Ya ben ne diyim ki ikinize arkadaşlar...Her bi yazdığınız bi başka güzellikte ve özellikte...
Ellerinize, yüreğinize, ayırdığınız vaktinize sağlık..Bu topic sizsiz asla olmaz!!!
Printable View
Ya ben ne diyim ki ikinize arkadaşlar...Her bi yazdığınız bi başka güzellikte ve özellikte...
Ellerinize, yüreğinize, ayırdığınız vaktinize sağlık..Bu topic sizsiz asla olmaz!!!
Gülüşün
Gülüşünde bir mana var,
Saklayamazsın.
Sarılışında ne düşler,
Ne düşükler,
Sakınamazsın.
Aynı yolları,
Kimsesiz mekanları,
Birlikte özleme hasreti...
Yalnızlığımın dert ortağı gastrit...
Gülüşünde bir mana var,
Saklayamazsın.
Bütün iç savaşlarda,
Rehin alındı bu yürek
Kandıramazsın.
Hangi çekilişin
Büyük ikramiyesi bu,
En uzak sevişmelerin
Yeni yetme utancı.
Lakin aşk,
Biraz da utanmaktır yaşamaktan,
Sakınamazsın...
Yeni yetmelik işine gelince:
O zaten hepimizin gizli öznesi
Türkçede var.
Bazı dillerde yok.
Gülüşünde bir mana var,
Saklayamazsın.
Kime niyet kime felaket bu aşk,
Anlayamazsın.
Ödümüz patlıyor acı çekmekten
Oysa;
Biraz da acıdır,
Aşkın mayası.
Kaçınamazsın.
Gülüşündeki manayı saklayamazsın.
Tutunacak yerimiz yok,
Resmi tutanaklarda.
Gülüşünde bin yıllık hasret var,
Saklayamazsın.
..........................
Bu yazık karşılaşmanın
Alnımıza çakılıyor anafikri:
Aşka cesaretimiz yoksa
Başka zaman görüşürüz!
Yılmaz Erdoğan
ÖZGÜRLÜĞÜN ARDINDAN BİR AĞIT SÖYLEV
özgürlüğü yitirdik bugün dostlar
ardından bir çift sözüm var
havaya benzerdi biraz
varlığı duyulmazdı özgürlüğün
yokluğu dayanılmaz
"saklamayın" derdi "kedinize
esirgemeyin beni ellerden
esirgendikçe tükenirim çünkü
paylaşıldıkça çoğalırım ben"
oysa kendimize kalsın diye özgürlük
ona bahçelerde duvarlar ördük
uçup gitti kuş misali bahçelerden
ne eller gördü hayrını ne biz gördük
"yurttaşlar" derdi özgürlük "bu devleti
sizler yöneteceksiniz elele
yaşatabilmek için beni
yaşayabilmek için benimle"
oysa dünyalarımız öylesine küçüktü
devlet öylesine büyük
yönetilmek öylesine rahattı
yönetmek öylesine yük
ellerimizle kazıldı dostlar
özgürlüğün mezarı
kendimizi gömdük içine
yok artık ağlamanın yararı
haydi dostlar şimdi herkes evine.
alıntı
BU KENTTEN GİDERSEM
Bu kent ne zamanki koyacak
camii avlusuna bırakılan çocuklar gibi kapı önüne beni
İşte o zaman
bir kıyıdan diğerine ayrılıklar ve kavuşmalar taşımak için
iskeleden halatlarını çözen vapurların çıkarttığı
köpükler üzerindeki martıları özleyeceğim
Ve o iskelelerde yudumladığım çayı
Karşıdaki bahçenin ağaçlarında her zaman telaşlı
ürkek ve titreyen serçeleri
Gün ışır ışımaz pencereme konan kumruları sonra
ve onlara yem verişimi
Her sonbaharda göç eden kuşların ardından
feryat figan ama duyulmayan çığlıklarımı da
Vakitsiz yağan yağmurlarla ıslanan dar sokaklarındaki
yorgun ve telaşlı adımların değdiği kaldırımları
Taş duvarlar içine hapsedilmiş yalnızlıkları
Köprü üzerinden salınan oltalara takılan
ve martıların ağzında
yaşam ile ölüm arasına sıkışan balıkları bir de
Her akşam alacasında ruhun mahzenine gömülen
dokunulmadan kanayan ve dayanılmaz ağrılarla yüreğe saplanan
'bir zamanlar' diye başlayan ya da yaşamaya geç kalınmış
başlamadan biten yolculuklar gibi
yarım sevdalara katık edilen hüzzam şarkıları sonra
Bu kent ne zamanki koyacak
camii avlusuna bırakılan çocuklar gibi kapı önüne beni
yanaklarımdan aşağıya göz yaşlarım süzülürken
İşte o zaman iki havalandırma arasında özlenen gökyüzü gibi
en çok seni özleyeceğim
en çok seni...
alıntı yapmışsın ama yazanı cidden çok merak ettim çok güzel ve hayatın gerçeklerine dair bi yazı... :)
sağlam bi kalemden çıktığı belli ama ne biliyim sanki aramızdan ünlü olmayana biri yazsa daha da çok hoşuma giderdi... :)
İkinci şiiri 'Veda'
Çok ileri bir tarihte
Çok yaşlı olarak
Sessizce ayrılmalıyım
Kimseye pek gözükmeden
Ve kimseyi rahatsız etmeden.
Masamın üzerinde
Dünden kalan işler
Tamamlanmamış yazılar
Okunmayı bekleyen kitaplar
Ve anılar ve umutlar.
Filleri kuyruğundan çekerek
Tepeleri aşırtmaktı görevim
Günler bitti filler tükenmedi
Ben elimden geleni yaptım
Gerisini siz tamamlayın.
Boşa geçmedi hayatım
Daha fazlası olabilirdi ama
'Buna da şükür' demeliyim
İşte sevgili dostlar
Ben böyle veda etmeliyim.
New York, 1995
ismail cem
uff bunu biliyordum ben, vefat ettiği zaman da okumuştum.. :( çok üzücü..tekrar rahmetle anıyorum kendisini...mekanı cennet olsun.....
Anlamadın di mi?
Al beni gidelim buradan
Yada ben gideyim senden
Gideyim,
Gidiyorum diye üzülme
Çekmem gözlerimi gecenden...
Hatırlatırım sana kendimi,
Anlamsız bir rüyanın son hecesinde...
Yarın sabah olmasada
Bir sabah kalkacaksın
Her sabahtan erken, hiç gerek yokken
Dudaklarındaki tebessüm güldürecek insanları
Hep sevecekler seni
Benim seni hep sevdiğim gibi...
Anlamadın di mi?
Gittim ama mutluluğu bıraktım kanına! ..Ceyhun Yılmaz
Avuntu
Ayrı kara parçalarında
Ortak gökyüzüne bakmanın
Avuntusu var şimdi
Ne denir ki bu aşka...
Yokluğumun kültablasında
Kırmızı rujlu sönmüş sigara izmariti
Üzerine yatamadığımız bir yatak gibi kaldı aşkımız
Ne denir ki bu aşka...
Çarşafı bozulmayan bir sevdamız var şimdiCeyhun Yılmaz
Belki
Herkesin uyuduğu saatte uyuyamadım bile
Uyku tutmadı.
Yüzüme sürdüğün elin...sıcaklığı hala duruyor yanağımda desem,
Durmaz!
Çok gözyaşı aktı üstüne
O ellerin üşüdü mü bensiz desem,
Üşümez!
Kim bilir kimi ısıtır yine?
Ne acı bu hayat
Bana kalsaydı sıcaklığın...?
Başka biri ısıtsa desem,
Belki! ! ! ! unuturum seni.
Herhangi biri, herhangi bir yer olsa,
Belki! ! ! uyuturum beni
OLMUYOR, OLMADI! !
Kaçtığım kadar yakalandım
BU GECE YİNE UYKU TUTMADI...Ceyhun Yılmaz
güzel şiirler... :)
Ben.. Sen...
Öylece durmayı seviyorum ben..
Durup ardından bakmayı..
Sen yürümeyi seviyorsun ama arkana bakmadan..
yaprak seviyorum ben yaprak..
Kuru, yaş ayırmadan..
Sen ezmeyi seviyorsun, neye bastığına bakmadan..Ceyhun Yılmaz
Aşkın Kaç Beden
Uzun zamandır yoksun
Yoksun lu sabahlara uyanıyorum
Aynı
Bildiğin gibi
Yeni bi şey yok
Eski bi şey de yok
Sen gibi..........
Bir ben kaldım
O da...
Ben miyim değilmiyim belli değil artık
Arta kalan ne ki?
Daha ne kadar özleyebilirim seni
Şimdi yalvarsam geçmişime
Bir gün daha yaşamak istesem misket oynadığım sokakta
İlkokuldaki yerli malı haftasına katılsam?
Bana 3 beden küçük gelir çocukluğum
Sende öyle sevgilim
Boşluğunu dolduramaz kimse demiştim giderken
Gelme.........
Sana bol gelicek artık bu aşk!Ceyhun Yılmaz
Denizcim teşekkür ederiz.. Hepsi çok güzeldi..Bambaşka bi renk de sen kattın şimdi bize.. ;)
Benim Gibi
Yalnızca yağmur yağdığında seviyorum bu şehrin insanlarını..
Herkesin yüzü gözü ıslak,
Başları eğik omuzlarının arasında..
Yağmur yağdığında... Herkes..
Benim hep olduğum gibi...
Gelme
gidiyorum işte,
bak ne gelmeyişin öksüz ne de yokluğun
gidiyorum işte
hep beklediğin yere
geleceğin varsa da artık gelme
sakın gelme, hiç gelme
ben sana gelene kadar sen kimseye gitme
tşk. ederim gizemcim gerçekten çok güzel şiirler bende sizinle paylaşayım dedim ;)
süpersınız arkadaşlar
Sensiz Ankara
Yollara dökerdim kır çiçeklerini
Ne gam kalırdı, ne keder
Yüreğimde bir neşe olurdu
Ayaklarım yerden kesilir,
Onsekiz yaşına dönerdim vallahi!
Ah bir gelseydin Ankara’ya...
Oysa Ankara boş
Ne yollarda insanlar, mutlu ne ben.
İçimde bir heyecan, tarif edemediğim
Hem ben yalnızım, hem Ankara...
Ah bir gelseydin,
Bütün kinleri, öfkeleri ceplerime doldururdum
Sonra atardım çöp tenekesine...
Yüreğim kanatlanırdı
Gözlerimden sevgi yaşları akar
Ayaklarım sana doğru koşardı
Ah bir gelseydin Ankara'ya! ...
Şimdi boynum bükük
Öksüzüm; içimdeki duygular da öksüz
Ah bir gelseydin Ankara'ya! ...
Bayram gelirdi, bayram gelirdi yüreğime
Neredeysen sevgilim
Çık gel. Çık gel! ...
Kurtulsun Ankara,
Kurtulsun yüreğim
Yalnızlığın korkunç kıskacından
Haydi gel! ...
Çekilmiyor bu mevsimde bu zaman...
alıntıdır..
yine coşturmuşsunuz burayı... :)
Bu gün bitimi itibariyle asıl senden bekliyoruz coşkuyu doğum günü çocuğu ;)
:grup::grup::cheers00::cheers00::dj::dj::dj::dj:
Su sandım içtim sesini
İnce gölgeni gördüm,
Bir yamacın başında
Sarışın günlere yürüdüm..
Sözcükler buldun bana,
Gizem kapılarını açan sözcükler..
Yüzümde gülücükler göğerdi,
Şarkılara büründüm..
Kara kışların ardından geldin
Avucumda çiçek oldun
Kuşlugum da kuş sesi
Yeşilinle örtündüm aşkın eski çağlarından
Önüme açılan söylence
Hoş geldin....
(alıntıdır)
Helal olsun, muhteşem güzel bir yazı ve çok gerçek tespitler... Sağol Kadish'm !
kadriyecim fazlasıyla katılıyorum bu sözlere sevgi emek ister, bende daha önce buna benzer şeyler yaşadığım için çok iyi biliyorum benim duygularıma tercüman olmuş...
Uzun zamandır yaşadığım en hızlı doğum günüydü… Saat daha 23:30 ken bi kaç arkadaşla gece king mi oynasak batak mı yapsak onu konuşurken telefona gelen anlamsız ve aslında hiç sevmediğim bir gizli nnumara cevapsız aramasından sonra saati gördüğümde arkadaşlarım da gizli numaranın kendi kafalarında kim olabileceğini çözerken saati gördüm vay lan dedim yarım saat sonra 22 yaşına giricem anasını satayım eşşek kadar olucaz derken meğersem arkadaşların hepsinin içesi varmış. Muhabbet direk alkole geldi eren ne içersin ne yaparsın nasıl eğlenelim vs.
Bir arkadaşım direk eren vodka-burn sever iyi de içer alalım bi 70 lik ona kendimize de alalım birşeyler muhabbet arasında hem doğum gününü kutlamış oluruz hem de hepimiz bi kaç gün sonra memleketlerimize gidicez en az 2 ay görüşemicez ayrılmadan önce son bi kutlama yaparız dedikten herkes bi anda koptu yok ben de vodka severim cin olsun rakı olsun bira olsun her kafadan bir ses çıkıyordu.
Bense daha bir yıl tanımadığım bir insanın benim alkol zevkime kadar çözmüş olduğunun hayretleri içersindeydim ki daha bi kaç ay tanıdığım insanların benim doğum günümü kutlama isteğinin yedi yıl aramızdan su sızmayan ve yaklaşık bir yıl önce yollarımızı ayırdığım dostumdan daha yüksek olması da cabasıydı…
En sonunda onlar ben düşüncelere dalarken herkesin ne içiceğine ne yiyeceğine kadar karar vermiş almak için yer bile belirlemişlerdi. İçeri girerken bana hoooppp diye bi ses geldi dedim noluyoruz ne hata yaptım diye düşünürken biz içerdeyiz sen dışarda ne aldığımızı biz biliriz senin bilmene gerek yok diye bir cümle geldi bir arkadaşımdan.
Dedim ki asıl arkadaşlık buymuş. Zamanında benim kimseye öve öve bitiremediğim arkadaşım doğum günü kutlamamda eren sende şu var bende bu var tamam o zaman kral gibi eğleniriz derdi…
Onlar içkileri aldılar çıktılar hepsini de bana sürpriz olması için bırak siyah poşette olmasını anlaşılmasın diye de tek tek sarılmış pozisyonda gördüm. Arkadaşın evine gittikten sonra içkilerin soğuk olmadığını bir süre buzluk yüzü görmesi gerektiğini öğrendim. Meğersem ki yolda ben içkileri süzerken eşlerin kim olucağı ne oynanacağı herşey belirlenmiş içeri girdikten on beş dakka sonra eşli batak oynarken çayımız bile geldi.
Ben hala düşüncelerdeyim ne oluyoruz benim beraber büyüdüğüm insanlar bana bu şekilde davranmıyorken ne oluyoruz diyorum hala kendi kendime ve daha sonrasında hiç kendimi daha fazla yormadım dedim demekki içinde çıkar olmayan arkadaşlık kimi zaman dost sandığım insanlardan daha değerliymiş…
Oyun bitmeye yakın kapı çaldı. Başka bir arkadaş daha geldi ve içeri girdiği gibi vaayy erenim yeni yaşın hayırlı uğurlu olsun araba manyağısın zaten inşallah bu sene bi araban olur da kimsenin arabasına muhtaç kalmazsın saat de 12 yi geçti artık bırakın oynu kutlamalar başlasın dedi. Ben hala şaşkınlıklar içindeyim kendimi daha bu kadar değerli hissettiğimi çok hatırlamam, ama arkadaşlarım sağolsunlar bana bu duyguyu sonuna kadar yaşattılar.
Tepsi geldi, alkoller bardaklara kondu erenin doğum günü şerefine diye kadehler kaldırıldı. O an o saatten beri hiç uyumamış ve devamlı alkol almış olduğum halde ( ki bu yazıyı yazarken son alkolümü 10 dakka önce aldım… ) hala aklımda bir fotoğraf karesi olarak kayıtlı…
Saat 3 e kadar herşey normal muhabbet gırgır şamata. Sonuçta bekar evi, rahatsız eden komşular da olmayınca fazlasıyla rahatız keyfimiz yerinde oturuyoruz, kalkıyoruz, ankara havası oynuyoruz, trance müzikte kopuyoruz, ordan mixlenmiş türkçelere ordan R&B ye herşey tam anlamıyla on numara kusursuz devam ediyor. Yalnız saat 3 olduğu benim telefon çalmaya başladı dedim hayırdır inşallah tamam doğum günüm ama kimse bu saatte aramaz atsa atsa mesaj atar…
Telefona baktım okuldan bir kız arkadaşım iyice kıllandım. Hani keyfim yerinde ya mutlaka bozacak birşeyler olucak… Telefonu açtığım gibi eren nasılsın iyi misin vs. den sonra haliyle direk merak ettim ve sordum dedim güzelim eyvallah aradın halimi hatrımı sordun ama haliyle saat geç oldu bu saatte sen beni aramazsın dedim ne oldu ? Ya eren dışarda bir adam var devamlı evimin önünde geziniyor evimi gözetliyor çok huzursuz oldum gelebilir misin???...
Dedim ya keyfim kaçacak gerçekten daha fazla kaçamazdı heralde… Ama sağolsun arkadaşım eren nereye dedi, dedim taksiye atlayıp konutkente gidicem geri gelmem büyük ihtimal siz keyfinize bakın dedim. Arkadaş direk atladı bu saatte oraya taksiyle mi gidilir al benim arabayı zaten yarın arabaya da ihtiyacım yok istediğin bir ara gelir bırakırsın dedi. Yav dedim kardeşim şuanda bir büyük vodka 6 tane de burn içtim bu kafayla dedim nasıl araba kullanayım… Yav kardeşim dedi bırak bu ayakları kaç kere içmeye gittiğimizde hepimizin yürüyecek hali yokken sen gelip hepimizi ki o sırada evlerimiz şehrin farklı uçlarındayken servis yapmadın mı ? Yeme şimdi bizi al şu anahtarı git gideceğin yere arabayı da istediğin zaman bırak…
Sözü uzatmaya gerek yok arabayı zorla da olsa verdi baktım lpg de full aldım gittim arkadaşın evine baktım çevrede kimse yok in cin top oynuyo. Kızın evinde ışık yok iyice tüylerim diken diken oldu gerilmekten. Gittim kızın kapısını bir çaldım. Aman aman hayatımda böyle bir şok yaşadığımı hatırlamıyorum okuldan tanıdığım bir ton arkadaşım kızın evinde beni bekliyolar. Ağzımın kulaklarıma vardığını kendim de hissetmedim desem yalan olur. Ordaki arkadaşlar da ne alıcaklarını bilememişler sadece birkaç kişiyle bira içerken mexicana içtiğimi hatırlayıp mexicana almışlar koliyle. Orda da içmeye devam ettikten sonra öğlen saatlerine doğru sağolsunlar artık herkes evlerine dağılacağı için ekspressoları ( doğru yazmamış olabilirim…) hazırlamışlar. E artık ayılma zamanı ama tek kahve kime yetsin o kadar alkole. Yanlış hatırlamıyorsam 4 tane içtim ama daha da fazla olabilir ancak kendime geldim, daha doğru bi deyimle araba kullanabilicek hale geldim.
Atladığım gibi arabaya arkadaşa arabasının anahtarlarını verdiğim anda artık dedim evime gidiyim annemin babamın bi yüzünü göreyim. Eve girdiğim gibi manzara diğerlerinde farksız. Annem doğum günüm diye mantı hazırlamış babam da sevdiğim ne kadar alkol varsa dolaba dizmiş beni bekliyorlar. Eve girdiğim gibi halam aradı doğum günümü kutladı bilgisayar başına oturduğum gibi ağbim aradı oğlum dedi akşam evdesin mutlaka da ne içersin ne istersin ne alıyım diye msn messenger da doğum günümü kutlayanların zaten sayısını hatırlamıyorum. Yav dedim hatırlanmak nasıl güzel bi duyguymuş uzun zamandır yaşamamışım. Bütün gece ağzım kulaklarımdaydı.
E artık final geldi ağbim çalışıyo yatacak; baba, anne zaten artık yaş kemale ermiş yatacak masayı topluyoruz. Ve bu kadar güzel geçen 25 saatin finali…
Anlamsız nerden geldiği bile anlaşılamayan yalnız 5 dakika boyunca devam eden bir kadın çığlığı…
sürç-i lisan ettiysem affola...
yazıyı yazarken hala alkolün etkiseydim yazdığım gibi buraya koyuyorum inşallah kimsenin yanlış anlayacağı kelimeler kullanmamışımdır...:unsure00:
Eren sen harbiden aşmışsın bu kadar alkol ne demek annen baban bile sana doğum günün diye alkol almışsa pes diyorum başka bişi demiyorum doğum günün kutlu olsun SAĞLIKLI yıllar dilerim
Walla masal gibi bir doğum günü olmuş da, ben o sondaki kadın çığlığı meselesini anlamadım...?
Ankara'nın alkol tüketiminin en az % 60 ı Eren tarafından sağlanıyor gibi geldi :)
Sağlılı be mutlu yıllar Eren..Göbeğe dikkat :)
doğum günün kutlu olsun..nice senelere..birdaha alkollü araç kullanmamanı öneririm..arkadaşlarının ısrarına dayanamayıp başka insanların hayatını karartabilirsin..bu doğum gününü acı hatırlayabilirdin..alkole ne kadar dayanıklı olsan da algılamanı ve hareket yeteneğini azalttığını inkar edemezsin..alkollü araç kullanmadığın sağlıklı doğum günlerine nice senelere...
valla gizemcim zaten kimse anlamayamadı gece masayı toparlarken kurtuluşta iki sokağı komple balkonlara döken ve nerden geldiği anlaşılamayan yaklaşık 5 dakka süren bi çığlık duyuldu kimse bi anlam veremedi...
haklısın tabe hiç bişi diemem zaten gecenin 3 olup yolların boş olmasını düşünerek aldım arabayı zaten hız da yapmadım zaten alkollü ve hatta emniyet kemersiz araba kullanma karşıtı bi insanım...
can dündar ın yazılarına bayılıyorum hayatın gerçeklerini o kadar güzel bi dille anlatıyo ki sanki masal okuyosun ama içindeki kelimelerin tamamı hayatın gerçekleriyle bütünleşmiş...
https://img249.imageshack.us/img249/...byzindycg3.jpg
Eşyalar toplanmış seninle birlikte
Anılar saçılmış odaya her yere
Sevdiğim o koku yok artık bu evde
Sen
Kıyıda köşede gülüşün kaybolmuş
Ne olur terk etme yalnızlık çok acı
Bu renksiz dünyayı sevmiştik birlikte
Sen kadınım
Hatırla o günü karşıki sokakta
Seni öptüğümü ilk defa hayatta
Kollarımda benim ilkbahar sabahım
Sen
Sönmüş bak ışıklar ev nasıl karanlık
O ılık aydınlık yuvamız soğumuş
Geceler bitmiyor ağlıyorum artık
Sen kadınım
Eşyalar toplanmış seninle birlikte
Anılar saçılmış odaya her yere
Sevdiğim o koku yok artık bu evde
Sen
Masamız köşede öylece duruyor
Bardaklar boşalmış her biri bir yerde
Sanki hepsi hasret senin nefesine
Sen kadınım
Bana bıraktığın bütün bu hayatın
Yaşanan aşkların değeri yok artık
Ben sensiz olamam artık anlıyorum
Sen
Şimdi çok yalnızım
Ne olur kal benimle o kapıyı kapat
Elini ver bana
Dışarıda yalnız, yalnız üşüyorsun…Sen… Kadınım
Tanju Okan
resim güzel tanju okan dinleyesim geldi...
öyle sarhoş olsam ki bir daha ayılmasam... :)
Kadin Gibi Kadin Olacak Kadin Dediğin,
çitir çerez Niyetine Yemediğin.
Bir Gecelik Değil,ömürlük Olacak ömürlük.
Yillara Rehaveti Değil Huzuru Taşiyacak.
En Seksi Leydi Olmayida Bilecek,
Hanim Sultan Olup Sözünü Geçirmeyide.
Zeki Olacak Zeki,
Seni Bir Hamur Gibi Karmasini Da Bilecek,
O Hamura Kendisini Katmasini Da.
Paranin Gücünü Bilecek Ama
Ne Parasizliğin Ezikliğini,
Nede Paranin Kudurmuşluğunu Yaşiyacak.
Değerlerini Bir Anlik Hevesler Uğruna Terketmeyecek.
Namussuzluğunu,ahlaksizliğini Ancak Ve Ancak
Seni Baştan çikarirken Kullanacak,
Yan Gözle Adam Kesmeyecek,
üstüne Sevgili Edinmeyecek.
bu denilenler için "vice versa erkekler için" diyorum... :)
https://img516.imageshack.us/img516/7842/adszeg5.png
Gözlerin boşluğa dalıp gider
Sahipsiz bakışların
Benim olsun isterim
Sırların acıdan ağlar örer
Kendi kayboluşların
Sende dursun isterim
Ağladım senin için ilk defa
Elimde parçalanmış bir
Hayat var aslında
Hapsoldum söylediğim yalanlara
Çıkışlar hep kapanmış
Ruhum dar sokaklarda…
ah öle bi kadın bulsam...
araya gizem girmiş... :)
2. kısmına hasta oldum şiirin...
https://img149.imageshack.us/img149/...ener4kdhr9.gif
Bir deniz kenarında olmaktır huzur,
Enginliklere kürek sallarcasına
Küçük bir sandalda...
Yağmurun altında yürüyebilmektir huzur,
Islanmaktan korkusuzca
Sırılsıklam aşık olmuşçasına...
Kelebek olabilmektir huzur,
Ardına bakmadan yaşarcasına
Özgürlüğe kanat çırparcasına...
Tebrik ederim minik cevher ;)