aylar önce bir tv programında konuşan ekonomi profesörü (adını, dalını , üniversitesini unuttum ) akaryakıt ile ilgili yaşanan üretim ve satış durumunu anlatmıştı. duyduğumda hayretler içinde kalmıştım. belki forumdaki sizler biliyorsunuz ama bilmeyenler için tv den dinlediğim, ülkemizdeki ham petrolün rafineride işlenmesi ve satılması nasıl oluyor özetleyeceğim;
ham petrol işlendiğinde ürün olarak benzin çıkıyorsa mutlaka benzinde üretilmesi gerekiyormuş. afaki bir örnek vereceğim 1 lt ham petrolden yarım litre benzin yarım litre mazot üretiliyor mesela. yani sonuç olarak benzin üreteceksen mazotu, mazot üreteceksen benzini zorunlu olarak üretiyormuş rafineriler. ülkemizde, özellikle son yıllarda, dizel araçların sayısı benzinli araçların sayısına nispeten çok hızlı arttı. bu da mazot talebini benzine nazaran kat be kat arttırdı. prof. dedi ki; artan bu mazot talebini karşılamak için ham petrolden üretilen mazotun yanında mecburen üretilen benzin, ülke talebinin çok üstünde. dolayısıyla satılamıyor ve elde kalıyor. mazot talebi arttıkça ve fakat üretilen benzin elde kaldıkça bunu depolamak da imkansız oluyor. dolayısıyla elde şişen bu benzin stoğunu ülke dışına tutturabildiği fiyatla satıyor. bu tutturabildiği fiyat 1 tl nin aldına düştüğü bile olabiliyormuş. yani yurtiçinde 4.50tl gibi satılan benzin, talebin çok düşük olması ve "mecburen" üretilip elde kalan benzin, 1 tl nın daha azına dahi satılıyormuş.
bunu tv de duyduğumda hayretler içinde kalmıştım. hoca, genel ekonomi değerlendirmesi yaparken konu akaryakıt fiyatlarına gelmiş ve bunları anlatmıştı. program konusu özellikle akaryakıt da değildi. bu aktardıklarım ne kadar doğru bilmiyorum ama burda sınırın (artvinde yaşıyorum, gürcistan sınırında yani batumda )hemen 10 km içerde benzin türkiyenin yarısından daha az fiyatla satılıyor (ve gürcistanda da türkiyede olduğu gibi petrol çıkmıyor). k.k.t.c akaryakıtı bizden alıyormuş ve orda da çok çok ucuzmuş, gidenler öyle söylüyorlardı. k.k.t.c de de petrol çıkmıyor.
dünyanın içinde bulunduğu bu dönem petrol fiyatları ve doların yükselmesini beraber yaşıyor. tüm dünya ülkelerinde akaryakıta zam haberleri duyuyoruz. yani konjonktür ( umarım doğru yazmışımdır) geçmişte olmayan bir petrolde fiyat artışını göstermekte. fiyat artışlarının birinci dereceden sorumlusu mevcut hükümet olarak görmek bence çok yanlış.
ancak bir ülkede;
a) yukarıda anlattığım bu olay (eğer hakikat ise),
b) gelmiş ve geçmiş hükümetlerin-devletin vergi politikaları,
c) çevre politikalarının
sonucu olarak bugün ki fahiş ve zulüm gibi olan akaryakıt fiyatı belirleniyor.
bu fiyatları belirleyen yöneticileri de ,geçmişten bugüne, toplum olarak bizim belirlediğimiz düşünülürse;
SONUÇ : TOPLUMLAR LAYIK OLDUKLARI GİBİ YÖNETİLİRLER...
Yer imleri