Arkadaşlar, tavsiyeler için teşekkürler.
Ömer, Mavi Ocak tesislerini göremedimUlusoy'un tesislerinden geçtik ama durmadık.
Giderken Hattuşaş tabelalarını gördük ama girelim mi girmeyelim mi derken geçtik gittik, sonra da dönmedik. Ama Alacahöyük tabelasını görünce hemen saptık ve Alacahöyük'ü ve müzesini ziyaret ettik. Gitmeye değer bence, eski uygarlıklara ilgisi olanlar varsa yolu düşerse gitsin derim ben. 5000 yıl kadar önce demiri işleyebildiklerini bilmiyordum mesela
Samsun'da temsili Bandırma Vapuru'nu gezdik, Doğupark'ı da gezdik. Ayrıca Batı Park'a gittik ve amazon ve aslan heykellerinin olduğu yerleri gezdik gördük. Pazar günü Baruthane (amisos) Tepesi'ne çıkmak için teleferiğe gittik ama çok sıra vardı. P.tesi ise arabayla çıktık sonra teleferikte sıra olmadığını görünce yukarıdan aşağıya teleferikle indik ve yeniden çıktık, sırf binmiş olmak içinAyrıca tepedeki tümülüslere gittik ama önceden soyulan tümülüslerde gezecek görecek bir şey olmadığından ziyarete kapalı olduğunu görünce üzüldük...
Tavsiyelerim: Yukarıda yazdığım yerler, anladığım kadarıyla orada gezilebilecek yerlerin tamamını oluşturuyor... İnsanlarla iletişim çok kolay, çok sıcak ve yardımseverler. Her konuda yardım istemekten çekinmeyin. Amisos Cafe'de çok lezzetli pide yapıyorlar, ayrıca vişne soslu-dondurmalı ekmek tatlısı ile nokul adlı tatlılar çok güzel. Günay Restoran'da balık yedik. Levrek ve çupralar çok taze ve lezzetliydi... Mutlaka gidin.
Samsun şehir merkezini beğenmedim, çok dar ve karışık. Gittiğim gün (Cumartesi), 45 dakikaya yakın park yeri aradık. Ancak Atakum tarafları çok güzel... Şehir merkesinzeki meydan AVM güzel bir mantıkla yapılmış ancak hala yapılıyor, bitince iyi bir proje ortaya çıkacak diye düşünüyorum.
Son olarak şunu da yazayım: Cumartesi hayatımda gördüğüm en yoğun yağmur altında araba kullandım. Son hızdaki silecekler yetişmiyordu, önümü göremediğimden 30 km ile gitmek zorunda kaldım. Yağmurun şidetinden ve arabada yaptığı gürültüden, telefonda konuşmakta zorlandım. Logar kapakları fırlamış, kanalizasyon suyu 1 metreye fışkırıyordu. Yokuş yukarı gitmek zorunda kaldım ve su-çamur-taş karışımı yaklaşık 20 cm yüksekliğinden bir selin yoldan geldiğini gördüm. Araba patinaj yapmaya ve savrulmaya başladı ama Allahtan gideceğim yere vardım... Sonra yağmur kesildi ve rahat bir nefes alıp dönüşü rahat yaptım...
Çok maceralı ve eğlenceli bir yolculuk sonrası da Ankara'ya döndüm. Dönüşümüz akşam olmasaydı, Hattuşaş'a da gidecektik ama başka sefere artık.
Yer imleri