way way wayyy.. dagored paşa sahalarda yine :) hadi bakalım sevgi kelebeği ateş böceğine dönüşmüş yine :)
Printable View
way way wayyy.. dagored paşa sahalarda yine :) hadi bakalım sevgi kelebeği ateş böceğine dönüşmüş yine :)
ewet yaa gercekten komık .mehmet abıye bole acıklar vermeyın hemen saldırıyo varya ugrasır sızlerlee..haha
ahahaha bu konuya ben duygusal bişiler bulurum ümidiyle girmiştim koptum gülmekten... :D
Öyle bir hayat yaşadım ki
Cenneti de gördüm Cehennemide
Öyle bir aşk yaşadım ki
Tutkuyu da gördüm pes etmeyi de
Bazıları seyrederken hayatı en önden
Kendime bir sahne buldum oynadım
Öyle bir rol vermişler ki
Okudum okudum anlamadım
Kendi kendime konuştum bazen evimde
Hem kızdım hem güldüm halime
Sonra dedim ki söz ver kendine
Denizleri seviyorsan dalgaları da seveceksin
Sevilmek istiyorsan önce sevmeyi bileceksin
Uçmayı seviyorsan düsmeyi de bileceksin
Korkarak yaşıyorsan yalnızca hayati seyredersin, seyredersin
Öyle bir hayat yaşadım ki
Son yolculukları erken tanıdım
Öyle çok değerliymiş ki zaman
Hep acele etmem bundan anladım
Vay vay vay vay vay.....
Ne cehverler varmış aramızda da haberimiz yokmuş ;)
:D:D:D:
Tebrik ederim abi
waheeyy murat abi güzel yazmışsın ellerine sağlık... :)
Murat,yuh abi o ne yavv.
Hazmı zor :)
Hazmı zor olduğu için yazmıyorum zaten buraya! :D :D
sonunda bitti galiba gidiyorum
içimde can çekişlerini duyuyorum
sözlerin çok acıtıyor bedenimi
keşke baytan söyleseydim gidiyorum
nasılsa koymaz sana biliyorum
kalbime gömerim zaman
unutupta silerim o zaman
alttarafı aşk buda işte
vaz geçilmezmisin amaan
sananeki ağlıyorsam
deli gibi istiyorsam
hala seni seviyorsam
sanane anlamıyorsan
BU gökçe kırgızın şarkısından alıntıdır
biriyle fena halde konuşmaya ihtiyacım var
biriyle fena halde dertleşmeye
evimde ne sıcak bir tabak yemeğim var
ne de televizyonun sesinden başka ses
ama içimde bi' yerlerde sabır taşı gizli sanki
doğduğum günden bugüne orda duruyor
sessiz bir kaya düşün deniz kıyısında yalnız
dalgalara göğüs gerip soğuktan üşüyor
ne ahlak ne de sevgi gökten dünyaya indi
insanlık istedi keşfetti hepsini
dün doğmuş bir bebeğe bile girebilen mikrop misali
içimizde hem kötü var hem iyi
hangisi daha güçlü diye beklemektense
heyecanla attım kendimi dans pistine
ayrı ayrı hepsiyle dans edecektim
biraz sohbet ederek çözmeyi deneyecektim
neden böyle olmuşuz nerelerde kaybolmuşuz
aklımdaki soruların hepsini soracaktım
"senin ne haddine böyle şeylerle uğraşmak?"
diye soran hazırcı tembel sen misin?
böyle yaşlanmak olmaz seninki eskimek, çökmek
ruhu küskün bomboş bir bedensin
kelimeler yetse daha neler neler buldum
elimle koymuş gibi huzurluyum
geniş ve loş bir yer istersen sen de bir uğra
doğru yanlış iyi kötü herkes orda
hangisi daha güçlü diye beklemektense
heyecanla attım kendimi dans pistine
ayrı ayrı hepsiyle dans edecektim
biraz sohbet ederek çözmeyi deneyecektim
neden böyle olmuşuz nerelerde kaybolmuşuz
aklımdaki soruların hepsini soracaktım
sebo dan...
Benim favori Şebo' larımdan biri;
Can Kırıkları
Bu kalabalığın içinde yapayalnız hissetmektense
Dünyanın bir ucunda tek başımayım
Kir göstermeyen renkleriniz sizin olsun korkmaktansa
Bulanıklığın tam içinde bir başımayım
Benim belki de gizli bir bildiğim var
Elbette ağlarım benim can kırıklarım var
Senin gördüğün yanağımdan süzülenler
Asıl içimde, içinde yüzdüğüm bir deniz var..
şarkının en sewdiğim kısmı... :
"Senin gördüğün yanağımdan süzülenler
Asıl içimde, içinde yüzdüğüm bir deniz var.."
ee Şebo bu, her şarkısı süper bence!
bence de öle zaten şuanda ne kadar şebo varsa attım listeye onları dinliyorum... :)
bu arada son konser albümünü fazlasıyla tavsiye ederim... ;)
Kimilerine göre küçük, aldığım derslere göre büyük, uzun ve de paylaşılası bir ömür yaşadım. Gün geldi acımdan kıvrandım, gün geldi mutluluklara teğet geçtim, gün geldi yer çekiminden etkilenmeyecek kadar mutlu oldum ama yaşadım, hep hataya inat, hayatı seve seve yaşadım.
Pişmanlıklarım oldu zaman zaman... Bazense keşkelerle tükettim saatleri, yanlışlarıma teslim oldum. Pişmanlıklarımın en büyüğü ise " aşktan " yana oldu.
Hiç mi doğru insan çıkmadı karşıma?
Çok mu iyi davrandım onlara?
Çok mu merhametli oldum?
Çok mu kadir kıymet bildim de yaranamadım?
Cevapsız bir sürü soru...
Hoş! İlişkilerim boyunca hep daha çok sevilen taraf ben oldum zaten. Gün geldi, bitti. Anladım ki yitip giden, zamana yenik düşen iyi anılmamak için elinden geleni yapıyor. Gel bana lanetler yağdır diyor. "Her şeyimsin " demedin ama "Hiç bir şeyimsin" de diyor. İstiyor bunu. Başarıyorda...
Biliyorum. Gün gelecek, nasıl ki yanlışımı bulmuşsam doğrumuda bulacağım. Ve " Her şeyimsin " kelimesini ilk kez ona söylenmeye değer bulacağım. İlk kez ona aşık olacağım. İlk kez ona yanacağım. İlk kez ona yaşayacağım, onun yanında huzur bulacağım. Şu sıra herkes doğrumu bulduğumu, elimdekine sıkı sıkı sarılmam gerektiğini söylüyor.
Sen doğrum musun peki?
Gerçekten bir ömür aradığım sen misin?
Her nefesi alışımda iyi ki varsın dedirten, ömrümü ömrüne, canımı canına katan sen misin?
Bilmiyorum bunları şuan. Emin olamıyorum.
Tek bildiğim şey diğerlieri gibi değilsin.
Farklısın sen!
Özelsin!
Benimsin!
Fakat hala zamanı var bazı şeylerin... Hayat akıp gitmeli biraz... Çoçukluğumu özletmemeli bulunduğum zaman... Anı yaşamalıyım.
Çocukluğumu özlüyorum.
Yara bere içindeki dizlerimi...
Pamuk helvaya yapışmış suratımı...
Elma şekerine bulanmış ağzımı...
Yaramazlık yaptığımda annem göremesin diye saklandığım kapı ağzını...
Oysa....
Çoktan sobeledi hayat !!!
Yaşamak güçlü olmak değildir her zaman”, ağlama derler, ağlama! Ağlayacaksın, ağlamak ki içine sığmayan acıların firarı. Acır işte ve ağrır kalbin, bu ağrıyı kelimelerle anlatmak, göstermek imkansızdır. Ve ne kadar çok ifade etmek istersin, o ağrıyla nasıl başa çıkabildiğini bir sen bir de sen bilirsin sonunda.
Ne kadar güçlü durursak o kadar zarar verdiğimizin farkında mıyız acaba. Kendimizi ne hızla tükettiğimizin farkındalığı daha çok acıtır. Ve bunlar, zorluklarla başedemeyişimiz, fazlasıyla güçsüz hissetmemiz başkalarına ne kadar hafif gelir; hayatı ciddiye alıyorsun! Değer mi tüm bunlara! Yok canım değmez!
Değer! Değer işte, almışsam üzerime en yorgun halimde onca yükü, o’nun için, diğeri için ve belki de senin için, değer! Kendimi ne hızla tükettiğim umurumda bile olmaz.
Belki çok sonra neden bu kadar ciddiye aldım bu hayatı demeyeceğimden eminim.
Hayatı hafife almak o’nu, diğerini ve belki seni hafife almak değil mi!
Ben alamam; diğerlerini ciddiye alarak yaşamam lazım, diğerleri acıtsa da, en çok ben üzülsem de, hafife alamam hayatı...
Güçlü durabilmek ve hayat için yapabileceğimden fazlasını yapıyor olmak; bu yük ağırlaşınca, vakitsiz gözyaşları, ardından “güçlü değilsen güçlü durmayacaksın” diye çınlamalar. Ama olmuyor işte; hem ciddiye alacaksın hem güçlü duracaksın.
Hayat: O, diğeri ve belki de sen.
Hayat’a herşey değer, değmeli ...
Sabah uyandığımda ne kadar yorgun hissetsem de içimi ısıtan birşeyler var; dışarıda yağmura aldırmayıp şenlenen kuşun sesi, o belki de iç sesim, zaman zaman benden habersiz dışarıda bir dala konuyor, kim bilir?