Sayfa 18/21 İlkİlk ... 1415161718192021 SonSon
413 sonuçtan 341 ile 360 arası

Konu: Söylemesi zor, yazması ise daha kolay..

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1
    İbrahim Kıvanç CİHAN
    Emekli Moderator İbrahimKC - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16/12/2006
    Yaş
    47
    Mesajlar
    2.237
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Yok
    Edilen teşekkür: 1537

    Standart

    Tüm Sevipde Ayrılmak Zorunda Kalanlara...Bu kadar damardan girmek istemezdim ama ben çok beğendim.

    Bu şarkının diğer bir klibinin başında yazanlar:

    Bu video klip
    Aşkını Kalbine gömmek zorunda kalanlara,
    Sevipte sevilemeyenlere,
    Sebepsiz yere ayrılanlara,
    Aşkına karşılık bulamayanlara,
    İthafen hazırlanmıştır.


    YouTube - Gokce Kirgiz - Kalbime Gomerim
    Konu İbrahimKC tarafından (06/12/2007 Saat 23:25 ) değiştirilmiştir.
    Birçok şey bilirim ama en iyi bildiğim şey Haddimdir...

  2. Bu mesajı için 6 kişi İbrahimKC'ye teşekkür etti:


  3. #2
    Emre Y.
    SupermenDon'tCryJustFLY! dagored - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    19/01/2007
    Yaş
    44
    Mesajlar
    2.063
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Yok
    Edilen teşekkür: 315

    Standart

    Kardeşim bu şiir de benden sana gelsin;


    Gülümse.. Ağlarken bile gülümse
    İzin verme hayatın 1-0 öne geçmesine
    Yollar bitse de, ümitler tükense de gülümse
    İzin verme yaşamın 1-0 öne geçmesine
    Onlar gülmeseler de sana sen gülümse
    İzin verme hüzünlerinin sevinçlerinin 1-0 öne geçmesine
    Gülümse Çocuk Gülümse..
    İşte Şimdi 1–0 her şeyden öndesin küçük bir tebessümle…

  4. Bu mesajı için 4 kişi dagored'ye teşekkür etti:


  5. #3
    Egemen Gonul
    wintermute - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20/06/2007
    Yaş
    36
    Mesajlar
    342
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Titanyum Gri
    Plaka
    06 BH 5265
    Edilen teşekkür: 62

    Standart

    Yaz direniyor sonbahara. . . gece yıldızların sözcüsü, bir tek seni anlatıyor. Yanıma bakıyorum yoksun, nefesin daralıyor, boğazımdan başlayıp tüm vücuduma yayılan bir ağırlık yerimden kıpırdayamaz hale getiriyor beni. Kapıyorum gözlerimi, yoksan görmesinler hiç bir şeyi . ' Ansızın çıkıp gelse ' diyorum ' Bir dokunuşuna bir kenti feda edeceğimi bilse ve gelse . . . '

    GELMEZ MİSİN ?????



    Uzaktasın ; ama ... değilsin gibi aslında, yüreğimden kalkan kelebeklerin saçlarına konduğu o an , bizi zaman ve uzaklığın asla ayrı koyamıyacağını anlamıştık ikimizde. İki beden , iki farklı yerde olsa bile ruhların buluşmasını ne engeller ? Özgür bırak ruhunu. Gecenin karanlığını delen beyaz bulutlara binip gelsin ve buluşsun benimle . Bırak ruhlarımız sevişsin bu gecede . . .


    İSTEMEZ MİSİN ? ????



    Sen aslında ' ben' sin. Şimdi ne düşünüyorum aynını düşünüyorsun biliyorum. Sabah uyandığımda yanımda olmayışının acısını daha geceden hissediyorum. Uykularım kaçıyor, uyku benide senide çoktan terketti zaten. Ve sende benimle aynı anda duyuyorsun. Gözlerinde hüznü , gözlerinde sevinci gözlerinde en yaramaz çocuğu gördüğüm anlar geliyor aklıma . Sende bak gözlerime . Orada yıllara meydan okuyan, solmamış ve asla solmayacak bir aşk war . . . Senin aşkın . . .


    GÖRMEZ MİSİN ???



    Sesleri ayırt edemiyorum bu gece ne garip . . . Aklımda sadece senin söylediğin şarkılar war, ondan belki de. Seni dinliyorum'kimseye etmem şikayet ' diyorsun . Bir şarkıda ben söylemek istiyorum seninle. Sesimizin duyulmadığı yer kalmasın istiyorum. Avazımızın çıktığı kadar, bağıra bağıra söyleyelim , Şarkımız bütün aşklara marş olsun. . .



    SÖYLEMEZ MİSİN ????



    Yine bir sabaha karşı, sen uyumak isteyipte uyumadığın uykulara hasretken çalacağım kapını. Sarılarak karşılayacaksın beni , teninin kokusunu çekeceğim içime, başım dönecek. Tüm ışıklar sönecek saatlerce el ele tutuşup tek kelime etmeden bakışacağız. Bakışmaktan yorulup konuşacağız. Tekrar sarılacağım sana doya doya. Yok edeceğim korkularını , yanıtlanmamış soru kalmayacak . Bunca zaman nasıl sevmişsem seni öyle seveceğim bundan sonra da . Ya sen beni



    SEVMEZ MİSİN ????

  6. Bu mesajı için 4 kişi wintermute'ye teşekkür etti:


  7. #4
    Egemen Gonul
    wintermute - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20/06/2007
    Yaş
    36
    Mesajlar
    342
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Titanyum Gri
    Plaka
    06 BH 5265
    Edilen teşekkür: 62

    Standart

    Seni Arıyorum Sensizliğin İçinde


    Dönmemek üzere gitmeleri daha yakın buldum kendime nedense . . . Yeni bir aşka doğru başımı alıp gitmek istedim sebepsizce . . . Herşeyi geride bırakıp gitmenin hüznünü yaşadım sokaklarda . Loş barlarda gizlice ağladım gitmelerimin ardından , durdum bir süre. Seni uzaktanda olsa görmek bile teselli etmeye yetmedi ruhumu. Amaçsız yürüyüşlerimin oldu . . .

    Kaç kez götürdü beni ayaklarım bana git dediğin o yere kadar ! Kaç kez büyük savaşlara girdi duygularım onurumla. Hayatıma sahip çıktığım için kaç kere suçlandım amaçsız biri olmakla !

    Ya bir dostun yanı olurdu gittiğim yer, yada bir otel odası , ya uzak bir kent yada birtanemin ' GİT ' dediği yer . . . Ve düşünürdüm . İşte bir kez daha oldum Aşkım . . . Birkez daha yeni bi karar werdin , bir kez daha ekledin yalnızlığı kişisel tarihime . . . Bırak şimdi verdiğin kararı sorgulamayı. Geceye iyi bak. Karanlığı dinle . Yarın güneşin yeniden doğacağını düşün . Ve benim seni yine seveceğimi düşün. Yaşadıklarını değil yaşadıklarımızı ve yaşattıklarımızı düşün bu gece. Yüreğinin sesini dinle bu gece . Ama benide asla unutma olurmu ? . .

    Sonra unutulmuş bir ben gelsin kapatsın göz kapaklarını. Ve sende düş bensiz bir uykunun kollarına , yarın yeni bir hayata merhaba demek için . . .

  8. Bu mesajı için 5 kişi wintermute'ye teşekkür etti:


  9. #5
    Gizem T.
    GaladrieL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    18/03/2007
    Yaş
    43
    Mesajlar
    2.035
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Egzotik Kırmızı
    Edilen teşekkür: 332

    Standart

    Su verdiğin çiçekler küçük bahçemi süsler
    Şimdi bütün güller susuz ve kimsesiz..
    Seni beklemekten, seni özlemekten bu halimiz




    İnandığın masallar birer şarkı oldular
    Sana imkansızlıkları unutturdular
    Şimdi yarım kaldılar, sen gidince unutuldular..

    Masamdaki resimler bir eski filme döndüler
    Hergün aynı sahneler, içinde kendimiz
    Küçük mutluluklar, çok eski hatıralar içindeyiz

    Sevildiğim zamanlar birer öykü oldular
    Meraklı çocuklara anlatıldılar
    aynı olduğu gibi, yaşandığı gibi..unutuldular...

    Pinhani-Unutuldular
    ..an extensive current of wind, rushing great velocity and violence..

  10. Bu mesajı için 5 kişi GaladrieL'ye teşekkür etti:


  11. #6
    Egemen Gonul
    wintermute - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20/06/2007
    Yaş
    36
    Mesajlar
    342
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Titanyum Gri
    Plaka
    06 BH 5265
    Edilen teşekkür: 62

    Standart

    Alıntı Herby Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Ağlamamam lazım kendime söz verdim...

    o sözü bende çok vermiştim ama bazen olmuyo işte insanın göz pınarları dolup taşıyo ağlamamak eldemi

  12. Bu mesaj için teşekkür edenler:


  13. #7
    Eren GÖNCÜOĞLU
    gezenti Er-NnN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    18/12/2006
    Yaş
    39
    Mesajlar
    2.590
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Yok
    Edilen teşekkür: 522

    Standart

    SESSİZ GEMİ




    Artık demir almak günü gelmişse zamandan
    Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

    Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
    Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.

    Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
    Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli,

    Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
    Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.

    Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
    Bilinmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.

    Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,
    Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.

    konu içinde verilmiştir belki ama yarın bi akrabamı son seferine uğurluyorum...

  14. Bu mesaj için teşekkür edenler:


  15. #8
    yusuf şenol çetin
    Yalın - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09/09/2007
    Yaş
    61
    Mesajlar
    1.445
    Nereden
    İstanbul
    Rengi
    Yok
    Edilen teşekkür: 737

  16. #9
    Egemen Gonul
    wintermute - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20/06/2007
    Yaş
    36
    Mesajlar
    342
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Titanyum Gri
    Plaka
    06 BH 5265
    Edilen teşekkür: 62

    Standart

    Aşk, sevdiğinin göz yaşına talip olmaktır acıyı yüreğinde kimseye sezdirmeden taşımaktır.
    Sevgi, sevdiğiyle acısını sevincini paylaşmaktır, Aşk gelmiyeceğini bile bile beklemektir terk edeceğini bile bile ona sarılmaktır.
    Şüphesiz ve sitemsiz sevgiliden bir yudum sevgi istemek değil ona gökler dolusu sevgi sunmaktır karşılıksız ve çıkarsız. Nerden çıktın karşıma demek değil neden daha önce çıkmadın demektir
    Konu wintermute tarafından (10/12/2007 Saat 01:05 ) değiştirilmiştir.

  17. Bu mesajı için 3 kişi wintermute'ye teşekkür etti:


  18. #10
    bora turan
    PuNtOmAnİa !! tempesty - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    02/03/2007
    Yaş
    47
    Mesajlar
    3.059
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Egzotik Kırmızı
    Plaka
    06 BE 8308
    Edilen teşekkür: 820

    Standart

    Egemen kardeş ukalalık gibi olmasın da ; zaten ne yazsam ne söylesem boş gelir şu an senin için ama ileride kendine çok güleceksin ona eminim

  19. #11
    Egemen Gonul
    wintermute - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20/06/2007
    Yaş
    36
    Mesajlar
    342
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Titanyum Gri
    Plaka
    06 BH 5265
    Edilen teşekkür: 62

    Standart

    Egemen kardeş ukalalık gibi olmasın da ; zaten ne yazsam ne söylesem boş gelir şu an senin için ama ileride kendine çok güleceksin ona eminim
    estafurullah ne ukelalığı benim geldiğim yollardan siz gelip geçmişsinirdir eminim . . . Aslında bende farkındayım güleceğimin ama ben şimdi şuanı yaşıyorum we bazı olaylar gerçekten insnın zoruna gidiyo bunu belki sizlerde yaşamışsınızdır we kendimi buralara atıyorum ... Birde üstüne dün zamanında sevgilim dediğim çocukca hayaller beslediğim liseden bu yana sevdiğim eski sevgilim olan kızı onun için dövdüğüm insanla el ele görünce gerçekten kötü oluyo yhane ama ilerde bi gün güleceğimin farkındayım zaman herşeyin ilacı ama kafaya takmadan da olmuyo . TEŞEKKÜR EDERİM

    Neden böyle söyledin Bora?
    Belki söylediğinde haklısın.İleride bu hissettiklerine gülecek belki de canı daha çok acıyacak.Bunu bilemeyiz.Ama ne olursa olsun hayat yaşadıklarımızla şekilleniyor.Ve bir zamanların doğruları bir süre sonra yanlışlarımız olarak önümüze dikilebiliyor.
    Ablacım gerçekten de haklısın, sizin de dediğiniz gibi bir zamanın doğruları gerçekten yanlış olduğunu anladım fakat iş işten geçmiş oldu. . . ama insan genede üzülüyo
    Konu wintermute tarafından (10/12/2007 Saat 17:03 ) değiştirilmiştir.

  20. #12
    Eren GÖNCÜOĞLU
    gezenti Er-NnN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    18/12/2006
    Yaş
    39
    Mesajlar
    2.590
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Yok
    Edilen teşekkür: 522

    Standart

    kadriye abla doldurmuşsun yine buraları...

    haziranla ilgili yazıyı bi haziran doumlu olarak fazlasıyla sewdim...

  21. Bu mesaj için teşekkür edenler:


  22. #13
    Gizem T.
    GaladrieL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    18/03/2007
    Yaş
    43
    Mesajlar
    2.035
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Egzotik Kırmızı
    Edilen teşekkür: 332

    Standart

    Çin'de bir adam, her gün boynuna dayadığı kalın sopanın iki ucuna astığı
    testilerle dereden su taşırmış evine.. Bu testilerden birinin yan
    kısmında çatlak varmış... Diğeri ise hiç kusursuz ve çatlaksızmış; ve her
    seferinde bu kusursuz testi adamın doldurduğu suyun tümünü taşır,
    ulaştırırmış eve..Ama her zaman boynunda taşıdığı testilerden çatlak olanı
    eve yarım; diğeri dolu olarak varırmış iki sene her gün bu şekilde geçmiş.


    Adam her iki testiyi suyla doldururmuş ama evine vardığında sadece 1,5 testi su
    kalırmış...Tabi ki kusursuz, çatlaksız testi vazifesini mükemmel yaptığı için çok gururlanıyormuş. Fakat zavallı çatlak olan kusurlu testi, çok utanıyormuş. Doldurulan suyun sadece yarısını eve ulaştırabildiği için de çok üzülüyormuş.


    İki yılın sonunda bir gün, görevini yapamadığını düşünen çatlak testi,ırmak kenarında adama şöyle demiş:

    "Kendimden utanıyorum. Şu yanımdaki çatlak nedeniyle, sular eve gidene kadar
    akıp gidiyor.." Adam gülümseyerek dönmüş testiye; "Göremedin mi? Yolun senin
    tarafında olan kısmı çiçeklerle dolu. Fakat kusursuz testinin tarafında hiç yok.Çünkü ben başından beri senin kusurunu, çatlaklığını biliyordum..Senin tarafına
    çiçek tohumları ektim.. Ve hergün o yolda ben su taşırken,sen onları
    suladın.. 2 senedir o güzel çiçekleri toplayıp,masamı süslüyorum. Sen kusursuz olsaydın, o çatlağın olmasaydı evime böyle güzellik ve zarafet veremeyecektim" diye cevap vermiş.


    Aslında hepimiz birer çatlak testiyiz. Her birimizin kendine has kusurları vardır.
    Fakat sahip olduğumuz bu kusurlar ve çatlaklardır hayatlarımızı ilginç yapan,mükafatlandıran, renklendiren..
    Etrafımızdaki her kişiyi,oldukları gibi kabullenin..

    Onlardadaki kusurları değil, içlerindeki güzellikleri görün...



    CAN DÜNDAR
    ..an extensive current of wind, rushing great velocity and violence..

  23. Bu mesajı için 7 kişi GaladrieL'ye teşekkür etti:


  24. #14
    yusuf şenol çetin
    Yalın - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09/09/2007
    Yaş
    61
    Mesajlar
    1.445
    Nereden
    İstanbul
    Rengi
    Yok
    Edilen teşekkür: 737

    Standart

    Asker



    Deki o şimdi asker
    Deki o şimdi vatani görevini yapıyor
    Deki o bizleri koruyor
    Askerim ana asker

    Desinler ki
    Gitmiş vatani görevini yapmaya
    Düşmüş bir kışlaya
    Çavuş demiş başladınız asker olmaya
    Askerim ana asker

    Derim ki
    Gönderirim resimlerimi
    Çekerim sıla hasreti
    Açamam sevgilime derdimi
    Askerim ana asker

    Dediler ki
    Çıktı bir göreve
    Girdi bir cepheye
    Yıktı bir kurşun mehmedim nerede
    Askerim ana asker

    Dedim ki
    Ana sen gönlünü ferah tut
    Sizleri kötülükten koruduk
    Vatan sağ olsun şehit olmuşuk
    Askerim ana asker

  25. Bu mesajı için 4 kişi Yalın'ye teşekkür etti:


  26. #15
    yusuf şenol çetin
    Yalın - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09/09/2007
    Yaş
    61
    Mesajlar
    1.445
    Nereden
    İstanbul
    Rengi
    Yok
    Edilen teşekkür: 737

    Standart

    anne
    Sıcağın sinmiş bana,
    Seni severim ana,
    Sensiz bana kan veren
    Sensiz bana can veren.

    Küçükken yudum yudum,
    Sütlerinle uyudum.
    Kulağıma ninniler,
    Neler söyledin neler.

    Beni büyüttün ana,
    Beni yürüttün ana,
    Göremeyince seni
    Kucaklarım gölgeni

  27. Bu mesajı için 3 kişi Yalın'ye teşekkür etti:


  28. #16
    yusuf şenol çetin
    Yalın - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09/09/2007
    Yaş
    61
    Mesajlar
    1.445
    Nereden
    İstanbul
    Rengi
    Yok
    Edilen teşekkür: 737

    Standart

    Çanakkale destanı
    Yıl 1915
    18'indeyiz Martın.
    Kendine gel biraz!
    Pek tekin değildi Çanakkale'nin suyu,
    Geçilmez bu boğaz...
    Bizi
    Ne topun yıldırır,
    Ne kurşunun.
    Çünkü artık
    Başladı cengimiz.
    Er meydanında bulunmaz dengimiz...
    Sen misin Mustafa Kemal'im ileri diyen?
    İşte fırladık siperden.
    Sırtına yüklenmiş kahraman
    Seyit 276 kiloluk mermiyi,
    Koşuyor bataryasına ateşler içinden.
    Bu mermi denizlere gömecek Elizabet'i Buvet'i...
    Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor,
    Denizler yanıyor,
    Dağlar yanıyor.
    Zafer bizimdir artık
    Düşman zırhlıları batıyor...
    Türk'üm,
    Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere.
    Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz.
    Kimimiz gazi.
    Hiç değişmez bu yazı.
    Dünyada her yer geçilir belki
    Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı..

  29. Bu mesajı için 4 kişi Yalın'ye teşekkür etti:


  30. #17
    Gizem T.
    GaladrieL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    18/03/2007
    Yaş
    43
    Mesajlar
    2.035
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Egzotik Kırmızı
    Edilen teşekkür: 332

    Standart

    "O KADAR HIZLI GİTTİK Kİ, RUHUMUZ GERİDE KALDI"

    Bir filmde seyrettim;
    genç ve güzel bir kadın Paris'te bir cafe de bir erkeğe anlatıyordu. O da anlattıklarını bir dergide okumuş;

    Meksika'da Inka tapınaklarına çıkmak isteyen Avrupalı bir grup arkeolog, birkaç yerli rehberle yola koyuluyor.Dağın tepesindeki tapınaklara giden uzun yolu, kısa bir sürede yarılıyorlar. Aynı hızla tempoyla biraz daha yol aldıktan sonra, yerliler kendi aralarında konuşup birden yere oturuyor ve böylece beklemeye başlıyorlar. Tabii Avrupalı arkeologlar buna bir anlam veremiyorlar.
    Saatler sonra, yerliler kendi aralarında konuşup tekrar yola sonunda tepenin üstündeki görkemli Inka tapınaklarına geliyorlar. Arkeologlardan biri, yaşlı rehbere soruyor,
    "Hiç anlayamadım, niye yolun ortasına oturup saatlerce yok yere bekledik?" Yaşlı rehberin cevabı o kadar güzel ki;
    "Çok kısa sürede çok hızlı yol aldık, ruhlarımız bizden çok uzakta kaldı. Oturup ruhlarımızın bize yetişmesini bekledik..."

    Niye içimiz de hep bir eksiklik duygusuyla yaşadığımızı, niye mutlu olmayı beceremediğimizi, niye kendimiz olmayı başaramadığımızı ve "niye" ile başlayan daha bir dolu sorunun cevabını açıkça veriyor Inkalar'in yaşlı torunu. Çünkü bu aptal hayat içinde o kadar hızla yol alıyoruz ki, ruhumuz çok arkada kaldı, hatta onu nerelerde unuttuğumuzu bile hatırlayamıyoruz.

    Çocuğunu kaybeden annelerin çılgınlığında bir sağa bir sola saldırıyoruz hepimiz, ama bir farkla, biz neyi aradığımızı bile bilmiyoruz... Herkes bir arayış içinde, ama hiç kimse ne aradığını bilmiyor.

    Sanıyoruz ki çok paramız, sürekli yükselen bir kariyerimiz, bahçeli bir evimiz, spor bir arabamız olunca biz de çok mutlu olacağız. Hadi maddeciliği bir kenara bırakalım; niye herkes aşktan şikayetçi? Çevremiz de kaç kişinin aşk hayati iyi gidiyor? Eminim parmakla sayılacak kadar azdır. Ve eminim hiç kimse yanlışın nerede olduğunu da bulamıyordur.

    Ben ten uyuşması kadar ruh uyuşmasının önemine inanırım. Hatta insanların eş ruhlarının olduğuna bile inanırım. Ama ruhları olmayan bedenler birbirleriyle ne kadar uyuşabilir ki? Evet, önce göz görür fakat ancak ruh sever. Ayrıca ruhumuz olmadan eş ruhumuzu bulmak gibi bir şansımız olmadığına da eminim... İşte bu yüzden içimiz de sürekli bir eksiklik duygusuyla yaşıyoruz hepimiz, işte bu yüzden sürekli duvarlara çarpıp, çarpıp kendimizi kanatıyoruz ve işte bu yüzden mutluluğu bir türlü yakalayamıyoruz...

    Milan Kundera "yavaşlık" adlı kitabında; "yavaşlık hep aldatır, hızlılık ise unutturur" diyor. Telefon hızlılık mesela, konuşulanları, söylenenleri unutturur. Mektupsa yavaşlık, hep vardır ve hep hatırlatır.

    Ben kendi adıma her zaman yavaşlıktan yanayım. Mesela uçaklardan hiç hoşlanmam, yeni bir şehre, yeni bir iklime hazırlanmaya, hatta hayal kurmaya bile vakit bırakmıyor bana. "Küt" diye başka bir hayatın içine giriveriyorum. Ve en kötüsü de dönüşler, daha ayrılığın hüznünü bile yaşamadan İstanbul'da olmak sahiden de çok tatsız.

    Tabii ki ruhumun beni terk edip oralarda kalması da çok normal. Oysa trenler karanlık geceyi yırtan keskin düdüğü, uykuda olanlara yolculuk düşleri gösteren kara trenler...

    Dağları bölen, nehirlerle yarışan, köprülerden geçen, ağaçları selamlayan, çocuklara el sallayan, güne bakanlara göz süzen, geçmişin hüznünü, geleceğin umudunu yaşatan, yolcularına yepyeni dostluklar hazırlayan kara trenler var bir de. Uçak değil, tren olmak istiyorum. Böylece ruhum benden hiç ayrılmaz. Evet freni patlamış kamyon gibi yaşamanın hiç anlamı yok. Ayağımızı gazdan yavaş yavaş çekelim ve biraz mola verip
    ruhumuzun da bize yetişmesini bekleyelim artık.

    Aceleye ne gerek var? Hayat yalnız biz izin verdiğimiz gibi geçer. İyi ya da kötü, hızlı ya da yavaş... Her şey bizim elimizde, sevgi de, aşk da, başarı da.

    "" Ama ancak kendi ruhumuzla buluştuğumuzda... ""

    Can DÜNDAR
    ..an extensive current of wind, rushing great velocity and violence..

  31. Bu mesajı için 6 kişi GaladrieL'ye teşekkür etti:


  32. #18
    yusuf şenol çetin
    Yalın - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09/09/2007
    Yaş
    61
    Mesajlar
    1.445
    Nereden
    İstanbul
    Rengi
    Yok
    Edilen teşekkür: 737

    Standart

    BİR YUDUM MUTLULUK
    yılları serdim gözlerine,kovdum karanlık akşamları.bir yığın acı ve kederden koşuyorum uzak gecelerden.işte sensiz gecelerden bir gece.şu deli divane gönlüm şaha kalktı yine,artık yaşıyorsam ben senin için.sen olmayınca yanımda hayatın bir tadı yok benim için.gün sayıyorum ben hani asker misali tezkereye az gün kaldığı zaman şafak sayarlar ya onun misali bende şafak sayıyorum sana kavuşacağım ana.
    oysa senden tek bir şey istiyorum.
    biraz umut,gülen bir çift göz,biraz sevgi işte hepsi bu kadar.
    oysa sana verebileceğim çok şey olacak.düşüncelerimi verecektim,hayaller canlandıracaktım senin için dizi dizi.gül bahcelerinde gezecektin bir an,ap ak bulutlardan kanatlar takacaktın.
    gökyüzünün maviliğinden tüller giydirecektim sana mehtapta.
    taki akşamın alaca karanlığından sabahın şafağına kadar.bambaşka düşler verecektim.
    en tatlı pınarlardan su içecektin,rüzgarlarla savrulan simsiyah saclarının her teline bembeyaz papatyalar takacaktım inan en yüce sevgilerden bahsedecektim sana sevdaların doruğunda bir lale kadar masum bir ceylan kadar ürkek tapılacak kadar sevilmeye değer olacaktın.
    istediğim tek şey biraz umut biraz sevgi.
    bir tatlı bakış gülen bir yüz biraz sevgi verebilirsen bana bu mısralar kadar kısa.
    en yüce sevdalardan bahsedebilirim sana.
    istediğim tek şey biraz mutluluk biraz sevgi.

  33. Bu mesajı için 5 kişi Yalın'ye teşekkür etti:


  34. #19
    yusuf şenol çetin
    Yalın - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09/09/2007
    Yaş
    61
    Mesajlar
    1.445
    Nereden
    İstanbul
    Rengi
    Yok
    Edilen teşekkür: 737

    Standart

    sevgiye hasret
    kücük kız annesiyle yürürken birden durdu yağmur damlalarıyla ıslanan gözlüğünü cıkararak baktığı şey babasıyla birlikte bisiklette giden bir başka kız cocuğudu bisikletin arka tarafındaki minder üzerine oturan kız düşmemek için babasına sarılmış soğuktan pembeleşen yanaklarını onun sırtına dayamıştı adamın arasıra yana dönerek söylediği sözler küçük kızı kıkır kıkır güldürüyordu
    kaldırımdak kız bisikletin arkasından bakarken annesi durumu fark edip
    evdekiler yetmiyormuş gibi gözün hala bisikletlerde diye cıkıştı ama eyer beyendiysen baban onuda aldırır
    kücük kız yumuşak bir sesle
    bisiklete değil kıza bakmıştım dedi babası o vaziyette bile kendisi ile sohbet ediyor da....
    annesi kücük kızı duymamış gibiydi onun kürklerle dolu şapkasını düzeltirken
    arkadaşların bu havada bile yürüyerek gelmiyor dedi halbuki baban işe giderken de olsa birkac dakikasını ayırıp seni mercedes'iyle getiriyor
    kızın gözü yine bisikletteydi kadın alaycı bir ifade ile
    istersen baban da seni bisikletle getirsin diye devam etti ne güzel yakışır öyle değilmi
    küçük kız inçi taneleri gibi süzülen göz yaşlarını annesinden saklamaya calışırken
    çok isterdim diye cevap verdi belkide böylelikle BABAMA sarılırdım.....
    Konu Yalın tarafından (17/12/2007 Saat 02:08 ) değiştirilmiştir.

  35. Bu mesajı için 5 kişi Yalın'ye teşekkür etti:


  36. #20
    yusuf şenol çetin
    Yalın - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09/09/2007
    Yaş
    61
    Mesajlar
    1.445
    Nereden
    İstanbul
    Rengi
    Yok
    Edilen teşekkür: 737

    Standart

    sevgiliye mektup
    senin sesine uyanmadığım bir sabah, sensiz yediğim üç öğün yemek,telefona kapıya sen diye koşmadığım, seni hayal etmediğim bir gün, seni hayal etmeden yattığım bir akşam, ayak sesini duymadığım gölgeni görmediğim sokaklar ve bir gece sensiz dalmak uykuya. seninle bölünmeyen bir uykuya seninle dolu olmayan düşler seni anmayıp ve anımsamadığım bir 24 saat düşledim yinede başaramadım.
    görsen şu an ne kadar çaresizim.
    yaşantım tutsak oldu sana gözlerine vurgun.sevgine hasretim, her öğün yediğim yemek kadar teneffüs ettiğim hava gibi muhtacım sana.bir ara yalnızlığına alışır gibi oldum lakin unutamadım.adını mıh gibi caktım aklıma. artık içimdeki fırtına dönüştü kasırgaya hasretim sana.
    düşünürken beynim ağlarken gözyaşımsın yatarken yaprağım öperken dudağım sevincimsin üzüntümsün ümidimsin her şeyimsin ışıtan güneşimsin üşüten soğuğumsun beni hayallere bağlayanımsın seni düşlerimde gördüğüm beni benden çalan sevgili bir tane hırsızımsın..

  37. Bu mesajı için 4 kişi Yalın'ye teşekkür etti:


Benzer Konular

  1. Ruhsatta motor no yanlışlığı ve benzinli yerine dizel yazması sorunu
    erhanorhan01 tarafından Genel forumunda yazıldı.
    Cevaplar: 6
    Son Mesaj: 12/10/2011, 22:19
  2. Yaptığınız Yorumlara Daha Kolay Ulaşmak İçin Lütfen Okuyunuz!
    StrawBeeRy tarafından Serbest Kürsü forumunda yazıldı.
    Cevaplar: 9
    Son Mesaj: 25/07/2011, 12:25
  3. zeka testi (KOLAY GELSİN.):)
    akbiyik tarafından Serbest Kürsü forumunda yazıldı.
    Cevaplar: 12
    Son Mesaj: 18/03/2011, 15:57
  4. Kolay konularda zor sorular
    cann tarafından Geyik forumunda yazıldı.
    Cevaplar: 7
    Son Mesaj: 13/04/2010, 15:20

Yer imleri

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  


Forumdaki tüm yazışmalardan üyelerin kendisi sorumludur. Çıkabilecek herhangi bir hukuki durumda, forum yönetimi yetkili merciilerin talepleri doğrultusunda, ilgili üye/üyelerin tüm erişim bilgilerini/kayıtlarını vermekle yükümlüdür. Yeni üye olanlar, maillerine gönderilen onay maillerini onayladıktan sonra, admin onayıyla üye olabilmektedirler. O nedenle üye olurken profil bilgilerinin özenli, doğru ve eksiksiz şekilde girilmesi son derece önemlidir. Üyeler; forumda geçirdikleri zaman zarfında forum kurallarına uymak zorundadırlar. Kurallara aykırı davrandığı tespit edilen üyeler hakkında haber vermeksizin işlem yapma hakkı forum yönetimine aittir. Forum kurallarını okumak için tıklayınız. Unutmayınız; bu ortamdaki özgürlüğünüz, başkalarının özgürlüğüyle sınırlıdır.
Reklam vermek, bilgi & iletişim için: admin@grandepuntotr.com



# Fiat Türkiye Kullanıcı Forumları Network #

www.fiattr.com   |    www.puntotr.com   |    www.grandepuntotr.com   |    www.puntoevotr.com   |    www.bravotr.com   |    www.lineatr.com   |    www.500tr.com   |    www.ottimotr.com   |    www.aegeatr.com