tamam, üzgünüz, benim de ailemde şehit var, hem de rütbeli... atıp tutmakla olmuyor bu işler! asarım keserimle olsaydı otuz yılda asılan kesilen sayısına bakıp beş defa bitti derdiniz; bu memleketin eski gk başkanlarından biri öyle demişti, utanmadan, hatırlıyor musunuz? "dağda beşbin-altı bin kişi var, şimdiye kadar otuzbin terörist öldürdük, demek ki beş defa bitirdik" dedi, marifetmiş gibi... nasıl olur da koskoca türk ordusu otuz yılda hepi topu beşbin kişinin hakkından gelemedi? peki bu otuz bin etkisiz hale getirilen eşkıyanın aileleri için nasıl bir rehabilitasyon programı düzenlendi? her birinin üç dört beş belki on kardeşi olan bu eşkıyanın kardeşlerinin dağa çıkmaması için ne yapıldı? bu kadar yılda sağcısı da geldi, dincisi de geldi, solcusu da geldi, milliyetçisi de geldi, ılımlı islamcısı da geldi, geçti, geçiyor, hiç bir şey değişmedi. asıl sorulacak soru şu; bölücülere destek veren siyasi partini aldığı 2,5 milyon oy var! bunların hepsi mi kandırıldı, hepsi mi korkutuldu? hadi mezradaki köydekiler öyle, diyelim; büyükşehirlerde aldıkları oya nasıl bir izahınız var?
demek ki asmak kesmek, "bitiririz istesek iki günde" diye atıp tutmak işe yaramamış! bu yara bu melhemi tutmuyor artık. belki de vücudu kurtarmak için uzuvdan vazgeçmek gerek; kangren olmadan ve bünyeyi zehirlemeden kesip atmalı artık! bu nasıl olur, ne şekilde olur bilemem, o da devleti yönetenlerin işi, akıl vermek benim işim değil, bulsunlar yolunu!