tyilgin Nickli Üyeden Alıntı
Aynı şeyleri otuzlu yaşların başlarında bile bana söylediklerinde söyleyenlere kedi-ulaşamadığı et ve mundar gözüyle bakardım.
Bir zamanlar 1997 model tempra 1.6İE-SLX aracım ile antalya yolunda bir opelle inatlaşırken o şaheser dijital ekranımda 206km hızı gördüğümde yanımdaki arkadaşa "-bak oğlum bak, gözün şöför görsün" dediğimi anımsıyorum, öyle ya benden başka kimsenin o gaz pedalına sonuna kadar basacak aklı yoktu.
Daha sonra almanya mercedes te yukarı bir teknik birimde çalışan ve araçların aerodymic (yanlış yazdıysam lütfen kusura bakmayın) leri konusunda çok ciddi eğitimler almış bir arkadaşım oldu ve bana başından geçen bir olayı anlattı;
Yaz tatili için herşey dahil olan bir otelle anlaştık. Ben ve eşim 2 yaşındaki oğlumuzuda kucağımıza alıp tur şirketinin otobüsüne bindik. Tecrübelerim ve işim gereği otobüste şoför arkasındaki koltuktan başka koltuğa oturamıyorum. Yola koyulduk. Teme girdikten sonra otobüs şoförünün araç kullanmasından sonderece rahatsız oldum ve ist.çıkışında tem üzerindeki çimento fabrikasının oralarda muavini çağırıp "Kenara çekin ben ineceğim" dedim. Muavin anlam veremedi, ne dediyse inmek istediğimi söyledim.
Olaya sürücüde karışmak istediysede yola bakmasını söyledim.
Bunun üzerine sürücü otobüsü sağa çekti. Ben inme hazırlığı yaparken beni ikna etmek için elimdekileri aldı ve nedenini sordu.
Kendisine "Önümüzde giden başka bir otobüsle uzun zamandır dalaşıyorsun. Ani manevralar ve atraksiyonlar yapıyorsun. Üstelik tüm bunları yaparken bir ara ayağındaki terlik ayağının ortasına kadar geldi, çok daha acil bir durumda frene basman gerekirse benzeri bir durum yaşayarak pedala uygun basıncı sağlamama ihtimalini düşünmek bile istemiyorum.
Ayrıca otobüsün lastiğinde ölçüde, lastiğinde ölçüde balon mevcut, bu yükle şu manevrada lastik üzerinde oluşan ani basınçla balonların yarılma ihtimali %xx," (detaylarını şu an hatırlamıyorum)
diyerek ne varsa patlamış.
Sonradan düşünmeye başladım o gaz pedalına sonuna kadar basacak akıl gerçekten sadece bendemiydi, yoksa bende olup diğerlerinde olmayan başka birşeymiydi ?
arçlarımızın fren sistemlerindeki hidrolik hortumları, balatanın içindeki fren merkezinin kenarındaki incecik lastik contalar, rotlar, direksiyon mili daha aklıma bile gelmeyen bir sürü mekanik parçanın %100 yerinde durabilmesi ile gidiyoruz. Birde insan faktörü var, sinir sistemi, araçtan gelen lüzımsuz bir ses, teybin sesini ayarlamak, yolun kenarındaki bir çocuğun araba geçerken arabama atacağı bir taş bile benim dikkatimi dağıtmaya yeterliydi. Bu kazasızlık zincirinin dağılması için sadece bir halkanın kopması yeterli. Sanırım o gaz pedalına sonuna kadar basmayanlarda olup bende olmayan birşey vardı oda bu bilgiydi.
Başkalarının tecrübelerini yaşayarak öğrenmek insana en uymayan davranış biçimidir. 10. kattan atlayanın öleceğini anlamak için 10.kattan atlamak gerekmez.
Kimseye cevap yazmak veya ders vermek haddim değil. Çok bilmişlik yapmayıda zaten sevdiğim söylenemez.
Ben o gaz pedalına basılırken, bu yazılanları düşünebilme ihtimalini sevdim :D
Böyle bir konuya parmak bastığı için Fatih beye ve sabırla okuyan tüm arkadaşlara teşekkür ederim.