Açıkçası ben, her ne kadar dayanıklı bir marş motoru ve araç motoru olduğu savunulsa bile aracımı 1km lik yolda 100 defa bu sisteme çalıştırtmam :) %5-10 fazla yakarım daha iyi :)
Printable View
Açıkçası ben, her ne kadar dayanıklı bir marş motoru ve araç motoru olduğu savunulsa bile aracımı 1km lik yolda 100 defa bu sisteme çalıştırtmam :) %5-10 fazla yakarım daha iyi :)
aslın da bende bu sistemin uzun vadede aracın motoruna büyük zarar vereceğini ve motor ömrünü önemli ölçüde azaltacağını düşünüyorum
çünki bildiğiniz gibi motor aşınmasının önemli bölümü motorun ilk çalışmasında meydana gelmekte çünki ilk marşa bastığımız anda motor yağının çoğu karterde yağ pompası bu yağı motora basana kadarki sürede aşınma hat safada oluyor
eğer sisteme endike olarak yağ pompasını elektrikli yapıp hiç yağlamayı kesmeden
devamlı yaparlarsa tamam ama eski sistem devam ederse uzun vadede motor
aynen hoşaf olacak demektir
aslında burada aklıma bi atasözü geldi
BU NE PERHİZ BU NE LAHANA TURŞUSU
arkadaşlar bu sistem sadece FİAT ile ilgili değil...diğer markalarda bu yola gidiyor ve birçok yenilikte olduğu gibi bundada öncüdür...bu işlerin tasarımcısı var mühendisi var yapmayın önyargılı olmayın...bir sürü testten geçmiştir mutlaka...ayrıca yağın hemen öyle su gibi kartere inmediği kesin ve zaten bu sistem birki veya üçbeş dakkalık duruşlarda çalışacak...kaçınız motoru stop ettikten 5 dk sonra karterdeki yağ seviyesine bakıyor???
bahri bey düşüncelerinize saygı duyuyorum
ancak bazı noktalarıda konuşmakta fayda var
yağın öyle su gibi kartere inmediği kesin derken
sıcak motorun içindeki yağın su kadar inceldiğini ve viskozitesinin kaç olduğunu incelemediniz sanırım zaten dikkatle okursanız yağın tamamının yazmadım büyük çoğunluğu kartere inmiş oluyor ki bunun için 20 saniye yeter de artar bile yağ ısındıkça incelir unutmayın
ayrıca sistem öle bir iki üç beş dakkalık duruşlarda değil 20 saniye bile dursanız devreye girebilecek
mühendislerden bahsetmişsiniz ben onlara artık güvenmiyorum çünki artık otomobil sektörü arabayı verelim servise dönüşü çabuk olsun mantığıyla çalışıyor
saygılarımla
ayrıca sistem öle bir iki üç beş dakkalık duruşlarda değil 20 saniye bile dursanız devreye girebilecek...ne kadar güzel...boşa yakıt harcamayız ve çevreyi daha az kirletiriz ....dostum benim asıl mesleğim *içten yanmalı motorlar teknisyeni* kısacası motor teknisyeni (değişik motorlar varya o yüzden açıklık getirmek istedim)...tamam haklısın motorun en çok aşındığı zaman süreci ilk çalıştırma anıdır....o zamanda motor yağı hemen hemen tamamen karterdedir(katkılılar varya) ve viskozitesi yani soğuk olduğundan kalındır ve motorun bütün hareket eden yağlanması gereken elemanlarına ulaşması kısada olsa bir zaman alıyor...ancak sıcak motorda yağın büyük kısmı kartere süzülmesine rağmen bir kısmı hala yüzeylerdedir ve seninde belirttiğin gibi viskozitesi düşmüş incelmiş yağı tam ters istikamette pompalamak İLK çalıştırmaya göre daha kolay ve çabuk olacaktır...yani olay bana teknik olarak mantıklı geliyor...ve öyle korkunç aşınmalara sebep olacağını zannetmiyorum...
tabiki bu aşınmaların hemen olacağı söz konusu değil fakat
100 -150 bin kilometreler de aşınma meydana getireceği su götürmez bir gerçek gibi
yinede özellik olarak benim hoşuma gitti
ama getirdikleri kadar götürdükleride olacaktır
saygılarımla
:):):)
%5-10 luk yakıt tasarrufunun emisyon oranlarını belirli bir ölçüde düşüreceğini hesaba katacağımıza hybrid denen saçma sapan sistemi de bir kenara bırakıp sadece elektrikle çalışan araçlara yönelseydik (yakıt ve otomotiv endüstrisi olarak) esas o zaman gerçek çevreci olurduk bence :)
Genel olarak söyledim şahsınıza yönelik değildir...
olabilir ... haklı olabilirsin ...belkide bu bir politika...ama bizim ülkemizde otomobil sadece bir vergi kaynağı bir darphane gibi görülüyor hala...kimse o otomobil ne kadar ekonomik, çevreci...verimli ,
,güvenli diye hala bakmıyor...ama bu anlayış değişecek değişmek zorunda...yakında yollarımızda daha çok metan gazı ve elektrikle çalışan taligalar göreceğiz ...projeler var...göreceksiniz...
:) biliyorum...saygılar...
Bence sadelikteki güzelliği kaybolmuş. Gp sadelik ve iç dizayndaki ergnomiyle mükemmeldi. Bu tasarımlarda karmaşa ve gözü yoran her araçta olan ayrıntılra girilmiş. Bence sadece göstergeler iyi olmuş.
Valla ne derseniz diyin bu start stopun götürdükleri getirdiğinden fazla olacak aha buraya yazıyorum :)
Yukarda da dedğim gibi Türkiye şartlarında görmeden almam kardeş :)
Çünkü bazı şeyler sadece o bölgeye yada oranın anatomik yapısan göre tasarlanıyor.bir cogunuz gplerde el direksiyon mesafesi ile pedal mesafesin den şikayetci omustur. Mesela ayagınıza göre göre koltugu pedal ları sonuna kadar basacak ayar yaptıktan sonra direksiyonun uzak kaldıgını fark etmişinizdir. Tama direksiyon ayarlana biliyor ama one epey çekenler var. Yada oturdugum yerden arka cam otomatiklerine elim denk gelmiyor kapıda biraz uzanmak gerekiyor. Kollarımın uzunlugu normalden fazldır ama yinede yaşadım böyle ve yaşiyanlarıda biliyorum. İtalyanların kolları uzun onlara göre yapmışlar hep :) En büyük örnek city motoru ve tıkırtı burcu. Yurt dışında şikayetleri nadir sorunlar iken Türkiyede nerdese kronik sorun halinde bir sıkıntı. Bence Türkiye şartlarında denesinler sistemi. Burda sorun olmazsa başka hiç bir yerde olmaz.
Coşkun kardeşimin yazıları ve mehmet (femoli) kardeşimin görüşüne 1:1 katılıyorum.
Sistemi geliştiren firma Bosch arkadaşlar. Olaya teknik açıdan verip veriştirmek (tam çalışma ayrıntıları henüz belli değilken) bana biraz komik geliyor, adamlar bugüne kadar abs sistemlerinden tutun da airbag destek sistemlerine kadar farklı alt sistem tasarlamışlar bu konuda da iyi bir iş çıkaracaklarına inanıyorum açıkcası.
Tek dezavantaj sadece avrupa abd gibi ülkelerde trafiğe göre tasarlanacak sistem Tr de bazı sıkıntılar yaşayabilir ama o da revizyolarla felan halledilir.
Bu arada aracın debriyaj balatası gider felan diyenler olmuş ama sistem baskı balata üzerinde ekstra hiçbir yük getirmiyor dikkat ettiyseniz. Ateşleme sistemi periyodik bakım süresinin ise kısalması muhtemel gözüküyor.
Klima ne olacak acaba her duruşta devre dışımı kalacak? Belki klima sistemide değişmiştir.
Ayrıca yeni bir teknoloji uyguluyor ve muhtemel çıkacak sorunlar daha sonraki yıllarda giderilmiş olacaktır. İlk alanların sorunu çok olur muhtemelen city gibi. Ayrıca start/stop dolayısıyla kronik problemler çıkmaya başlarsa garanti bitiminde masraflar cepten çıkacak. 5 yıl garanti vermeleri gerekir ki bu yeni sistemi müşteriler gönül rahatlığıyla alsınlar.
detaylı bilgilendirme arabam.gom un son haberlerinde vardı okudum ve sevindim sadece kasa deil başka şeylerde değişiyor VE müjde YENİ motor GEliyor:
Yeni Fiat Punto Evo, Ocak’ta Türkiye’de!
06 Ekim 2009
Fiat’ın ilk olarak 2005 yılında tanıttığı küçük hatchback sınıfındaki modeli Fiat Grande Punto, tamamen yenilenerek Fiat Punto EVO adıyla yollara çıkmaya hazırlanıyor.
İtalya’da düzenlenen uluslararası basın lansmanın ardından Ekim ayı sonundan itibaren Batı Avrupa pazarlarında satışa sunulacak olan Fiat Punto Evo, Ocak ayından itibaren ülkemizde de satışa sunulacak. Fiat Direktörü Okan Baş, “ Fiat Grubu CEO’su Sergio Marchionne’nin bizzat adını koyduğu ve yenilenen tasarımıyla dikkat çeken Fiat Punto Evo, gelişmiş teknolojik alt yapısının yanı sıra çevreye saygı ve sürüş zevki konusundaki yetenekleriyle en talepkar müşterileri dahi memnun edecek yeni bir Fiat modeli olarak ön plana çıkıyor.
İtalya’da düzenlenen uluslararası basın lansmanıyla tanıtılan Fiat Punto Evo, Ekim ayından itibaren Batı Avrupa pazarlarında satışa sunulacak. Türkiye’de 9 ay sonunda otomotiv pazarında en çok tercih edilen marka unvanını açık ara korumaya devam eden Fiat’ın Marka Direktörü Okan Baş, “Yenilenen tasarımıyla dikkat çeken Fiat Punto Evo, gelişmiş teknolojik alt yapısının yanı sıra çevreye saygı ve sürüş zevki konusundaki yetenekleriyle en talepkar müşterileri dahi memnun edecek yeni bir Fiat modeli olarak ön plana çıkıyor. Biri yeni nesil MultiAir benzinli olmak üzere toplam 3 motor seçeneğiyle pazara sunmayı hedeflediğimiz Fiat Punto Evo’nun küçük sınıfta Grande Punto’yla elde ettiğimiz yetkinliğimizi daha da ileri taşıyacağına inanıyoruz” açıklamasını yaptı. Fiat Punto Evo’nun 2010 yılının Ocak ayından itibaren ülkemizde satışına başlanacağını da belirten Okan Baş, “Fiat Grande Punto’yla Türkiye’de yaklaşık 3 yılda 28 bin adeti aşan bir satışa grafiği elde ettik. Yeni Fiat Punto Evo ile bu başarıyı daha da geliştireceğimize ve zorlu oyuncuların yer aldığı küçük hatchback sınıfında daha güçlü bir konuma ulaşmayı hedefliyoruz.” dedi. Yeni Fiat Punto Evo, Türkiye’ye ikisi benzinli olmak üzere toplam 3 motor seçeneğiyle ithal edilecek. Bu motor seçenekleri arasında en dikkat çekici olanını ise Fiat’ın yeni nesil benzinli motor teknolojisini temsil eden MultiAir motor ailesinden 1.4 litre hacimli 105 HP’lik motor oluşturuyor. Bununla birlikte 1.4 litre 77 HP’lik benzinli ve 1.3 litre 75 HP’lik Multijet turbo dizel motor yeni Fiat Punto Evo’nun motor kaputu altında görev yapacak diğer güç üniteleri arasında yer alıyor.
Evrim geçiren çarpıcı iç ve dış tasarım!
Fiat’ın Tasarım Merkezi (Centro Stile) tarafından gerçekleştirilen ve hem iç tasarım hem de dış tasarım unsurlarını kapsayan bir evrim sürecinden geçen Fiat Punto Evo, ilk bakışta bile farklılıklarını açık biçimde belli ediyor. Değişen yüzünde yeni tip farları ve tampon yapısına ek olarak motor kaputuna farklı biçimde entegre edilen Fiat logosu, mevcut diğer Fiat modellerini hatırlatacak bazı unsurlar arasında yer alıyor. Aracın profilini de dinamik biçimde etki eden ön bölümdeki değişime paralel stop lambalarında da beyaz renkli lens kullanılıyor. Aracın 406 cm’lik uzunluğu, değişen burun tasarımına paralel boyutlarda bir artışı işaret ederken, 149 cm’lik yükseklik ve 169 cm’lik genişlik değerleri aynı şekilde korunuyor. 251 cm’lik aks mesafesine sahip Fiat Punto Evo, halen hem ön koltuk sırasında hem de arka koltuk sırasında uzun boylular için bile yeterli diz mesafesi ve genel yaşam alanı sunmayı başarıyor.
Fiat Punto Evo’nun iç mekanında özellikle yenilenen gösterge paneli, tasarımı değişen orta konsol ile birlikte yeni tip koltuklar ve eşya saklama gözleri ön plana çıkıyor. Küçük sınıfta mevcut kalite çıtasını daha da yukarıya çekmek amacıyla kabin içinde yüksek kaliteli plastik ve deri materyal kullanılması ise Fiat Punto Evo’nun kabin içinde en fazla dikkat çeken unsuru oluşturuyor.
Devrimsel MultiAir motor teknoloji, yeni Fiat Punto Evo’yla Türkiye’de!
Fiat Punto Evo, teknik alandaki mükemmelliğini her şeyden önce, devrimsel nitelikli MultiAir sistemiyle donatılmış benzinli motorlar ve ikinci nesil Multijet dizellerden oluşan geniş bir Euro 5 motor yelpazesiyle göstermektedir.
FPT (Fiat Powertrain Technologies = Fiat Aktarma Organları Teknolojileri) tarafından geliştirilen ve patenti alınan MultiAir teknolojisi, öncelikle Fiat Punto Evo’nun kaputu altında görev almaya başladıktan sonra diğer Fiat markalı otomobillerde de kullanılmaya başlayacaktır. Fiat Punto Evo’da kullanılan MultiAir motor teknoljisinin kalbinde, doğrudan giriş supapları aracılığıyla (Kısma valfini kullanmadan) havayı kontrol ederek yakıt tüketimini azaltan yeni bir elektrohidrolik supap yönetimi sistemi bulunur. MultiAir teknolojisi, geliştirilmiş yanma kontrolü sayesinde emisyon değerlerini azaltılmasına yardımcı olurken bir yandan da hem gücü hem de torku artırarak performansı iyileştirmeye yardımcı olmasıyla farklılaşıyor. Yeni MultiAir motorlar, Fiat’ın aynı zamanda çevreye verdiği önemi bir kez daha kanıtlamaktadır. Aynı silindir hacminde geleneksel bir benzinli motorla karşılaştırıldığında MultiAir teknolojili motorun, daha fazla güç (%10 kadar) ve tork (%15 kadar) üretirken, bir yandan da önemli ölçüde daha az CO2 (%10 kadar), daha az partikül (%40 kadar) ve daha az NOx (%60 kadar) yaydığı ölçümlenmiştir.
Fiat Punto Evo’nun motor yelpazesinde yer alan Fiat Powertrain tarafından geliştirilen ve üstün yapısını yıllardır kanıtlamış olan Multijet teknolojili motor serisinin ikinci nesli, dengeli bir hidrolik servo-supabı sayesinde yanma odasına püskürtülen yakıt miktarını, geçmişe göre daha keskin bir şekilde, daha hızlı ve esnek bir sıralama ile kontrol eden common rail (Yüksek basınçlı püskürtme) enjektörlerine sahiptir. Aynı şekilde Multijet dizel motorların ikinci neslinde, daha düzgün yanma ile tüketim, emisyon, NVH (Gürültü-titreşim-sertlik) ve kullanım kolaylığı açılarından avantajlar sunulmaktadır. Bu durum, yanma odasına püskürtülen yakıtın ayarlamasını yapan ve Euro 5 motorlarda tüketimde ve homologasyon çevriminde CO2 emisyonlarında %2 civarında ve NOx emisyonlarında ise yaklaşık %30’luk bir azaltım sağlayan yeni bir common rail enjektör ile başarılmıştır.
Fiat Punto Evo’da teknolojik yenilikler ön planda!
Yeni Fiat Punto Evo, Blue&Me sisteminin en yeni versiyonuyla donatılmıştır. “Blue&Me–TomTom” pratik, renkli bir dokunmatik ekran üzerinde telefon, navigasyon ve bilgi işlevlerini yürütmenizi sağlayan, tam bütünleşik bir bilgi-eğlence sistemidir. Sistem, taşınabilir navigasyon sistemlerinin Avrupalı lideri TomTom ile Fiat Otomobil Grubu arasında meydana getirilen ortaklığın ürünüdür ve Magneti Marelli ile birlikte geliştirilen Blue&Me sistemi sayesinde otomobilin diğer sistemleriyle bütünleşir. Yeni sistem ayrıca sürüş stilinizle ilgili anlık bilgi veren ve güzergâha uyum sağlarken vites değiştirip gaz pedalına basarak çevresel etkiyi azaltmak ve tüketimi ideal konuma getirmeye dair faydalı önerilerde bulunan “ecoDrive Info (Ekolojik Sürücü Bilgisi) sistemini de içerir.
Azalan tüketim ve emisyonların yanında yeni Fiat Punto Evo, dur – kalk şeklinde ilerleyen trafikte motoru kapatan ve yeniden çalıştıran Start&Stop (Çalıştır&Durdur) sistemiyle de donatılmış olarak üretim bantlarından inecektir. Yeni Euro 5 benzinli ve dizel motorlarının tamamında ve ayrıca 2010’dan itibaren 120HP’lik 1.6’lik Multijet dizel motorda standart olarak sunulacak olan bu donanım, yakıt tüketimini ve gürültü seviyelerini azaltmak amacıyla motoru geçici bir süre için kapatır ve ardından yeniden çalıştırır. Şehirlere özgü tipik yoğun trafik durumlarında ve trafik ışıklarında durulduğunda, kontrol stratejisi izin verdiği zaman sistem otomatik olarak motoru durdurarak şehir sürüşünde %15’e varan oranlarda ve NEDC tip sürüş çevriminde ise %3,5 oranında yakıt tüketimi ve emisyon azaltımı gerçekleştirir.
Buna ek olarak, Start&Stop sistemine bağlı Vites Değişim Göstergesi (Gear Shift Indicator /GSI), sürücülere ne zaman vites değiştirmeleri gerektiğine dair tavsiyede bulunarak, motorun yakıt yönünden daha verimli bir şekilde kullanılmasını sağlayan bir tür co-pilot’tur. Örneğin GSI, motorun daha az yakıt içeren, daha ince bir karışım yakmasını temin etmek için gösterge paneli üzerindeki bir sinyal aracılığıyla vites büyütmeyi tavsiye edebilir ya da mevcut torktan en iyi şekilde yararlanmak için vites küçültmeyi önerebilir.
Fiat’ın yeni modeli Punto Evo ayrıca, direksiyon açısına göre kısa hüzmeli farlarla birlikte otomatik olarak yanan, uyarlanabilir ön ‘viraj’ sis lambalarıyla donatılan az sayıdaki otomobilden biri olmasıyla bir adım öne çıkıyor. Yeni Fiat Punto Evo, maksimum fren ve direksiyon yönetimi için elektronik dinamik kontrol sistemleriyle donatılmış olup tüm motor yelpazesinde ABS, yokuşta kalkışlarda yardımcı Yokuş Kalkış Desteği (Hill-Holder), EBD (Elektronik Fren Gücü Dağıtımı) ve ESP (Elektronik Denge Programı) gibi sistemler sunulmaktadır.
alıntıdır...
kullandıgım evodaki izlenimi paylaşayım. motor sogukken start&stop devrede olsa bile calısmıyor, ısınınca tamamdır tekerler dursun ayagını debyajdan cek devir 0 sıfıra iniyor debyaja yeniden basınca az bir titreme ile motor yeniden harekete geciyor. Banada dururken kullandıgı yakıttan daha az yakar gibime geliyor.
Uzun beklemelerde belki az yakar ama kısa mesefa atıyorum 10 metre git dur 2 sn geçsin 15 metre git dur burdaki yakıtı nasıl olur onu denemek lazım :(
bende kağan gibi düşünüyorum kısa zamanlı dur kalklarda yakıt nedir acaba
birde asıl kafama takılan sevgili marş motoru bu eziyete ne kadar süre dayanabilecek acaba