süpermiş ama keşke yeni modellerden isimler koysaymış mesela punto bravo ve fiorino :D
Printable View
süpermiş ama keşke yeni modellerden isimler koysaymış mesela punto bravo ve fiorino :D
eski haberdir büyük ihtial şimdi olsa kesin koyarmış evo panda filan diye :)
Yönetici ve Mühendis
Buyuk bir sirketin ust duzey yoneticilerinden biri bir gun New York uzerinde balonla dolasmaya cikar. Aksilik bu ya, pusulasini asagiya dusurur ve kaybolur. Inmek icin uygun bir yer ararken bir gokdelenin tepesinde sigara icen bir adam gorur ve alcalir.
"Pardon. Ben neredeyim acaba?" diye sorar.
"Yerden 500 feet yukseklikte bir balonun icindesin" der adam.
Yonetici sinirlenir:
"Sen muhendissin degil mi?" diye sorar.
"Evet." der adam. "Nereden bildin?"
"Cunku basim belada ve sana bir soru soruyorum. Verdigin cevap 100% dogru fakat hic bir isime yaramiyor."
"Sen de yoneticisin degil mi?"
"Evet sen nereden bildin?"
"Cunku yerden 500 feet yukseklikte bir balonun icinde kaybolmussun. Pusulan yok, berbat durumdasin. Fakat bu simdi benim sucum oldu."
bir tane de benden
Dünyada sadece bir çift kalan nadir bir AYI türünün erkeği ölmüş.
Bu ender hayvan...ın üreme ihtimali sıfır. Bu yüzden soyu tükenecek.
Ne yapalım diye düşünmüşler; kurullar toplanmış, çözüm yok.
Bir Türk bilim adamı şöyle demiş:
'Bizim memlekette bir Hayati abi var. Söylemesi ayıp, aynen bu
ayıya benziyor, hatta daha kıllıdır.
Ondan rica edebiliriz. 150-200 dolar da ödül verdik mi bu iş tamam!
Ayıların soyunu ancak bu yöntemle kurtarabiliriz.'
Bakmışlar başka çare yok, Hayati abiye gitmişler ve durumun önemini,
yapacağı hizmetin büyüklüğünü
anlatmışlar, bir de 'Karşılığında 150 dolar söz konusu' demişler.
Hayati abi bir an düşündükten sonra, 'Olur ama..' demiş, 'Üç şartım var.'
Herkes büyük bir sevinç içinde ama daha çok merakla,
'Nedir şartların?' diye sormuşlar...
Hayati abi bir çırpıda sıralayıvermiş:
1. Öpüşmem.
2. Yavru erkek olursa rahmetli babamın adını koyarsınız.
3. 150 dolar çok, en fazla 50 dolar veririm
Hoşça bir kadın çıplak olarak taksiye binmiş.
Şoför ikide bir dikiz aynasından kadına bakıyormuş.
Kadın:
-Ne bakıyorsunuz öyle... Siz hayatınızda hiç çıplak kadın görmediniz mi?
Şoför:
-Yok yok benim derdim sadece taksi ücreti...
Parayı nerden çıkaracaksınız diye merakla bakıyorum.
iyi güldüm akşam akşam :))
Vatandaşın köpeği hastalanmış. hoca ya götürmüş HOCA;demiş benim köpek hastalandı .bir muska yazıver demiş.HOCA;GİT MANYAKMISISIN KÖPEĞE MUSKA OLURMU DEMİŞ.adam altın dan girmiş. üstünden çıkmış Hoca kabul etmiş. fakat bir hafta sonra köpek ölmüş.adam ya bu hoca nasıl muska yazdıda köpeğim bir hafta içinde öldü deyip muskayı okumaya karar vermiş .muskada aynen şöyle yazıyormuş .Muska yazdım mehmet efendinin itine ölürsede şeyime ölmezsede şeyime..
Güzel bi kız görürsün, tanışırsın, arkadaşlarına hava atarsın, hevesin kaçar.
Güzel bi kız görürsün, hayal edersin, birileri yoluyla tanışırsın, çıkarsın, hava atarsın, hevesin kaçar.
Güzel bi kız görürsün, hayal edersin, uğraşırsın,çok kafaya takarsın,senin olur hevesin kaçar.
Sonra bi kız görürsün, oda seni görür, kolay ulaşırsın, ağzına .......ar vazgeçemezsin.. :)
süpermiş Yasemin, çok güldüm... :D
Tam terside olabilir.....!
İki araba birbirlerine yaklaşıyorlardı. Birinin içinde bi adam diğerinde bi kadın...
Tam yanyana geldiklerinde adam cami açıp kadına
-DOMUZ!!! diye bağırdı ve konuşmasına devam edecekken kadın çok sinirlendi ve o da camı açıp adama
-HAYVAN!!! diye cevap verdi...ve arabalar yollarına devam ettiler...
Kadın tam virajı dönmüştü ki yolun ortasında duran kocaman bir domuza çarptı. Bu hikayeden çıkarılacak sonuç :
- kadınlar dinlemeyi bi öğrenebilseler... :):):)
çok iyiydi Erdem.... sağol...
İngiLizce Mektup Böyle yazıLır :D
HELLO! CAN FRİENDİM. MY ABUZITTIN..
HOW ARE YOU FRİENDİM. ÇOLUK ÇHİLDREN HOW? BES...T'TİR İNŞALLAH.
MY'A QUESTİON SORARSAN 'İM ALLAH'A ŞÜKÜR. WORLD İŞTE YUVARLANIP GOİNG'İM.
MY MOTHER WHAT YAPING. KEYFİ BEATİUFUL'DUR İNŞALLAH. EPEYDİR MY MOTHER'LE NO SPEAKİNG. EĞER MY MOTHER'İ SEE ÇOK SELAM SONG.
LA FRİENDİM MY FATHER WHAT YAPING. GİNE COFFEEHANEYE GOİNG Mİ? HE FRİENDSLERİYLE COFFEEHANEDE OKEY AND BATAK PLAYİNG Mİ? HE'YE SONG SAKIN YENİLMESİN.
MY BRODHER'İN CHILDRENİ OLMUŞ. BOY MU GİRL Mİ OLDUĞUNU NO BİLMEKİNG. CHİLDRENİN BOY MU GİRL Mİ OLDUĞUNU MY'A SONG.
MY SCHOOL DA BAYA BEATİUFUL GOİNG İŞTE. SCHOOL'UN BAŞINDAN BERİ ENGLİSH LESSON SEEİNG. ENGLİSH'I SÖKTÜM. İ'M SPEAK ENGLİSH ŞAKIR ŞAKIR. YOUR'A SÖZ VERDİĞİM GİBİ MAİL'İME SON VERİRKEN YOUR'UN GÖZLERİNDEN KİSS. YOUR'U ÇOK ÖZLEDİM. HELE Bİ SWİM OLSUN MY COMEİNG İNŞALLAH.
KENDİNE CAREFUL FRİENDİM...
temel ingiltereye gidecek dertli dertli oturmaktadır. dursun temelin halini gorunce hayrola temel der sorma ingiltereye gidecem ama ingilzice bilmiyorum. aa bundan kolay ne var der dursun her kelimenin arkasına ing getir al sana ingilzice.
temelin kafasına yatar atlar ucaga gider inglitereye meydanda bir ccafeye oturur
garsoning der garson gelir bana bir caying getiring der garson gider cayı getirir.
temelin bu iş hoşuna gider keyiflenir ve der ki garsona
garsoning bak ben ne guzel ingilizce konsuuyoring der
garsonda ben Türk olmayinsg sen nah icering der:))
Yaşanmış hikayeler!...
İSTANBUL SSK DA Kİ SALAK
Kalp ameliyatı oldum. 4 ay rapor aldım ve bu 4 ayın sonunda rapor paramı almak için Fatih SSK'ya gittim. Klasik bir şekilde eksik evrakları parti parti söyledikleri için 3 gün uğraştım v büyük gün geldi. Param hesaplanıyor. Bankodayım, sorular geldi :
- Hastanede yattın mı ?
- Herhalde abi, dedim, henüz evlerde kalp ameliyatı yapamıyorlarmış.
Hiç yorum yapmadı ve 2. soruya geçti :
- Çıktın mı peki? Ve ben dumur...
- Hayır, hala akşamları işten sonra yatmaya hastaneye gidiyorum. Ve kafamı duvarlara vurduracak soru geldi.
Espri bile anlamaktan aciz bu adam sordu :
- İstanbul'da kimsen yok mu yahu. Niye hastanede kalıyorsun ki hala?
Geçen gün aksam vakti dolmuşta gidiyorum, arkadan teyzenin biri bağırdı :
- 'Evladım şu sarı kamyonetin yanında indiriver.'
Dolmuş şoförü dumur olmuş bir vaziyette:
- İyi de teyze, o kamyonet hareket halinde, nerde duracağını nerden bileyim..
Geçen sene Hava Harp Okulunun sınavı'na gitmek için Bursa Terminali'nde otobüsümü bekliyordum.
Bu arada ilginç bir olaya tanık oldum. Adamın biri karısını İstanbul'a yollamak için bir otobüs firmasından bilet almıştı.Fakat otobüs firması adama ayırdığı bileti başkasına satmış. Adamda bu sinirle gişede görevli olan memura şu şekilde bağırıyordu:
- 'Hepinizi şikayet ederim ben onu bunu anlamam. Karımı! .ike .ike götüreceksiniz Istanbulaaaaa..
Şimdi arkadaşımla Taksim'de takılıyoruz. Bir adam ağlayan çocuğunu susturmaya çalışıyor. Yanında da bir polis var; sonra adam çocuğa dedi ki:
- 'Sus yoksa seni polise veririm.'
Yandaki polis de bir dellendi:
- 'Lan geri zekalı, biz adam mı yiyoruz da bize veriyon çocuğu?
Bir gün İzmir' de belediye otobüsünde gidiyoruz arkadaşlarla. Bizim arkadaş boş
yer buldu ve oturdu. Sonraki durakta da eli bastonlu yaşlı bir amca geldi.
Arkadaş da kıllığına adama yer vermedi. Adam o arkadaşın oturduğu koltuğun yanına geldi ve ayakta arkadaşın yer vermesini bekliyor. Fakat arkadaş yerini vermedi.Neyse adamcağıza da yazık, bastonu otobüs hareket ettikçe bir o tarafa bir bu tarafa kayıyor. Arkadaş dayanamadı ve yaşlı amcaya :
- 'Amca bastonun ucuna lasti takarsan kaymaz' dedi.
Adam şöyle baktı, sonra;
- 'O lastiği zamanında baban taksaydı şimdi sen olmazdın, ben de orada oturuyor olurdum' deyince bütün
otobüs koptu.
Arkadaş o gün bu gündür belediye otobüsüne binmez.
Bir gün arkadaşla dolmuş bekliyoruz. Üst geçit var ama kendi halinde bir kadıncağız yaya kırmızı yanarken caddeden geçmeye çalışıyor. Üst geçidin altında beklemekte olan poli
otosundan şöyle bir anons yapılıyor:
- Hanım nireeee, hanım nireee?
Teyzeden cevap:
- Eltimgileee, beyimin haberi var. Sana ne kiii ...:))
süper :D :D
Eltimgileee, beyimin haberi var. Sana ne kiii :D :D :Ç
:-):-)
hepsi harika özer... sağol..
Büyük şirketlerden birinin patronu, bilgisayar sistemleriyle ilgili
önemli bir arızanın acilen giderilmesi için bilgisayar mühendislerinden
birinin evine telefon etmesi gerekir. Adamın evine telefon eder ve
karşı
...taraftan fısıldayan bir çocuk sesi "Alo" der. Bu kadar önemli bir
...konuyu bir çocukla konuşmak istemeyen patron sorar "Baban evde mi?"
Çocuk fısıldayarak yanıt verir "Evet" Patron sorar "Onunla konuşabilir
miyim?"
Çocuk fısıldayarak yanıt verir "Hayır"
Patron şaşırarak "Peki annen evde mi?"
Çocuk fısıldayarak "Evet"
Patron, "Peki onunla konuşabilir miyim?"
Çocuk yine fısıldayarak "Hayır"
Patron çocuğun yanıtları karşısında şaşırır ve en iyisinin bir büyükle
konuşmak olacağını düşünerek sorar, "Orada başka kimse var mı?"
"Evet" der çocuk fısıldayarak, "Bir polis memuru var" Mühendislerinden
birinin evinde polisin ne işi olduğuna anlam veremeyen adam sorar
"Memur beyle konuşabilir miyim?" "Hayır" der ufaklık, "Şu anda meşgul"
İyice meraklanan patron: "Neyle meşgul?"
Çocuk fısıldayarak yanıtlar:" Annemle babamla ve itfaiyeci amcalarla
konuşuyor" Meraklanan ve endişelenen patron, telefondan gittikçe artan
bir gürültü duyar "Bu ses de ne? Diye sorar. "Bir helikopter" der
çocuk, hala fısıldayarak. Panikleyen patron: "Neler oluyor orada?" diye
sorar. Cocuk hala fısıldayarak: "Arama kurtarma timi geldi" Patron
endişeli ve neler olduğunu bilmemenin kızgınlığı içinde: "İyi de neyi
arıyorlar?"
Küçük çocuk hala fısıldayarak ve kıkırdayarak yanıt verir "Beni"
güzeldi :D
Temel TRT 1 de bir yarışmaya katılır ve kazanır. Kendisine bir kitap hediye edilir. Kitabın adı da "düz mantık" tır. Temel hediyeyi alırken sorar;
-Bu kitapta ne yazıyor?
-Okuyunca öğrenirsin...
-Ben onunla uğraşamam, anlat bakayım sen bana.
-Ok bak şimdi; senin evinde akvaryum var mı mesela?
-Evet var...
-O zaman içinde su da vardır?
-Evet var...
-İçinde su varsa balık da vardır....
-Evet var...
-Balık varsa hayvanları da seviyorsundur sen?
-Evet....
-Hayvanları sev iyorsan insanları da seversin her halde?
-Evet...
-O zaman senin sevgilin de vardır?
-Evet var.
-Yaşlı görünüyorsun o zaman sen evlisindir?
-Evet.
-E karın olduğuna göre de, homoseksüel değilsindir?
-Evet.
-Bak gordun mu?...
Temel çok etkilenir. Kitabı alır koltuğunun altına eve doğru giderken Dursun'u görür. Dursun sorar;
-Temel o ne?
-Düz mantık kitabı!
-Nasıl bir şey anlat bakiiim.
-Bak şimdi; sizin evde akvaryum var mı?
-Yook!
-O zaman sen ibn.sin. :)
Acemi er, levazım başçavuşuna yakınır :
-Başçavuşum, bize yemekte ördek böreği ve...rdiler. Yemin ederim ki, içinde bir gram bile ördek eti yoktu.
-O halde? diye yanıtlar başçavuş.Sen hiç asker bisküvisi yedin mi?
-Şey...yani evet, başçavuşum.
-İçinden hiç asker çıktı mı, ulan!
süpermiş :)
güzelmiş :D
bizim baldızdan tabu lugatına eklenebilecek bir anı
kelime akapunktur
ben: hani böyle vücuduna küçük iğneler batırıyosun. rahatlatıcı birşey.
baldız: harakiri
Temel Fadime'yle tiyatro gişesine gitmiş:
- Pize içi pilet lütfen.
- Leyla ile Mecnun için mi?
- Hayir Fadime'yle penum için...
Dünya dönermiş ay da köfte…
kelime : marco polo
ben : volkswagen?
ark : marco polo Ramo
karşı grup : OHAAA!!
biz de artık ezbere oynuyoz
Gerçekten güzel esprilermiş hocam elinize sağlık :D
-laz mısın?
-değulum.
Temel Amerika'ya gelir uçaktan iner pasaport olayı filan falan
Göçmenlik Bürosu'na alırlar bunu memur sorar :
- What's your name sir?
- Temel.
- Surname?
- Kaya.
- ?
Temel gayet sakin cevaplar:
- 3 times a week.
Memur şaşırır ve olayı toparlamaya çalışır...
- Sir you understood me wrong... I mean male? or female?
Temel yine hiç beklemeden cevaplar:
- Doesn't matter.
" İyi günler Aslı'yla görüşebilir miyim? "Aslı evde yok! Fotokopisi var!"