fire motor yokuşlarda biraz zayıf kalıyor.
doalogic sistemi tek kavramalı olduğu için vites geçislerinde manuel gibi debriyaj süresi var.
2009 dan itibaren yokuşta kaymama (hillholder) standart oldu.
onun haricinde kullanımı keyifli.
Acemiyim. İlk defa araba almak istiyorum. Otomatik vitesler hakkında pek iyi bilgiler duymadım şimdiye kadar. Ancak teknoloji ile geliştiklerini biliyorum. Sadede gelirsem 2010 model Grande Punto 1.4 Fire Dualogic vites bir araba almak istiyorum. Arabayı kullananların youmlarını merak ediyorum. Eşimin çok istemesinden dolayı otomatik vites düşünüyorum. Açıkcası otomatik vites olmasından dolayı ileride başıma bela olmasından da korkmuyor değilim. Oturduğum yer çok fazla yokuşlu ve inişli. O yüzden kafamda çok soru işareti var. Hız tutkunu değilim. Bana rahatça kullanabileceğim bir araba olması yeterli diye düşünoyurm. Bu arada tanışmaya fırsatım olmadı şuan. Şimdiden özür diliyorum...
fire motor yokuşlarda biraz zayıf kalıyor.
doalogic sistemi tek kavramalı olduğu için vites geçislerinde manuel gibi debriyaj süresi var.
2009 dan itibaren yokuşta kaymama (hillholder) standart oldu.
onun haricinde kullanımı keyifli.
Dünyada bir tane dahi çocuk mutsuz olduğu sürece, büyük icatlar ve ilerlemeler yoktur. A.Einstein
kesinlikle tafsiye ederim. bende de active duallogic var. triptonic olduğu için yokuşlarda veya sollamada tıkandığı zaman, manuele geçmeden vites küçültebiliyorsun.bende eşimden dolayı otomatik aldım.manuelci olduğum için buna alışmam biraz zaman aldı ama alıştıktan sonra bırakamadım.
Bütün triptonic viteslerin kronik arızası var.honda,toyota gibi markalarda bile aynı kronik arızalar mevcut.öyleki toyota triptonicleri bırakıp normal otomatiklere başladı.bende de arabayı aldığımın ikinci ayında vites arızası vermişti. ama garantiden sorunu hallettiler.şu an en ufak bi sıkıntım bile yok.
imkanın el verirse, dinamic modelini şiddetle tafsiye ederim. doğrusu ben active aldığıma pişman oldum.kolçak,mp3,4 cam otomatik,4 airbag,kapı kilitlendiğinde otomatik cam kaldırma modülü vs vs vs.
Bende otomatik vites ve dinamic modeli var. Arabamı çok sevsem kullanım kolaylığını düşünsemde yokuşlarda çok zor gidiyor, yakıt tüketimi çok fazla 1,5 yıldır depoyu fulleyerek aldıgım benzin miktarını ve gittiğim yolu yazıyorumVe maksimum 38 L ile 480 km gidebildim...Birde yakın zamanda şanzıman ile ilgili sorun yaşadım. Sensör kaynaklı olduğu söylendi garanti kapsamından halledildi. (parçanın sadece gaziantepte bir bayide bulunmuş olmasıda ilginç)Yinede kırmızı arabamı çoook seviyorum
birde bende mp3 çalıyor sözde ama yaptıgım cd ler bir kere bile çalamadan bozuluyor. bunu çözemedim henüz
![]()
Bende de otomatik vites Fire motor var, 2009 model. Kesinlikle kullanımı çok rahat. Eşimin ısrarıyla almıştım çok memnunum, bundan sonra manuel vites kullanmamaya karar verdim. Özellikle City mode ile birlikte çok keyifli ve bir bayan için çok uygun. 2009 dan sonra hillholder desteği de geldi ve yokuşlarda geri kaçma gibi bir problemi de yok. Yol bilgisayarı menüsü de Türkçe.
Hoşuna gitmeyebilecek şeyleri özetleyeyim (bir bayanın da kullanacağını göz önüne alıyorum)
- Arabanın önü ve arkası görünmüyor, bu nedenle en azından arkasına park sensörü taktırın, en yakın zamanda ben de taktırmayı düşünüyorum. Benimki Active model olduğu için orijinal park sensörü takılamıyor.
- Fire motor biraz zayıf kalıyor, özellikle yazın klima açıkken araba biraz bayılıyor, yokuşlarda klimayı kapattığım oluyor. Ama artık motorun açıldığını hissediyorum eskisine göre daha performanslı (7300 km civarındayım) yazın çok daha iyi olabilir, yaz gelince denerim artık.
- Yokuş bir yerde kullanacaksanız yakıt tasarrufu sağlayan ECO modunu kapatın. Çünkü arabayı düşük devirde kullanmak için vitesi yüksek tutuyor, bu da yokuşlarda probleme neden oluyor. Saatte 50 km hız ile 5. viteste gidiyor örneğin. Diyelim ki 4. vitestesiniz ve aniden çok dik bir yokuşa geldiniz hızınız da düşük. Vites değiştirmek bir kaç saniye alıyor.
Araba yokuşu 4. vites ile çıkamadığı için önce 3 e düşüyor, ama bu arada yokuş nedeniyle iyice yavaşlamış oluyor. 3. vites de yeterli gelmeyince 2 ye geçiyor, en son 1 e kadar düşmek zorunda kalıyor çünkü araba zaten yokuşta durmuş oluyor, hatta vites değiştirmeler arasında frene basmadığınız için geri bile kaçmaya başlayabiliyor. Sonuçta 4. viteste giderken yokuşun başında çakılıp kalıyorsunuz. Frene basıp, 1. vitesle yeniden kalkmanız gerekebiliyor.
Bazen bu problemi çok dik yokuşlarda araba çok yüklüyken de yaşıyorsunuz. Araba belirli bir devire çıkınca vites yükseltmek istiyor ve yükseltiyor. Ancak yüksek viteste tork yeterli gelmediği için bir anda bayılıyor ve sonra yeniden vites düşürmeye çalışıyor. Bu arada zaman kaybettiği için iyice yavaşlıyor. Sonra bir daha vites düşüyor vs.
Ben de ne yapıyorum, karşıma çıkan yokuş çok dik ise, arabada da yük varsa (Allahım kamyoncu muhabbeti gibi oldu ya) manuele alıyorum veya daha yokuşa gelmeden vites düşürüp gaza basıyorum. Bir süre sonra bu tür kullanıma alıştığınız için pratikte hiç bir problem yaşamıyorsunuz.
Eşiniz de kullanacaksa dualogic alın bence, iyidir.
Tülin Hanım CD yi kaydederken CD oturumunu (session) kapatın. Bir çok CD yazma programı 'bu CD nin boş yerlerine daha sonra da bir şeyler eklenir' düşüncesi ile CD yi kapatmıyor. CD yazma seçenekleri içerisinde 'Finalize disc, close session' gibi seçenekler varsa onları işaretleyin.birde bende mp3 çalıyor sözde ama yaptıgım cd ler bir kere bile çalamadan bozuluyor.
Bunun da mantığı şu, her depolama aygıtının (CD, hard disk, DVD, Flash Disk) en başında kitaplardaki 'İçindekiler' sayfasına benzer bilgiler bulunur. Okunabilir - yazılabilir belleklere bir dosya kaydettiğinizde bu 'içindekiler' sayfası da güncellenir.
Ama CD tükenmez kalem ile yazılabilen, bir daha silinemeyen bir defter gibidir. 'İçindekiler' sayfasına bir kere dokunduğunuzda artık orayı değiştiremezsiniz. İşte bu CD yi kapatma seçeneğinin mantığı da budur. CD nin içerisine dosyaları yazar ama belki sonra bir şeyler daha eklenir düşüncesi ile 'içindekiler' sayfasına dokunmaz.
Böyle bir CD yi bilgisayarınız okuyabilir, çünkü içerisinde güçlü işlemcisi olan pahalı bir cihazdır, CD nin içerisindeki tüm dosyaları gözden geçirip aslında CD de bir 'içindekiler' sayfası olmasa bile hafızasında CD içeriğini tutabilir ve rahatça kullanabilirsiniz.
Ama CD den MP3 çalan bir çok cihaz direk 'içindekiler' sayfasına bakar ve bir şey bulamazsa 'bu CD bozuk kardeşim' mesajı verir.
CD yi yazdıktan sonra kapatmazsanız kalan boş yerlere sonradan başka dosyalar ekleme şansınız olur.
Kapatırsanız da CD bilgisayar haricindeki cihazlarda da kullanabilirsiniz ve bilgisayarınıza ilk taktığınızda dosyaları görme hızınız artar, Çünkü bilgisayarın tüm CD yi taramasına gerek kalmaz.
Bilgi için teşekkürlerDeniycem
18 den once babamın civic'i kacak kacak kullanıyordum. tabii girince hmn kaptım ehliyetisonra babam bana GP dualogic alana kadar birsuru araba kullanma fırsatım oldu. klasik otomatikten triptoniğe manuele japonlardan avrupa otomobillere. simdi bunları neden soyledim bilmiyorum ama 5-6 yıllık suruculuk hayatımda sunu diyebilirim ki (bikac otomobil haric) kullandıgım en tasarımlı en rahat araba. sanzumanın zaten manuel olması ayrı bi keyif. sol ayak ve sağ el boşta
ustelik manuel kuulandıktan sonra debriyajlı bi arabaya gecince de hiç sıkıntı olmuyosadece biraz ayağın paslanıyo. bayanlar içinde ideal. özellikle annem bırakmıyo walla eve gidince
uzun yoldada hiç yormuyo insanı. 11 saat sehirler arası gittikten sonra aksam halı saha macı yaptığımı bilirim
öğrencilik hali ekonomik suruyorumgenelde fulletme imkanım az oluyo ama yol bilgisayrından anlık tuketimi takip ederek yol alınca biraz daha ekonomık gidebiliyor. tabii biraz da arabayı ve yolu tanıyınca deger 5.5 den az oluyo sehir içi dahil. fulletip şehirler arası yolda ort. 4.9 ile 900 kusur km yol yaptım. bu devirde ekonomi biraz gerekli oluyo galiba. hayırlı sürüşler herkese
abi yapma yazık edersin sıfır arabayaal bi sahin acemiligin gitsin ustunde hem sahini suren tank surer gorusundeyim essekten inip ata bindigin içinde daha iyi bilirsin puntonun kıymetini..
bu tip vitesler çok rahat ama arıza tamiri çok zor ve pahalı.hemen beyin değiştiriyorlar.eğer sıfır araç alacaksan ve en az 4 sene garantiliyse tavsiye ederim ama garanti bitince hemen sat derim.2005 model corsam vardı arızası 2750 tl ye maloldu yaptırdıktan 1 yıl sonra yani parça garantisi bittikten sonra haman sattım.
merhaba sımdıden hayırlı olsun.bu tıp sanzımanlar duz vıtesten daha ekonomık ama bır arıza yaparsa cok masraflı ve servısı dısında yapan yok.benım eskıden 1.2 dualogıc'ım vardı ve benı cok uzdu,vıtes robotunun degısmesı gerektıgı ve parcanın 3500 tl+ıscılık+kdv oldugu soylendı,bende sattım.alacagınız aracın garantılı olması en buyuk tercıh sebebı olmalı.gule gule kullanın.
# Fiat Türkiye Kullanıcı Forumları Network # |
Yer imleri