Başımız sağolsun dostlar

[Moosty]

Hayırlı olsun ne diyeyim.
Bir zehiri insana yedirebilmenin en iyi yolu onu bir ziyafetin içerisine gizlemek olsa gerek.
Görünüşte çok güzel olan maddelerin yanında kötüye kullanılabilecek maddeler de kabul edildi haliyle.

Şimdi aklımda aşağıdaki sorular var:
- İnsanları fişlemek anayasaya aykırı ise, MİT kapatılacak mı? Veya ben MİT e başvurduğumda benim hakkımda toplanan bilgileri öğrenip beğenmezsem sildirme hakkına da mı sahip olacağım? Ben suçlu veya suç işleme potansiyeli olan bir vatandaşsam ne olacak?

- Çalıştığım işyerinde siyasi grev başlar ve üretim durursa maaşımı devlet mi verecek? Hadi diyelim ki verdi, kimin parası ile verecek benim maaşımı? (Grev bekliyorum, nasıl ki bu ülkede önce tarım bitti, sonra hayvancılık, şimdi de sıra sanayi üretimini durdurmaya geldi anlaşılan. Hayat damarlarımızdan biri daha kesilmek üzere. Greve gerekçe mi? Çok kolay, 'çalıştığım iş yerinde çalışma saatleri ve molalar ibadet etmeme uygun değil' yeterli bir gerekçe olsa gerek. Çünkü bir kaç ay önce Bosch fabrikasına mescit denetleme baskını yapıldı, tepki alınca devamı gelmedi. Oysa çalışanların bizzat kendisi böyle bir grev yaparsa kimse suçlu duruma düşmez değil mi?)

- Yıllardır dertlerine çözüm bulun(a)mayan türbanzedeler(?)in hepsi anayasa mahkemesine bireysel başvuruda bulunurlarsa anayasa mahkemesi bu yükü nasıl kaldıracak? Asıl görevi ile ilgili davalara bakamayıp kilitlenirse ne olacak? (Sahi, başörtülüler vardı ne oldu onlara? Onların problemini böyle bir iktidar bile çözememişti, neden acaba?)


Kusura bakmayın, bu soruları cehaletimden dolayı soruyorum. Sadece öğrenmek için, yoksa bir şeyler anlatmaya çalıştığım falan yok.

Bu arada, yanlış da anlamayın. Başörtüsüne de karşı değilim; insanların günlük hayatlarının inançlarına göre düzenlenmesine de. Madem ki çoğunluk bu şekilde istiyor, saygı duyarım.

Sadece merak ettiğim şeyler var, vatandaş olarak yeni kazandığımız haklar kötüye kullanılırsa buna kim 'dur' diyecek?

Eğer ordu, bu kötüye kullanıma karşı 'dur' diyecek olursa, başka bir ülke bize 'demokrasi getirmek üzere' halkımıza yardıma mı gelecek?

Biri beni aydınlatırsa çok sevinirim, ben bir gariban mühendisim; aklım öyle kanuna anayasaya, sözel konulara pek ermez; bu yüzden çok cahilce sorular soruyor olabilirim kusura bakmayın.

Ha bir de şu var. 'Anayasa değişiklikleri yeterli değil, devamı gelecek' deniyor.

Yıllardır şuna da kafam takılır. Anayasanın ilk 4 maddesi. 4. madde ilk 3 maddeyi koruma altına alır ama kendini koruma altına almaz.

Yani ben şimdi 1. aşamada 4. maddeyi iptal edip, sonraki aşamada başkenti bile değiştirebilirmiyim?

Çoğunluğum ya ben, 'Evet' dersem olur mu? Mesela başkenti İstanbula, meclisi Dolmabahçe sarayına taşısam. Acaba 'reddi miras' temeli üzerine kurulan Cumhuriyetimden Osmanlının borçlarını yeniden talep ederler mi?

Bir sorum daha var, geçenlerde sayın Başbakanım '2011 den sonra başbakan olmayı düşünmüyorum' gibi bir şey demişti, hafızam da zayıftır tam ne dedi bilmiyorum.
Ama 'siyaseti bırakacağım' diye bir şey demedi diye aklımda kalmış.
Siyaseti bırakmayacaksa, Cumhurbaşkanı da olmayacaksa, e Başbakan da olmayacaksa ya ne olacak?

Biri açıklasın bana, çok sevinirim.