Ağlayan Kadınlar





Kadınların boşu boşuna ağladığı düşünülür çoğu zaman..

Ağlamak rutin bir harekettir kadın için sanki..

Ağlayan kadınlar da söyler bunu..

Ben sık sık ağlarım derler..

Nedensiz..

Ancak öyle anlar vardır ki kadınların hayatlarında, gözyaşları bir inci tanesine dönüşür kadının..

Akan her damla, göz pınarlarından intihar etmeden önce, kalp kırıklarından akar..

Hayatı boyunca güçle, şiddetle büyütülmüş erkek, sözlerle yaralar kadının kalbini..

Rallide yarışan bir yarışçı misali her dakika arttırır sözlerinin şiddetini..

Çünkü kadına değer vermez..

Her şey ilişki başlayıncaya kadardır..

Değer vermek, sevmek aynı zamanda kırmamaktır..

Olur da bir hata olduysa özür dilemektir defalarca..

Her adımda 10 kere düşünmektir, söylenen her sözü 10 kere tekrar etmektir içinden..

Erkek kendine bir konu bulur ve günlük hayatta, ailesinde, çevresinde ne kadar ezilmişliği varsa kusar sevgilinin üzerine..

Derdi ''o'' değildir çünkü..

Kendisidir..

Silinmiş kişilikler üzerinden bir ayağa kalkış çabasıdır..

Durmaz..

Hoyrattır..

Aşkın yaşanacağı saatler, kavgalar yaşanır..

Tatlı öpüşmelerin yaşanacağı saatler, yok yere heba olur..

Şirin sevgi sözcüklerinin duyulacağı saatler, küfürler duyulur..

Ufacık bir sorun dağlar kadar olur..

Erkeklerin doğasında vardır bu..

İlişkide kendi dedikleri olsun isteyen erkekler kadının her şeyine karışma hakkını görür kendinde..

Kendine güvenmeyen erkek, karşısındaki kadına da güvenmez..

Kendi şüpheleri kıza olanla entegre haldedir..

Gün olur eski sevgililer dert edilir..

Garip bir kıyaslama içine girer erkek..

Gün olur bir başka erkek sorun olur..

Kendisi başka bir kızla olsa da sevgilisinin başka erkekle olmasını kabullenemez..

Arkadaşlık yoktur..

Sinirlenir..

Söylenir..

Küfürler, hakaretler yağdırır erkek..

Kadınsa ağlar..

Kalbi kırıldıkça alışsa da ağlar durmadan..

Yanaklardan süzülen her damla yere düşmeden önce sevgiyle donanır..

Kadının sevgisinin eseridir çünkü..

Bir kenarda duran, ağlamaktan harap düşmüş saçları gözyaşlarına birbirine karışan her kadın, bir inci tanesi şeffaflığına bürünür..

O'na ne derseniz boştur..

Söylemenizi de istemez zaten..

Her kadın yalnızlığı oynamak ister bazen..

Kendine özel bir dünyası vardır..

Kimse girmesin ister oraya..

Sadece kadına aittir orası..

Erkeğin sözlerini hatırlar orda, sevgisini hatırlar..

Aklı olmaz desede yüreği ister..

Çarpışır ikisi kadının içinde..

Kazananı yoktur...

Kazanmış görüneni olur..

Her darbede gözyaşları firar eder..

Konuşmak ister..

Kelimeler anlamsızlaşır..

Bakışlarıyla anlatmak ister..

Anlayan yoktur..

Tekrar gözyaşlarına sığınır..

Ağlar..

Ağlamak bir çıkış yolu olur kadın için..

Erkek gene mi zırlıyosun dese de kadın ağlamaktan vazgeçmez..

Mutlu olsa da ağlama becerisine sahiptir kadın..

Çünkü seven erkek yeri geldiğinde gözyaşlarını mutlulukla harmanlar kadının...

Aşkın özel bir iksiri gibidir o..

Bu yüzden ağlayan kadınların hayattaki yeri başkadır..

Ağlayan kadın, seven kadındır..

Kalp kıran erkekse o tanelerin farkında değildir çoğu zaman..

Başka şeylerle meşguldür..

Ağlayan kadınların dünyasında bir damla çok şey ifade eder..

Erkek gün gelip anlasada..

Gözyaşları çeliğe bürünür..

Geçit vermez erkeğe..

Çünkü ağlayan kadın seven kadındır..

Ve bir kadın kendisini üzeni asla unutmaz..