslar görmeyi seçmiştir?
Anlatmazlar ki bilesiniz...
Kimi nasıl diyeceğini bilmediğinden, kimi bildiğini de diyemediğinden, kimi dediği halde kıymeti bilinmediğinden, kimi bir kez deyip yanlış bildiğinden, suskunluğun o huzurlu kuytusuna sığınmıştır.
Sesini en çok yükseltenlerin en haklı sayıldığı bir dünyada, sürüye uyup gürültüye katılmaktansa sessizliğe gömülüp haksız sayılmayı tercih ederek tevekkülle içine kapanmıştır. İç kanamaları zaman zaman ağzından kaçırıverse de, dudağının kenarından sızanın "kızılcık şerbeti" olduğuna inandırır herkesi...
Oysa ne kadar gizlemeye çalışsa da, içindeki fırtınanın birilerine fark edileceği umudunu hep korur. Suskunluğunun her şeyi anlattığını sanır. Sanki onca gürültü içinde birileri gözbebeklerini okuyacak ve konuşmayı bilmeyen bir çocuğun derdini anlar gibi, iç dünyasında çağlayan nehrin sesini duyacaktır. Başını sessizce öne eğişinden, sitemkâr imalarından, dargın yalnızlığından derdini anlayacak, şifresini çözüp sessizliğini sese çevirecek birini bekler umarsızca...
Oysa gürültünün çağında, kimselerin vakti yoktur, anlatmayanın derdini anlamaya...
Kimse kimsenin gözbebeğine bakıp konuşmaz; yüreğini dinlemeye yanaşmaz.
Öyle olunca da hepten içine kapanır "içine atan"... Maddi varlığını dibe çeken bu manevi yükün ağırlığıyla yaşamayı öğrenir. Yükünü sırtlayıp, kendi iç sesiyle sohbet ederek yürümeye koyulur. Kendine yazılmış mektuplar, meçhule karalanmış satırlar, sadece yastığının bildiği sırlarla örer kozasını...
Sabah oldu mu, sahte gülümsemesini yüzüne yapıştırıp hayata karışır.
Anlaşılmadıkça artar ketumiyeti... Rahat hesaplaşanlara özenerek erteler hesaplaşmalarını... Geciktirilmiş her sohbet, vazgeçilmiş her itiraf, gösterilmemiş her tepki birbirine yapışıp koca bir ura dönüşür içinde... Sonra kanser gibi sarar bünyesini...
İçindeki yara, yüzünde gülümseyen maskeyi aşağı çekmeye başlar zamanla... Artık ya içindekileri kusacak, ya da hepten susacaktır.
İşte o zaman, "iç" denilen o dipsiz derinlik, o ne atsan dolmaz sanılan kuyu taşar aniden... Yük, taşınmaz olur. Yıllar yılı sabırla bastırılan volkan, ya umulmadık bir tepki, ya katılırcasına bir ağlama nöbeti veya gizlenmiş bir silah olur, gürültüyle patlar.
"İçine atan"ları bilmeyenler, kestiremezler bu ani tepkinin nedenini... Yanlış yerde ve son günlerde ararlar ipucunu... Oysa onca yılın suskunluğuyla kaynaya kaynaya dolmuştur yanardağ... Ve gün gelmiş patlamıştır.
İntiharı, doğumudur "içine atan"ın... İlk kez yüksek sesle konuşmuştur ve çoğu kez, son olur bu...
Artık geride bıraktığı efsane konuşacaktır, kendisi yerine...
* * *
Tanırım O'nu...
Sessizliğin erdem sayıldığı bu özel dünyanın suskunları bilirler birbirlerini...
Çareyi de bilirler.
Gözbebeklerine bakıp ruhunda kaynayan volkanı sezecek ve şefkatle "içeri" sızıp O'nu yukarı çekecek bir dost elini umutla beklerler.
Beynine ancak o dost eli uzanabilir.
O yoksa yedeği bir kurşundur.
Can DÜNDAR
*************
Allah kimseyi çaresiz bırakmasın.. Çok etkilendiğim için paylaşmak istedim....
..an extensive current of wind, rushing great velocity and violence..
hoş geldın dıyeyeım barı yerı değıl ama![]()
paylaşım için teşekkürler gizem aynı zamnda hoş da geldin tabe...
bu arada can dündar ın yazılarına bayılıyorum konu içersinde baya buldum...![]()
..an extensive current of wind, rushing great velocity and violence..
Kurallara uymadığı için forumdan uzaklaştırılmıştır.
Ayrilik diye birsey yok. Bu bizim yalanimiz...
Sevmek var aslinda, Özlemek var,beklemek var. Simdi neredesin? Ne yapiyorsun? Günes çoktan dogdu.
Uyanmis olmalisin. Saçlarini tararken beni hatirladin degil mi..? Öyleyse ayrilmadik. Sadece özlemliyiz ve bekliyoruz. Zamani hatirlatan herseyden nefret ediyorum. Önce beklemekten. Ömür boyunca ya bekliyor ya bekletiyor insan. Ikiside kötü, ikiside hazin tarafi yasantimizin. Bir çocugun önce dogmasini bekliyorlar, sonra yürümesini, konusmasini,büyümesini. Zaman ilerliyor, bu defa para kazanmasini, kanunlara saygi göstermesini,insanlari sevmesini, aldanmasini, aldatmasini bekliyorlar. Ve sonra ölümü bekleniyor insanoglunun.. Ya o? Ya o? Insanlardan dostluk bekliyor. Sevgilisinden sadakat, çocuklarindan saygi ve bir parça huzur bekliyor, saadet bekliyor yasamaktan. Zaman ilerliyor ve bir gün o da ölümü bekliyor artik. Aradiklarinin Çogunu bulamamis, beklediklerinin çogu gelmemis bir insan olarak göçüp gidiyor bu dünyadan. Iste yasamak maceramiz bu..
Yasarken beklemeyi beklerken yasamak ve yasayip beklerken ölmek. Özleme bir diyecegim yok. O kömür kirintilari arasinda parlayan bir Cam parçasi. O nefes alisi sevgimizin, kavusmalarimizin anlami. O tek Güzel yönü bekleyislerimizin.. Insanligimiz özleyislerimizle alimli, yasantimiz özlemlerle güzel.
Özlemin buruk bir tadi var, hele seni özlemenin bir kokusu var bütün çiçeklere degismem. Bir isigi var, bir rengi var seni özlemenin, anlatilmaz.
Verdigin bütün acilara dayaniyorsam; seni özledigim içindir. Beklemenin korkunç zehiri öldürmüyorsa beni; seni özledigim içindir.
Yasiyorsam; içimde umut varsa, yine seni özledigim içindir. Seni bunca özlemesem, bunca sevmezdim ki !
daha 17 sinde tanıdım onu.her görüşümde ona olan sevgim çoğalıyordu.sevdiğimi söyleyemedim belki kaybetmekten korkuyordum.ama onun için ölürdüm.tam 1,5 yıl platonik yaşadım aşkımı.her gün görüyor ama konuşmuyorduk.birbirimizi fazla tanımıyorduk.bizim mahallede oturuyordu.bazen evimin önünden geçiyordu.ben ona aşıktım.artık dayanamadım teklif ettim.bana verdiği cvp olmaz benim arkadaşım var dedi.o an yıkılmıştım kendimi bilmez olmuştum.aradan 1 hafta geçtikten sonra arkadaşından haber gönderir telofon numaramı istedi.anlayamadım ama yinede verdim.2 gün sonra telofonumda üst üste çağrılar gelmeye başladı onun olduğunu anlamıştım.sonra herşey olmasını istediğim gibi ilerliyordu sanki yeniden doğmuş gibiydim.ona diğer arkadaşını sordum. benim için ayrılmıştı.o gün anladım ki bir gün benden de ayrılacaktı bunun olmaması için elimden geleni yapacaktım.yaşadığım güzel günler 6 ay sürdü bana yazdığı msj da senden ayrılmak istiyorum beni arama yazmıştı.çünkü başka birisi varmışnasıl olurda beni terk eder diye dşündüm ama oldu o beni terk etti hayat durdu düşünemez oldum çünkü o yoktu bana sarılacak elimi tutacak kişi yoktu acaba bütün kızlarmı böyle yoksa sadece benimkimi?hiç anlayamadım.ondan sonra hayatıma kimseyi sokmadım her günümü o düşünmekle geçirdim.düşünürken onsusluğu unuttum çünkü düşlerimde yaşıyordu.ayrıldığımızdan buyana 2 yıl geçti onu hala unutamadım.bi gün onu gördüm hiç değişmemiş aynıydı.gülüşü,bakışı herşey aynıydı.duydumki oda sevdiğinden ayırlmış.oda mutsuzmuş.daha sonra yine karşılaştık ona tekrar gel desem gelecekti ama diyemem,diyemezdim ben onu içime gömdüm unutmadım onu hiç sevmekten vaz geçmedim.bana çok kötüyüm ben bunu hak edecek ne yaptım diye sordu.bir şey diyemedim çünkü ben onu hala seviyordum ona beni yaşarken öldürdüğünü beni bu hayatta nedensiz bıraktığını söyleyemedim.beni hala düşündüğünü ve sevdiğini söylüyordu inanmadım.ona bundan sonra yanında olmayacağım.olamayacağım istesemde istemesemde.sevdim seni bir zamanlar ,hala seviyorum ve benden sonrada mutlu olmanı istiyorum olurda bir gün dönersem seni iyi bulmak istiyorum çünkü bundan sonra kendinden başkası olmayacak yanında sana bakacak ben olmayacağım keşke böyle yaşanmasaydı bazı şeyler keşke döndüre bilsek zamanı geriye senden kalan boşluğu kiminle doldururum bilmiyorum sen hayatıma renk katan sen hayatımdaki nedendin senin istediğin gibi olmadımı?bunu sen istemedinmi? uzun süre bana baktı ve elvada dedi gitti.2 saat sonra intihar ettiğini duydum. o ölmüştü artık o hiç yoktu ben buna dayanamazdım bana ik cümle yazmış elvada aşkım elvada birtanem elvada sevgilim elveda sana.artık yaşamanın hiç bir anlamı kalmadı benim de yanına gitme zamanım gelmişti.elveda hayat elveda geride kalanlar elveda herşeye elveda....................................
OLAY HAYAL ÜRÜNÜ DEĞİL, İNTİHAR EDEN GENCİN KENDI KALEMINDENDİR
Kadishim hoşgeldinBekliyoruz faaliyetlerini...
..an extensive current of wind, rushing great velocity and violence..
Biraz sonra dağılacak bir kalabalığa bakmak gibi geleceğe bakmak.
İnsanlar ekleniyor hayatına, insanlar eksiliyor,
Sen bir kalabalıktan bir başka kalabalığa çok da farketmeden geçiyorsun,
Birileri senin hayatından çıkıyor, sen birilerinin hayatından çıkıyorsun...
Teninin parçası olmuş niceleri uzaklaşıyor,
bir zamanlar adını bile bilmediklerin ise
daha sonra en mahrem gülüşlerinin sahibi oluyorlar...
İleriye baktığında, geçmişin gölgeleri kaçınılmaz olarak düşüyor geleceğin üstüne,
gitmiş olanları hatırladığında , gidecek olanları da düşünüyorsun,
en yakınından bile uzaklaştırabiliyor insanı bu düşünceler,
“O” da eksilecek mi hayatımdan diye soruyorsun kendine...
“O gitmez” dediğin kaç kişi gitti, asla kopamayacağını sandığın kaç kişiden koptun,
hafızanda birer soluk hayalet şimdi onlar,ve sen onların hafızasında soluk bir hayaletsin,
gelecek, hayatından kimleri soluk hayaletlere çevirecek...
Ahmet Altan
Konu Bülent A. tarafından (23/08/2007 Saat 12:05 ) değiştirilmiştir.
Photoshop Değil , Gerçeğin Ta Kendisi
SÖZDE DEĞİL , ÖZDE MODİFİYE
Forumun Manyağı
ellerinize ve emeğinize sağlık
Senin boşluğun bana,
Beim karanlığım sana ağır gelir.Boğulursun.
Boğulmak istemiyorsan AÇIL BİRAZ !!!
--------------------------------------------------
Güzel bir ruha aşık olan, bütün hayatı boyunca sadık kalır.
Çünki sevdiği şey ebedidir.
Eflatun...
----------------------------------------------
Karısından gizlediği bişey olmayan adamın ya sırrı yada karısı yoktur.
Gilbert Wells
-----------------------------------------------------
Denz ne kadar dalgalı olrsa olsun
Sonunda durulur
Goethe
Photoshop Değil , Gerçeğin Ta Kendisi
SÖZDE DEĞİL , ÖZDE MODİFİYE
SENİN İÇİN
ÖZÜR DİLERİM !
Senden özür dilerim....
Kırdığım, parçalara ayırdığım için.
Canını yaktım dün biliyorum
Sen telefon başında beklerken bir ses
Her telefonu, ben diye açarken
Ben, senden ve kendimden kaçtım gene
Yanımda hiç sevmediğin biriyle.
Belki bencilce ama seni düşündükçe
İçim acıdı o sahilde...
Ben, bu gece anladım, çok yoruldum kadınım
Bu beden artık beni bile taşıyamıyor.
Bak ezan okunuyor ama uyku tutmuyor
Sebep sen değilsin bilesin, kendimle savaşım
Karabasan gibi çöktü üzerime hayatım
Yaşadıklarım, yaptıklarım, eski hayatım
Şimdiki zamanım.. Sebep sen değilsin kadınım
Zaman tanıdım kendime, kendime ve her şeye
Bilirim seni ve sevgini, kocaman yüreğini...
ÖZÜR DİLERİM !
Dün sabah!ve tüm gün için...
Konu Bülent A. tarafından (27/08/2007 Saat 15:54 ) değiştirilmiştir.
Photoshop Değil , Gerçeğin Ta Kendisi
SÖZDE DEĞİL , ÖZDE MODİFİYE
paylaşımlar için teşekkürler...
ben de bişiler paylaşıyım...
YASADIKLARIMDAN OGRENDIGIM BIR SEY VAR
Yasadiklarimdan ogrendigim bir sey var
Yasadın mı, yogunluguna yasayacaksın bir seyi
Sevgilin bitkin kalmali opulmekten
Sen bitkin düsmelisin koklamaktan bir cicegi
Insan saatlerce bakabilir gokyuzune
Denize saatlerce bakabilir, bir kusa, bir cocuga
Yasamak yeryuzunde, onunla karismaktir
Kopmaz kokler salmaktir oraya
Kucakladin mi simsiki kucaklayacaksin arkadasini
Kavgaya tum kaslarinla, govdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandin mi bir kez simsicak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir tas gibi dinleneceksin
Insan butun guzel muzikleri dinlemeli alabildigine
Hem de tum benligi seslerle ezgilerle dolarcasina
Insan baliklama dalmali icine hayatin
Bir kayadan zumrut bir denize dalarcasina
Uzak ulkeler cekmeli seni, tanimadıgın insanlar
Butun kitaplari okumak, butun hayatlari tanimak arzusuyla yanmalisin
Degismemelisin hicbir seyle bir bardak su icmenin mutlulugunu
Fakat ne kadar sevinc varsa yasamak ozlemiyle dolmalısın
Ve keder de yasamalisin, namusluca, butun benliginle
Cunku acilar da, sevincler gibi olgunlastirir insani
Kanin karismali hayatin buyuk dolasimina
Dolasmali damarlarinda hayatin sonsuz taze kani
Yasadiklarimdan ogrendigim bir sey var:
Yasadin mi buyuk yasayacaksin, ırmaklara goge, butun evrene karisircasina
Cunku omur dedigin sey hayata sunulmus bir armagandir
Ve hayat, sunulmus bir armagandir insana
Ataol BEHRAMOGLU
1977
Biricik Aşkım(dı) İlkaya...
Bir ışık var gözlerinde;
Uzakları parlatan,
Denize yansıyan yakamozdan…
Bir hasret;
Güneş gibi ısıtan,
Gecenin ayazından kurtaran…
Bir tebessüm;
Gülüşünden yayılan,
Yüreğinin derinliklerinden açılan…
Ve bir yeşil var o gözlerinde
İnsanın içini eriten,
Baharın en güzel dönemlerinden…
Ve sen;
Ne olur esirgeme benden;
Işığını,
Hasretini,
Tebessümünü,
Baharını...
Konu dagored tarafından (18/10/2007 Saat 22:55 ) değiştirilmiştir.
konu bayadır uplanmıyodu saolasın dagored güzel şiir gerçekten...![]()
yaşadığımız hayattan romanlar yazılabilir,
filmler çekilebilir.
ama filmlerdeki ve romanlardaki gibi hayat olmaz.
şiir yazana mahsustur, her şair kendi duygularını yazar.
aşk yaşayanlara mahsustur,şiirlerdeki gibi aşkları ancak,
yaşayanlar yazar ve de anlar.
made by gogigogi
kendi kalemimden![]()
geri döndüm......
kendi kaleminden olması çok daha anlamlı bi çok yazıdan bence...
Gidenin ardından bakma
Düşme peşine
Kimden ne fayda gördün ki
Niye bu çile
Kurban olam uyan artık
Dön özüne
Sorma nerdesin diye
Döndüm geldiğim yere
Nerede ararsın beni
Gezer iken üstümde
Senin derdin kendine
Kimden ne fayda gördün söyle
Senin derdin kendine
Suyun kaynak olduğu
Ağaç kökün saldığı
Eşin dostun gittiği
Yerde bulursun beni
Yolun ayrıldığı
Gidenin dönmediği
Çarenin olmadığı
Yerde bekliyorum seni
kurban - sorma
# Fiat Türkiye Kullanıcı Forumları Network # |
Yer imleri