Ya ben ne diyim ki ikinize arkadaşlar...Her bi yazdığınız bi başka güzellikte ve özellikte...
Ellerinize, yüreğinize, ayırdığınız vaktinize sağlık..Bu topic sizsiz asla olmaz!!!
Printable View
Ya ben ne diyim ki ikinize arkadaşlar...Her bi yazdığınız bi başka güzellikte ve özellikte...
Ellerinize, yüreğinize, ayırdığınız vaktinize sağlık..Bu topic sizsiz asla olmaz!!!
Gülüşün
Gülüşünde bir mana var,
Saklayamazsın.
Sarılışında ne düşler,
Ne düşükler,
Sakınamazsın.
Aynı yolları,
Kimsesiz mekanları,
Birlikte özleme hasreti...
Yalnızlığımın dert ortağı gastrit...
Gülüşünde bir mana var,
Saklayamazsın.
Bütün iç savaşlarda,
Rehin alındı bu yürek
Kandıramazsın.
Hangi çekilişin
Büyük ikramiyesi bu,
En uzak sevişmelerin
Yeni yetme utancı.
Lakin aşk,
Biraz da utanmaktır yaşamaktan,
Sakınamazsın...
Yeni yetmelik işine gelince:
O zaten hepimizin gizli öznesi
Türkçede var.
Bazı dillerde yok.
Gülüşünde bir mana var,
Saklayamazsın.
Kime niyet kime felaket bu aşk,
Anlayamazsın.
Ödümüz patlıyor acı çekmekten
Oysa;
Biraz da acıdır,
Aşkın mayası.
Kaçınamazsın.
Gülüşündeki manayı saklayamazsın.
Tutunacak yerimiz yok,
Resmi tutanaklarda.
Gülüşünde bin yıllık hasret var,
Saklayamazsın.
..........................
Bu yazık karşılaşmanın
Alnımıza çakılıyor anafikri:
Aşka cesaretimiz yoksa
Başka zaman görüşürüz!
Yılmaz Erdoğan
ÖZGÜRLÜĞÜN ARDINDAN BİR AĞIT SÖYLEV
özgürlüğü yitirdik bugün dostlar
ardından bir çift sözüm var
havaya benzerdi biraz
varlığı duyulmazdı özgürlüğün
yokluğu dayanılmaz
"saklamayın" derdi "kedinize
esirgemeyin beni ellerden
esirgendikçe tükenirim çünkü
paylaşıldıkça çoğalırım ben"
oysa kendimize kalsın diye özgürlük
ona bahçelerde duvarlar ördük
uçup gitti kuş misali bahçelerden
ne eller gördü hayrını ne biz gördük
"yurttaşlar" derdi özgürlük "bu devleti
sizler yöneteceksiniz elele
yaşatabilmek için beni
yaşayabilmek için benimle"
oysa dünyalarımız öylesine küçüktü
devlet öylesine büyük
yönetilmek öylesine rahattı
yönetmek öylesine yük
ellerimizle kazıldı dostlar
özgürlüğün mezarı
kendimizi gömdük içine
yok artık ağlamanın yararı
haydi dostlar şimdi herkes evine.
alıntı
BU KENTTEN GİDERSEM
Bu kent ne zamanki koyacak
camii avlusuna bırakılan çocuklar gibi kapı önüne beni
İşte o zaman
bir kıyıdan diğerine ayrılıklar ve kavuşmalar taşımak için
iskeleden halatlarını çözen vapurların çıkarttığı
köpükler üzerindeki martıları özleyeceğim
Ve o iskelelerde yudumladığım çayı
Karşıdaki bahçenin ağaçlarında her zaman telaşlı
ürkek ve titreyen serçeleri
Gün ışır ışımaz pencereme konan kumruları sonra
ve onlara yem verişimi
Her sonbaharda göç eden kuşların ardından
feryat figan ama duyulmayan çığlıklarımı da
Vakitsiz yağan yağmurlarla ıslanan dar sokaklarındaki
yorgun ve telaşlı adımların değdiği kaldırımları
Taş duvarlar içine hapsedilmiş yalnızlıkları
Köprü üzerinden salınan oltalara takılan
ve martıların ağzında
yaşam ile ölüm arasına sıkışan balıkları bir de
Her akşam alacasında ruhun mahzenine gömülen
dokunulmadan kanayan ve dayanılmaz ağrılarla yüreğe saplanan
'bir zamanlar' diye başlayan ya da yaşamaya geç kalınmış
başlamadan biten yolculuklar gibi
yarım sevdalara katık edilen hüzzam şarkıları sonra
Bu kent ne zamanki koyacak
camii avlusuna bırakılan çocuklar gibi kapı önüne beni
yanaklarımdan aşağıya göz yaşlarım süzülürken
İşte o zaman iki havalandırma arasında özlenen gökyüzü gibi
en çok seni özleyeceğim
en çok seni...
alıntı yapmışsın ama yazanı cidden çok merak ettim çok güzel ve hayatın gerçeklerine dair bi yazı... :)
sağlam bi kalemden çıktığı belli ama ne biliyim sanki aramızdan ünlü olmayana biri yazsa daha da çok hoşuma giderdi... :)
İkinci şiiri 'Veda'
Çok ileri bir tarihte
Çok yaşlı olarak
Sessizce ayrılmalıyım
Kimseye pek gözükmeden
Ve kimseyi rahatsız etmeden.
Masamın üzerinde
Dünden kalan işler
Tamamlanmamış yazılar
Okunmayı bekleyen kitaplar
Ve anılar ve umutlar.
Filleri kuyruğundan çekerek
Tepeleri aşırtmaktı görevim
Günler bitti filler tükenmedi
Ben elimden geleni yaptım
Gerisini siz tamamlayın.
Boşa geçmedi hayatım
Daha fazlası olabilirdi ama
'Buna da şükür' demeliyim
İşte sevgili dostlar
Ben böyle veda etmeliyim.
New York, 1995
ismail cem
uff bunu biliyordum ben, vefat ettiği zaman da okumuştum.. :( çok üzücü..tekrar rahmetle anıyorum kendisini...mekanı cennet olsun.....
Anlamadın di mi?
Al beni gidelim buradan
Yada ben gideyim senden
Gideyim,
Gidiyorum diye üzülme
Çekmem gözlerimi gecenden...
Hatırlatırım sana kendimi,
Anlamsız bir rüyanın son hecesinde...
Yarın sabah olmasada
Bir sabah kalkacaksın
Her sabahtan erken, hiç gerek yokken
Dudaklarındaki tebessüm güldürecek insanları
Hep sevecekler seni
Benim seni hep sevdiğim gibi...
Anlamadın di mi?
Gittim ama mutluluğu bıraktım kanına! ..Ceyhun Yılmaz
Avuntu
Ayrı kara parçalarında
Ortak gökyüzüne bakmanın
Avuntusu var şimdi
Ne denir ki bu aşka...
Yokluğumun kültablasında
Kırmızı rujlu sönmüş sigara izmariti
Üzerine yatamadığımız bir yatak gibi kaldı aşkımız
Ne denir ki bu aşka...
Çarşafı bozulmayan bir sevdamız var şimdiCeyhun Yılmaz
Belki
Herkesin uyuduğu saatte uyuyamadım bile
Uyku tutmadı.
Yüzüme sürdüğün elin...sıcaklığı hala duruyor yanağımda desem,
Durmaz!
Çok gözyaşı aktı üstüne
O ellerin üşüdü mü bensiz desem,
Üşümez!
Kim bilir kimi ısıtır yine?
Ne acı bu hayat
Bana kalsaydı sıcaklığın...?
Başka biri ısıtsa desem,
Belki! ! ! ! unuturum seni.
Herhangi biri, herhangi bir yer olsa,
Belki! ! ! uyuturum beni
OLMUYOR, OLMADI! !
Kaçtığım kadar yakalandım
BU GECE YİNE UYKU TUTMADI...Ceyhun Yılmaz
güzel şiirler... :)
Ben.. Sen...
Öylece durmayı seviyorum ben..
Durup ardından bakmayı..
Sen yürümeyi seviyorsun ama arkana bakmadan..
yaprak seviyorum ben yaprak..
Kuru, yaş ayırmadan..
Sen ezmeyi seviyorsun, neye bastığına bakmadan..Ceyhun Yılmaz
Aşkın Kaç Beden
Uzun zamandır yoksun
Yoksun lu sabahlara uyanıyorum
Aynı
Bildiğin gibi
Yeni bi şey yok
Eski bi şey de yok
Sen gibi..........
Bir ben kaldım
O da...
Ben miyim değilmiyim belli değil artık
Arta kalan ne ki?
Daha ne kadar özleyebilirim seni
Şimdi yalvarsam geçmişime
Bir gün daha yaşamak istesem misket oynadığım sokakta
İlkokuldaki yerli malı haftasına katılsam?
Bana 3 beden küçük gelir çocukluğum
Sende öyle sevgilim
Boşluğunu dolduramaz kimse demiştim giderken
Gelme.........
Sana bol gelicek artık bu aşk!Ceyhun Yılmaz
Denizcim teşekkür ederiz.. Hepsi çok güzeldi..Bambaşka bi renk de sen kattın şimdi bize.. ;)
Benim Gibi
Yalnızca yağmur yağdığında seviyorum bu şehrin insanlarını..
Herkesin yüzü gözü ıslak,
Başları eğik omuzlarının arasında..
Yağmur yağdığında... Herkes..
Benim hep olduğum gibi...
Gelme
gidiyorum işte,
bak ne gelmeyişin öksüz ne de yokluğun
gidiyorum işte
hep beklediğin yere
geleceğin varsa da artık gelme
sakın gelme, hiç gelme
ben sana gelene kadar sen kimseye gitme
tşk. ederim gizemcim gerçekten çok güzel şiirler bende sizinle paylaşayım dedim ;)
süpersınız arkadaşlar
Sensiz Ankara
Yollara dökerdim kır çiçeklerini
Ne gam kalırdı, ne keder
Yüreğimde bir neşe olurdu
Ayaklarım yerden kesilir,
Onsekiz yaşına dönerdim vallahi!
Ah bir gelseydin Ankara’ya...
Oysa Ankara boş
Ne yollarda insanlar, mutlu ne ben.
İçimde bir heyecan, tarif edemediğim
Hem ben yalnızım, hem Ankara...
Ah bir gelseydin,
Bütün kinleri, öfkeleri ceplerime doldururdum
Sonra atardım çöp tenekesine...
Yüreğim kanatlanırdı
Gözlerimden sevgi yaşları akar
Ayaklarım sana doğru koşardı
Ah bir gelseydin Ankara'ya! ...
Şimdi boynum bükük
Öksüzüm; içimdeki duygular da öksüz
Ah bir gelseydin Ankara'ya! ...
Bayram gelirdi, bayram gelirdi yüreğime
Neredeysen sevgilim
Çık gel. Çık gel! ...
Kurtulsun Ankara,
Kurtulsun yüreğim
Yalnızlığın korkunç kıskacından
Haydi gel! ...
Çekilmiyor bu mevsimde bu zaman...
alıntıdır..
yine coşturmuşsunuz burayı... :)
Bu gün bitimi itibariyle asıl senden bekliyoruz coşkuyu doğum günü çocuğu ;)