olay şu aslında:
1-) ölücü çok var. benim 2013 ağustos'ta aldığım Punto Lounge'a (orjinal donanımın üstüne alarm ve cam filmi mevcut, showroom'dan öyle çıkardım) 40.250 TL verdim. Bire bir aynı fiyatı yazdım bir yıl sonra, adamlar bana fiyat çok 35 e ver alalım senden şeklinde mesajlar atıyorlardı. Bir arkadaşım (mahalle arkadaşım kendisi) abi denizli'ye getir 35 peşin vereyim dedi; adamı kırmamak için abi biraz daha çık dedim 35.500 vereyim dedi düşüneyim diyerek bıraktım. Hani olmadık şekilde insanlar ölü para vermeye çalışıyorlar.
2-) Şu anda kimse elindeki aracı satmaya kalkmasın. Acayip derecede döviz hareketli ve piyasa belirsiz. Elden çıkarılmaya çalışılan araçlar elde kalacak, her yerde satılık araç ilanı olacak; normalden fazla. Bir de sıfır araç fiyatları yükseldiği için ikinci el fiyatları da yükseliyor; sıfır fiyatlarını baz aldıkları için. Bizdeki sıfır fiyatlarının da bir tırpanlanması gerekiyor ki araca gerçek değeri biçilsin. Ben Romanya'da benim aracın aynısını Türkiye'deki fiyatın 2/3'üne alabiliyorum; üstüne ekstradan skydome falan da koyarak. Üstüne bir de 1.3 Multijet 85 olarak çıkıyor (evet yanlış duymadınız 85 HP)
3-) Bizde alman hastalığı çok olunca bu da oluyor maalesef. Fiat = Tofaş gözüyle bakıldığından kaynaklı olarak Fiat alınmaz deniyor; ama kimse bilmiyor ki Fiat bineklerin neredeyse hepsini İtalya'dan gönderiyor. Gidip Fiat'tan daha az donanımlı Opel'e Ford'a 5.000-10.000 TL aralığında fazla para vermeyi göze alıyor insanlar. Şunu diyebilirsiniz; aracın yalıtımı kötü konforu iyi değil bıdı bıdı...En donanımlı Fiat'ın konforunu yaşamayan bilemez, active'de de çok yorucu bir araç değildi mesela Grande Punto; ama lounge'un koltuklarına alışınca İstanbul'dan Yunanistan Taşöz adasına durmadan gidesim gelmişti; ancak tuvalet molası vermek durumunda kaldım