Denize girmek yasak
Bir grup Ingiliz, Amerikan ve Türk gemiyle yolculuk ediyorlarmis. Birden siddetli bir firtina kopmus. Geminin batacagini anlayan kaptan hemen yolculara kosup gemiyi bosaltmalarini istemis. Fakat kimse buna inanmayarak kendini denize atmayi kabul etmemis. Bir süre sonra bütün yolcularin ölüm tehlikesiyle karsi karsiya oldugunu gören kaptan hemen bir tayfasini çagirmis. "Git bir de sen dene onlari gemiden atlamaya ikna etmeyi" demis. Tayfa gitmis ve kisa bir süre sonra geri dönmüs. Kaptan merakla sormus:
-Eee, noldu?
-Hepsi atladilar efendim.
Kaptan çok sasirmis:
-Nasil olur, daha demin killarini bile kipirdatmamislardi. Ne dedin onlara?
-Çok kolay. Ingilizlere "Sizin gibi soylu insanlar batmak üzere olan bir gemide olmamalilar" dedim.
Amerikalilara deniz suyunun insan vücudu için çok faydali oldugunu söyledim.
-Peki ya Türklere ne dedin?
-Onlara da "Denize girmek yasak! " dedim.
Tesadüf
Doktor muayene saatini sonuna dogru kapiyi açip, salonda sohbet eden bir hanimla bir bey gördü. Buyurun ikiniz de dedi. Ikisi de muayene odasina girdiler, doktor:
-Soyunun, dedi.
Adam soyunmaya basladi, biraz tereddütten sonra kadin da kizara bozara ve sinirlenerek soyundu. Soyunmalari bittikten sonra doktor adama:
-Bayan hep böyle sinirli midir?
-Vallahi bilmem... Ben de ilk defa görüyorum kendisini.
Ceset parasi
II. Dünya Savasi sirasinda Rus ordulari geri çeliyorlar. Ve Rus generali durumu kurtarmak için askerleri tesvik etmeye karar vermis. Her getirilen ölu Nazi için 10 ruble vaad etmis. Askerler saldirdilar. Çatismadan sonra kimi 1 kimi 3 ceset getiriyorlar ve paralarini aninda aliyorlar. Birara bir Yahudi asker bir vagon sürükleyerek getirdi. Vagonun kapisini açti, içerisi ceset doluydu. General bunu görünce sasirdi ve askeri kenara çekerek söyle dedi :
-Asker, anlarsin ya bütçemiz zayif, haydi ben sana 7.50 ruble ceset basi veriyim.
Asker : -Olmaz, dedi, Zaten bana gelis fiyati 8.30 ruble
Safari
Bir Amerikali ile Japon safari'ye çikmislar. Her ikisi de son teknolojik silahlarida birbirlerine nazire yapmak için yanlarina almislar. Derken uzakta bir aslan görünmüs....
Amerikali lazer tüfegini dogrultmus ve aslana ates etmis. Ama karavana. Hemen Japon uydudan yönlendirmeli tüfegini dogrultup ates etmis. Fakat o da karavana. Aslan bizimkileri farkedince üzerlerine dogru gelmeye baslamis. Amerikali bir yudum viski içip aci sonu beklemeye baslamis. Japon hemen botlarini çikarip spor ayakkabilarini giymeye baslamis. Amerikali sormus :
-Ne o, aslandan hizli mi kosacaksin ?
-Yoo, senden hizli kossam yeter.
Ekmek ve Ördek
Ördek bara girer ve barmen'e:
- ekmek var mi
- yok
- ekmek var mi
- yok
- ekmek var mi
- yok
- ekmek var mi
- yok dedik ya
- ekmek var mi
- eger bir daha sorarsan seni duvara çivilerim
- çivi var mi
- yok
- ekmek var mi
Kamplumbaga
Ücra bir koyun ilkokuluna mufettis gelecegi haberi alinir. Bunu duyan tek sinifli ilkokulun tek ögretmeni panikler çünkü çocuklar 2. sinifta olmalarina ragmen çok zor okumaktadirlar. Ögretmen mufettisin gelecegi gün sinifta ufak bir konusma yapar:
"Bakin çocuklar bugün okulumuza müfettis gelecek. Muhtemelen de tahtaya birseyler yazip okumanizi isteyecek. Müfettis tahtaya birsey yazmaya baslarsa hemen bana bakin ben size ne yazdigini anlatirim, siz de okumus gibi yapip söylersiniz."
Çocuklarin aklina yatmis bu tabii. Müfettis gelmis, kisa hosen sonra ögretmen çocuklardan birine "Kalk bakalim" demis "Su tahtaya yazdigimi oku" ve baslamis kocaman harflerle "kaplumbaga" yazmaya. Bunu gören ögretmen müfettise çaktirmadan çocuga bir güzel anlatmis ne oldugunu tahtadakinin.
Müfettis: "Oku bakalim oglum ne yaziyor?"
Ögrenci: "Tos-ba-ga"
Enayi
Enayi Bir arastirmaci sabir ve dikkatle çalisarak iki fareye aciktiklari zaman burunlari ile bir zile basmayi ögretti. Üç gün sonra bu farelerden biri digerine söyle diyordu: "Enayiyi amma alistirdik yahu... Her zile basisimizda peynir veriyor"
Sempanze
Kadin bebegiyle otobüse binerken otobüs söförü kendini tutamayip söyle demis:"- Aman tanrim ne kadar çirkin bir bebek..." Kadin sinirle biletini kutuya basmis, en arka tarafa geçmis, bir adamin yanindaki bos yere oturmus. Adam dönüs kadina;"- Özür dilerim. Acaba az önce söförle aranizda ne geçti?"
Kadin: - Büyük bir terbiyesizlik etti. Hakaret...
Adam: - Bir kamu görevlisi insanlara hakaret edemez. Suç teskil eder.
Kadin: - Dogru. Gideyim de sunu bir azarlayayim.
- Merak etmeyin, ben maymununuza gözkulak olurum...
Ögrenci Yurdu
Üniversitede dönemin ilk gününde Rektör yeni gelenleri toplamis, üniversite kurallarini anlatirken sira yurt olayina gelmis. Rektor demis ki
"- Kiz yurtlari erkek ögrenciler için yasak bölge. Erkek yurtlari da kiz ögrenciler için. Yasak bölgede yakalanan kisiye ilk seferinde 20 dolar ceza kesilecek. Ikinci yakalanisinda 60 dolar, üçüncü yakalanisinda da 180 dolar ceza kesilecek. Sorusu olan var mi?"
Arka taraftan bir erkek ögrenci sesi:
- Sezonluk bilet ne kadar?
Süpermen
Iki adam New Yorktaki Empire State binasinin tepesindeki barda oturuyorlarmis. Biri digerine dönmüs:
- Biliyor musun geçen hafta sunu kesfettim; Bu binanin etraa öyle kuvvetli rüzgarlar var ki, tepesinden atliyorsun asagi, 10. Kata kadar düsüyorsun, sonra rüzgar o kadar kuvvetleniyor ki seni döndürüp 10.Kat penceresinden içeri atiyor...Barmen bunu duyunca kafasini olumsuz bir sekilde sallamis. Öbür adam demis ki:
- Yahu sen deli misin olacak sey degil su dedigin..
- Yok kesinlikle oluyor denedim ben. Istersen simdi göstereyim sana.
Ve adam kalkmis bardan, gitmis pencereye, yallah atlamis asagi. 10.Kata yakinlasinca birdenbire pencereden içeri dogru kayivermis. Sonra da asansöre binip yukari, bara çikmis. Öbür adam demis ki:
- Yahu gördüm ama bu bir sefer olacak bir seydi bir daha olmaz
- Olur olur bir daha göstereyim bak...
Ve adam yine cumburlop asagi atlamis. Yine 10. kat civarinda rüzgar adami pencereden içeri ativermis. Adam bara dönünce öteki adama deneyip görmesini söylemis. Öbür adam:
- Haydi bakalim. Hakkaten ise yariyor demek. Bir deneyeyim...Demis ve pencereden asagi atlamis. Direk asagi uçarken 11. kati geçmis, 10.kat, 9.kat, 8.kat derkent taakk diye kaldirima yapismis. Yukarida barda barmen birinci adama dönmüs ve:
- Süpermen, içince essogluessegin teki oluyorsun...
Büyülü göl
Bir zenci ormanda yürüyormus. Birden uzaktan gelen garip sesler isitmis :
"Çan Lin Wang, Wung Çon Li..."
Sesin geldigi yöne dogru yürümeye baslamis. Birkaç saniye sonra sesler yine duyulmus :
"Po Mang Fu,Wong Ton Çi...".
Bu arada adam açik bir alana gelmis, bir de bakmis ki mistik görünümlü bir göl var. Az ötede de bir Çinli duruyor. Hemen yanina gitmis ve bu tuhaf seslerin ne oldugunu sormus.
"Haaa" demis çinli, "Bu göl büyülü. Eger bir tas sektirirsen sana atalarinin isimlerini söylüyor. Bak simdi.." ve bir tas sektirmis. Büyülü ses yine duyulmus :
"Wu Lang Çing, Hung Wong Lu..."
Çinli Zenciye "Haydi sen de dene" demis. Zenci bir tas almis ve sektirmis ve ses duyulmus:
- Sem Pan Ze
Kizilderili
Nasa, 1966 yili civarinda aya gidecek Apollo astronotlarini egitmek için kizilderili rezervasyonu sinirlarinda bulunan ve ortami ay yüzeyine çok benzeyen Tuba City e götürmüs. Astronotlar çalismaya baslamis. Acayip görünümlü kamyonlarin arasinda sadece 2 uzay giysili astronot görünüyormus uzaktan. Yakinlarda da yasli bir Navajo çobani ile oglu koyun otlatiyormus. E iki astronot dikkatlerini çekmis izlemeye baslamislar. Bu arada da bazi Nasa personeli onlari farketmis ve yanlarina gelmis. Çoban ingilizce bilmedigi için oglu araciligiyla o iki acaip adamin ne oldugunu sormus. Nasa personeli de "O adamlar aya gidecek astronotlar, egitim yapiyorlar" deyince Çoban çok heyecanlanmis ve astronotlarla aya bir mesaj yollamasi mümkün mü diye sordurmus ogluna. Nasa personeli bunun çok orijinal bir sey olacagini düsünüp bir kosu teyp getirmisler ve adamin mesajini Navajoca teybe kaydetmisler. Mesaj kayidi bitince Nasa personeli çocuktan babasinin mesajini tercüme etmesini istemis ama çocuk reddetmis. Daha sonra Kizilderili rezervasyonunda birçok kisiye yanasmislar, her biri önce "Cik cik cik" demis sonra da mesaji tercüme etmeyi reddetmis. Ama en sonunda eline para sikistirilinca bir genç yasli adamin mesajini tercüme etmis:
- Bu heriflere dikkat edin, topraklarinizi çalmaya geldiler
Yer imleri