puzzle ın eksik parçası...?
https://img484.imageshack.us/img484/...ywehalirg1.jpg
Gözlerimin etrafındaki çizgiler artık belli oluyor..
Bütün o çizgiler son 1 yılda oldu..Sana, bana, bize ağlarken..
Ben Leyla olmuşum kimin umurunda, Mecnun çoktan gitmişken...
Bu ne garip bir yangındı böyle.. sen söndün, ben yanarken...
Peki ben neden hala böyleyim..? Neden hala geçmişteyim..?
Belki de ben sana hala....AŞIĞIMMM...!!
İşte tam burda karşındayım...
Ya şimdi tut elimden, ya da bir daha söz etme özlemekten.. Çok çok çok karışığım zaten...
Ruhum iki ucun arasında gezinip duruyor..!
Bugün zaman akmasın dursun, ben içinden geçeceğim..
Ama neden..? Neden hala böyleyim..? Neden hala geçmişteyim....??
Belki de ben sana hala...AŞIĞIMMM...!!
İşte tam burda karşındayım...
Ya şimdi tut elimden, ya da bir daha söz etme özlemekten..
alıntıdır..ama çok hoş yaa
Utandı şiir...
Altmış iki yıl önce...
Toprak kokardı dizlerim
Ellerim çamur
Koştuğum top kadardı dünya
Yorgunluğum, oyunlarım kadar.
Mızıkçılığı, köşe kapmacada öğrendim
İlk göz yaşım tele dolanan uçurtmaydı
En uzaklar, yorgun adımlar sonrası
Babamın omzunda biterdi
En yakın sevgi, kardeşimin avuçlarında
Anamın göğsü.
Ben boylarda dokuz kişiydik
Aynı gün batışında kulağı çekilen
Saklambaç oynasaydık
Bulunur muydu sokak suçlarımız ;
Sadece bir cam kırmıştık....
Bağrış sonrası sustu kahkahalar
Bir saksı sardunyaya çarpmıştı körebe
Neden onca yaygaralar
Başka sokağın çocuklarıyla yedik dutları
Bahçeleri yıkmadık, ağaçları da çalmadık
Sanki hiç onlar çocuk olmadı.
Ağustos altı
Yıl bin dokuz yüz kırk beş
Sabah sekiz on üç
Annem çamaşırları sererken güneşe
Gerdanı akça pakçaydı
Babam taşocağı yolunda
Sırıtırdı mavi gözleri kuşlara
Sütten bıyıklarım saklamazdı buruşuk yüzümü
Kardeşim kundağında, rüyalardan habersiz.
Gök patladı...
Sonrası
Onca ağırlık kirpiklerimde
Karanlığımda çığlık üstü çığlık
Herkes kayıp, sol yanım dahil
Yıl iki bin yedi
Parçalarımız birleşti mi çocuk gülüşlerinde ?
Burası mı çok derin
Sesiniz mi kısık ?
Bu adam bizi çok iyi anlıyor ya!!!
Bir kadın çocuktur aslında..
Çocuk gibi davranmayı sever..
Erkeğin kendisine bir çoçuğa gösterdiği şevkati göstermesini de ister.
Ama her kadın çocukça da olsa dinlenilmesini, dikkate alınmasını ister.
Yani bir kadının çocukluk yapmasına izin vereceksiniz, ama asla onu bir çocuk olarak görmeyeceksiniz.
Bir kadın güçlüdür aslında.
Hatta erkeklerden çok daha güçlüdür.
Ama gücünü her zaman ortaya koymayı sevmez.
İster ki erkeğin gücü kendisine huzur versin..
Kendi kendine yapabileceği şeyleri bile erkeğin yapmasını bekler.
Böylece hem daha kadın olduğunu hissedecektir hem de erkeğinin ne kadar güçlü olduğunu görecektir.
Ancak kadın gücünü göstermek istediğinde onu engelleyemezsiniz.
Yapmak istediği bir şey varsa mutlaka yapar.
Bir kadın sevgilidir aslında.
İçinde her zaman sevgiyi taşır.
Sevdiklerinden kolay kolay ayrılamaz.
Sevdiklerini kolay kolay kıramaz.
Zor sever ama tam sever.
Bir kadının tam anlamıyla sevebilmesi için yüreğinin kabul ettiğini beyninin de kabul etmesi gerekir.
Ve sevmezse de onu asla sevmeye zorlayamazsınız.
Belki kolayca yüreğine girebilirsiniz.Ancak beyninde yer etmemişseniz her an terk edilebilirsiniz.
Sevmediği halde terk etmeyen kadınlar da var elbette.
Bunun nedeni ise engelleyemedikleri "acımak" duygusudur.
Bir kadın bilgindir aslında.Neler yapabileceğini erkek aklı hayal bile edemez.
Yaratıcılığının sınırı yoktur. Ama bunu ortaya çıkartmak için hayatının erkeğini bekler.
Hoyratça harcamaz yaratıcılığını sadece erkeğine saklar.
Bir kadının gerçek erkeği olmayı başarabilmişseniz çok şanslısınız demektir.
Çünkü yaşamınız asla sıradan olmayacaktır.
Bir kadın hayattır aslında.
Çünkü hayatın içinde olan her şey ancak kadınlar olduğunda anlam kazanıyor.
Yemek yemek su içmek bile.
Bir kadının elinden içtiğiniz suyla kendi kendinize bardağı doldurup içtiğiniz su arasındaki lezzet farkını anlayabiliyor musunuz?
Anlıyorsanız ne mutlu size. Anlamıyorsanız, ne yazık ki yaşamıyorsunuz.
CAN DÜNDAR
"sensizlik" size ne ifade ediyor??
Sensizlik?
apansiz gecelerin ortasinda belirmesiyle ba$lar her$ey. once varolur gecede, sonra dahil olur, arkasindan surekli olur ve en sonunda vazgecilmez olur. dur durak bilmeden du$uncelere sevkediverir apansiz zamanlarda, du$undurur, ozlenir, ozletir, merak edilir, hissedilir, ya$anamadigi zamanlarda O'nun varligi anilar canlanir, gecmi$ bir suzgecten gecirilir ve O'nun oldugu anlar teneffus edilir. uzak diyarlarda aklin ucundan saniye saniye akarken guzel gunlere dair kareler bir anda telefon carir.
O'nun sesi ile kar$ila$an bulanik du$unceler sesi bogukla$tirir.. ve beklenen soru.
"neyin var."
verilebilecek tek ve en durust cevap.."sensizlik"...
-----------------------------------------------------------------------
eğer o yoksun olunan "sen" hayatın her anını, düşünceleri, hayalleri herşeyi kaplıyorsa bir nevi kimsesizliktir sensizlik. "sen" den uzakken, "sen" burada yokken yaşanılan en yoğun yalnızlıktır. ağlamak bağırmak anlamsızlaşır, kimse duymaz gibi gelir insana çünkü "sen" yoktur, duyamaz, duymamaya gitmiştir çünkü. can acıtır sensizlik. kişi "sen" olarak seçtiğini gönderince uzaklara ne sen kalır içinde ne ben...
-----------------------------------------------------------------------
sen diye söz edilen kişinin asla bilemeyeceği yoksunluk hali.
-----------------------------------------------------------------------
biz olamamak, "ben" olarak kalmaya mahkum olmak...
*************************************************
"...gizem diye bir olgu yoktur,
sadece ortaya çıkarılmamış gerçeklikler vardır,
gizem dediklerimiz ise ortaya çıkarılacakları günü bekleyen olgulardır, dolayısıyla gizem yoktur, sadece bilinmeyen vardır..." :bigstar: