Kurucu rektörü olduğu Başkent Üniversitesi'nde binlerce genç yetişiyor... Bu ülkenin, Cumhuriyetin bekçileri...Ve Hastaları...Hayatını adadığı hastaları... O'nu özlüyor... O'nu bekliyor... O ise suçunun ne olduğunu dahi bilmeden 676 gündür özgürlüğünden mahrum...Yine Hayat kurtarmayı bekliyor... Ama önce tedavisi süren hastanede odasını basıyorlar... doktorlarını tutukluyorlar...Sonra Tabibler Birliğinin dahi çığlık çığlığa taraflı ve niteliksiz bulduğu bir raporla başka hastaneye taşıyorlar... Prof. Dr. Mehmet Haberal, O... Hayatını hastalarına adayan bilim adamı... Ülke sevdalısı... Öyle ki, tutuklu bulunduğu 22 ay sonra ilk sözü yine "Ülkem" oluyor... Ne diyebiliriz ki!.. diyor Bekir Coşkun Cumhuriyet Gazetesi'ndeki bugünkü yazısında... Küçük harflerle yazdığı köşesinden kocaman bir çığlık yükseliyor... "Bu kadar mı vefasızsın Türkiye?..Bu kadar sessiz mi vicdanın?.."
Hastane odasındaki tutuklu hastanın doktorunu da alıp içeri attılar…
Peşinden hemşiresini gözaltına aldılar…
Arkasından refakatçisini götürdüler…
Yatağı kaldı…
Belki karyolasını dört ucundan taşıyıp içeri atsalardı, kendisi de karyolanın üzerinde olduğuna göre, sorun kalmayacaktı…
*
Olmadı, hastane odasını bastılar…
İlaç kutularını aradılar…
Röntgen aletinin içine baktılar, ne çekti diye…
Yatağını da aldılar sonunda…
Tekerlekli sandalyeye oturtup bir başka hastaneye taşıdılar…
*
Tüm bunları iktidarın getirdiği Adli Tıp heyetinin “O kadar da hasta değil” raporuna dayanarak yaptılar…
Heyet iki kişilik…
Eee birisi heyet başkanı…
Rapor kardiyoloji ile ilgili, ama raporu düzenleyen heyet başkanı ortopedist…
Önceki gün TTB (Türk Tabipleri Birliği) açıkladı; o raporu veren “gerçeğe aykırı rapor düzenlemekten” defalarca meslekten men cezası almış birisi zaten…
*
Ergenekon tutuklusu Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın öyküsüdür bu…
Ben onu, muhabirlerimiz haber verdiklerinde, bir gece sabaha karşı yatağından kalkıp, kimsesiz bir hasta için koşup geldiğinde tanımıştım.
Sonra da hep hastalara şifa dağıtmak için koşuştururken gördüm.
Kurduğu üniversiteden yetişen gençler dünyanın dört bir yanındalar…
Bozkır Ankara’nın kayalık-taşlık tepelerinde yetiştirdiği koca bir ormanın önünden geçerim her gün…
Bir hastane kurdu; on binlerce insan şifa buldu orada…
Geliştirdiği ve kurumsallaştırdığı organ nakli ile nice yetişkinler ve çocuklar yaşamlarını sürdürdüler…
*
Şimdi o hasta…
Tutuklu olduğu halde, odasını bastılar… Doktorunu, hemşiresini, refakatçisini, odasını, yatağını aldılar elinden…
Tek başınaydı…
Ne diyebiliriz ki!..
Bu kadar mı vefasızsın Türkiye?..
Bu kadar sessiz mi vicdanın?..
İnsanlık bu kadar mı uzaktı?..
ALINTIDIR
Kanal B | Bilgi ve Haber Kanalı
" Mazeret zayıfların silahıdır. Bahaneler daha çok batmak için iyi bir yöntemdir. Akıllılar buna başvurmaz"
Osman PAMUKOĞLU
Ne yazıkkı oyle yada bırseyler yapmaya calısanlara bak senıde atarım ıcerı dıye goz dagı verıyorlar.Balyozdakı bulunan sılahlar ıle alaklı ızledıgım vıdeodan sonra bunun sadece abd ve rte nın oyunu oldugu kanımca ıyıce acıga cıktı
Buyrun vıdeo
lınk:
https://www.facebook.com/ZYNLKRCN#!/...06014&comments
lınk:
Zeynel KARACAN
"Allah bir ülkeye yardım etmek isterse, onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir"
# Fiat Türkiye Kullanıcı Forumları Network # |
Yer imleri