bu ulkede yargı karar vermeden yaş kararı ıle ısıne son verılen subay astsubay ve uzmanların durumu hangı hukuk maddesdıne uyuyor merak ettım sımdı...hakım yok savcı yok....
Printable View
hiç bir şekilde hiç kimseye çifte standart yapmıyoruz... yönetim olarak kimseyi kayırmıyoruz...
tüm arkadaşları yeniden uyarıyorum... lütfen yorumlarınıza dikkat edin... her konuda herkes aynı fikirde olmak zorunda değil... saygı çerçevsinde yorumlarınızı yaptığınız yorumlarınızı karşılıklı atışmalara çevirmediğiniz sürece bizce sorun yok...
herkes fikrini özgürce söylebilir.. fakat kimse başkasının fikrini kabul etmek zorunda değil...
Mahkeme suçlu bulana kadar suçsuzlar.Açmaz şu ki eğer aklanırlarsa mahkeme sürecinde terfi ettirilemediği için hakları gasp edilmiş olmayacak mı veya tutklu kaldığı sürecin hesabını kim verecek.
Bu sadece komutanlar için değil tüm yargılanmayı beklerken uzun süre tutuklu yargılananlar için.
Peki yargılanırken tutuklu bulunmayıpta serbes bırakılırsa ve bu sürede yani yargı süresinde delil karartmaya kalkışılırsa bunun hesabını kim verecek.. Bizim ülkemiz buna müsait bir ülke bunu unutmayın. ülkemizde parası olan gücü olan daha çok söz sahibi oluyor bu tür insanların parasıyla ve gücüyle yapamayacağı şey çok azdır hele hele arkasında yabancı güçler varsa.
Daha nedenebilirki kısa ve öz.. tebrikler.
Bunun niyetle bir alakası yok ortada bir dosya varsa her ihtimali düşünüp her önlemi almak zorundasın.. Haaa ben demiyorum ki bu ülkede hukuk yargı çok iyi yürüyor..
Benim kızdığım nokta yargının kötü olduğunu yanlış işlediğini sadece paşalar generaller yargılanınca neden dile getiriyorlar neden paşaların uğradığı maddi manevi zararlarını geleceklerini düşünüyorlar.. Bu ülkede sadece paşalar mı bu şekilde yergılandı yada yargılanıyor neden özellikle bunları dile getiremiyorlar..
Çok değil yakın tarihe kadar bir paşayı alıpta yargılama kimin gücü yetiyordu. Ancak askeri yargıda askeri mahkemede yargılanabiliyordu..
Düşünsenize asker askeri mahkemede yargılanabiliyordu. Yani kendi kendini yargılıyordu bunun şeffaflığına kim inanabilir? :)
O zaman baştan asalım önlem diye.Hayatının 4 senesini daha işlendiği kanıtlanmadan yatmak hoş olmasa gerek.
Şuna katılırım adalet varsa herkes için var.Paşalar yargılanınca gündeme geldi bu olay.
Ama ülkemizde şu gariplik var nedense sadece mevcut iktidara muhalif olanlar yargılanmakta.Bir tane yargılanan yandaş yok.
Tesadüf sanırım...
Tutuksuz yargılanmaların uzun sürmesi herkesin ortak olarak eleştirdiği bir konudur. Ancak ne hikmetse bu konu, sadece Ergenekon üyeleri ve toplumun geneline karşı suç işleme zannıyla tutuklananlar için ön plana çıkarılıyor. Bu ülkede 28 Şubat darbesi döneminde kebapçılar bile fişlenip sudan bahanelerle içeri atılıyordu, insanlar hiçbir delil olmadan TSK'da YAŞ kararları ile sadece kaynağı belirsiz suçlamalar ile ordudan atılıyor ve hiçbir yerde iş verilmiyordu, ama şu anda feryat figan edenlerin o dönemde hemen hiçbir itirazlarını görmemiştik.
Elbette ki; hukuk herkes için geçerli olmalıdır.. Ancak hukuk istemek önce dürüst olmak şartı vardır. Hukuk yandaşları kurtarmak ve kayırmak için talep edilmemelidir, herkes için talep edilmelidir. Maalesef böyle bir talep yok.
Ayrıca kişisel kanaatim; ortada ses kayıtları, telefon kayıtları olan ve bunları reddetmeyen Ergenekon tutuklularının neye dayanarak "daha yargılanma sebebimizi bile bilmiyoruz" demeleri komik ötesi bir durumdur. Yanısıra hala ortada dolaşan iddianame bile yok sözü ise sanırım davayı takip etmeyen arkadaşlarımızın sözleridir. Ergenekon'un 188.duruşması yapıldı dün, iddianame olmadan duruşma mı olur :D Bunlar manüpülatif küçük entrikalar...
Kötü örnek örnek olmaz ama yarın bir gün bu hukuk yargılayanlar için de geçerli olur. İddianame dizi senaryolarıyla aynı ne hikmetse.
Daha gerilere de gidebiliriz.12 eylüle,1971 muhtırasına...
Cep telefonlarına sehven atılan numalar,bulunduğu günün 1 gün öncesine ait gazetelere sarılı kar altında kalıp ıslanmamış mühimmat,polisin bu konuda bir kaç gün önce eğitim alması,itirafçıların gördüğü ve suçladığı kişinin üniformasının rengini bilememesi,tsk gibi bir kurumun yazışmalarında imla hataları(askerliğini yapan hata olmayacağını bilir),darbe yapacağını yazan bunları da saklayan bir kurum!,geleceği görme yeteneğine sahip komutanlar(yazışmaların yapıldığı dönemden sonrasından bahseden evraklar) ve son olarak nedense gizli yargılamalar.(Yassıada duruşmaları bile radyodan canlı verilmiştir.
TSK'da herşey saklanır bundan emin olabilirsiniz. Kendilerini o kadar mağrur görürler ki, kendilerine hiçbirşey olmayacağını düşünerek çok rahat davranırlar. Ayrıca Kara Harp Okulu'nda ilk öğretilen şeylerden biri günlük tutmaktır.
Evet kötü örnek örnek olmaz, verdiğiniz örnekler kötü örnekler.
Kerem arkadaşım! önlem almakla asmanın ne alakası var allah aşkına?
Bir insanın siyasi düşüncesi,tuttuğu takım, inandığı değerler ne olursa olsun doğruya doğru yanlışa yanlış diyebilmeli. Yani başka bişeyi savunurken hep karşı düşünceyi savunanları kötü görmek yaptıkları her işin yanlışlığını düşünmek bana pek etik gelmiyor. Ülkemizin şuanki mualefeti gibi..
Ayrıca şu sözlerinize istinaden (Ama ülkemizde şu gariplik var nedense sadece mevcut iktidara muhalif olanlar yargılanmakta.Bir tane yargılanan yandaş yok.
Tesadüf sanırım...) Şu cevabı vermek istiyorum.. iktidara muhalif olanlar yargılanmakta yandaş olan kimse yargılanmamakta demişsiniz. Örnekle cevap vereyim. Deniz feneri davasını biliyosunuz. Zahit akman ve kanal yedi ve akit gazetesi yöneticilerinden üç yada dört kişi yargılanıyor.
Şimdi sorarım sana bunlar akp yandaşları mı değil mi? Buda tesadüf sanırım.
Bana bak birader terbiyesizliğin lüzumu yok, sen at gözlüklerini çıkar... Klavye başında vatan millet sevgisi göstermek kolaydır değilmi. HERŞEY VATAN İÇİN, VATAN SANA CANIM FEDA değilmi sana göre ama sadece Lafta dimi
Sizin gibi sürekli Atatürk'ün arkasına sığınan insanların yüzüne bu memleket bu haldeya zaten... Atatürkçülükse en büyük Atatürkçü benim tamammı, ancak bu sizin gibi sadece söylemekle olmuyor. Yüce Atam şimdi yaşasaydıda siz ve sizin gibi zihniyete sahip insanları görseydi. O zaman ne cevap verecektiniz çok merak ediyorum.
Arkadaşlar biraz relax olalım.
Lütfen eleştiri veya yazılarımızı birbirimizi kırmadan yazalım.unutmayalımki konuşmacı
toplumlar paylaştıkça büyür. ve herzaman yanılma ihtimalimizi göz önünde
bulundurularım.
SEVGİLER, SAYGILAR. TEŞEKKÜRLER.
sayıstay kontrolu, bagımsız yargı kurumlarının denetımı,saglık hususunda askerı hastanelerın kapatılması, msb na baglanma,askerlık suresı, profosyonellesme gıbı cok cıddı konular su an konusulması gereken konular.
yargıyada gelınce, bu hakımler degılmıdır akp ye 2005 te kapatma davasına bakan bu savcılar degılmıdır bu davayı destekleyen...sanırım 7-8 oyla akp kapanmamıstı...bır kısı daha elını kaldırmasa şimdi neler konusuyor olurduk acaba... yargı yandasları yargılamıyor dıyen arkadasım ıcın tek cevabım su : yargı ıle ılgılı ıstedıgınızı dusunun ama 4 yılda bır toplanan ulke yargısı kesmesı gerekene hakettıgı cezayı ıstemeden kesıverıyor... kımlere ceza kesmedılerkı...ergenekon davası son secımden oncede vardı ve bu ulke de o zamanda tsk gözbebegı ıdı... mademkı gözbebegıne comak soktu yandaslar, neden hala oy cıkar hemde % 50 tutarlarında...ardında %50 guc olan bır partı,zamanında kendıne hukuk adı altında yapılanların acısını hukuk adı altında cıkartıyor denebılır belkı ama o taraftan bakıncada bu cok normal görünüyor...eskıden komutanlara göre basbakan degısırdı sımdı bakanlara gore komutan degısıyor... demekkı neymıs ne oldum demıyeceksın ne olcam dıyeceksın... at gözlügü ıle gezen kalmadıgını artık en astının bıle cogu seyı ıdrak edebılecegını de boylece ogreneceksın....
Böylesine kişiliksiz insanlar hakaretlere devam ettikçe ben diyorum ki bu hakaretleri bir üst tura taşımayalım, kötü olacak sonu. çünkü bu iş böyle gidecek, üzerine noktalı küfürler gelecek. sizler pkk ile sürekli temasta olan taraf gazetesi yazarlarının fikirlerinden başka birşey paylaşmıyorsunuz.
250 askerin suçluluk iddiasına duyulan tepkiyi anlamıyorsanız yapacak birşey yok, hepsi de suçludur, oh olsun diyorsanız da demokratikleşmeye devam o zaman. (demokratikleşmeye devam kısmı Avrupa Parlementosu yetkilisinden)
ama İlahi adaleti unutmayın, çünkü iktidarlar gelip geçicidir.
arkadaşlar sürekli olarak konuyu kişiselleştirmeye ve ikili diyaloglara çevirmeye çalışıyorsunuz... rica ediyorum... ikili diyaloglara girmeyin.... birbirinizi kıracak yorumlar yapmayın...
arkadaşlar bence herkes işin özünü kaçırmakta ve herşeye yandaşlık penceresinden bakmakta.
işin özü 12 eylül ve beraberindeki terör süreci...
-darbeleri kimse desteklemiyor ve herzaman darbe yapanlar eleştiriliyor ancak ne hikmetse binlerce kişi katledilirken kılını kıpırdatmayan ve darbeye zemin hazırlayan siyasiler hiç gündeme getirilmiyor.
-terörde ordu başarısızdır deniyor ancak kuzey ırak a askeri abd den izin almadan sokamayan siyasi iradeye kimse gönderme yapmıyor.erdal sarızeybek in bu konudaki ihanetleri okumanızı tavsiye ederim...
arkadaşlar iddianamelerin üçünü de okumuş biri olarka size şunu söyleyebilirim:içeri alınanların arasında suça bulaşmışlar olabilir,zaten dava çorbaya döndü pkk,hizbullah,danıştay saldırısı,dink cinayeti ve susurluk gibi herşeyi bu davayla birleştirmeye çalışıyorlar ancak kimse unutmasın ki gizli tanık adı altında pkk itirafçılarının ve imzasız-kimliksiz ihbarlarla eğer bir ordu içeri alınıyorsa burada herkesin iyi düşünmesi lazım...bizim içimizde hayin çok ve ırakın hangi grup tarafından çökertildiğine herkes iyi baksın.
diğer bir konu deliller konusu ergenekonu başlatan el bombaları daha sonra imha edildi ve açıklaması yapılamıyor yani deliller karartıldı,polisler suçlu diye yakalananların telefonlarına aleyhinde kullanılmak üzere kayıtlar yaptı,delil diye sunulan cdlerin bazıları sahte çıktı...ki cdler normalde delil sayılmazlar...hatta uğur dündarın karısını bile bu kapsamda iddianameye koydular ve o da yalan çıktı.davada sanıklar yararına karar bildiren hakimler yerlerinden oldular.v.b. birçok şüpheli nokta var ve herkes davanın sonucunu ömrü yeterde görebilirse burda yazdıklarımı anlayabilecektir.
hiçkimsenin dikkatini çekmeyen birşey var:erol mütercimler,hulki cevizoğlu,erdal sarızeybek,aytunç altındal gibi ülkesini seven ve bu ülke üzerinde oynanan oyunları anatanların birçoğu ya kovuldular ya da televizyonlara çıkmıyor ya da çok zor çıkartılıyorlar...yani araştımayan ya da muhakeme edemeyen birçok kişi ülkenin başına geçirilen çuvaldan haberdar değil, hatta % 50 destekledi diye övünülen durum abartılmamalıdır çünkü pkk ya da bu ülkede 6,5 milyon oy çıkmıştır.eğer halk herşeyde doğru karar veriyorsa o 6,5 milyon pkk desteğini nereye koyacaksınız.diğer taraftan baktığınızda da oy vermeyen ve muhalefet eden diğer %50 nin fikirleri nereye konulacak ya da değersiz mi kılınacak.ortada %50 çok seven ile %50 nefret eden iki gözden kaçırılan kutup var.
demek istediğim şey şu halk herşeyi iyi bilir diyerek seçtiklerini ilahlaştırmanın ve körü körüne bağlanmanın bir anlamı yoktur.hele ki susurluk gibi,terörün bitirilememesi gibi konularda sorunun bence en büyük ayağı olan siyasilere hesabın sorulmadığı bir ortamda işin özü herzaman kaçırılmaya mahkumdur.
bugün bazı arkadaşların savunduğu ve "bu orduyla iyi ki savaşa girmemişiz" diyen b.arınçın birkaç sene evvel "yunanistan karasularını 12 mile çıkarırsa savaş nedeni saymayalım" sözünü de kimse unutmasın.her fırsatta orduya yüklenen bu zihniyetin, özerlik ilan eden,vergi vermeyecez diyen, pkk lıları da kastederek bizim de şehitlerimiz var diyen terör yandaşları söz konusu olduğunda bırakın doğru dürüst soruşturmayı seslerini dahi gür bir şekilde çıkarmadıklarını kimse göz ardı etmesin...iş asker olunca kimliği ve niyeti belirsiz bir telefon içeri atmak için yeterli delil olurken,terör örgütüne sıra geldiğinde bölücülük,devlete isyan,şiddet,polise dayak bile legal hale gelebilmektedir.hatta seçilmesine ve suçu kesinleşmemesine rağmen hala içeride tutuklu bulunan milletvekillerinin olduğu bir ortamda siyasi yasaklı olmasına rağmen siyaset yapan ahmet türk,6 ay erken hapisten çıkarılan leyla zanaların olması düşündürücüdür.
iş ergenekon olunca yayın yasağı getirilmeyip ve şuan milletvekili olan gazeteciye gizliliği olan bir soruşturma hakkında kitap yazdırılırken,adı deniz feneri olunca yayın yasağı ve gizlilik kuralına harfiyen uyulduğunu kimse gözardı etmesin...
asker olunca en küçük bir soruşturmada bile terfisi engellenirken,adı polis olunca bu kural neden kaldırılır ya da askerin istihparat amaçlı dinleme yetkisi alınırken neden polisin ki devam eder bunlar iyice etüd edilmesi gereken noktalardır.ya da terör örgütü üyeliği suçuyla içeri alınan askerlerin olduğu bir yerde terör örgütü mensuplarını ayaklarına hakim göndererek legal hale getirip ser bıraktıran siyasi otorite hakkında neden soruşturma açılmaz merak ediyorum:)
bunları anlatmamın nedeni,hiçbir fikrine başvurulmayan,konuştuğu zaman siyaset yapmakla,yazılı açıklama bile yapsa muhtıra verme-darbeye teşebbüsle suçlanan ordunun üst kademesi bence doğru yapmıştır.bu bence kaçmak ve arkadaşlarını yanlız bırakmak değildir,madem ki hiçbir uyarısı ya da fikri önem arzetmiyor ve o herşeyin doğrusunu bile %50 de onun karşısında duruyorsa askeri şura öncesi hükümetin ve o %50 nin isteklerini yerine getirecek kişilere yer vermek en doğrusudur.
not:burda önemli olan emekli olduktan sonra ne biliyorlarsa bu toplumun aydınlanması için bildiklerini anlatmaları gerekir,esas itibariyle arkadaşlarına destek de böyle olur yoksa yaptıkları topal kalır.
bazı arkadaşlara şu noktada katılıyorum,ordunun içerisinde düzeltilmesi gereken üst rütbedekilerin torpilli durumu,rütbe düştükçe artan sorunların dile getirilip çözüme kavuşmaması,maaş sorunu,yönetim kademesindeki yüksek rütbelilerin aileleri adına devlete ödettikleri ve zaman zaman haber olan harcamalar,lojman sorunu,er-erbaş,uzman ve astsubayların sıkıntılı durumları hep göğüslemeleri gibi sorunlar önemlidir,çözülmelidir ancak inanın bu gibi sorunlar örneğin sağlıktaki doktorun devletin olanaklarından askerdeki rütbeliler gibi yararlanmasına benziyor yani her kurumda küçük ya da büyük var.ancak iş 90 yıldan intikam alma duygusuyla çözmeye çalışılıyorsa orada bir sorun vardır...