-Turkiye'nin petrol denizi oldugu hakkinda yerli ve yabanci
istihbarat raporlari var.. Bu konunun uzmani olarak bu iddia ve
raporlari nasil degerlendirirsiniz?
- Oncelikli olarak Turkiye'de petrolun ne derece zengin oldugunu
size anlatmam gerek. Ornegin bu meseleyle ilgili Is Bankasi
yayinlarindan cikan bir kitapta, Amerikalilarin agzindan 1922
yilinda hazirlanmis bir raporda su cumlelere yer veriliyor: "Turkler
Musul ve Kerkuk'u Misak-i Milli sinirlari icersinde gosteriyorlar ve
Van, Erzurum illerinin yani sira bu bolgelerdeki buyuk petrol
yataklarina son derece buyuk ehemmiyet veriyorlar". Diger taraftan
bugun kesin olarak bildigimiz bir gercek var ki, o da Turkiye'nin
her yerinde zengin petrol yataklarinin oldugudur. Ustelik bu sir da
degildir. Taa Ataturk zamanindan beri bilinmektedir. Bu konuda
Ataturk'e rapor verilmis. Hassan Halet Isikpinar'in raporunda Van,
Erzurum, Naftik, Pellek, Hasankale, Zaho, Kastamonu, Gelibolu,
Kesan, Konya, Iznik, Sinop, Trabzon, Antalya'da petrol bulundugu
yaziliyor. Ne kaldi geriye? Daha sonra biliyorsunuz 1950'li yillarda
TPAO kuruldu. Basta Raman, Adiyaman olmak uzere zengin petrol
yataklari bulundu. Ben simdi Size bir cirpida daha onlarca petrol
bolgesi sayabilirim. Ancak bu konuya girmeden once Turkiye'de petrol
arama isleri icin gerekli olan makinalari Amerikalilarin vermedigine
dikkat cekeyim ki mesele iyice anlasilsin. Ondan daha vahimi 60
ihtilalinde
Ruslardan satin alinan sondaj makinalarina Komunist damgasi
vurularak alimin iptal edilmesidir. Turkiye'nin petrol denizinde
oturduguna dair en guzel raporlardan biri de Shell sirketinin
Turkiye'de 20 sene genel mudurlugunu yapan Anthony Hages adli kisiye
aittir. Bu sahsin, "Petrolle ugrasanlar bilirler ki, Turkiye petrol
okyanusunun uzerinde oturuyor" seklinde bir beyanati vardir. Ayrica
biz bu durumu Turkiye'nin Milli Guvenlik Kurulu da dahil olmak
uzere, Basbakan ve cumhurbaskanlarina yani Turkiye'nin onemli
adreslerine, makamlarina gonderirken yuzlerce kez ifade ettik. Bu
belgeleri gonderdigimiz kisilerden birisi devrin Milli Guvenlik
Kurulu Genel Sekreteri Cumhur Asparuk Pasa idi. Kendisi Ihsan Guven
Beyi arayarak, Turkiye'nin Guney ve Guneydogu'sundaki zengin petrol
yataklarinin bulundugunu bildigini ifade etti. Ona bu bilgi
Hindistan'da bulundugu sirada bir uzay ussunde verilmis. Nitekim
daha sonra bir resepsiyonda pasa bunu; "Birakin Afganistan'i
Turkiye'ye bakin. Turkiye zenginlikler uzerinde oturan fakir bir
ulkedir, 5000 metre derinde dunyanin en zengin petrol yataklari
bizdedir desem inanir misiniz?" diye belirtti.
-Bu beyanatlara ragmen elimiz kolumuz bagliymis gibi oturuyoruz. Bu
nasil milli devlet politikasi?..
-Turkiye'de petrolle ilgili her haber kapatildi ve petrol ozel
olarak aratilmadi bir kere bunu cok iyi bilelim. Petrolu uretmek
icin kasitli olarak hicbir caba gosterilmedi. Inanin, Turkiye
petrolune kavusursa her seye kavusur. Su anda insanlari milletleri
kole ettikleri yegana guc petroldur. Dusunun bir kere 6 bin cesit
madde petrolden uretiliyor. Bugunun medeniyetinin temelinde bir
anlamda petrol var. Daha dogrusu bugunku medeniyet petrolden
vazgecmez. Bu da petrole sahip Elit'in avantajli konuma getiriyor.
Milletleri bir anlamda Elit petrolle dize getiriyor. Cunku petrol
sirketlerinin sahibi Elit.
TPAO NE IS YAPAR?
- TPAO'nun bu isteki rolu nedir?
- TPAO'nun kuruldugundan bugune kadar yaptigi isler, petrole olan
ihtiyacimizla karsilastirildiginda devede kulak bile kalmiyor. Diger
bir ifadeyle TPAO'nun cikarmis oldugu petrol Turkiye'nin sadece iki
yilda kullandigi petrol kadardir. Bugun firmalarin kullandigi ama
TPAO'nun yok diye terk ettigi kuyulari yazmaya kalksak ortaya esasli
bir kulliyat cikar saniyorum. Mesela Adiyaman'da boyle kuyular var.
Bunlarin yok diyerek terk ettigi kuyularda, bugun calisan firmalar
cikarttiklari petrolle vergi rekorlari kiriyorlar. TPAO, sozde milli
bir sirket olmasina ragmen, adeta aval aval olan bitenleri
seyrediyor. Oysa Turkiye'nin binlerce verimli sondajini acip
isletmekle mesgul olmanin verdigi serefle Turkiye Petrolleri Anonim
Ortakligi olarak dunyada soz sahibi bir yerde olmaliydi. Bunlari
yapacagina kamuoyunu yaniltip, eldeki verilerin uzerini ortmek
gayesiyle dikkatleri denizlerdeki petrole cekti. Bunu da yuzune
gozune bulastirip, bu denizlerde petrol aramak cok pahali
bahanesiyle bu isi yabanci buyuk somuruculere devretti. Bakiniz Dogu
Karadeniz'e. Buradaki ruhsatini BP'ye terk etti. Simdi o BP bu
bolgede 8bin metreye inecek sondaja basladi. Burada petrol olmasa
niye adam 8 bin metreye insin? Dunyanin en tecrubeli ve bilgili bu
sirketleri aptal mi? Ustelik cok bilgili olmaga da gerek yok. Herkes
de bilir ki jeolojik olarak dogu Karadeniz'deki okyanus yatagi Hazar
denizindeki okyanus yatagiyla ayni formasyona sahip. Hazar'in petrol
zengini oldugu malum degil mi? Daha da onemlisi simdi bunlar TPIC
diye bir organizasyon kurdular, bu disarida arama yapan bir
organizasyonudur. Bu organizasyon dunyanin bircok yerinde arama
yapti. "Misir, Endonezya gibi" ama hepsi fos cikti. TPAO bunyesinden
dogurdugu bu TPIC'le disarida milyonlarca dolar harcama yapti. Bunun
570 milyon dolari geri donmedi. TPAO'nun 120 milyon dolar olan
arastirma butcesini 30 milyon dolara indirdiler. Olacak is mi? Yurt
icinde kendi petrolumuzu aramakla gorevli sirketi kaduk ediyorlar.
Son yillarda TPAO ne sismik, ne gravite ekibi cikaramaz hale geldi.
TPIC denen kara delige yurt disinda milyonlar akittilar. Zarar 570
milyon dolar. Diger yandan ayni parayi IMF'den almak icin olmadik
tavizi veriyorlar. Olay bir felakettir.
- Turkiye'ye giren petrol sirketlerini inceledigimizde ilk
girislerinin arastirma ve sondaj amaciyla geldiklerini fakat daha
sonra ne hikmetse arama yaptiklari yerleri muhurleyip benzin
istasyonlariyla dagitim islerine yoneldiklerini gozlemliyoruz...
-Bu buyuk bir handikap. Turkiye'nin bu buyuk petrol sirketlerine
davranisi dostlar alisveriste gorsunler seklindedir. Yani onlar
gelmisler belli yerlerden imtiyazlarini almislardir. Yabanci
sirketlerin Turkiye'de imtiyazlari alislari onlarin ileriye donuk
politikalari icabidir. Bir kere nerelerde petrol oldugunu gayet iyi
biliyorlar. Cunku 1970'den sonra uydu ile Turkiye'nin uzerinde
petrol sahalarini tespit ettiler. Simdi tespit ettikleri sahalari
kapiyorlar. Inceleyiniz, Turkiye'nin neredeyse tamaminin
imtiyazlarinin dagitildigini gorursunuz. Kimi yerde kuyulari
aciyorlar, sonra kapiyorlar. Kimi yerde petrolu uretecek safhaya
kadar getirip, Noel Agaci denen vanayi da takiyorlar ve bu durumda
terk ediyorlar. Hemen arkadan bir sayia cikartip, burada petrol yok
diyorlar. Ama ne oluyor arkasindan? O bolgede daha once PKK
aktivitesi yokken, birden PKK terorunu yogunlasiyor. Hakkari'de
dagin tepesinde boyle bir petrol kuyusunu resmini cekti arkadasim.