serhat kardeşimin ve benim de forumlarda özellikle üstünde durduğumuz nokta "körü körüne bağlılık" bunu yapmayalım daha ojektif bakarsa mükemmel olacak eminim..
Printable View
serhat kardeşimin ve benim de forumlarda özellikle üstünde durduğumuz nokta "körü körüne bağlılık" bunu yapmayalım daha ojektif bakarsa mükemmel olacak eminim..
Biz Türklerin en sevdiği şey bağnaz olmak herhalde. Bu forumda kim punto kullanmadan punto yu eleştirmiş çok merak ettim doğrusu. Eleştiri yapıcı olduğu sürece bence her zaman yapılabilmeli ki düzelsin, ayrıca burada benim gördüğüm eleştirilerin çoğu araçtan gelen ses ve servis&müşteri hizmetleri ile ilgiliydi. Ayrıca parasına göre alınabilecek aracın herkes gp olduğuna hemfikir ama daha fazla parası olan insan illa fiat almak zorunda değil, bu kadar da abartmamak lazım diye düşünüyorum.
kim ne derse desin ben GP mi çok seviyorum. ve tüm olumsuz yorum yapanlara katılmıyorum. iyiki varsın GP
Allah kaza bela vermesin. keyifle kullanın. grande ye lafım yok. çünkü binmedim. evo kullanıyorum. ilk sıfır arabam. bundan önceki reno yuda sesden dolayı sattım. sıfır araçta böyle seslerin en az 2-3 yıl yaşanmaması gerektiği kanaatindeyim. aracımdan elbette soğudum ama satacak kadar değil. bir kaç gıcırtıya alıştım. yanisini duymamayı ümit ediyor. hayırlı akşamlar diliyorum
ben bir senede 30.000 km yaptım puntomla,ve aracımdan da çok memnunum.İki defa kalorifer ayarlama bölümü arıza yaptı(tırnak atması sebebiyle),şu anda da bir amortisörü patlak durumda(ankara'nın yolları sağolsun) ancak hiçbir şekilde konfor bozucu bir durumda değil allahtan...geçen gün yaptırdığım bakımda z rotunu değiştirdim tıkırtı sesi geldiği için,onu da kesti araç,şimdilik bir sıkıntım yok...her binen de kullanan da çok memnun kalıyor araçtan
göründüğü kadarıyla çoğunluk city modundan şikayetci. ben city modunu sadece aracı park ederken kullanıyorum. birde işin şu yönü var acaba kaç tane aracta city modu var. city modu olmayan araçlarda şikayet yok. çünkü onlar bu konforu hiç yaşamadı.
hocam punto var punto var. ha birde tofaş var. tofaşın yetkili servisleri var. sıkıntılar burdan kaynaklanıyor.
ben arabamı mercedese değişmezdim inan. körü körüne bağlıydım arabama. ki halende öyle sayılırım son yaşadıklarımdan sonra. talihsiz bir kaza yaşadım. talihsizliğim devam etti beceriksiz ilgisiz saçma sapan bir servise düştüm.
0 ayarındaydı arabam. ama şuan belki de türkiyedeki en kalitesiz punto bende. neden? çünkü servis .ıçtı afedersin. hal böyleyken kimi puntosuna tapar senin gibi. benim eskiden olduğum gibi. kimide nefret edebilir an gelir. yine benim gibi.
herkes sevmek zorunda değil yani aracı. ama araçtan kaynaklanmıyor bu durum çoğu zaman. mesela city arızası. aracı suçlamıyorsun ki? tofaşı suçluyorsun. fiat'ı suçluyorsun. sıkıntı bu işte ...
konu burdan nerelere gelmiş yaw :) daha önce bir konuda da yazmıştım (aha https://forum.grandepuntotr.com/tekn...almayin-3.html burda) gerçekten çok soğudum artık forumdan ya. sırf meraktan bir haftadır renoculardan volkswagencilerin forumlarına kadar girdim çıktım arkadaş bizden daha çok sorun var belki de ama her platformda arabalarını ÖVE ÖVE bitiremiyorlar... nedir bu FİAT çıların memnuniyetsizliği ya anlamadım gitti... dünya para sayıp punto alıyoruz sonra da ÜVEY EVLAT MUAMELESİ yapıyoruz ya...
bir tez atayım ortaya : DAHA ÖNCE PUNTO KULLANANLARA FERRARİ VERSEK "LAN BU DA FİAT ŞÖLE KÖTÜ BÖLE KÖTÜ" DERLER Mİ ACABA?
son söz : PUNTO mu SEVİYORUM
city konusunda şöyle bir şey söyleyeyim.İlk çıktığı zamanlarda arıza kronik olarak karşılaşıldığı için direk olarak şirket ödüyor bir kısmını ya da tamamını.Annem karşılaştı Panda'da City arızası ile ve yakın zamanda Kavaklıdere'den %75 ini Fiat'ın karşılaması ile değiştirmiş bulunmaktayım.Bu durumda açıkçası Fiat'a pek bir suç bulmamak gerekli.Araçtan araca değişen bir durum sonuçta bu.Opel Vectra'mız varken aracın ECU'sunu yani beynini değiştirmek zorunda kaldık,ancak bu durum tamamiyle fabrika hatası olduğu için Opel tarafından karşılandı.Bu değişimden sonra araçtan memnun kaldık ve değiştirmedik 9 yıl boyunca.Alman-İtalyan farkı demesin kimse sonuçta iki şirketin de yönetim biçimi birbiri ile aynı.E bu durumda Punto'yu sevmeme durumu kullanan kişinin bir sorunla karşılaştıktan sonra arabasını sevmeme durumunu gösteriyor ki bu durumda kimse kusura bakmasın kullanan kişinin karakterini gösterir yaptığı şey.
Bu forumda ilk kez Punto alan insanlardan biriyimdir diye düşünüyorum. 2006 yılında Türkiye'ye ilk geldiğinde almıştım ve geçtiğimiz hafta satana kadar 90 bin km tepe tepe kullandım.
Herkesin dediği gibi aldığımda bu fiyata, bu donanımda alabileceğim daha iyi bir araba yoktu. Bunun yanı sıra tipini ve içini de çok beğenerek aldım.
Gelelim yaşadığım sorunlara; öncelikle ilk parti Punto alan arkadaşlar hatırlayacaklardır, meşhur tıkırtı burcu vakası. Ön takımdan 0 km'deki araçta lakur lukur sesler geliyordu. Sanki ön lastikler birazdan fırlayacakmış gibi. FIAT'ın o dönemdeki açıklaması yollarımıza uygun burç kullanılmadığıydı. Ben de servisteki çok bilen arkadaşlara FIAT'ın yıllardır Türkiye'nin yollarını öğrenememe sebeplerini sormuştum. Sonuçta birçok marka Türkiye'ye araç ithal ediyor ve bu koşulları gözönüne alıyor. Neyse sonuç itibariyle garanti kapsamında değişti ve bir daha sorun olmadı.
Ardından daha 10 bin km'deki aracın arka koltuklarından kuş ciyaklamasına benzer abuk ve oldukça rahatsız edici "cik-cik" şeklinde sürekli gelen bir ses. Yaklaşık 4 servis gezip, 3 ay gibi bir süre uğraştıktan sonra Göztepe Servisi sorunumu çözdü. Sorun neydi derseniz, kısaca bana yapılan açıklamayı aktarayım, arka koltukların döşemeye bağlandıkları parçaların, arabanın karoserine bağlantı noktalarındaki puntolarda gevşeme ve oynama. Aracımın tüm arka koltukları söküldü. Puntolar sağlamlaştırıldı ve aralarına izolasyon mazlemesi koyuldu. Sonuç; satana kadar bir daha bu derece rahatsız bir ses çıkarmadı.
City arızası malum. Her servise gittiğimde bununla ilgili şikayetimi söylesem de garanti sürem bitene kadar problem yok dendi. Garanti bittikten sonra ilk gittiğim serviste 2500 TL masraf çıkardılar. Kendilerini mahkemeye vereceğimi, servis kayıtlarıma bakmalarını istedim. ARY Otomotiv bunu kabul etmedi. Sadece masrafın %30'unu iyi niyet olarak karşılayabileceklerini söylediler. FIAT'ın müşteri servislerini arayarak zaten gazeteci olduğumu ve hepsini gazeteye çıkartacağımı söylediğimde bir gün sonra servisten aradılar ve hiçbir ücret almadan değişiklikleri yaptılar. Bunların yanında her zaman tıkırtılar falan rahatsız edici derecede olmasa da vardı.
Toplu olarak tüm bunları göz önüne aldığımızda Punto için mükemmel diyemeyiz. Ama büsbütün de aracı kötülemek mümkün değil. Kimisi bu kadar problemden sıkılır ki, ben de sıkılmıştım ve kredi borcu olmasaydı sanırım ilk yıl satardım, aracını satar, kimisi ise bunları önemsemez. Ama doğruya doğru olam birşey de yaklaşık 6 yıl boyunca Punto'mun beni bir kez bile yolda bırakmadığı, çok önemli bir arıza çıkarmadığı.
Kısaca söylemek istediğim her aracın çıkartabileceği kadar problem çıkartabilen bir araç Punto. Ne çok süper, ne tü kaka. Ancak insanların da yaşadıkları problemleri her zaman bu tip forumlarda dile getirme özgürlükleri var. Aracı kötülemek başka birşey, yaşanan sorunları ve eksikleri paylaşmak farklı.
Punto bazılarının fanatiklik derecesinde iddia ettiği gibi süper bir araç değil. Yine bazılarının karalama derecesinde de kötü bir araç değil. Bu fiyatlara alınabilecek mantıklı bir seçim. Ama şuna da inanıyorum ki, cebinde 10 bin TL fazlası olan Punto sahiplerinin %50'si Punto'yu seçmeyebilirdi. Bütün mesele verdiğiniz ve verdiğiniz karşılığında aldığınız.
Bu forumda ilk kez Punto alan insanlardan biriyimdir diye düşünüyorum. 2006 yılında Türkiye'ye ilk geldiğinde almıştım ve geçtiğimiz hafta satana kadar 90 bin km tepe tepe kullandım.
Herkesin dediği gibi aldığımda bu fiyata, bu donanımda alabileceğim daha iyi bir araba yoktu. Bunun yanı sıra tipini ve içini de çok beğenerek aldım.
Gelelim yaşadığım sorunlara; öncelikle ilk parti Punto alan arkadaşlar hatırlayacaklardır, meşhur tıkırtı burcu vakası. Ön takımdan 0 km'deki araçta lakur lukur sesler geliyordu. Sanki ön lastikler birazdan fırlayacakmış gibi. FIAT'ın o dönemdeki açıklaması yollarımıza uygun burç kullanılmadığıydı. Ben de servisteki çok bilen arkadaşlara FIAT'ın yıllardır Türkiye'nin yollarını öğrenememe sebeplerini sormuştum. Sonuçta birçok marka Türkiye'ye araç ithal ediyor ve bu koşulları gözönüne alıyor. Neyse sonuç itibariyle garanti kapsamında değişti ve bir daha sorun olmadı.
Ardından daha 10 bin km'deki aracın arka koltuklarından kuş ciyaklamasına benzer abuk ve oldukça rahatsız edici "cik-cik" şeklinde sürekli gelen bir ses. Yaklaşık 4 servis gezip, 3 ay gibi bir süre uğraştıktan sonra Göztepe Servisi sorunumu çözdü. Sorun neydi derseniz, kısaca bana yapılan açıklamayı aktarayım, arka koltukların döşemeye bağlandıkları parçaların, arabanın karoserine bağlantı noktalarındaki puntolarda gevşeme ve oynama. Aracımın tüm arka koltukları söküldü. Puntolar sağlamlaştırıldı ve aralarına izolasyon mazlemesi koyuldu. Sonuç; satana kadar bir daha bu derece rahatsız bir ses çıkarmadı.
City arızası malum. Her servise gittiğimde bununla ilgili şikayetimi söylesem de garanti sürem bitene kadar problem yok dendi. Garanti bittikten sonra ilk gittiğim serviste 2500 TL masraf çıkardılar. Kendilerini mahkemeye vereceğimi, servis kayıtlarıma bakmalarını istedim. ARY Otomotiv bunu kabul etmedi. Sadece masrafın %30'unu iyi niyet olarak karşılayabileceklerini söylediler. FIAT'ın müşteri servislerini arayarak zaten gazeteci olduğumu ve hepsini gazeteye çıkartacağımı söylediğimde bir gün sonra servisten aradılar ve hiçbir ücret almadan değişiklikleri yaptılar. Bunların yanında her zaman tıkırtılar falan rahatsız edici derecede olmasa da vardı.
Toplu olarak tüm bunları göz önüne aldığımızda Punto için mükemmel diyemeyiz. Ama büsbütün de aracı kötülemek mümkün değil. Kimisi bu kadar problemden sıkılır ki, ben de sıkılmıştım ve kredi borcu olmasaydı sanırım ilk yıl satardım, aracını satar, kimisi ise bunları önemsemez. Ama doğruya doğru olam birşey de yaklaşık 6 yıl boyunca Punto'mun beni bir kez bile yolda bırakmadığı, çok önemli bir arıza çıkarmadığı.
Kısaca söylemek istediğim her aracın çıkartabileceği kadar problem çıkartabilen bir araç Punto. Ne çok süper, ne tü kaka. Ancak insanların da yaşadıkları problemleri her zaman bu tip forumlarda dile getirme özgürlükleri var. Aracı kötülemek başka birşey, yaşanan sorunları ve eksikleri paylaşmak farklı.
Punto bazılarının fanatiklik derecesinde iddia ettiği gibi süper bir araç değil. Yine bazılarının karalama derecesinde de kötü bir araç değil. Bu fiyatlara alınabilecek mantıklı bir seçim. Ama şuna da inanıyorum ki, cebinde 10 bin TL fazlası olan Punto sahiplerinin %50'si Punto'yu seçmeyebilirdi. Bütün mesele verdiğiniz ve verdiğiniz karşılığında aldığınız.
arkadaşlar 2006 ilk seri puntolardan biride bende (argenin kobay sürücülerinden biriyim ) aldığım yılda servisin yolunu 10 gün arayala giden ilk benmiyim bilmiyorum ama emin olun servis artık kapandı ama ustalarla olan samimiyetim nereye gitseler peşlerinden gitmeme sebep oldu bi kaçıyla ailecek görüşüyoruz :) gp bana aksilikler yaşattı ama dostluklarda kazandırdı :D arızıralarının bikaçını sayıyım en basitinden tıkırtı murcunudan tutun ön far ve sis takımından arka stoplara iç tavan döşemesinden city motoruna garantiden değiştirmediğim parça kalmadı, :) bunlara rağmet ondan asla vazgeçmedim şu aralar satmayı düşünürkenki vazgeçtim aracımda yaptığım görsel değişiklikler sayesin milletin hala rabama gıpte ile bakmasındaki sebep genel olarak beğenilen bi arabamız olduğundan kaynaklanıyor sanırım..!!! araçlarımı sevelim onları haksız yere yargılayamayalım.. arkadaşlar unutmayınki kedi ulaşamadığı ciğere mındar dermiş.. galliba ben aracımı seviyorum yedi eminlik olana kadarda kontağı elimde bırakacağımı sanmıyorum :D herkeze iyi sürüşler tartışmasız formlar diliyorum...
ben aracımı sorunlarıyla seviyorum..iyilkide varda meskale çıkıyor..eksıklerı ıyıkıde varda ınsan ısteyınce neler yapıyor diye öğretiyor bize..yoksa dot dortluk olsa kım sağını solunu soker ızalosyon vs yapar sorunları kendı çözmeye calısır..ben bu yuzden çok seviyorum arabamı kendımden bukadar bişeyler kattığım bir arabam olmadı bu zamana kadar..eklediğim ve duzelttğım her sorundan sonra abartmıyorum dahada seviyorum aracımı ve bıgun satarsam nasıl satıcam kara kara dusunuyorum...ilk göz ağrım kara kzıım benim( 0 km bakımından ılk göz ağrım)
28,5 liraya alabileceğim en karizma araba buydu bunu aldım..tabiki 38,5 bin liram olsaydı bravo alır 48,5bin liram olsaydı juke alırdım... herkes imkanı dahilinde alıyor,zeklerine göre alıyor... yalnız bu sıra şikayet ve sorun dinlemekten başka birşey duymadığım forumda beğenenleri de görmek sevindirici..konuyu açan arkadaş sağolsun...
4 yıldır 3 GP kullandım hiç birinde bir tek sorun yaşamadım:Daslanım benim:D
Sanırım son çıkan versiyonlarda sorunlar azaltışmış... AR-GE vs çalışıyorlardır sanırım. En çok sorun 2006 modellerde yaşanmış.
Bana kalırsa araç nazik bir araç fazla zorlamaya gelmiyor. Düzgün yollar olsaydı ülkemizde çok daha sorunsuz kullanırdık muhtemelen...
5 aydır sorunsuz kullandım ama fazla km yapmadım...
Kullanılan bazı malzemeler vasat olsada motor aksamı ve tip olarak 10 numara bir araç GP. Ayrıca 1.3 mj inanılmaz keyifli bir motor.