Vay beee
mert arkadaşa bakın
mertliğine toz kondurmuyor ama dürüstlük namına bir cevap bile vermemiş, aslında kendiniz de inanmıyorsunuz ya yazdıklarınıza...
terörist gazetelerindeki pkk demeçlerini kopyalamaya devam edin sizler...
yüzlerce insan terörist ergenekoncu, onların yanında sizler, sizin cepheniz ve pkk yandaşları melek gibi adamlarsınız öyle mi?
Atatürk e bile düşman olan insanlardan ne beklenirdi zaten?
biraz vicdan, biraz inanç sahibi olun derim yalnızca size, okuyup kopyalıyorsunuz biraz da sorgulasanız ne zararı olur size?
bu ülkenin hazinesinden 2 kurum en çok parayı alıyor.
1-TSK
2-MEB
peki soruyorum sizlere ikisi ne durumda? bataklık
aslanerh rumuzunu kullanan kişi
Ya arkadaşım sen ne terbiyesiz birisin ya. Bütün yorumların kendin gibi düşünmeyenlere hakaret etmek, saygısızlık ve yapış yapış edepsizlik kokuyor. İnsan gibi tartışmayı konuşmayı bilmiyorsan, fikirlere tahmmül etmeyi öğrenemiyorsan hiç girmeyeceksin böyle konulara.
Karşındakilere hakaret ederek, tehdit ederek nereye varacağını zannediyorsun ?
27 yaşında kocaman insan ( ! ) olmuşsun ağzından çıkanı kulağın duymuyor. Bir değil iki değil her mesajın bu kadar düzeysiz...
Adam gibi konuşmayı bilmeyen insanları barındırmayın burada..
Beneficium accipere libertatem est vendere
şöyle bir bağlantısı var arkadaşlar diyor ya TSK zaten iş yapmıyor çok masraf çok harcama var icraat yok o üzden istifa etmelerini normal görüyorlar hatta yüzüstü bıraktıklarını felan bahsediyorlar ya... görevini yapamıyor çünkü başında CUMHURBAŞKANI var biliyoruz ki sınıra gidilmiş terörist ler vurulacakken cumhurbaşkanından geri çekilin denildiğini medyaya yansıdı bunlar...
komutanların istifasıyla şöyle bağlantı kuruyorum geniş baktığınızda bir yandan komutanları içeri alıyorsun ve toplantılarda bundan rahatsız olduğunuzu dile getiriyorsunuz ve muhattap alınamıyorsunuz çünkü zihniyet belliydi daha önceden askeriye yok edilecek...bütün hepsinin önceden planları hazır...
sen bu vatana görev yapmış en azından bu şerrefsizler yüzünden canını başını ortaya koymuş kişileri topla sonra habur sınır kapısına savcı yolla davulla zurnayla karşıla İstiklal marşından nefret ettiğini dile getir geçmişini unut haksızlığın tamamını yap bunlar benim kanıma dokunuyor arkadaş...
kale içten fethediliyor...
Her TÜRK asker doğar
Bu haberin kaynağını verirmisiniz ? Cumhurbaşkanı ne zaman militanlar vurulacağı zaman geri çekilin emri vermiştir ? Lütfen bu iddiayı ispat ediniz...CUMHURBAŞKANI var biliyoruz ki sınıra gidilmiş terörist ler vurulacakken cumhurbaşkanından geri çekilin denildiğini medyaya yansıdı bunlar..
Diğer konuya gelince; TSK neden yok edilsin ki Bu inandırıcı olmayan bir iddiadır. Her değişim öncesi, değişime karşı çıkanlar oluyor elbetteki bu tür şeyler konuşuluyor. Osmanlı döneminde de ordunun modernleşmesine Bektaşi ocakları ve Yeniçeriler karşı çıkmışlar ve defalarca isyan etmişlerdir. Padişahın modern teknikleri uygulamasına karşı çıkan yeniçeriler ayaklanmış ve kazan kaldırmışlardır.
Bugün TSK maalesef zihniyet olarak 1910'larda kalmış köhne ve hantal yapıya sahip bir kurum. Bunun sistematik olarak değiştirilmesi gerekiyor. 35 senede terörle ilgili verdiğimiz kayıplar ortada. Fakat komutanlar ne hikmetse her başarısızlığını siyasetçilere yüklemeyi ve çamura yatmayı adet haline getirmişler. Askerlerin genel özelliğidir, başarısız olduklarında daha fazla asker talep ederler, çünkü bu doktrin üzerine bina edilmiştir fikirleri.
Komuta kademesinin değiştirilmesinin askerin moralini bozduğu zannı bence geçerli bir önerme değildir. Zira, morali düzgün olduğu zamanlarda verilen şehit sayısına bakarak bunu anlayabiliyoruz. Türkiye Ordusu dünyanın en kalabalık ordularından biri ancak güç olarak aynısını söyleyemiyoruz maalesef .Terör konusu ortada işte. Bu yüzden ordu içinde reforma gitmek gerekiyor ve öncelikle ideoloji-kıdem eksenli rütbelendirmeden vazgeçilerek performansa dayalı rütbelendirme yapılmalıdır. Bakınız Amerikan komutanlarına, adamlar jilet gibi adamlar. Bizim komutanlara bakın Saddam'ın komutanları gibi ak saçlı dedeler. Koş desen 50 metre koşamaz.
Sene 1999'da KKK tafix aracılığıyla EDOK Komutanlığı Albay'a kadar olan tüm komutanların haftada 2 kez spor yapma zorunluluğu getirmişti çok iyi hatırlıyorum. Binbaşılar Yarbaylar bahçede toplanır, önce kültür fizik hareketleri yapar sonra olayı çift kale maça dönüştürürlerdi. Biz de karargahta oturup seyreder gülerdik. Tabii kendilerini denetleyen bir mekanizma olmayınca bu hantal yapı sürekli olarak yığılarak semiriyor ve ağır aksak bir duruma dönüşüyor. Orduya modern silahlar almakla iş bitmiyor, önemli olan halkı ile barışık, onu hor ve aşağı görmeyen, kendini seçilmişler grubunda değil vatandaşın hizmetinde gören karakterli ve dürüst imanlı askerler yetişmesidir. Aksi takdirde, 15 askere baskın düzenlenir, komutanlar da Heron'lardan onların şehit oluşlarını böyle seyreder, kamuoyuna da toz bulutu vardı, sis vardı ondan helikopter göndermedik gibi komik ve aciz açıklamalar yaparak vatandaşı keriz yerine koyarlar. Maalesef böyle..
Bugün askere alma işlemlerinin hangi yönetmeliğe göre yapıldığını biliyor musunuz ? Bugün Türkiye'de askere alma işlemleri hala Çanakkale Savaşı'nda, savaşın komutanlığını yapan Alman Liman von Sanders Paşa'nın yayımladığı genelgeye göre yapılıyor
Saygı ve selamlarımla.
Konu xnode tarafından (30/07/2011 Saat 14:12 ) değiştirilmiştir.
Beneficium accipere libertatem est vendere
"Bakınız Amerikan komutanlarına, adamlar jilet gibi adamlar."
Amerikan ordusunu komutanı jilet diye övecek kadar düzeysiz, ürettiği teknolojiyi bilmeyecek kadar saf. Amerikan ordusu komutanı dediğiniz adamlar zeki bizimkiler gerizekalı diye söylüyor; peki neden? çünkü kadrolaşma için zil takıp oynamak istiyor.
hakaret ediyorsunuz diyerek üstüne bir sürü hakaret yazıp forumdan uzaklaşma cezası verilmesini isteyen mantık!
askeri darbeye hayır ama askere darbeye evet diyen mantık! karşıt bir görüş yazıldığında forumdan uzaklaşma cezası verilmesini isteyen mantık ile aynı olmalı elbet!
terbiyesizliğin son safhasıydı bu. biraz vicdanlı olun dedik, şahsiyetler küfür ile döndü. sizler tartışmaya bile değmeyecek kadar küçük insanlarsınız.
Biz burada olayları kendi bakıç açımızla yorumluyoruz. Ancak senin yazdıkların ise sürekli insanları aşağılama, hakaret etme, teröristlikle ve hainlikle suçlama üzerine kurulu mide bulandırıcı yazılar. Burada senin gibi düşünmeyen insanlar senin gibi düşünenlere hiçbir söz söylemiyor çünkü insanlarla bir derdi yok, olay üzerine yorum yapıyor herkes. Hala da sözlerinde insanları suçlama ve düzeysiz kelimeler sarf ediyorsun..
Kendine biraz çeki düzen ver. Profiline göre neredeyse 30 yaşına geliyorsun koskoca insan olmuşsun. Çok yazık ve ayıp...
Beneficium accipere libertatem est vendere
Arkadaslar konuya yorum yaparken dikkatli olun... Herkes bu konularda hassas... uyaridan sonra tahrik edici mesajlar atanlar ceza alacaktir....
Konu Scottie tarafından (30/07/2011 Saat 19:45 ) değiştirilmiştir.
cem kaynağı bulduğumda sana göndericem...
ben şunu anlamıyorum tamam askeriye hantaldır hızlı hareket edemiyordur ama asker pasifize ediliyor bunu niye gözardı ediyorsunuz... Türkiye jeopolitik konum itibariyle çok önemli bir noktada suların kaynadığı bir yer diyebiliriz... Türkiyede huzur olmasını inan hiç kimse istemez ve istemiyorda bunun için ellerinden ne geliyorsa yapılıyor... altımızdaki madenleri bilemiyor ve ne hikmetse bulamıyoruz...Cennet vatanımızda huzurla yaşayamıyoruz... askeri harekatta bunun en önemli bir ayağı benim şahsen görüşüm budur...
neden acaba bu hainlerin şereflendirilmesine göz yumuluyor? neden askerleri tek tek içeri alınıyor? biri bunu bana anlatsın ???
Her TÜRK asker doğar
BY Turbo SPORT 150 HP
Ben de mesleğin içerisinden birisi olarak yazayım o zaman... Bir Denizci olarak... Hani şu olduğu iddia edilen örgütün %80ini oluşturan kuvvetten...
Yapmayın ağalar beyler...
Değişmesi gereken şeyler elbette her kurumda olur... Hele hele her evden erkeğin girdiği bir ocakta, sürekli göz önünde tutulan bir yerde doğrusu yanlışıyla anlatılan binlerce hikaye olur... Kimileri abartıdır kimileri su katılmamış doğrudur...
Bu orduyu millete ait yapan şey miletin içinden gelmesidir... Üniversitede görev yapan öğretim üyeside vakti gelince askere gider sokaktaki tinerci de... Hatta benim çoğu kez gördüğüm; rotasyon adı altında hayatında deniz görmemiş güney doğulu vatan evlatları gemide görev alır.. İş olak sivil bahriyede çalışan gemi adamları jandarma... Eleştirilecek tarafı çoktur... Herkesin ayrı hikayesi vardır o yüzden... Kimi der çok rahattım, kimi der bana işkence yaptılar... Haketmediği halde dayak yiyen de olmuştur , askerliğini bitirince iş sahibi olan, adama dönen, tabiri caizse askerliğin yaradığı insan da olur...
Ama bir şey vardır, bu ordu bu milletten oluşur... 13 yaşında üniforma giyip,ömrünü bu işe veren subay,astsubay ve 18-20 yaşında hayatının baharında vazifesini yerine getirmeye çalışan kişilerden oluşur...
Asker içinde ulaşılmaz gibi görünen ama aslında ulaşılabilen yerde oldukları için haklarında hikayeler anlatılan kişilerdir komutanlar... Çoğu zaman denk rütbedeki sivil erkanı kmse bilmezken, onlar hakında olumlu olumsuz konuşulabilir.. Kimse oturduğu ilçenin kaymakamını, valisini, cumhuriyet savcısını, ağır ceza hakimini bilmez... Ama komutan çoğu zaman ortadadır... O yüzden kolay hedeftir zaten...
Yazılar içerisinde uzunçocuk nickli meslektaşımın yazdığı lojman,hak gibi konulara katıldığımı ayrıca belirteyim ancak şu an konuştuğumuz konu ne yazık ki bunların üstünde... Şu an uygulamaların yanlışlığını değil kişilerin liyakatini konuşur duruma geldik...
Şu an, hayatı boyunca ankara'nın doğusunu görmemiş insanların, eline 18 yaşında tecrübesiz vatan evlatlarını vererek dağda savaşırken kaybettiği yiğitlerinin ardınan neden ölümüne seyirci kaldın demesini izliyoruz... Şu an Polat alemdar seyredip bir baretta ile harbe katılacağını zanneden bir kuşak ile mahalle kahvelerinde vatanı kurtarma edebiyatı yapıyoruz... Ve bilip bilmeden orada canını ortaya koyan insanları yargılıyoruz...
Bu memlekette hızlı tren vakası oldu, tcdd sorumlu müdürü,ulaştırma bakanı mı istifa etti arkadaş, zehirli atık olayı oldu çevre bakanı mı sorumlu tutuldu? Öss kopya skandalı oldu yök başkanı duruyor... Siz diyorsunuz ki, 13 şehitten yukarıdakiler sorumlu...
Ağalar beyler,
Elinizi vicdanınıza koyup ta söyleyin... Daha 3-4 sene evvel borçları yüzünden intihar eden asttsubay haberleri varken ve aynı sıkıntılar devam ediyorken, her yaptığınızı tersinden algılamak için uğraşan bir sürü insan varken, hatta size nasıl teröristle savaşacağınızı anlatabilecek rahat koltuklarında yorum yapan insan varken, üstüne üstlük sizin uğruna uğraştığınız değerleri hiçe sayan açıklamalar,hareketler yapan, açılım diyen, davul zurna ile terörist karşılayanlar varken ne yapacaksınız? Kim için savaşacaksınız?Neden emek vereceksiniz? Yarın vatan haini ilan edilmek için mi? Hangi moral ile savaşacaksınız?
Neden istifa ettiler diyorsunuz? Etmeselerdi diyorsunuz ki şahsi olarak sadece genelkurmay başkanının ve yükselme ihtimali olduğu için kara kuvvetleri komutanının samimiyetine inanıyorum.. Süresi varken gitme onurunu gösterdikleri için... Kalsalar ne olacak? Ağızlarını açsalar demokrasiye aykırı... Bir hareket yapmaya kalkalar keza öyle... Ne bekliyorsunuz? Herkes ağzına geleni söylerken saksı gibi oturmalarını mı? O zaman mı vazifelerini yerlerine getirecekler...
Gelelim bahsetmek istediğim diğer hususlara;
Diğer kuvetleri bilmem ama kendi kuvvetim ile ilgili yazayım... En çok içeri alınan Deniz Kuvvetlerinden malumunuz, Ben noktaları yazayım siz birleştirin...
1. Amerika'nın son dönemde Karadeniz üzerindeki ilgi alanını bilmeeniniz olabilir... Gürcistan olayı ile tavan yapan bu ilgi aslında daha da eskiye dayanmaktadır... Amerika'nın Türkiye'den istediği Karadeniz kıyısındaki üs siyasiler tarafından Deniz kuvvetlerine sorulmuş ancak Deni Kuvvetleri tarafından ilgili kanun ve anlaşmalar öne sürülerek bu üssün açılmasınizin verilmemiştir... Tıpkı tezkerenin geçmemesi gibi bu durum da abd menfaatlerine oldukça aykırı gelmiştir..
2. Amerika'nın Karadeniz'de bulunma süresi (kıyısı olmadığı için) montrö boğazlar sözleşmesine göe kısıtlandırılmakta ve bunun takibini Dz.K.K. assasiyetle incelemektedir... Bu durum da abd çıkarına terstir...Ancak montrö İstanbul boğazını ilgilndirmektedir... Bahsi geçen yeni boğaz açıldığında oluşacak hukuki durum montrönün yenilenmesini hatta birilerinin işine yarayacak şekilde yenilemesini sağlayabilir...
3. Dz.K.K. tarafından milli politika olarak benimsenen ve meclise onaylatılan karara göre, 2023 yılına kadar kademeli 2023ten itibaren kati olarak yurtdışından gemi alımı yapılmayacaktır.... Son 10 sene içersinde yeni hücumbot ve maın avlama gemilerinin sadece ilk gemileri yurtdışında yapılmış, aynı pakete ait diğer gemiler Türkiye'de askeri tersanelerde üretilmiştir...
4. Milli sonar, milli cayro, radar ve pek çok komuta kontrol sistemi türlü sabotaj ve cinayetlere rağmen (aselsan da öldürüle ya da intihar ettiği söylenen mühndisleri hatırlayn) devam etmekte... Pek çok lojistik destek gemisi yerli tersanlerde üretilmektedir...
5. İlk yerli gemimiz TCG HEYBELİADA ilk kaynağından itibaren şüpheli pek çok kazaya maruz kalmış, limanda batırılmak maksatlı kinistin devreleri kimliği bulunamayan kişilerce açık bırakılmış ancak inşaasıdan bu yana sürekli nöet tutan personelce bu tip sabotajlar önlenmiştir...
6. Deniz kuvvetleri aynı anda ehm karada, hem denizde hem de havada muharip unsurlara sahip olarak TSKnın bir minyatürü gibidir.. Deniz Hava gücü (Casa uçakları, ab-212 ve seaawk helikopterleri ile deniz karakol maksatlı sabit kanatlı uçakları), Deniz piyadeleri ve sat/sas komandoları, Mayın harbi ve 1. sını dalgıçları, derin su dalgıçları, ve bilinen denigücüne sahiptir...
Burada dikkat edilmeyen şudur; Bu personel özel ihtisasa sahiptir... Yetişmeleri uzun zaman alır... Bu personeli yetiştiren mekanizayı 1-2 sene oyalamak kuvvetin geleceğini 10-20 sene oyalamak demektir... Bu kişileri işlemedikleri suçarla itham edip daha sonra yeni yetişecek dz.k.k. pesonelinin onların tecrübelerinden yararlanamamalarını sağlamak tahmin ettiğinizden çok büyük tahribata yol açar...
Anlattığım noktaları birleştirip, biraz da dışarıdan bakarsanız oynanan oyunu görürsünüz...Ya da istediğiniz gibi ağzınıza geleni söylersiniz...
Vaktiyle atalarımızın dediği gibi...
Kurt kocayınca köpeklerin maskarası olurmuş....
Şimdi alay etmesi kolay yarın kurdun kocamasına neden izin verdik demeyin de...
Yorumunuz için teşekkürler. Ancak bu ülkedeki darbeleri ve darbe dönemi zulümlerini çöp toplama görevlileri değil, bahsettiğiniz kişiler yaptı biliyorsunuz. Henüz sonuçlanmamış bir dava için "işlemedikleri suçlarla itham etmek" deyimi kullanmak doğru değildir diye düşünüyorum. Suç işlemediğini nereden biliyoruz ? Deniz Kuvvetleri Komutanlığı içinde komutanlara şantaj çetesi ortaya çıkmamış mıdır mesela ? Hayır diyorsanız benim 1.dereceden akrabam bu şantajın kurbanı oldu ve Tuğamirallikten istifa etti.. Yanısıra bu şahısların gizli dinlemeye takılmış telefon görüşmeleri ve ses kayıtları var. Tüm bunları inkar ederek suçsuzluk atfında bulunmak bence doğru bir yaklaşım olmaz.
Elbette ki işini bilen bir subay kolay yetişmişyor. Ancak her ne olursa olsun, makamı ve mevkii ne olursa olsun, toplumsal suçlara dayanak teşkil eden davranışları sergileyen, bunlarla ilgili planlar yapan ve suça iştirak etmiş kişilerin meslekten tecriti ve cezalandırılması gerekir. Eğer siz suç ve ceza mekanizmasını işletmezseniz, bugüne kadar olduğu gibi vatandaşınızın devlete karşı olan güvenini tesis edemezsiniz. Daha bundan 10 sene önceye kadar bir vatandaş polise ve askere dava açmaya korkardı, türlü yollardan başına birçok olay gelir veya hayatı zindana çevrilirdi. Bugün korkulmuyorsa, bu bizim demokrasi alanında aldığımız mesafenin ve herkesin yerini bilmesinin oturmaya başlamasındandır.
Bu tatsız olayların yaşanmasını hiç kimse istemiyor, ancak halk üzerinde komplolar kurarak mevcut otoritesi üzerinden faşizan uygulamaları da kimse istemiyor. Artık Türkiye'nin değiştiğini kabul etmek gerekir..
Bu sadece askerler için geçerli değil. Devlet kademelerindeki herkes için geçerlidir ve geçerli olmalıdır. Bugün TSK mensuplarının bu kadar mercek altına alınmasındaki sebep esasen iddia edildiği gibi akıldışı TSK'nın tasfiyesi değil, TSK'nın modernizasyonu projesinin bir parçası olması ve 1940 model yöneticilerin değişmeye karşı direncidir.
Yukarıdaki örneği bu yüzden vermiştim. Özellikle silah kullanımına izin vermiş kolluk kuvvetlerinin, değişime direnmesi bu topraklarda yeni bir durum değildir. Osmanlı döneminde de Bektaşi Ocağı ve Yeniçeriler ordunun modernize edilmesine sürekli karşı çıkmışlardır. Sürekli ayaklanarak yenilikçi ve modernlik yanlısı yöneticileri linç etmişlerdir. Hatta günümüzde "isyan" anlamında kullanılan "kazan kaldırma" deyimi buradan gelmektedir. Nizam-ı Cedid ve Asakir-i Mansure-i Muhammediyye girişimlerine bakarsanız bu konunun en şiddetli örneklerini görebilirsiniz.
Sonuç itibarıyle bu, modern ve yeni bir ordu teşkilatının doğum sancılarıdır. Eski bir zihniyetin tasfiyesidir diye düşünüyorum. Ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Amerika Türkiye Ordusu'nu zaten istediği gibi yönetiyor. Yani TSK buna karşı bir direnç gösteriyor gibi bir iddia yanlış bir yaklaşımdır. Özellikle 27 Mayıs ve 12 Eylül Askeri Darbesi'nde bunu gayet net bir biçimde gördü Türkiye.
Saygılar.
Beneficium accipere libertatem est vendere
Hem bu kadar suça bulaşacaksın hem de “bana dokunma” diyeceksin. Hukuk sana dokununca da istifa edeceksin. Ordu, hukuka ve demokrasiye alışmakta zorlanıyor.
Zorlanarak da olsa alışacak.
Genelkurmay Başkanlığı karargâhında “hükümet aleyhtarı” internet siteleri oluşturma cüretini gösterme özgürlüğü hiçbir orduya tanınmaz.
Emir komuta zinciri içinde “halk iradesinin” temsilcisine “tuzak kuracaksın”, hakaret edeceksin ve bunun hesabının sorulmasına karşı çıkacaksın.
Darbecilik, cuntacılık dönemi orduda sona eriyor.
Ve, “darbecilik yasak” emrini bir onur sorunu yapıyorlar.
Darbeci olmak, darbecileri korumak “onuruna dokunmuyorsa” zaten bu ülkenin ordusunda yerin yok.
Dünyanın ve Türkiye’nin değiştiğini algılamamaktaki bu ısrar sonunda bir sarsıntı yaratacaktı elbette.
Yarattı da.
Yıllardan beri “askerliklerinin” ne kadar yetersiz olduğunu izledik. Karakollarını koruyamadılar, kendilerine emanet edilen çocukları koruyamadılar.
Hiçbiri bir karakol baskınındaki kayıpları “onur sorunu” olarak görmedi.
Çocukların ölümünden sonra bir tanesi bile istifa etmedi.
Ama generalleri hukuk sigaya çekince bundan onurları gocunuyor. “Onur”u böyle anlayan generallere ihtiyacı yok bu ülkenin.
Niye çocuklar öldüğünde, “biz yetersiziz, çekiliyoruz” demediniz?
Askerliği unutup kendilerini “ülkenin hâkimi” sanan, sürekli olarak sivil hükümetleri sindirmek için uğraşan, darbe planları hazırlayan generallerin çekilmesinden kimseye bir zarar gelmez.
Askerlerin ölümünden “istifa edecek” kadar rahatsız olmayıp da, sanık generallerin terfi etmemesinden “rahatsız” olanların orduyu terk etmelerinde büyük fayda var.
Bize disiplinli, gerçek askerler lazım.
Darbe planları hazırlamakla, andıç yazmakla, internet sitesi hazırlamakla uğraşıp askerleri eğitmekle hiç uğraşmayan bu “general kuşağı” çekildikten sonra yeni bir ordu oluşturulacak.
Demokrasiye ve hukuka saygılı, askerliğin gereklerini yerine getiren bir ordu kurulacak.
Bu aşamada, Başbakan Erdoğan’ı ve hükümeti hayranlıkla alkışlayıp desteklemek düşer hepimize. Dimdik durdular ve “sivil iradeyi” sonuna kadar savundular. Generallerin şantajlarına da, tehditlerine de boyun eğmediler.
Tarihimizin dönüm noktalarından birinde kararlılıklarıyla çok önemli bir sınav verdiler.
Hukukun arkasında sapasağlam durdular.
Generallerin “suç işleme özgürlüğü” olmadığını herkese gösterdiler.
Düşünün ki Ege Ordu Komutanı bile internet andıçının içinde yer almış.
Genelkurmay’ın “hukuk müşaviri” olan general hukuku çiğnediği için sanık.
Böyle ordu mu olur?
İstifa eden generaller, askerî açıdan yetersiz, suç bağımlısı bir general heyetini savunmak için “istifayı” bir tehdit olarak kullanıyorlar.
Bu ülke darbeci general istemiyor.
Disiplinsiz general istemiyor.
Saygısız general istemiyor.
Askerlerini koruyamayan general istemiyor.
Savaşta “şike” yapan general istemiyor.
Bu ülkenin halkının “sözü”, generalin silahından daha güçlü olacak ve oluyor.
Yıllarca halkı da, halkın temsilcilerini de ezmeye alıştılar, “bundan sonra siz halkın iradesine tabi olacaksınız, hukuka saygı göstereceksiniz” denince de “onurumuzla oynandı” havasıyla gidiyorlar.
Dağlıca’da, Aktütün’de, Hantepe’de, Silvan’da “onurunuz” neredeydi, niye bir taneniz bile istifa etmedi?
Orada istifa etmeyen generalin, “terfi kavgasında” istifa etmesi aslında askerlik adına utanç vericidir.
Bizim generallerin önemli bir kısmının “askerî değerlerden” koptuğunu gösterir.
Gittikleri iyi oldu.
Bu, bir kriz değil, bu, büyük bir temizlenme.
Askerliği, hukuku, demokrasiyi ciddiye alan, halkına saygılı, halkın emanetine hıyanet etmeyen, “darbecilikten” utanan, terfi alamadığında değil, askerini kaybettiğinde onuru yaralanan yeni bir ordu için atılmış büyük bir adım bu.
Türkiye, askerî vesayeti bitirip demokrasiye doğru ilerliyor.
Bu yeni çağda, darbeci, andıççı, şikeci generallere yer yok bu ülkede.
İtirazı olan bütün generaller bırakın gitsinler.
Hepsine güle güle.
Yeni Türkiye’ye yakışan yeni bir orduyu kuracak insanlar da çıkar bu ordunun içinden ve onlar “askerin onurunu” terfilerde değil, askerlikte ararlar.
Taraf
Beneficium accipere libertatem est vendere
Madde 48 -
Masumiyet karinesi ve savunma hakkı
1. Kendisine karşı ithamda bulunulan bir kişinin, yasaya göre suçlu olduğu kanıtlanıncaya kadar masum olduğu kabul edilecektir.
2. Kendisine karşı ithamda bulunulmuş olan bir kişinin savunma haklarına saygı gösterilmesi teminat altına alınmalıdır.
senza cuore saremmo solo macchine
Owning an Alfa Romeo? is like having a supermodel as a girlfriend. Yes, she is a bit stupid. Yes, she is expensive but it! She is so damn HOT!
Sayın fuzuli (Emir A.) bey.
Yazınızın bir kısmı, özel harp dairesi ile ilgili olan kısım sanırım can dündarın 7 ocak 1997 de show tv de yayınlanan ergenekon belgeselinden alıntı.
Belgeseli izlediniz mi bilmiyorum ama izlemenizi tavsiye ederim muhakkak izleyin.
Bundan 14 yıl önce yani mevcut hükümet yokken bile ergenekonun varlığı ispatlanmışken.Hemde dönemin emekli olmuş askeri komutanları bile böyle bir oluşumun varlığını kabul ederken Şimdi çıkıpta ergenekon diye bişey yok bu amerikancı hümetin türk silahlı kuvvetlerini zayıflatma politikası diyerek böyle bir oluşumun varlığını hayal olarak gören insanları anlamakta zorlanıyorum.
Ecevit döneminde özel harp dairesinden bahsediliyor.. Dönemin genelkurmay başkanı Semih sancarın örtülü ödenekten para istemesi üzerine ecevitin özel harp dairesinin varlığından haberdar oluyor. Düşünsenize dönemin başbakının bundan haberi yok. Ve ecevit bunu araştırdığında sıkı durun karşısına ne çıkıyor özel harp dairesi nin finansmanının amerikalılarca karşılandığını ve ülkenin her köşesinde sivil kadrolar beslediğini öğreniyor.
Yani bu şu demek amerika kendi adamlarını bizim peygamber ocağı dediğimiz mağbedimize çoktan kendi komutanlarını yerleştirmiş ve ülkenin bir çok köşesindede sivil kadrolarala yani yine kendi adamlarıyla amaçları için cirit atmakta.
Şimdi soruyorum herkeze Bunların temizlendiğinden yani ordunun içinde şuan onlarla bağlantısı olan hiç bir komutanın veya subayın bağlantısının kalmadığından veya ülkenin bir çok köşesindeki sivil kadroların silinip süpürülüp temizlendiğinden kim adı kadar emin..
Kardeşim tamam anlıyorum türk silahlı kuvvetleri bizim mağbedimiz kim elini uzatsa kızıyoruz.. Ama adamlar bizim mağbedimize girmiş evimize özelimize girmiş.. Şimdi biz bunları temizlemeyelim mi..
Sadece şunu söylüyorum. Öyle herşeye körükörüne bağlanmaya çok karşıyım.. Körükörüne sorgusuzca sualsizce bağlanacağım tek şey toprağım vatanım ve Allah tır..
Benim toprağımda benim vatanımda kim casusluk yaparsa bu tsk da olsa herhangi bir devlet kurumunda olsa elimi uzatırım yargılarım eleştiririm kimse kalkıpta bana sen tsk yı herhangi bir kurumu yıpratıyosun diyemez.. Bunu diyecek şahıslar sadece ve sadece amerikan yanlısı ve amerikan iş birlikcisi kişilerin kendisini savunma ve bizzat devleti ve o çok özel silahlı kuvvetlerini yıpratma politikası ve stratejisidir. Ergenekon diye birşey yok bu hükümetin tsk yı yıpratma ve amerikancı taktiğidir diyenlere arkama yaslanıp katıla katıla gülüyorum çünkü onlar yanlısı oldukları adamların bir bir temizlendiğini gördükçe kahrolmaktalar..
Şuanki hükümetide ABD getirdi başımıza diyenleride tebessümle izliyorum.. Bu ülkenin yüzde ellisi ortak bir kararla aynı hükümeti başımıza getirdi.. Bu şu demektir yani bu ülkenin yüzde ellisi amerikancı öylemi.. Demokrasiye inananlar ülkenin başındaki hükümeti nekadar tasvip etmesede saygı duymak mecburiyetindedirler. Aksi taktirde bana kimse demokrasiyi savunmasın..
Saygılar...
14 yıl önce yani 7 ocak 1997 de can dündarın show tv de yaptığı ergenekon belgeselini izlemek isteyenler şu linkten izleyebilirler.. Ecevitten türkeşe kadar bir çok kişinin konuyla alakalı reportajı mevcuttur belgeselde..
Can Dndar'dan Ergenekon Belgeseli | ERGENEKON TERR
BY Turbo SPORT 150 HP
Evet bu hukukun temel prensiplerinden biridir, paylaşımınız için teşekkürler ama sanırım benim yazımı neye istinaden yazdığım konusunda bir kafa karışıklığı olmuş. Çünkü Emir A. Bey, masumiyet karinesinin önemine vurgu yapmıyor direkt olarak "işlemedikleri suçlar" diyerek "suç işlemediler" isnadında bulunuyor. Eleştirdiğim konu buydu benim. Elbette ki yargı kararını verinceye kadar yargılanan kimselere suçlu gözü ile bakılamaz.Fuzuli Nickli Üyeden Alıntı
Saygılar.
Beneficium accipere libertatem est vendere
Forumdaki tüm yazışmalardan üyelerin kendisi sorumludur. Çıkabilecek herhangi bir hukuki durumda, forum yönetimi yetkili merciilerin talepleri doğrultusunda, ilgili üye/üyelerin tüm erişim bilgilerini/kayıtlarını vermekle yükümlüdür. Yeni üye olanlar, maillerine gönderilen onay maillerini onayladıktan sonra, admin onayıyla üye olabilmektedirler. O nedenle üye olurken profil bilgilerinin özenli, doğru ve eksiksiz şekilde girilmesi son derece önemlidir. Üyeler; forumda geçirdikleri zaman zarfında forum kurallarına uymak zorundadırlar. Kurallara aykırı davrandığı tespit edilen üyeler hakkında haber vermeksizin işlem yapma hakkı forum yönetimine aittir. Forum kurallarını okumak için tıklayınız. Unutmayınız; bu ortamdaki özgürlüğünüz, başkalarının özgürlüğüyle sınırlıdır.
# Fiat Türkiye Kullanıcı Forumları Network # |
Yer imleri