Siyaset ile yardımlaşma - dayanışma arasında bi fark var. Önce bunu ayırt etmeliyiz. Bende sana samimiyetle söyliyeyim. Ben 1 sene antakya'da çalıştım. Halep'de laskiye de yaşamak ile Antakya da yaşamak arasında hiçbir fark yok. Orası net olarak kardeş. Suriye'de olan şey bir mezhep savaşı. Bugün kü medyanın işine gelmediği için hep şöyle diyorlar; esed ile muhalifler. Muhalifler in derdi tam olarak ne ? Esed ne yaptı da muhalif oldular ? esed ne yaptı da tankla tüfekle direnmeye başladılar. Bugün güzel ülkemde de benim devrimci kardeşlerim ellerinde iphone ile direniyorlar Ama adamların suriye'de yaşadıkları apayrı bir konu. Orada savaşanların büyük bir bölümüde suriyeli değil, başka ülkelerden gelip suriye'de savaşıyorlar.
Türkiye olarak burada baskı altında ve zorda olan insanlara yardım etmemizin bu kadar irdelendi. Kurtuluş Savaşında İngilizlere yardım eden araplar ki bugünkü filistin topraklarında yaşamaktadırlar ve halen iflah olamadılar. Ben bu sene urfa'da bir maça gittiğimizde kampları biraz daha yakından gördüm. bugün Türkiye'de barınan insanlar / mülteci veya adı her ne olursa olsun. yardıma muhtaç insanlar. Hükümetin suriye politikası; komşu ülke karışmasın, bize de sıçramasın. Yardıma muhtaç olanlarada yardım edelim... Zamanla doğru mu yanlış mı olduğunu hep birlikte göreceğiz.
Ölen insanlara en başından beri bende üzülüyorum. Hesabını da ne hükümet verebilir ne de muhalefet. Bu kadar insan sokağa döküldü, yakıldı yıkıldı. Ne kazanıldı ? Dün dünde kaldı. beğen veya beğenme yapılanlar ortada. Hadi bunlara tepki koydun. İşte bu forumda olduğu gibi herkes belli bir çizgide görüşünü dile getiriyor. Tamam bu da güzel. Yarın ne yapacağız ? Kiminle yola devam edeceğiz ? Sokağa mı inelim ? Hadi inelim... ama ne için inelim ?
İnsanlar sokakta devrim diye bağırıken; solun lideri neredeydi ? Şimdi sokağa inmeyeceksin de ne zaman inceksin ? Sana git gerilla gibi harekat yapan diyen yok. Ama git taksim'e insanları sakinleştir. Şu taş atanları bir uzaklaştır. O zaman oradaki insanlar da kendilerinde bir özgüven duysunlar. Eylemler yasal zeminde devam etsin. Gezi parkı boşaltılsın,Belirli günlerde belirli mitingler yapılsın Konu aynı çözüm süreci gibi meclise taşınır. Hem halk alternatif bir lider bulur, hemde ne insanlar ölür ne de bu kadar hasar olur...
ama kim inecek o meydanlara da ? Halkı sakinleştirip olayları büyütmeden kim rayına koyacak ?
Amacım dediğim gibi laf çarpıtmak değil, eğer bu anlamda bir şey anlıyan carsa peşinen özür dilerim.Ortada basit anlamda tabana yayılmış mantık & ideojik hatalar var. İnsanlar devrim diye sokağa döküldüler, solun lideri piyasada yok. AKP yi devirelim dediler, konu oldu akp dursun sadece başbakan ölsün, yalnız dikkatinizi çekerim; gitsin değil ölsün.AKM nin üstüne Atatürk,pkk,türk bayrağı astılar. Alkole serlik dediler, ellerinde biralar " Atatürk'ün askerleriyiz" diye bağırmaya başladılar. Taksim gezi parkı direnişin / halkın sembolü olsun diyorlar. Bakıyorsun park sadece İnönü' için yaptırılmış, aslında halkın girmesi yasak olan bir yer. esas yapılış amacı bu tarih kayıtlarında var. Parkın esas adı ; İNÖNÜ GEZİSİ PARKI.... ben ortada mantıklı bir hareket göremiyorum. Tam bir kavram karmaşası haline dönüştü yada dönüştürüldü. Sürecin 3 gününden sonra da sürecin yönetilemediğini gördüğüm içinde ne sokağa indirm, ne tencere tava vurdum nede hadi diyenlerle sokağa çıktım...
İnsanlar devrim diye sokağa dökülmediler.
Birkaç genç Gezi Parkı'na dokunulmasın diye protesto yaptı ve onlara polisin kullandığı aşırı güç yüzünden bu olaylar başladı. Evet, birden bire bir patlama oldu çünkü başbakan artık halkın bir bölümünün onurunu kıracak hakaretler etmeye başlamıştı. "İki ayyaşın yaptığı yasa", "Sabah akşam içen gençlik istemiyoruz" vs. vs.
İnsanlar bunlara tabii ki gösterir. Tabii ki bir yerden sonra patlar.
Olaylar büyümeye başladıktan sonra haddini aşan açıklamalar, halkı ikiye bölmek için yapılan konuşmalar, devlet kaynakları ile başlatılan seçim mitingleri, polisin giderek artan ve artık zıvadan çıkan şiddeti...
Cumartesi günü karanfil eyleminde yine Taksim'deydim. İnsanlar geri çekilirken, polise küfür, müdahele,direnme yokken anlamsız bir müdahele başladı. Öyle bir şiddet vardı ki, 3-4 polis yanımda arkası dönük kaçmaya çalışan bir genci yakaladı ve biri elindeki kalkanı ile döverken diğerleri copla, tekmeyle dövüyorlardı. Benzer bir muamele bir genç kıza yapıldı. Buna benzer onlarca olaya bizzat şahit oldum.
Cumartesi günü örgüt bayrağı, hatta parti bayrağı dahi yoktu.
Bu olayların bu noktaya gelmesinin sorumlusu başta başbakan sonra da insanlık dışı bir şiddet uygulayan çevik kuvvettir.
Gelelim diğer konulara:
Bu eylemde niye solun lideri yok? Türkiye'de sol yok ki lideri olsun. Kaldı ki meydandaki gençler partileri özellikle istemiyor. Bu eylemlerin halka ait olmasını, kimse tarafından sahiplenilmemesini istiyorlar.
Gezi Parkı halkın sembolü olsun derken yapılış amacına değil, bu olaylara, ölen, yaralanan, sakatlanan, gözünü kaybeden insanlara gönderme yapılıyor.
Başbakan ölsün diyen kimseyi ne gördüm ne duydum. Duyana da rastlamadım.
Bu kadar insanın arasında tabii ki marjinal fikirleri olan insanlar vardır, birisi böyle gerizekalıca birşey söylemiş olabilir.
Ama ne o fikirler ne teröristler bu eylemlerin sahipleri değildir. Zaten eylemin asıl sahibi olan halk tarafından bunlar dışlanmış, Gezi Parkı günlerinde parkın dışına itilmiştir.
İstemeyen tabii ki sokağa inmesin, tencere tava vurmasın.
Ama tek taraflı yayın yapan televizyonu ve gazeteleri takip ederek bu insanların yakıp yıkan, etrafı yağmalayan insanlar olduğuna inanmayın.
Siz istediğinizi düşünün. Zaten siz istediğinizi düşünesiniz diye bu mücadele veriliyor. Zaten düşünüyoruz diyeceksiniz.
Aslında düşünemiyoruz. Düşünemediğimiz için haklarında bir suçlama olmayan gazeteciler, yazarlar yıllardır hapiste...
Her ne kadar hükümet istifa diye bağırsak da, istifa etmeyeceğini gayet iyi biliyoruz ve amaç bu değil aslında. Temenni diyelim
Asıl amaç giderek polis devletine dönüşmemek, tepedeki 1 kişinin istediği gibi at koşturmaması, "diğer" %50'nin ezilmemesi, yargıdaki müdahelenin kalkması, yaşam tarzılarımıza yapılan müdahelenin her geçen gün artması, demokratik taleplerin iktidar ve polis şiddeti ile engellenmesinin önüne geçmek...
yav kesin artık şu şaçma muhabbeti ilk sayfadan beri bakıyorum herkezkendi siyasi görüşüne göre yazı yazıyor ne kimsenin gezi parkı umrunda nede ülke. bırakın artık şu muhabbeti sıktı. gezi parkıysa konu tamam referandum yapılır. hukumetse konu tamam seçimde istediğin partiye oy verirsin. kimse buna karışamaz. sesini duyurmaksa zaten yeterince duyurmadınmı. daha ne amaçlıyorsunuz.akp si, chp si, direnişçisi, herkimsen artık YETER ülkemize zarar veriyorsunuz...
Yağız kardeşim,
Şu artık çok açık belliki, ben şu desem sen ama bu da var diyeceksin. Sen bu desen ben e bu ne olacak diyeceğim. Bu işin sonu gelmeyecek tarihte bu tartışmaların sonunun geldiği de görülmemiştir zaten
Yarının güzel ülkemize neler getireceğini hep birlikte göreceğiz. Bu millet her türlü fitnenin zorluğun altından el birliği ile kalkmasını bilmiştir. İnsanlar haklarının yendiğini düşündüğünde yine gözünü kırpmadan sokağa çıkacak ve haklarını isteyecektir. Düşüncelere ne biber gazı işler, ne plastik mermi, ne de gerçek mermi.
Bir çok lider gördük meydanlarda asıldılar, siyanür içip kendilerini yaktırdılar, lağımlarda öldüler. Başka bir mesajımda da demiştim. Nasıl geldiyseniz öyle gidersiniz diye. Ha en fazla ne olur, gün haksızlıkların adaletsizliklerin eşitsizliklerin günü. Ben hep aynı şeyi söylüyorum, yesinler yiyebildikleri kadar Hepimiz ölmeyecek miyiz? Orada kimsenin parası, medyası, yalakası olmayacak. En kötü orada hesaplaşırız
İmkansız bir gerçeklik değil, bir görüştür. İmkansız bir iddia değil, meydan okumaktır. İmkansız potansiyeldir. Geçicidir. İmkansız yoktur.
Muhammad Ali Clay
SEAT LEON 1.4 TSI FR + FULL LED + SUNROOF + 18"
STEİN, konuyu özetle güzel bir yere bağlamışsın teşekkür ederim
O kadar olaydan sonra, en son mesajın 24 haziran olması ne kadar ilginç...
Bu arada forumda siyasi tartışmalar ser midir ki bu kadar mesaj yazılmış ?
Beni yanlış anlamanızı istemem inanın.Ciddi olarak söylediyseniz sevindim ama böyle konular bazen insanlar arasında gerginlik yaratabilecek konular hiç gerek yok bence böyle konulara diye düşünüyorum bu açıdan sadece.
üzerinden Note II ile gönderildi.H.KURU Saygılarımla
Forumdaki tüm yazışmalardan üyelerin kendisi sorumludur. Çıkabilecek herhangi bir hukuki durumda, forum yönetimi yetkili merciilerin talepleri doğrultusunda, ilgili üye/üyelerin tüm erişim bilgilerini/kayıtlarını vermekle yükümlüdür. Yeni üye olanlar, maillerine gönderilen onay maillerini onayladıktan sonra, admin onayıyla üye olabilmektedirler. O nedenle üye olurken profil bilgilerinin özenli, doğru ve eksiksiz şekilde girilmesi son derece önemlidir. Üyeler; forumda geçirdikleri zaman zarfında forum kurallarına uymak zorundadırlar. Kurallara aykırı davrandığı tespit edilen üyeler hakkında haber vermeksizin işlem yapma hakkı forum yönetimine aittir. Forum kurallarını okumak için tıklayınız. Unutmayınız; bu ortamdaki özgürlüğünüz, başkalarının özgürlüğüyle sınırlıdır.
# Fiat Türkiye Kullanıcı Forumları Network # |
Yer imleri