yaw ne hale gelmişiz, görebiliyorsunuz değilmi .Birde bu işi meslek haline getirenler var, suç var ama ceza yok , suç işleniyor suçlu ön kapıdan giriyor arka kapıdan çıkıyor.. Adalaet yok .... yazık çok yazık
yaw ne hale gelmişiz, görebiliyorsunuz değilmi .Birde bu işi meslek haline getirenler var, suç var ama ceza yok , suç işleniyor suçlu ön kapıdan giriyor arka kapıdan çıkıyor.. Adalaet yok .... yazık çok yazık
Bu gidişle yakında hepimiz evlerimizden dışarı çıkmaya korkar hale geleceğiz.. Şu anda bile paranoya hat safhada.. Üstelik bu korkuyu yaratan da yine biziz, insan ! Sefalet ve cinnet insanoğlunu öyle bir hale getirdi ki, artık üç kuruşluk bi cep tlfnu için bile göz kırpmadan cinayet işlenebiliyor.. Kim suçlu? Kim masum? Çok da önemi yok aslında, önemli olan çözüm yaratabilmek.. Ama bu denli büyük bir kısırdöngüde tek başımıza nasıl çözüm üretebiliriz ki?? Koskoca devlet bile önüne geçemiyorsa bu olan bitenin, bizler ne yapmalıyız, nasıl yaşamalıyız artık kestiremiyorum ben.. Çok yazık..
..an extensive current of wind, rushing great velocity and violence..
zeynep arkadaşım burası türkiye ve gün gectikce kanunlar suclulardan yana bir yandan baktığında ekmek için araba camı kırmak ki bir insanlık ayıbı türkiyemizin düştüğü haller bir yandan istanbulda ve diğer kozmopolit illerde yaşamanın zorluğu(kapkaç-terör,hrsızlık vs.) halimiz cok acı sana başımdan geceni anlatayım benim bundan önceki arabama hırsız girdi ve alarm caldı,bunun üzerine ben henüz uyumamıştım ve hırsızı gördüm dur yapma falan derken adam bana ukala bir tavırla küfür falan etti ve ben hoş olmayan birşey yaptım ve adama iki el ateş ettim ve adamı vurdum.polis geldi ve adam benim hakkımda suç duyurusunda bulunudu ve 1 ay içeride yatcaktum ve kefaletle salındım.adamın tedavi masrafınıda ben karşıladım bu ne demek yasalar insanlarımızı suça teşvik ediyor hee bu arada adam benim arabamın iki camını kırmış ve torpidodaki teybi almak için torpidoyu kırıp almış.gülermisin ağlarmısın
Hay Allah gerçekten vahim bi durum, traji-komik resmen.. Çok geçmiş olsun..Tam gülerim ağlanacak halimize olduk..
..an extensive current of wind, rushing great velocity and violence..
geçmiş olun. Bune saçmalık eve hırsız girecek ama adma bir şey yapmayacaksın, sadece yatak odasında bir şey yaparsan nefsi müdafa oluyor, yani admı salonda vur veya döv suçlusun, yatak odasında öldürsende nefsi mudafa oluyor..
ev bir oda bir salonsa çocuklar salonda yatıosa adam salondan girmişse eve çocukları korkutmuşsa....çok gülünç bi yasa
Orhun Kitabeleri Yıl 731
Bilge Kül Kadir HAN
"Ey TÜRK milleti işit;Üstte mavi gök çökmedikçe,altta yağız yer delinmedikçe senin devletini ve yasalarını kim bozabilir!
Ey Türk Milleti TİTRE ve KENDİNE DÖN"...
evet o gece polis te bana aynısını dedi hırsıza sadece yatak odasında müdahale edebilirmişiz.o zaman bende şeydemiştim oturma odasında hırsızı yakalayıp yatak odasına zorla götürürüz demiştim polis te gülmüştü
zaten bu tür vakalarda hep o şekilde yapılıyor polislerde bunu biliyor ve öyle yapın diyor , yani o şekilde yakalanırsanız polis anlayışlı bir şekilde zabıt ı ö yönde tutuyor
çölaşanı hergün okumanızı tavsıye ederım arkadaşlar
objektif haberden takip edebılırsınız yazılarını
çok Ilginç Paylaşim Için çok Saolun
Kocamı gözümün önünde katlettiler
İstanbul Sarıyer'de dövülerek denize atılan iki kardeşten İbrahim Doğan'ın eşi, o gece yaşananlarla ilgili olarak ilk kez konuştu...
Hala şokta olan genç kadın dehşet gecesini ilk kez anlattı: Kocamı dövenler, ikisi kadın 5 kişiydi. Kadınlar da saldırdı. Polis ikisini yakaladı, diğer üçü ise hâlâ kayıp...
Bundan 20 gün önce şehir eşkıyaları Boğaz’a indi ve yol vermesini istedi diye genç bir adamı, kardeşiyle karısının gözleri önünde döve döve denize attı. Üstelik bu eşkıyalardan ikisi kadındı! Nurgül Doğan kocasının çırpınışlarını çaresizlik içinde izlerken, kayınbiraderi de suya atladı. Her şeyin çok güzel başladığı gece bir anda kabusa dönmüştü. Hem eşi İbrahim Doğan hem de kayınbiraderi gözlerinin önünde can verirken o taş kesmiş, titriyordu. 20 gün boyunca yaşadığı şok yüzünden polis dışında kimseye tek kelime etmeyen genç kadın yaşadıklarını VATAN’a anlattı...
BALIK EKMEK YEMİŞTİK
Eşim Çaykur’da çalışıyordu. Otomobiliyle tahsilat yapacaktı. Dönüşte gezeriz diye beni ve üç ay önce askerden gelen kaynım Soncay’ı da yanına aldı. Gittik, dönüşte Kireçburnu’nda balık ekmek aldık, arabamızda yedik. Sonra da sahil yolunu takip ederek eve gelecektik. Önümüzde bir araç yavaş yavaş seyrediyordu. Eşim yol vermesi için selektör yaktı, ama yol vermediler. Araçta bir erkekle bir kadın bira içiyordu. Araç ilerlerken hem içip hem de öpüşüyorlardı.
BANA AĞIR KÜFÜR ETTİ
Geliş yönünde trafik vardı, sollayıp geçemedik. Bir ara trafik seyrelince eşim sollamak istedi ancak tam o sırada karşı yönden bir araç gelince durakladı. Önümüzdeki araçla da böylelikle yan yana geldik. Tam o sırada araçtaki sürücü camı açıp bana ağır bir küfür etti. Kaynım da, “Terbiyesizlik yapma” diye karşılık verdi. Adam arabadan inip üzerimize yürüyünce kaynım arabadan indi. İner inmez o adam, kafasına yumruk indirdi. Soncay yere yığıldı, eşim çıkıp kavgaya müdahale etti.
2 ARABA VARDI
Onların hemen önündeki başka bir otomobilden de bir kadın, iki erkek indi. Ben de, “Bunlar ailedir, araya girip yatıştırırlar” diye sevindim. Fakat onlar da eşime ve kardeşine saldırdılar. İki kadın da tekme tokat girişti. Eşim ve kardeşi yerdeydi, feci şekilde kafa, yüz ve karın bölgesine vuruyorlardı. Saldırganları alem yaparken gördüğüm için namusuma bir şey yaparlar korkusuyla aracın içinde durdum öylece. Şoktaydım. Ne yapacağımı bilemedim. Hemen telefona sarıldım. Ama titremekten tuşlara basamıyordum. Zorla kayınpederimi arayabildim. Fakat aradığım telefon yanımda çalıyordu. Meğer kayınpederim o gün telefonunu kaynım Soncay’a vermiş.
POLİS NEDEN KURTARMADI
Soncay, bir ara elinden kurtulup, “Polise gidiyorum” diye kaçtı. O giderken saldırganlar da eşimi denize attılar ve araçlarına binip uzaklaştılar. Koltuğa yapışmış, korkudan titriyordum. Soncay, polis otosuyla geldi. Ağabeyini görmeyince denize atladı. Polis de palaskasını uzattı. Soncay bir eliyle palaskayı tutup diğer eliyle de denizin altında eşimi arıyordu. Sonra palaska elinde kaldı. Kaynım akıntının da etkisiyle palaskayı elinden kaçırınca kayboldu. Polis hiçbir şey yapmadı. İsteseydi elini uzatıp Soncay’ı elbisesinden tutabilirdi ama yapmadı.
ARKADAŞI KOŞUP GELDİ
Oraya yakın oturan arkadaşımız Ferit Can’ı aramıştım. O da gelir gelmez denize atladı. Ferit Can, Soncay’ı yüzünden tutmuş. Ancak elinden kaçırmış. Su çok soğuk olduğu için daha fazla dayanamadı ve çıktı. Beni Sarıyer Devlet Hastanesi’ne götürüp sakinleştirici verdiler. Sonra bizi ifade için karakola götürdüler saat 21:00’da. Saat 00:30’a kadar ifade verdim. Eşimi soruyorum sürekli, saat 23:30’da “Eşiniz bulundu, İstinye Devlet Hastanesi’nde” dediler. “Kurtarmışlar, yoğun bakıma almışlar” dedim. Kötü bir şey düşünemiyordum.
BEN NİYE YAŞIYORUM Kİ
Ertesi gün öğle namazında Sarıyer Camii’ne götürdüler beni. Yolda bir yakınım, “Allah’ın takdirine söyleyecek bir şey yok. Sabretmelisin” dedi. O an dünyam yıkıldı. Hiçbir şey diyemedim. Sözün bittiği yer diyorlar ya aynen öyle... Kızıma sarılıp ağladım. Allah hiç kimseye böyle bir acı yaşatmasın. O an, “Ben neden yaşıyorum ki?” diyebildim sadece..
KİMSE DURMADI
Hâlâ olan biteni anlayamıyorum. O gece arabalar vızır vızır geçiyordu, bir tanesi de durup Allah rızası için müdahale etmedi. İnanın orada iki paralık promosyon dağıtsan en az 50 araç dururdu. Ama iki can gitti, kimse inip de el atmadı. Bu kadar mı insafsız herkes? Bu kadar mı duyarsız?
KIZIMI BABASIZ BIRAKTILAR
Eşim ve kardeşine iki araçtan inen beş kişi saldırdı. Üçü erkek, ikisi de kadındı. Polis iki kişiyi yakaladı. Diğer üçü aramızda dolaşıyor. Onlar neden tutuklanmıyor? Adalet nerede? Kızımı babasız bırakan bu katillerden hesap sorulmadıkça kimse bize adaletten bahsetmesin.
Orhun Kitabeleri Yıl 731
Bilge Kül Kadir HAN
"Ey TÜRK milleti işit;Üstte mavi gök çökmedikçe,altta yağız yer delinmedikçe senin devletini ve yasalarını kim bozabilir!
Ey Türk Milleti TİTRE ve KENDİNE DÖN"...
Gelişmiş ülkelerde istatistiklere dahi alınmayacak kadar düşük oranda olan trafik kazaları ya da basit hastalıklar, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde 10 temel ölüm nedeni arasında yer alıyor.
WHO’nun resmi internet sitesinde yayınlanan rapor, ülkeleri Dünya
Bankasından alınan gelir bilgilerine göre “gelişmiş”, “gelişmekte olan” ve “az gelişmiş” olmak üzere üç gruba ayırırken, özellikle birinci grup ile ikinci grup ülkeler arasında gerek ölüm nedenleri, gerekse ortalama ömür istatistiklerinde çarpıcı farklılıklar olduğu gözler önüne seriliyor.
ZENGİNİN DE FAKİRİN DE DERDİ KALP
Varlıklı ve yoksul ülkeler arasında yaşam kalitesi, sosyal konular ve ölüm nedenleri bakımından ciddi farklılar bulunsa da koroner arter hastalıkları her üç grupta da ölüm nedenleri arasında ilk iki sırada yer alıyor.
Gelişmiş ülkelerde birinci ölüm nedeni koroner arter hastalıkları, ikinci ölüm nedeni ise felç ve beyin fonksiyonlarına ilişkin diğer hastalıklar olarak belirlenirken, gelişmekte olan ülkelerde bu hastalıklar yer değiştirerek ilk iki sırayı alıyor.
Az gelişmiş ülkelerde de birinci ölüm nedeni koroner arter hastalıkları, ancak ikinci sırada diğer iki grupta daha alt sıralarda yer alan solunum yolları enfeksiyonları yer alıyor.
AIDS VE TRAFİK
WHO’nun hazırladığı rapor, dünya genelinde ölüm nedenlerinde ilk iki sıradaki benzerlikler olduğunu, buna karşılık diğer ölüm nedenlerinde ülkenin gelişmişlik düzeyine bağlı olarak önemli farklılıklar bulunduğunu gözler önüne serdi.
Rapora göre, gelişmiş ülkelerde ölüm nedenleri listesinde ilk onda yer almayan HIV/AIDS, gelişmekte olan ülkelerde 4., az gelişmiş ülkelerde ise 3. en yaygın ölüm nedeni. Bu durumun en önemli nedeni, gelişmiş ülkelerde güvenli cinsel ilişki oranının fazla olması ve gelişmiş ülke vatandaşlarının gerek HIV tanısının konmasında gerekse bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine yönelik tedavilerde daha fazla şansa sahip olmaları.
WHO’nun raporu, gelişmiş ülkelerde trafiğin artık canavar olmaktan çıktığını da ortaya koyuyor. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde en yaygın 10 ölüm nedeni arasında yer alan trafik kazaları, gelişmiş ülkelerin listesinde yer almıyor.
Birinci ve ikinci grupta yer alan ülkelerde çeşitli kanser türleri sıralamada yer alırken, yoksul ülkelerde yaşayan önemli sayıda insan ise hala verem, sıtma ve ishal gibi hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirebiliyor. Az gelişmiş ülkelerde doğum ve doğum sonrası komplikasyonları da gelişmiş ülkelerin aksine hala anne ve bebek sağlığını ciddi ölçüde tehdit ediyor.
70 YAŞIN ÜZERİNİ GÖREBİLENLER
Çeşitli hastalıkların tedavisi ve yaşam kalitesi bakımından daha çok olanağa sahip olan gelişmiş ülkelerde yaşayanların yüzde 70’i 70 yaşın üzerinde yaşama veda ederken, yoksul ülkelerde bu oran her üç kişiden birine kadar düşüyor.
Rapor, yoksulluk ve olanaksızlıkların en çok çocukları vurduğunu çok net biçimde ortaya koyuyor. Gelişmiş ülkelerde 14 yaşın altında çocuk ölümleri yüzde 1’in altında seyrederken, az gelişmiş ülkelerde her üç çocuktan biri 14 yaşına gelmeden yaşama veda ediyor.
Dünya genelinde her yıl ortalama 11 milyon çocuk, 5 yaşın altındayken ölüyor. Rakamlar, dünya genelinde ölen çocukların yüzde 98’inin gelişmekte olan ve yoksul ülkelerde hayata gözlerini yumduklarını ortaya koyuyor.
Orhun Kitabeleri Yıl 731
Bilge Kül Kadir HAN
"Ey TÜRK milleti işit;Üstte mavi gök çökmedikçe,altta yağız yer delinmedikçe senin devletini ve yasalarını kim bozabilir!
Ey Türk Milleti TİTRE ve KENDİNE DÖN"...
İşte bazıları:
* Üç korner, bir penaltı olacak
* Kızlar DA askerlik yapacak
* Sigara kanser yapmayacak
* F.Bahçe'nin Avrupa tarihi iptal edilecek
* Star gene benim olacak
* Cim Bom Fener'i Saraçoğlu'nda yenecek
* Tülin, Caner'le evlenecek
* Kutup ayıları Antalya'ya tatile gelecek
* İşbaşı saati 12.00'ye çekilecek
* Hamilelik üç aya inecek
* Hafta sonu tatili 3 gün olacak
* Zam oranını patron değil, çalışan belirleyecek
Orhun Kitabeleri Yıl 731
Bilge Kül Kadir HAN
"Ey TÜRK milleti işit;Üstte mavi gök çökmedikçe,altta yağız yer delinmedikçe senin devletini ve yasalarını kim bozabilir!
Ey Türk Milleti TİTRE ve KENDİNE DÖN"...
8M Koptum ya...
İşbaşı saati 12:00 olsun veririm oyumu![]()
hehehehehehehehehehehehehehehehe....
sanırım en doğru tepki bu olurdu...![]()
Alpay.....
hamilelik 3 ay olacaktır da çok komik![]()
Orhun Kitabeleri Yıl 731
Bilge Kül Kadir HAN
"Ey TÜRK milleti işit;Üstte mavi gök çökmedikçe,altta yağız yer delinmedikçe senin devletini ve yasalarını kim bozabilir!
Ey Türk Milleti TİTRE ve KENDİNE DÖN"...
Ankaraya Deniz de getirir o şimdi
Yanlız Genç Party : GP
Grande Punto : GP
Yani oylar GP ye :zuhaha:
Demon Driver|Damien|
yaw adam cok durust adamharcıdılar adamı yazık yaw
![]()
way be ayrıca
körler görecek
dilsizler konuşacakmış
kuşlar bir daha grip salmayacakmış
hiç işsiz olamayacakmış
çünkü iş olmayacakmış uzan besleyecekmiş bizi ..... ee kanun gibi adam neyi var neyi yok aldılar adam yine dimdik burdayım diyor.....
Onun daha neleri vardır Allah bilir. Pislikleri yeni yeni dökülmeye başladığında "Başıma bunların geleceğini tahmin ediyordum,(mallarına şirketlerine ...vs el konulmasından bahsediyo) kat kat beterleri de gelecek, ben hepsi için tedbirimi aldım" diye bir söylemi olmuş.
Konu karaburak tarafından (02/04/2007 Saat 17:24 ) değiştirilmiştir.
# Fiat Türkiye Kullanıcı Forumları Network # |
Yer imleri