Çazot Nickli Üyeden Alıntı
Öncelikle toplantının gerçekleşmesinde emeği geçen tüm arkadaşlara teşekkürlerimi sunuyor ve süratle toplantıya gidişten itibaren kendime aldığım notları bilginize sunuyorum ( Afferin bana )
* Koçtaşa klasik gecikmelerimden birini kafadan yaşatmamak için önceden gittim. Simit dünyasının ürünleri maalesef kötü idi. Eser Abi ve diğer gelen Punto Graandeee ( italyan ağzı ile ) lerin otoparka muhteşem girişini seyrederken artık bir fotoğraf makinesi almadığım için kendime söylendim. Tanıştık, sıcak karşılandım hemen kaynaştık. T-Shirtleri gördüm gözüm kaldı. Bu konuya sonradan döneceğim.
* Koçtaştan sonra yola revan olduk. Beylikdüzü Carrefour da diğer arkadaşlarla buluştuk. Bu arada bagajında seyyar disco taşıyan arkadaşların ses düzenlerine bakıp iç çektim. Seçilen müzikler tartışmalı olabilirse de sistem güzeldi. Carrefour dan çıkışta insanların konvoya bakışlarını seyretmek oldukça eğlenceli oldu.
* Birinci çinkoyu Edirne ayrımını lay loy lom modunda ıskalayarak yaptım. Konvoy sabır ve sebatla güneşin alnında yanma pahasına otobanın kıyısında bekledi beni. Orada yanıma Anıl kardeşimi verdiler. Sanırım " bu ihtiyar bir daha kaybolursa zor buluruz en güzeli yolu bilen birini yanına verelim " diye düşündüler ve bence de en iyisini yaptılar. Arada olan Anıl kardeşime oldu. Yol boyu garip müzikler dinleyip genç yaşında sabır sınavı verdi. Allah için pırıl pırıl bir delikanlı, onca eziyete rağmen gıkı çıkmadı aslanlar gibi durdu :) Selamlar Anıl ;)
* Çatalca yolunda Trakya ekibi de konvoyumuza dahil oldu. Bir ara Anıl a henüz arabayı yeni tanımaya başladığımı söylerken makas attım. Sanki yüzünden bir gölge bulutu geçer gibi oldu ama renk vermedi. Ayaklarının bir ara pedal aradığını gördüm ama ben de renk vermedim :) Oradan mekanımıza olan intikalimizi kazasız belasız tamamladık. Arabalarımızı güzelce park edip bahçede bize ayrılan yere vasıl olduk. Oldukça güneşli bir havada masalarımıza yerleşip kaynaşmaya başladık.
* Kaynaşma güzel oldu. Elde kalan L beden T-Shirt ün bana uyacağı konusunda yaşanan panel " kesinlikle uymaz " şeklinde sonuçlandı. Soner yılmadı bir XL ile tekrar geldi. Gene kazandım o da uymadı. Bilmem mesaj ilgili yere gitti mi :P Masalarımızın pozisyonunu güneşe göre ayarlayıp yeme içme faslına giriştik. Keyifle yedik içtik sohbetler ettik.
* Karnı doyan, çayır çimen üzerinde gezinrken top gören her Türk erkeğinin ortak tepkisi olarak dört yaşlarında bir çocuğun topu sessizce gasp edldi ve voleybola girişildi. Ancak çocuk belalı çıktı inatla dört - beş dakika boyunca ağlayarak topunu geri aldı. Tüm yalvarma ve rüşvet tekliflerimiz direkten döndü. İnatçı veled aldı topunu gitti. Bizim ekip de boynu bükük kaldı. Çocuğu gözüm tuttu " adam olur bu yumurcak " notunu düştüm.
* Uzun eşek oynama önerim " ben diğer bir kaç gürbüz kardeşimin yastık olacaksa olur bu iş " ön koşulu ile karşılandı. Ben de tabi konuyu kapattım. Derken ortama müzisyen şopar kardeşlerimiz dahil oldu. Enstrümanlardan birinin davul olması beni önceden ürküttüyse de sonradan insaflı davulcu beni mahçup etti. Arka arkaya roman havaları, damad ve kasap havaları ile ortam iyice coştu kurtlar döküldü. Denizli ekibi efe havalarında güzelce coştular. Arada olan benim kemere oldu. Efelere gaz vereyim diye biraz sert hareket edince kopardık kemeri ve ikinci çinkoyu da yapmış olduk.
* Çaylar içildi memleket meseleleri ve genel ahval sohbetleri de yapıldı şüphesiz. Otoparkta yapılan son foto çekimleri sonrasında dönüşe geçildi.
Özetle; keyifli, güzel, neşeli ve sıcak bir buluşma idi.
Not : Yazdıklarımı okuyan hanım tarafından çalınan " hani bu araba meraklılarının toplantı idi, hani benim canım sıkılırdı " havalarını dinlerken tombalayı da yapmayı başardım :)
