‘AB neyi kutluyor?’bu mektup okunur..(ab die öülüp düşen biz)
:hiho: Türkiye’nin resmi aday olmasına rağmen kutlamalarına çağrılmadığı 50’inci AB yaşgününde Avrupa’nın önde gelen yazarları eleştirel bir metin yayınladı.The Independent gazetesinde yayınlanan mektup AB’yi 50’inci yılında Darfur’a duyarlı olmaya çağırdı.
“27 AB ülkesinin liderlerine, birkaç kilometre güneyimizdeki bir kıtada en savunmasız, zayıf ve mahrum insanlar Sudan’da katledilirken biz Avrupalılar bu kutlamaya nasıl cesaret ediyoruz? Vahşetten daha fazla vahşeti önlemek için kurulan AB’nin Darfur’daki katliamları önlemek için söyleyecek bir sözü, uygulayacağı bir prensibi, yapacak bir şeyi yok mu? Srebrenitza’daki ödleklik tekrar mı edilecek? Eğer öyleyse, biz neyi kutluyoruz?
Politik katılımlarımızın zayıflığını mı?
Siyasi sınıflarımızın gereksiz tefekkürlerini mi?
AB’nin doğum günü kutlanıyor
Bürokrasilerimizin iktidarsız hiçliklerini mi?
Auschwitz’e izin veren ve Bosna’da başarısız olan Avrupa Darfur’daki katliama tahammül etmemelidir. Avrupa siyasi sınıf ağlarından, birinci dünya ülkelerinin ekonomi kulübü olmaktan, ve bürokratik şişkinliklerden daha öte bir şeydir. Avrupa insanın değerine ve onuruna önem veren ve yaşatan bir kültürdür. Bu ortak kültürün adına 27 AB başkanını Sudan rejimine karşı tedbir almaya çağırıyoruz.
Onları kıyılarımızı, sağlık sistemlerimizi, ve mallarımızı kullanmaktan men edin. Bankalarımızdaki mal varlıklarını dondurun ve diğer duyarlı ülkeleri harekete geçirin.
Afrika’da bir medeniyet yok olurken biz bir kere daha seyirci kalmayalım, Avrupa medeniyetini aldatacak şekilde davranmayalım.
Bu çağrı bize bir hediye ve kanıt olsun. Her şey düzeldiğinde hep birlikte onurluca kutlayalım.”
İMZA...
Umberto Eco
Dario Fo
Günter Grass
Jürgen Habermas
Václav Havel
Seamus Heaney
Bernard Henri-Levy
Harold Pinter
Franca Rame
Tom Stoppard
27 Mart Dünya Tiyatro Günü
27 Mart Dünya Tiyatro Günü
Uluslararası Tiyatro Enstitüsü (ITI) tarafından 1961 yılında ilan edilen “27 Mart Dünya Tiyatro Günü” ulusal ve uluslararası bildiriler, ücretsiz oyunlar ve çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.bugün tiyatrolar bedava:pirateinhat:
negatif insanlardan uzak durun
Kendinizi zengin hissetmek istiyorsanız, sahip olduğunuz güzellikleri paylaşın
İleri derecede hasta iki adam aynı hastane odasındaydılar. Adamlardan birinin her öğleden sonra 1 saatliğine oturmasına izin veriliyordu, ciğerlerindeki suyun süzülmesi için. Bu hastanın yatağı odadaki tek pencerenin tam yanındaydı. Diğer hasta ise hep sırtüstü yatmak ;zorundaydı. Bu iki hasta saatlerce birbiriyle konuşur, eşlerini, ailelerini, evlerini, işlerini, askerlik anılarını, tatilde gittikleri yerleri anlatırlardı birbirlerine. Pencerenin yanındaki hasta, her öğleden sonra oturmasına izin verdikleri saati diğer hastaya pencereden görebildiklerini anlatarak geçiriyordu. Diğer hasta hep bir sonraki günü iple çekmeye başladı, dışarıdaki renkli ve hareketli dünyayı dinlemek için.
Pencere, içinde çok güzel bir göl olan parka bakıyordu. Ördekler ve kuğular gölde yüzerken çocuklar teknelerini suda yüzdürüyorlardı. Genç aşıklar, gökkuşağının tüm renklerindeki çiçeklerin arasında kol kola dolaşıyorlardı. Ulu ağaçlar etrafı süslüyor, uzaktan şehrin silueti görünebiliyordu. Pencere kenarındaki adam bunları muhteşem bir detayla anlatırken, odanın diğer ucunda yatan adam gözlerini kapar ve bu muhteşem manzarayı hayalinde canlandırırdı. Sıcak bir öğleden sonra, pencerenin yanındaki adam geçmekte olan bir şenlik alayını tarif etti. Diğer adam bando seslerini duyamasa bile hayalinde canlandırabiliyordu, pencere kenarındaki adamın tasviriyle.
Günler ve haftalar geçti. Bir sabah banyo yaptırmak için su getiren gündüzcü hemşire pencere kenarında yatan hastanın cansız bedeniniyle karşılaştı: Uykusunda, huzur içinde ölmüştü. Hüzünlendi, hastane görevlilerini cesedi dışarı taşımaları için çagirdi. Uygun zaman geçtiğine kanaat getirir getirmez, diğer hasta pencerenin kenarındaki yatağa taşınmasının mümkün olup olamayacağını sordu. Hemşire memnuniyetle isteğini yerine getirdi, hastanın rahat olduğundan emin olduktan sonra onu yalnız bıraktı. Yavaşça, duyduğu acıya aldırmadan, bir dirseğine yaslanarak dışarıdaki dünyaya bakmak üzere yatağından doğruldu adam. Sonunda, dışarıyı kendi gözleriyle görme zevkini yaşayabilecekti. Pencereden dışarı bakabilmek için yavaşça dönmeye zorladı kendisini. Pencere, boş bir duvara bakıyordu. Adam hemşireye, vefat eden oda arkadaşının pencerenin dışında gördüklerini sordu. Hemşirenin ölen adamın kör olduğunu ve pencerenin önündeki duvarı görmediğini söyledi.
"Sanırım seni cesaretlendirmek istedi" dedi.FRİENDS