Saat 8:30'da, seksenlerinde, yaşlı bir adam başparmağındaki dikişleri aldırmak üzere poliklinikten içeri girdi. Çok acelesi olduğunu söyledi, çünkü saat tam 9:00'da bir randevusu varmış.
Tedavisinin bitmesi ve onun söylediği yere ulaşması en azından bir saat sürerdi. Yaranın pansumanı sırasında konuşmaya başladık. Bu denli acelesi olduğuna göre önemli birisiyle mi randevusu olduğunu sordum.
Bana bakımevine gidip eşiyle kahvaltı etmek için acelesi olduğunu söyledi. O zaman eşinin sağlığının nasıl olduğunu sordum.
Eşinin orada uzun bir süredir kaldığını ve Alzheimer hastalığının bir kurbanı olduğunu anlattı.
Geç kalmış olmasından dolayı "Acaba eşiniz
endişe duyar mı?" diye sordum.
Bana beş yıldan bu yana onun kim olduğunu bile bilmediğini ve kendisini tanımadığını söyledi.
Şaşırmıştım, "Sizi tanımadığı halde yine de her sabah onu görmeye mi gidiyorsunuz?" diye sordum.
Elimi okşayarak gülümsedi.
"O beni tanımıyor ama ben hâlâ onun kim olduğunu biliyorum" dedi.
Teşekkürler Elif. Daha önce okuduğum ve çok beğendiğim bir yazıdır bu. Tekrardan aynı duyguları yaşattırdığın için sağol.
Bu gün zaten duygusalım gittim kökten![]()
Artık Fiorinolu
güzelmiş tşkler...
Harika... İşte sevgi ve aşk budur...
teşekkürler Elif, sevdiğim etkileyici bir yazıdır.
en sevdiğim the notebook filmini hatırlattı,
paylaşım için teşekkürler...
Etkileyici gerçekten. Ben ilk kez okuyorum.
Bir an Elif'in bir hemşire olduğunu ve henüz yaşadığı bir olayı yazdığını düşündüm. Yazının sonuna kadar "Dikişleri hemen alıp, onu puntoma attığım gibi randevusuna yetiştirdim" demesini bekledim.![]()
Teşekkürler Güzel Paylaşım![]()
Adem Abi Benide Tedavi Etttt
![]()
mustafa senin ilacın onur'da![]()
# Fiat Türkiye Kullanıcı Forumları Network # |
Yer imleri