Eveeet. Geldik uzman olduğumu düşündüğüm bir konuya daha. Az yakma teknikleri. Şimdi yazarken düşünüyorum. Olm ne uğraşıyorsun böyle şeylerle. Git adam gibi arabanı kullan, arkadaşlarınla gez toz zevk al diye. Hayat işte. Saçmalamak ya da karıştırmak parayla değil. Parasızlığın gözü kör olsun. Şimdiki halime şükür ediyorum. Belki bu da bir hastalıktır. Ama birilerinin işine yarayacaksa, mutlu edecekse birilerini, bu da hiç değilse beni biraz olsun tatmin edecekse razıyım ben böyle hastalığa. Zamanında 1.4 bir palio vardı annemin, o dönem ben de o arabayı kullanıyordum. Bu araba 100km de 13litre yakıt harcıyordu. Evet şaka yapmıyorum. Gayet normal bu yakıtı harcıyordu. Nitekim servis bile aracın sorununu bulamamıştı. Ben de kendi çabalarımla bunu 10lt ye yaklaştırabilmiştim. Daha sonra baktım olmuyor, 1.3 Multijet Eski kasa Punto ya geçiş yaptım ve dünyanın en yaz yakan arabasını kullandığımı hissettim. O da 45lt motorin ile şehir içi 850 900 belki 1000km yi görüyordu. 850 görmesi için bir çaba harcamaya gerek yoktu. Fakat ben palio dan öğrendiğim taktiklerle klima açık 1000km ye yaklaşabiliyordum. Sonra bir kaza oldu, araştırma sona erdi. Fazla uzatmadan tekniğe dönelim.
Yakıt günümüzde hepimizin problemi. Eğer maddi sıkıntınız var ise özellikle öğrenci falansanız ve çok geziyorsanız yazı baya dikkatinizi çekecektir. Lütfen yazıyı dikkatlice okuyun. Bir ricam daha var; arabaya az yaktıracam ya da yol bilgisayarına, devir saatine bakacam diye önünüze bakmayı ihmal etmeyin ve trafik kurallarına uyun. Unutmayın, 1 depo benzin canınızdan kıymetli değil. Bu söylediğim 200 basıp yakıtı bitirmeye çalışırken de geçerli. Bilmem anlatabildim mi.
“Aracım çok yakıyor, ya da yakıtı normal ama banane daha az yaksın” diyenlerdenseniz buyrun okuyun.
1. Öncelikle aracınızın bakımlarının doğru ve düzenli olarak yapılmış olması gereklidir. Bakımsız motor, kötü lastikler, kötü balatalar, kötü bir direksiyon bile yakıtınızı olumsuz yönde etkileyecektir. Aracınızın teknik olarak mutlu olduğundan emin olun. Özellikle eskimiş yağlar ve filtreler(özellikle hava filtresi) aracınızın yakıtını direkt olarak etkileyecektir.
2. Aracınıza düzgün ve kaliteli yakıt aldığınızdan emin olun. En iyi yanan yakıt tavsiyemdir. Yakıtın iyi yanması hem araç sağlığınız açısından hem de yapacağınız kilometre açısından çok önemlidir. Zaten aracınızın sağlığı da ekonomisini direkt etkileyecektir.
3. Aracınızı çalıştırın. Çalıştırdıktan sonra mutlaka motorun kendini toparlamasını bekleyin. Buz gibi motorla yola çıkarsanız arabanızda ataklık eksikliğini zaten farkedersiniz. Araç atak olmadığından yani doğru düzgün yanma gerçekleşemediğinden hem gaza daha çok basacaksınız hem de araç yakıtı düzgün yakamicak. Buradan da anladınız ki yakıt sarfiyatı ilk 1km lik yolda sanki 10km gitmişsiniz kadar olacaktır. Ayırca soğuk motoru zorlamak motor bloğunun çatlamasına sebep olabilir.
4. Motorumuz ısındı ve yola çıkıyoruz. Motorun en sağlıklı çalıştığı sıcaklık ibrenin ortasına yakın bölümdür. Ama yola çıkmak için ortaya yaklaşmasını beklemenize gerek yok. İbre biraz hareket etse yeterli. Yola çıktık. Şimdi ne yapabiliriz. Okuyalım.
Not: Aracın az yakmasını sağlamaya çalışırken motor ömrünü kısaltmak olası bir durumdur. Aracınızda oluşacak bir problemden ötürü sorumluluk kabul etmem.
1. vitesteyiz ve gaza basıyoruz. Fazla abartmayın ve 2. vitesi çabuk bulmaya bakın. 1. vites arabayı kullanmak için değil, hareketsiz halden hareketlendirmek için yapılmıştır. Dolayısıyla en güçlü vitestir, çok yavaş gitseniz de en fazla yakıtı harcadığınız bölümdür. Peki 2. ye taktınız vitesi şimdi ne olacak. Vitesleri öyle bir yerde değiştirin ki bir sonraki vitese geçtiğinizde hızlanmaya devam edecekseniz araç zorlanmasın. yani 2 den 3 e taktığınızda motor devri 1500 devire düştüyse ve siz gaza basacaksanız yakıtınız yine artacaktır, aksine araca da ivme kazandırmanız çok zor olacaktır. Yani hem hızlanamayacak hem de yakıtı artıracaksınız.
Not: Her motorun kendini topladığı devir farklıdır. Yani benzini tam olarak yakabildiği, stabil olarak döndüğü ve hızlanmaya hazır olduğu devir. Bu devir noktası max. tork noktasına yakın bir değerdir. Aracınızın kitabından max. torka ulaştığı noktayı bulabilirsiniz. Ama en sağlıklısı motorunuzu kendiniz test edin. Araç kaç devirde giderken motor sağlıklı dönüyor yani hırlamıyor. Motorun hırlaması zorlandığı anlamına gelir. Bu aşamada ya vites küçültürsünüz ya da gaza biraz daha basarak motoru susturursunuz. İşte bizim için önemli olan motorun o sustuğu ilk nokta. Bu nokta dizel arabalar için genelde 1500 - 2000 devir arası benzinler içinse biraz daha yüksektir.
Şimdi kendi arabama göre anlatayım. Grande Punto 1.3 Multijet 75hp modelini kullanıyorum. Bu arabanın hırlamadan yola devam edebildiği en düşük devir noktası 1500 dür. Ben düz yolda sabit hızla giderken vites ne olursa olsun devrim 1500. Yani hızlanma derdim yok ise, bir önceki vitesi 2000 civarında değişiyorum ve bir sonraki viteste devir 1500 oluyor. Bu aşamada gaza tekrar basmıyorum ve vitesi attığım gibi aynı hızda yola devam ediyorum. Tek fark devir 2000den 1500 e düşmüş oluyor. Ve yakıtım minimuma iniyor. Motorun hırlamadığından eminim ve rahatım.
Motor hırlaması ne demektir: Motorun hırlaması zorlandığı manasına gelir. Ama motor her zorlandığında fazla yakacak diye bir kaide yoktur. Ben 1000 devirde de sabit hızda gidebilirim ve aracım belki daha da az yakar. Fakat arasındaki fark. Motoru hırlatarak araba kullanmak motor ömrü açısından hiç de iyi değildir. Motor bloğunda pistonlarda silindirlerde baskı balatada ve hatta şansumanda bile zarara yol açabilirsiniz. O yüzden dediğimi yapın.
Bir diğer önemli nokta: Hızlanacaksanız ve aceleniz yoksa, yani hızlanacaksanız ama yavaş yavaş hızlanmanızda bir sakınca yoksa gaza dikkatli basın. Sanki altında yumurta varmış gibi gaza basmak tabiri bu olayı çok doğru açıklar. Siz gaza bastığınız anda aracınız tepki vermeyebilir ama yakıt deponuz verir emin olun. Hızlanırken gaza yavaş yavaş basın. Gaz pedalını aracınızın tepkisinin fazla önünde bırakmayın. Yani gaz sonda araç hızlanıyor yakıtın maximum halidir. Araç hızlanır biraz daha basarsınız hızlanır biraz daha biraz daha. Bu şekilde kullanmak da ekonomi sağlayacaktır.
Peki hızlanmak için vites küçültmemin etkileri nedir?
Aracınızla seyir halindesiniz. Mesela benim kullandığım dizel araçta 1500 veya 1750 devirlerde seyir halindeyim. Hızlanmam gerekti ne yapacağım. Herkesin bildiği gibi en güzel hızlanma yolu vitesi küçültüp köklemektir. Evet ani hızlanmaya ihtiyacınız var ise bu doğru. Yakıtı yine fırlatırsınız ama doğru. O kadar ani değil 1-2 saniye gecikmeli hızlansam da sorun yok diyorsanız ve aracınız kendini toparladığı devire yakın ise gaza hafiften basabilirsiniz. Aracınız yine hızlanmaya başlayacaktır. Not: Gazı köklemeyin. Yeterli hıza ulaşınca gazı tekrar gevşetin ve min. devire düşün. Bu olay büyük yakıt ekonomisi sağlayacaktır.
Not: O anda bulunduğunuz devir aracın normal devrine çok uzaksa, bu sefer de gaza basmanız hem yakıtı artıracak hem de saniyelerce hızlanamamanız anlamına gelecektir. Ayrıca motorun zorlanması ve hasar görebilmesine sebep olacaktır. Böyle bir durumda vites küçültmeniz olasıdır. Ama yine de vitesi küçültünce gazı köklemeyin. Zaten vitesi küçültür kçültmez motorunuzun devri normali bulmuş olacaktır ve araç gaza tepki vermekte tereddüt etmeyecektir. İstediğiniz ivmeyi gaza az da olsa basarak araca kazandırabilirsiniz.
Anlattıklarım biraz karışık. Ama bu güne kadar kullandığım her araçta aynı teknikle çok düşük yakıt miktarları elde etmeyi başardım. Eğer var ise aracınızın yol bilgisayarında anlık yakıt tüketimi göstergesini açarak da yaptığınız hareketlerin doğruluğunu teyit edebilirsiniz. Bakın bakalım dizel aracınız 3. viteste 2000 devirde giderken kaç lt yakıyor, 4.viteste 1500 devirde giderken kaç lt
Not: Vitesi erken büyütmekten korkmayın. Hıza ihtiyacınız yok ise aracınızı yeni viteste birkaç saniye hırlatmanızın kimseye zararı dokunmaz. Sizi acemi sanacak olan ve arka koltukta seyir halinde olan kendini ileri sürüş teknikleri uzmanı sanan arkadaşlarınız dışında.
Önemli bir konu daha: Aracınızla bastığınız sürece çok yakacaktır. Yani gaza basıyorsunuz devir artıyor. Köklemişseniz gazı zaten yakıt tavana vurmuştur. Yok köklemediniz ve 5000 devirde sabit hızla gidiyorsunuz. Motor bağırıyor. Tahrik bir sürüş. Evet o şekilde yolunuza devam edebilirsiniz. Fakat yakıtınız çok olacaktır. Yani vitesleri gereksiz yere benzinli araba için 5500 de atmanız dizel için 4500 de atmanız artislik dışında hiçbir işe yaramayacaktır. Ayrıca motoru sürekli bu kadar zorlamanız da motor sağlığı açısından hoş olmayacaktır.
Haftada bir iki kez motorları biraz bağırtmak motor sağlığı açısından iyi olabilir. Yakıt, püskürtme ve silindir temizliği için rahatlatıcı olabilir. Ama bu olayı abartmamak lazım. Haftada 1-2 kez yeterli.
Yani burdan da çıkarabileceğimiz motor ne kadar çok bağırır o kadar çok yakar. En az yakan ve en sağlıklı çalışan motor, sesi en az çıkan motordur.
Yakıtı azaltmak için bir teknik daha bulunmakta. Sürekli tartışılan bir konu. Araba boşta giderken mi daha çok yakar vitesteyken mi? Özellikle durmaya kırmızı ışığa vs yaklaşırken ya da yokuş inerken boşa mı atalım viteste mi bırakalım.
Bu sorunun en iyi cevabını size aracınızı yapan mühendisler verecektir. Neden açıklayım. Aracınız boşta iken rolantide çalışıyor demektir. Yani motor yaklaşık 800 devirle dönüyordur. Aracın gazı kendi kendine 800 devire kadar basmıştır. Azıcık bir yakıt harcamaktadır. Yani ben aracımı 1 saat rolantide çalıştırsam en fazla yarım litre mazot yakar.
Eğer ki araç viteste iken motor gücüne lastiklerden alabildiğini hissedip de gaz kesiyor ise aracın viteste olması yakıtı azaltacaktır çünkü o an araç hiç yakmayacaktır ya da rolantiden daha az yakacaktır. Fakat motor devrini tekerleklerden aldığı halde yine de 800 devirlik yakıt gönderiyorsa enjektörlere bir fark olmayacaktır. O yüzden bu sorunun cevabı araçtan araca değiştir.
Önemli Not: Aracınızı bu tip durumlarda her zaman viteste bulundurmanız hem trafik kuralları açısından hem de sağlığınız açısından büyük önem teşkil etmektedir. Boşta bulunan aracın hız kontrolü sizin elinizde değildir. Araç istemediğiniz hızlara çıkabilir. Ayrıca boşta bulunan aracın hızını kontrol etmek için frene hafif basıyor bulunmanız da fren balatalarınızı çok ısıtıp kısa zamanda yanmasına sebep olur. En mantıklısı aracı uygun vitese takarak motor freniyle yola devam etmesini yani hızlanamamasını sağlamaktır.
Geldik bir diğer bölüme: Katkı maddeleri.
“Evet abi ya bir sürü katkı maddesi var ne iş bunlar işe yarıyor mu harbiden?” diyenlerdenseniz ona da bir iki cevap verelim.
Evet işe yarıyorlar ama çok büyük işler de beklemeyin. Benim size tavsiyem öncelikle arada bir tam depoya kullanım talimatina ve aracınıza göre enjektör temizleyici dökmenizdir. Bu maddeleri benzincilerden temin edebilirsiniz. Enjektör temizleyiciler enjektörlerde biriken pislikleri temizleyip daha iyi püskürtmesini sağlar. Bu da yakıtı olumlu etkileyecektir. Bazı başka depo ve motor temizleyiciler de iş görebilir. Yakıtın daha iyi yanmasını sağlayan katkılar da var. Onlarla da çok ufak da olsa ekonomi sağlayabilirsiniz. Hemen belirteyim, bu maddelerin yarattığı farkı hissetmek için 1 kere kullanmanız hiçbir işe yaramaz. En azından bir 3-5 depo ard arda kullanırsanız yaptığınız kilometredeki değişimi hissedebilirsiniz.
Ayrıca yağ katkı maddeleri de bulunmaktadır. Bu katkıların denenmiş ve memnun kalınmış olanlarını temin ederseniz, aracınızın yağını ve yağ filtresini değiştirip yağa karıştırmanızdan sonra farkı hissedebilirsiniz. Motor sesinizin azalmasına aracınızın daha rahat çalışmasına ve ataklaşmasına yardımcı olabilirsiniz.
Daha bir çok katkı maddesi bulunmaktadır. Şanzuman vs. Bunları da doğru kullanmanız yakıt ekonomisi sağlayacaktır. Ayrıca yeni çıkan metaldi bordu gibi yakıttaki metalleri tutucu, motora bağlanan sistemler duyuyorum. Bunların pek işe yaradığını duymadım ama varsa deneyimlerinizi paylaşabilirsiniz.
Şimdilik benden bu kadar. Lütfen araba az yaktırim derken trafik kurallarını ihlal etmeyin. Yapamıyorsanız boşverin yaksın. Canınızdan kıymetli değil.
Az yakıtla bol gezmeli günler dilerim.
Konu zeusmaster tarafından (20/06/2007 Saat 12:56 ) değiştirilmiştir.
guzel bir paylasim tesekkurler...
sağol okadar okudum sen yazdın sandım sonuna gelince
kimmiş acaba bunu yazan gpci
Ne Mutlu Türküm Diyene!
TEşekkür ederiz, bir paylaşımda,
Gerçekten hangi sitede buldun acaba bunu Erhan. Kimmiş bunu anlatan..
Konu İbrahimKC tarafından (19/06/2007 Saat 22:01 ) değiştirilmiştir.
Tşk.ler paylaşım i,çin![]()
Valla o sitede de sadece alıntıdır.. yazıyodu o da başkasından almış
Eğer ismini bulsaydım yazıcaktım ama yoktu. Güzel anlatmış arkadaş keşke bu konu sabitlenip herkes kendi az yakma teknikleri ve bu teknikler ile 100 km de kaç litre yaktıklarını yazsalar
Ben bu yazının aynısını sanki Cihan arkadaşımızdan okudum gibi hatırlıyorum..
cihan arkadaşımıza teşekkür ederiz o yazmış zannedersem. Başka forumlardada alıntı olarak mevcutArkadaşlar açıklayım. O 1lt dediğiniz olay siz farkında olmadan arabayı hızlandırmaya çalıştığınızdan kaynaklanıyor. Yani ayağınızı gaza basmışsınız. Bulunduğunuz hız gazında değil. Aracı hala hızlandırmaya çalışıyorsunuz farkında değilsiniz. Çekip tekrar basmanıza gerek yok. Ayağınızı biraz gevşetin olur biter. Bunu motorun sesini ve tepkilerini dinleyerek anlamak gayet kolay. Motor zorlanıyorsa yakıyordur. Araba yolda sessiz bir şekilde kayıyorsa ve devrini de almışsa motor hırlamıyorsa işte o optimumdur. Motordan gelen ses yakıt işaretidir çoğu zaman. Bu konuyla ilgili yazmış olduğum makalemi okumak için: Az Yakma Teknikleri, CihaN
Konu OzzY tarafından (19/06/2007 Saat 22:57 ) değiştirilmiştir.
güzel paylaşım, teşekkürler...
paylaşım için teşekkürler
Erhan teşekkürler paylaşıma.
Yalnız aracı çalıştırdıktan sonra beklemeye gerek yok.Emniyet kemeri ayna ayarı derken 5-10sn geçiyor zaten sonrasında hemen hareket edilebilir.Zaten kış şartlarında ibrenin hareket etmesi min 5dk sürer...
arkadaşlar.. yukardaki az yakma tekniğinde bilgilendirmelerde eksiklikler ve birkaç yerinde hatalar var gibi geldi bana... bizim araçlarda turbo 1750 devirde devreye giriyor... bunun altındaki değerde her zaman güçsüz hırlayan bir motor oluyor.. uzun yolda ve düz yolda belki 1750-1800-1850-1900 devirlerde kullanılabilir ama bu şehir içinde münkün değil.. ekonomi yapacağım diye 1750 en alt limitte kullandığınızda değişen şartlar motorun çogu zaman 1750 devrin altına düşmesini sağlıyor o zamanda sağlıksız çalışan motor ortaya çıkıyor..ben genelde 2900-3000 devirlerde vites atıyorum ve vites attığımda 2000 devirle bir üst vitese giriyorum. mesela birinci vitesi geçiş oranıyla dördüncü vitesin geçiiş oranları farklı çünkü vites dişli oranları farklı... birinci vitesde 3000 devrin biraz üstünde değişim yaptığım ancak ikinci vitesde 2000 devri ancak görebiliyorum.. ama üçten dördüncü vitese girerken 2800-2900 devirle girdiğimde 2000 deviri yahat yakalıyorum... birde bu bahsettiğimiz minimum limitleri düz yolda yapabiliriz.. kişisel görüşüm bu uygulamayı rampalı bir yolda yaparsak motor ömrü ve sağlığı bozmuş oluruz diye düşünüyorum.. ben bu gune kadar hep diesel araba kullandım.. benim kullandığım arabalar içinde 91 model şahin ve üzerinde atma ısuzu diesel motor bile vardır.. (bir zamanlar trabzonda meşhurdu.. taxsiciler ekonomi olsun diye böyle bir uygulama yapıyorlardı ve trabzondaki ustalarda bu konularda uzmanlaşmışlardı) bizim araçların sağlığını bozmadan kullanacağımız vites aralığı alt vites 2800-2900-3000 devir ve bir üst vitese geçtiğimizde 1800-1900-2000 devri yakalamak diye düşünüyorum.. tabi rampalı yolda rampanın durumuna göre devir yükseltilmelidir. bunun ayarı nedir diye sorarsanız size bunu rampanın ne kadar dik oluşu söyleyecektir..
GP active 5 k. mj 75 hp new orleans mavi
yapmış olduğun katkı ve paylaşımdan dolayı teşekür ederım.
Arkadaşlar yazı tamamen bana ait. Kişisel sitemde daha öncelerden yazmıştım. Başka sitelerde de alıntı yapıldığı söylenmiş haberim yoktu sizden öğrendim. Yazımda hata olduğunu düşünen ve söylediğim devri beğenmeyen arkadaşlar yazımı tekrar okumanızı rica ediyorum. Az yakmak = Motor ömründen yemek. Ben bunun aksine bişe söylemiyorum. Bu yazıdaki anlattıklarım motora zarar verecektir kabul ediyorum ama nasıl zarar? 200.000 km gitmezsiniz de 150.000km gidersiniz. Bunu da yakacağınız yakıtla oranlarsak sizi gayet mutlu edecektir. Bir arkadaş turbonun 1750 devirde açıldığını söylemiş. Yanlış. Turbo en alt devirde 800 devirde siz gaza dokunduğunuz anda açılır. O esnada basınçla tribünler dönmeye başlar. Ama egzoz gazı çıkışı çok az olduğu için o kadar az bir sıkıştırmayı siz hissedemezsiniz. 1750 devre gelindiğinde turbo basıncı çıkan egzoz gazı sebebiyle tavan yapmış olur ve siz turbo açıldı sanarsınız. Aslında turbo zaten daha önceden dönmeye başlamıştır. Yazım az yakma teknikleri konulu yazı. Siz sürekli turbo açık bir sürüşü önermişsiniz. Bu şekilde az yakamazsınız. Bu sürüşün adı performanslı sürüştür ve aksine yakıtınızı artırır. Ben iddia ediyorum. Gidin yakıt alın ve aracınızı sürekli 4. vites 1500 devirde kullanın. Tabi yazıda da anlatıldığı gibi hızlanmak için gazı köklemeyin. Bu söylediğim sabit gitmek için. 4.vites 1500 devir sabit. Hızlanacaksanız vites küçültün yoksa daha fazla yakarsınız. Bir dediğimi yapın bir de gidin sizin anlattığınızı yapın. Yani 3000 de vites değişip 2000 de sabitleyin. Bakalım hangimizin anlattığı daha az yakacak. Motor ömrünü hesaba katmayalım benimki motor ömründen yer yakıttan kazandırır. Ha bu arada performanslı sürüş ile ilgili bilgi almak istiyorsanız, yine aynı sitemde Atak Sürüş Teknikleri, CihaN
yazımı okuyabilirsiniz.
Eleştiriye kapalı değilim fakat lütfen yazıları dikkatli okuyalım. Bunlar uzun araştırmalarım sonucu yazılmış yazılardır, fazla önemsemeseydim zaten makaleler başlığı altında toplamazdım.
Ayrıca tekrar ediyorum. Yazılar tamamen bana aittir. Alıntı yapacak arkadaşlar bunla ilgili not düşerlerse sevinirim, zira konunun başında görüldüğü gibi kim yazmış aceba vs.vs. gibi durumlar yaşamayalım.
Teşekkürler, iyi günler.
paylaşım için teşekkürler
grande punto active 2007 5 kapılı
Cihan kardeş öyleyse bize de bir yardımcı oluver. Şimdi dualogiclerde eco modu var. eco dayken daha önce de bahsedilmişti daha düşük devirlerde vites yükseltiyor. yani araba bağırmadan üst vitese geçiyorsun. ben düz yollarda ve sakin sürüşlerde bu özelliği kullanıyorum ama rampalarda ve perfonmans sürüşlerinde eco dan çıkıyorum. şimdi sorum şu: ecoda iken rampa çıkışlarda ve gaza yüklemelerde motor nasıl tepki gösterir, benim gaza yüklenmeme rağmen daha az atak olması boşuna mı aracı yormam anlamına gelir ve bu arada daha mı fazla mazot yakar? yani hangi durumlarda eco da olmam hangi sürüşlerde eco dan çıkmam gerek (yakıt tasarrufu ve motor ömrü açısından) bir aydınlatırsan sevinirim.
Cihan turbo konusunda yazdıklarına tamamen katılıyorum.Genelde dışarıda söylenen ''turbo açma'' deyimi turbonun devreye girdiğini göstermez; Turbonun max. verimi verdiği devri gösterir.Daha önceden de belirttiğim gibi güç turboyla beraber gelir ve yakıt tüketimini yükseltir...
harbi tebrik ediyorum emeğine sağlık.
En sonda da değindiğin gibi benzin borusuna takılan bu mıknatıslı aparatlar gercekten işe yarıyor ayrıca bazılarının odtü onaylı garantisi var.yakıtın tam yanmasını sağıyor doğal olarakta yakıt tasarrufu sağlıyor.
# Fiat Türkiye Kullanıcı Forumları Network # |
Yer imleri