hepside çok güzeldi bir tanede benden
Kalem
Ağa'nın en büyük keyfi,kar üzerine çişiyle imzasını atmakmış.
Kar yağmaya başlayınca köyde,hayvanlar dahil kimse dışarı çıkmaz,karın tutup,kalınlaşmasını beklerlermiş.
Kar iyice tutunca ağa kürkünü giyer,yanında yardımcısı
Hasso,meydana gelir,sırtını köye dönersorarmış:
"Ula Hasso,ahali bakir mi?"
"He ağam, hepsi pencerelerden bakir!"
Ağa,çişiyle karın üzerine imzasını atar:
"Abdullah Palandökenoğlu!"
Sonra da bir nokta koyup,Hasso'ya sorarmış:
"Hala bakirler mi?"
"He ağam,hem bakirler,hem alkişlirler!"
Bir,üç,beş,yedi,on yıl sürmüş ağanın çiş töreni...
Yine kar yağmış,Ağa yanında Hasso meydana çıkmış,sormuş:
"Ula Hasso,ahali bakir mi ?"
"He ağam bakirler,köpekler,kediler bile camdadır."
Ağa başlamış imzasını atmaya,Abdullah"demiş kalmış,
soyadına çişi gelmiyor,prostat,rezil olacak ahaliye,
Hasso'yu çağırmış:
"Ula gel yanıma tamamla şunu !"
Hasso, açmış pantolonunun önünü,bir an duraklamış,
Ağa'nın kulağına eğilmiş:
"Ağam kırk yıldır kafama vurdun aptal dedin,sırtıma vurdun,salak dedin,
okuyup yazma öğrettin mi ki ,yaz dirsen?
Aha kalem burada, al eline, sen yaz !"
************
Tanrı
Zengin bir iş adamının kızı, kendisiyle evlenmek isteyen erkek arkadaşını anne ve babasıyla tanıştırmak için evlerine yemeğe cağırdı.
Yemekten sonra zengin iş adamı damat adayıyla başbaşa konuşmak istedi ve onu calışma odasına götürdü.
Senle şöyle erkek erkeğe konuşalım yavrum, dedi.
- Evlendikten sonra aileni geçindirmek için ne iş yapmayı düşünüyorsun?
Damat adayı duraksamadan yanıt verdi:
- Aslında benim elimden her iş gelir efendim, evlendikten sonra bir yerde kesinlikle bir iş bulurum.
Sonra da nasıl olsa, Tanrı yardım eder.
Damat adayının bu yanıtını kuşkuyla karşılayan iş adamı, bu kez daha somut bir soru sordu:
- Peki içinde kızımı oturtabileceğin bir eve nasıl sahip olmayı düşünüyorsun?
Damat adayı yine duraksamadan cevap verdi:
- Ben aslinda çok çalışkan bir insanımdır, dedi. Gece gündüz demez çalışır, para biriktiririm.
Sonra da nasıl olsa Tanrı yardım eder, bizde bir ev sahibi oluruz.
Kız babasının neşesi iyice kaçtı. Bu kez sesini yükselterek sordu:
- Peki oğlum ilerde çocuklarınız olunca onlara nasıl bakacaksınız?
Damat adayı o soruyu da yanıtladı:
- Biraz önce söyledim ya, gece gündüz çalışır kazandığım tüm parayı biriktiririm.
Sonrada nasıl olsa Tanrı'nın yardımıyla çocuklarımızı büyütürüz.
Damat gittikten sonra kızı kosarak babasının yanına geldi:
- Damadını beğendiğini gözlerinden anlıyorum babacığım, lütfen söyler misin onun en cok neyini beğendin?
Babası kızının yüzüne dik dik baktı:
- Onun en çok hoşuma giden yanı benim hakkımdaki görüşü, dedi ve ekledi:
- Beni Tanrı sanıyor!
Yer imleri