2009 yılında İstanbul içinde birkaç günlüğüne araca ihtiyacım oldu. Yenibosnadan sevdiğim bir abim benim puntoyu al işini gör istediğin zaman getirirsin dedi. O zamana kadar punto hakkında pek bilgim yoktu. Depoda çok az mazot vardı. 50tl li mazotla İstanbulda anadolu avrupa 3 gün gezdim. Teslim ettiğimde depoda hala mazot vardı.Yakıt tüketimine hasta olmuştum. Gidişi de gayet güzeldi ve o 3 günde beni kendine bağladı.
2011 yılında bir araç sahibi olma şansını yakalayınca aklımda sadece iki model vardı.Biri fiesta diğeri punto evo. İlk önce birçok kişinin ilgisini çeken fiestayı denedim. Araca bindikten 2 dakika sonra sıkıntı gelmeye başladı.Hele arka koltuğa binince nefes alamadım ve fiestadan vazgeçtim. Sonra Punto evoyu incelerken işte budur dedim ve kararımı verdim.