Arkadaşlar konusu geçen araç benim aracım değil ama, olurda etrafınızda Renault sahibi arkadaşlar vardır hem araçlarını nereye götüreceklerini bilsinler diye hem de genel bir bilgi ve tecrübe paylaşımı açısından bu arkadaşlarla 2 aydır yaşadığımız maceralı dönemi sizlerle paylaşmaya karar verdim.

07.08.2012 tarihinde 0 km Renault Master marka araç aldık işyerinde kullanmak için. 25.09.2012 sabahı aracımızın başına kötü bir olay geldi. Geri geri gelen bir kamyon koca elektrik direğini görmeyip bizim aracın üstüne devirdi. Sonra da hiç bir şey olmamış gibi kamyonunu biraz ileriye park edip polis filan aramadan gitmiş. Biz sabah anladık direği kamyonun devirdiğini. Kamyoncu kaçtığı için sigortası da karşılamadı hasarımızı. Cebinden ödedi arkadaş. Kaza süreci bu.

Arabayı satışta çok ilgili olduklarından dolayı güvenimizi kazanan Ermat'a bıraktık. Aracı pazarlamada kullandığımız için mümkün olduğunca hızlı onarılmasını istedik. Kazada kaput eğildi, ön cam patladı ve ön tavan sacı eğildi. Bize yarın eksper gelir, 1 hafta içinde de aracınızı teslim alırsınız dediler. Bu 1 hafta içinde aracın tamir sürecini takip amaçlı kendilerini aradığımızda sürekli biz sizi arayalım dediler, aramadılar. Bir hafta sonra bakmaya gittik araç ne alemde diye, bıraktığımız yerde duruyor. Orada ilk olay patlak verdi, aracı 3 gün içinde yapacaklarına bizi ikna ettiler, tamam dedik.

3 gün sonra arabayı almaya gittiğimizde gördüğümüz manzara harikaydı, bize hazır denen aracın tavanına atılan boya o kadar rezaletti ki, anlatacak kelime yok. Bildiğiniz harita. Boya akmış harap durumda. Kaputu değiştirmişler, taktıkları kaputun sağ tarafı aşağıda sol tarafı yukarıda. Tavan sacının arka kısmındaki izolasyon malzemesini elleriyle sökmüşler, işleri bitince yerine yenisini takmaya gerek görmemişler. İlk yağmurda aracın içine aldığı suyla en az 4 5 tane ördek yüzdürebilirdik arabanın içinde.

Sonra servisi aradık, şikayetlerimizi ilettik, hemen getirin tekrar yapalım dediler. Biz de bu arabanın ticari araç olduğunu, her canımız istediğinde 10 gün serviste yatamayacağını, arabanın durduğu her günün bize zarar yazdığını ilettik. Uygun bir zamanda getirmek üzere anlaştık.

Aracı tekrar bıraktığımızda, bütün sıkıntıların giderileceğini, izolasyon malzemesinin yerine takılacağını, camın sökülüp silikonlanıp tekrar takılacağını ve tavan sacının tekrar boyanacağını söylediler. 2 gün sonra gelin alın dediler.

2 gün sonra aracı teslim almaya gittiğimizde karşılaştığımız durum ilkinden daha fenaydı. Tavan boyanmamış muhtemelen pasta atılmıştı. Bütün boya akıntıları duruyordu ve ilk düzeltmede olmayan göçükler vardı. Kaput ayarı filan yapılmamış, izolasyon malzemesi de resmen yamanmıştı. Hatta kapıyı açınca o sarsıntıyla izolasyonun bir kısmı düştü Artık nasıl yapıştırdılarsa. Bize izolasyon malzemesini sipariş ettiklerini, 2 güne parçanın geleceğini, gelince tekrar bizi çağırıp en geç 1 saatte işimizi halledeceklerini söylediler. Lanet olsun deyip arabayı teslim alıp geldik.

Aradan 20 gün geçti ve bugüne geldik. Ne arayan var ne soran. Bende aldım elime telefonu önce kasko şirketini sonra da Mais'i aradım. Kasko şirketine, servisin faturada tavan sacının değiştiğini gösterdiğini ancak değiştirmediğini, beni mağdur ettiklerini onları da dolandırdıklarını söyledim. Epey bir konuştuk farklı yerlere aktardılar onarımın parası servise ödenmemiş, sizin sorununuz çözülmeden servise ödeme yapmayacağız dediler. Mais'teki arkadaşta bütün sıkıntılarımı tek tek not aldı, kendisine asla aracımı Ermat'a götürmeyeceğimi, Eğer yetki verdikleri servislerden bu işi yapabilecek kapasitesi olan yoksa benim sanayide bu işi kendim yaptıracağımı ve parasını da kendilerinden isteyeceğimi ilettim. Bütün şikayetlerimi ilettim, en kısa sürede size döneceğiz ve asla mağdur olmayacaksınız dediler. Ben de kendilerine zaten mağdur olmayacağımı avukatımızın aracı size iade edip fatura bedelini geri almak için kapıda beklediğini söyledim.

Bu olaylardan 10 dakika sonra servisten aradılar. Ben de 20 gündür aramadınız, şikayet edince 20 dakika olmadan aradıkları için, iş ahlaklarına hayran kaldığımı belirttim. Onların şikayetten haberi yokmuşta, bir sıkıntımız varmıymışta, müşteri memnuniyetiymişte miş miş..

Servisten arayan arkadaşa, benim bir daha Ermat'ın önünden geçmeyeceğimi, bana beğenerek aldığımız bir araçtan gerçekten nefret ettirdiklerini, Renault bize uçak hediye etse kabul etmeyeceğimizi ilettim. Bir şansı daha hak ettiklerini söyledi arkadaş. Ben de Mais'e olan şikayetimde asla ve asla onarımın onların servisinde yapılmamasını istediğimi belirttim. Şikayetimle ilgili artık kendileriyle muhattap olmayacağımı, Mais'ten haber beklediğimi söyledim ve kapattım. Sizin yapacağınız işe .... diye de bir güzel ekledim.

Sonra sabit telefondan iş yerini aradılar ve babamla görüştüler. Servis müdürü gelip aracı kendisinin görmek istediğini söylemiş. Babam da kibarlığından gelme diyememiş. Servis müdürü ayağımıza kadar geldi, araca baktı ve kendisine tek bir soru sordum. Siz olsanız ne yapardınız, bana aracı tekrar yapacağız diyorsunuz siz aracı bu hale getiren bir servise aracınızı bırakır mıydınız? dedim. Kem küm diye bir cevap aldım. Neticede ben yaşça büyük olan kişiye karşı saygımı bozmama adına dışarı çıktım, arkadaş babamı ikna etmiş. Araç 6 aralıkta tekrar servise bırakılacak. Servis müdürüne, araçta bu seferde bir sıkıntı olması halinde açabileceğim bütün davaları kendilerine açacağımı söyleyip, hayırlı akşamlar diledim. Şimdi neticeyi bekleyeceğiz. Mais'ten başka bir öneri gelirse onu değerlendirmeyi düşünüyorum.

Yazımda özellikle isim verdim ki başkaları mağdur olmasın. Bu yazıyla alakalı tüm sorumluluk bana aittir. Bana dava filan açabilirler. Ancak benim ilk açacağım dava nitelikli dolandırıcılık olacak. Herkese kolay gelsin.