civcivx Nickli Üyeden Alıntı
Ailemizin tüm fertlerinin, özellikle annemizin ve babamızın değerini iyi bilelim, onları üzmeyelim arkadaşlar. Maalesef onlardan bir kaybımız olduğu zaman değerlerini anlayabiliyoruz.
Babamı ani bir şekilde kaybedeli 12,5 ay oldu ancak hala sıkıntılı olduğum zamanlarda, bazı kararlar almam gerektiğinde ve onunla gittiğimiz her yerde "keşke burada olsaydı" diye düşünüyorum. Bazen karşılaştığım ve onun da bilmesi gerektiğini düşündüğüm durumlar olursa, içimden onunla konuşuyorum.
Benim GP'yi alma kararıma kızmıştı, çünkü yokluklarla dolu bir hayattan geldiği için, 2. araba ona göre masraf idi. 1 tane yeter diye düşünüyordu. Devlet yatılı okulunda okurken, parası olmadığından 2. bardak çayı içemediğini ve hırsından bardağı kırdığı günleri anlatırdı bize.
Ama asla bana, almayacaksın dememişti, hiçbir zaman öyle biri olmamıştı. Arabayı kapıya koyduğum gün ise seviniyordu, birşeylerin elde edilmesinin zorluğunu ve ona göre kıymet göstermeyi biliyordu. Kredi taksitlerimin bile yarısını, hayata gözlerini yumana kadar o karşılamıştı. Bilirsiniz, arabamla uğraşmayı, temizleyip-parlatmayı çok severim. Beni suların, temizlik malzemelerinin içine dalmış vaziyette gördükçe ince bir şekilde dalga geçerdi :)
Arabamın tek kapı olmasından dolayı bazen onu ve annemi bir yerlere götürürken arkaya geçmesi zor olduğu için, bu araba bize göre değil, genç arabası, bir daha buna binmem şeklinde ve bilerek beni kızdırmaya yönelik nükteler yapardı. Ben de, binmeyin, diğer arabayla gidin, ben sizi bir daha gezmeye götürmeyeceğim derdim. :)
Ailenizle daha fazla zaman geçirin, çünkü bir gün, bunu yapmış olmayı isteyebilirsiniz. Çok şükür, benim babamı kaybettikten sonraki dönemimde bu açıdan keşke dediğim bir an olmadı. Çünkü iş hayatım dahil hep birlikteydik, her yerde beraberdik ve ben onun istediği oğuldum, o benim istediğim babaydı. Ama yine de şunu söylemeden geçemeyeceğim: Onunla 32 yıl beraber kaldık, bir 32 yıl daha olsa ne güzel olurdu.
Nur içinde yatsın...