Her Dakika Kalleşlik Nereye Kadar ?

Arkadaşlar Ne Desek Boş Bizler Burda hoş Sohbet Ederken Birileri Bu Saatte Rahat Durmuyor. Vatan Evlatlarımıza Vatanımıza Saldırıyor Hemde Kalleşçe...

Şemdinli'de Düğünden Roket Atıldı

Şemdinli Polis Noktası ve Şemdinli 3. Taktik Tugay Komutanlığı'na birden saldıran teröristler ile çatışma devam ediyor.

Şemdinlide gece saat 22. 20 sıralarında İlçe Emniyet Müdürlüğü, İlçe Jandarma Komutanlığı, Şemdinli Polis Noktası ve Şemdinli 3. Taktik Tugay Komutanlığı'na birden saldıran teröristler ile çatışma devam ediyor. Olayda 4 asker yaralandığı öğrenildi.

Edinilen bilgiye göre, Şemdinli'de bir grup terörist ilçe merkezinde 4 ayrı noktaya saldırı düzenlendi.

Saldırının, Şemdinli Belediyesi'nin önünde bulunan bahçedeki düğün kalabalığı içerisinden Emniyet Müdürlüğü'ne 5 ayrı roket atılması ile başladığı ve daha sonra eş zamanlı diğer noktalara uzun namlulu silahlarla saldırının düzenlendiği öğrenildi.

Teröristlerin saldırısında ilk belirlemelere göre 4 askerin yaralandığı bildirildi.


ŞU ANDA ÇATIŞMA DEVAM EDİYOR ALLAH YARDIMCISI OLSUN TÜM MEHMETÇİKLERİMİZİN.... :gun_band::gun_band::gun_band:

hiçbir dügünde turkce sarkının calınmadıgı ınsanların turkce konusmadıgı,hıcbır dugun ve asker konvoyunda turk bayragının sallanmadıgı, turkıye cumhurıyetı topragı............ ve nedense turk askerı turk polıs korur buraları......

Kimseye Verecek bir Karış Toprağımız Yok Ümitcim Koruyacazda Savaşacazda Ölücezde Öldürücezde Bu İşin Sonu Ne olursa Olsun.. Atatürk Ah Atatürk...

• BİR KOMANDO ASTSUBAYI' NIN KALEMİNDEN;
  .17 Temmuz 2011 Pazar, 12:38 tarihinde Ya...sin Inan tarafından eklendi......ili kırsalında "dur ihtarı"na teröristlerin
  
  ateşle karşılık vermesi sonucu çıkan çatışmada güvenliki görevlisi şehit oldu.
  
  Ya da
  
  ......ilinde devriye görevini yerine getiren
  
  ..aracına açılan ateş sonucu..güvenlik görevlisi şehit oldu.
  
  Ya da
  
  ......ili kırsalında teröristlerce döşenen
  
  mayının patlaması sonucu.asker yaralandı..
  
  Bu nasıl başlar biliyor musunuz?
  
  Hava o kadar sıcaktır ki beyninizdeki sıvının
  
  buharlaşıp uçtuğunu düşünürsünüz. Oluştuğu anda kuruyup giden ter damlacıklarından geriye kalan tuzlar yüzünüzün ve hatta elbisenizin her yanını kaplamıştır.
  
  Avucunuzun içindeki ter, yüzünüzdeki gibi kolay
  
  kurumadığı için elinizdeki tüfeğinizin metal kısmı avucunuzun içinde vıcık, vıcık oynar. Ter ile ıslanan çeliğin kokusu avucunuzun içine ve elinizi sürdüğünüz her yere siner.
  
  Önünüzde yürüyen adamın, ayağının kuru toprakla her temas edişinde çıkan toz, ağzınızın kupkuru olmasına ve zor nefes almanıza sebep olur.
  
  Sırt çantanızın askı kayışları yüzünden omuzlarınızı hissetmezsiniz. Kült ağrıları ancak çantayı sırtınızdan çıkardığınızda fark edersiniz.
  
  Bastığınız her taş parçası, her çalı ve bir ayağınızın kaplayabildiği her yeryüzü parçasından çıkan sesi duyarsınız.
  
  Yürüdüğünüz yerdeki her Ağustos böceğinin sesini, dallardaki kuşları, yüzünüzün etrafında ürkütücü devriye uçuşları yapan arıların kanat seslerini, ağzınıza ve yüzünüze ya da herhangi bir yerinizdeki küçük yaraların üzerine konmaya çalışan sineklerin vızıltılarını, ayağınızı bastığınız yerden havalanan yeşil çekirgenin küçücük cüssesine rağmen çıkardığı tok kanat sesini en ince ayrıntısına kadar duyarsınız.
  
  Sonra, kendi teçhizatınızın ve önünüzdeki arkadaşınızın ve arkanızdaki arkadaşınızın teçhizatlarının çıkardığı düzensiz seslerin her birini ayrı ayrı duyarsınız.
  
  Ve aynı anda önünüzdeki arkadaşınızın nefes alışlarını duyarsınız, öksürmesini ve hapşırmasını da duyarsınız.
  
  Telsizinizden çıkan seslerin ve cızırtıların her biri ayrı ayrı katılır bu senfoniye.
  
  Ter ve tozun birleşmesinden oluşan kaygan çamur, postalın içindeki tüm ayağınızı kaplamıştır, çoraplar önce su toplayıp sonra patlayan yerlere adeta bir deri gibi yapışmıştır.
  
  En çok yapmak istediğiniz şey ayaklarınızı yıkayıp, çoraplarınızı değiştirmektir. Ama bu çok büyük bir lükstür o anda.
  
  Çünkü...
  
  Çünkü hangi çalının dibinde, hangi kayanın arkasında sizi beklediğini bilmediğiniz ihaneti arayıp bulmanız ve yok etmeniz gerekmektedir.
  
  Bütün masumların hayatı ve huzuru size emanet diye, öğretmenler bayrak direğine asılmasın diye, kundaktaki bebekler kurşunlanmasın diye, binlerce yıllık emanete halel gelmesin diye kahpeliği ve ihaneti yok etmeniz gerekmektedir.
  
  Çünkü bunun için bayrağın, silahın, namusun ve şerefin üzerine yemin etmişsinizdir.
  
  Çünkü önemli olan ayağınız değil, ülkeniz, bayrağınız ve onurunuzdur.
  
  İşte bu yüzden lükstür ayak yıkamak, çorap değiştirmek. İşte bu yüzden senfoniye dönüşmüştür bütün o düzensiz sesler güruhu.
  
  Sonra!..
  
  Sonra birden tüm sesler kesilir, bıçağın dalı kestiği gibi, makasın kâğıdı, pensenin bir hoparlör kablosunu kestiği gibi... Bir anda... Kuşların sesleri, arıların ve sineklerin vızıltıları, çekirgenin kanat sesleri hepsi bir anda biter.
  
  Gözlerinizi açtığınızda önünüzdeki arkadaşınızı değil, gökyüzünü görürsünüz, yere düşmüş olduğunuzu anlamanız birkaç saniye sürer.
  
  Tek hissettiğiniz kesif bir barut ve yanık et kokusudur, yüzünüzün toprak parçalarıyla kaplandığını fark edersiniz, temizlemek için çalışmazsınız.
  
  Arkadaşlarınızın bağırarak koşuşturduğunu görür ama kulağınızdaki çınlama ve uğultudan seslerini duyamazsınız. Sesleri yavaş yavaş duymaya başladığınızda ayağa kalkmaya çalışırsınız ama başaramazsınız.
  
  Yine birkaç saniye sonra arkadaşlarınızın sesleri arasında 'mayın' kelimesini ayırt eder ve kalkmaya çalıştığınızda ayağınızdaki yoğun ağrıyı fark edersiniz.
  
  Ayağınız yoktur ama yine de ağrıdığını hissedersiniz.
  
  Ne olduğunu anlamak için baktığınızda ise parçalanmış pantolonunuzun ve kopmuş ayağınızın farkına varırsınız. İşte her şey o anda başlar.
  
  Avazınız çıktığı kadar bağırırsınız. Sonra, nefesiniz biter. Sonra, yeniden nefes alırsınız ve yeniden bağırmaya başlarsınız.
  
  Sonra yine nefesiniz biter ve yeniden, yeniden
  
  ve yine...
  
  Yanınıza ilk gelen arkadaşınız size, 'fazla bir şey yok, sadece küçük bir
  
  yara' gibi telkinlerde bulunur. Ama siz arkadaşınız konuşurken de, helikopterle hastaneye götürülürken de artık bir ayağınızın
  
  olmadığını biliyorsunuzdur. Hep bir soru çınlar
  
  kafanızın içinde 'neden ben, neden ben, neden ben ?'
  
  Hastanede geçen aylar, tedavi ve terapilerde
  
  geçen yıllar sonunda, dizkapağınızın on iki santim altından takılı olan ve her akşam
  
  yatarken veya banyoya girerken çıkarıp kenara koyduğunuz takma bacak artık bir uzvunuz olmuştur.
  
  Ama bunun önemi yoktur çünkü bu fedakârlığınız sayesinde vatan var olacaktır. Sizin bir bacağınızın ne önemi vardır ki!
  
  Artık koşamayacak olmanızın, yazın herkes gibi
  
  havuza, denize giremeyecek olmanızın da hiç önemi yoktur. Vatan sağ olsun yeter.
  
  Sonra birilerinin, sizin ödediğiniz vergilerle Fransız televizyonlarında, uğruna yarım kaldığınız vatan hudutlarını hiçe sayan programlara finans sağladığını okursunuz. Aynı dillerin bundan pişmanlık duymadıklarını söylediklerini de okursunuz.
  
  Pamuk'ları, Dink'leri, okursunuz, Bizans çocuğuyum diyenleri duyar, Ali Kemallere tanık olursunuz, 'koçlar gibi satanları' görürsünüz. .
  
  Türk Bayraklarının yakıldığını, görürsünüz.
  
  Başlarına çuvallar geçirilip aşağılanarak elleri arkalarından bağlanan Türk askerlerini
  
  görürsünüz.
  
  Bu aşağılanmaya cevap verecek tankların motor seslerini, helikopterlerin kanat seslerini, piyadelerin intikam yeminlerini duymayı beklersiniz ama duyamazsınız.
  
  Onun yerine hainlerin cesetlerinin üstüne örtülen çaputlara 'bayrak' diyenleri görürsünüz, 'uçaklarını çek', 'valiyi çek' diyen başkanları
  
  ve karşılarında kekeleyen riyaseti görürsünüz.
  
  Yok, yok bu da yetmez. Askere, polise, öğretmene ateş eden, yol kesip soygun yapan, köy yakan, okul yıkan, mayın döşeyen teröristlerin sadece 'ben bir şey yapmadım' demelerinin esas kabul edilip, 'suçsuz' sıfatıyla ser bırakıldığını görürsünüz.
  
  Susanları, konuşması gerektiği halde susanları görürsünüz, konuşanlar her konuştuğunda, kekeleyenler her kekelediğinde ve susanlar her
  
  sustuğunda siz yeniden vurulursunuz, yeniden ölürsünüz her defasında.
  
  Gövdenizden o toprağa akan kan, bu defa içinize akar, inandıklarınıza, uğrunda savaşarak kendi kanınızı akıtmak pahasına tertemiz tuttuğunuz değerlerinize akar.
  
  Sizin kaya arkalarında, çalı diplerinde aradığınız ihanet gelir aklınıza,o mayınları yerleştiren eller gelir. Sorgulamaya başlarsınız:
  
  'Biz bu ihaneti doğru yerde mi aradık, kuyruğunda dolaştığımız yılanın başı,hep
  
  gözümüzün önünde miydi yoksa?'diye sorarsınız kendinize.
  
  Onlara verilen maaş'ın sizin vergilerinizden ödendiğini, içinize sindiremezsiniz, uykularınız kaçar, neden bu vatanı sizin kadar sevmediklerini düşünürsünüz.
  
  Bu vatan onların da vatanı değil mi?
  
  Onlar da, tıpkı benim gibi namusun ve şerefin üstüne yemin etmedi mi? diye sorarsınız kendi kendinize.
  
  Sinirlenirsiniz, üzülürsünüz, on beş yaşında bir askeri okul öğrencisi iken her adımda söylediğiniz, beyninize ve yüreğinize nakşettiğiniz sözler gelir aklınıza': VATAN,
  
  SANA CANIM FEDA'
  
  Geri kalan tüm hayatınızın ilk beş dakikası, böyle başlayacak işte ve hayatınız böyle devam edecektir. Son nefesinize kadar savaşacaksınız ihanetle, her şeye ve herkese rağmen, bu yolda ölene ya da bu ihaneti bitirene kadar.
  
  Siz diyorum, çünkü bu vatan için bedel ödeyen insanların neler yaşadığını, neler hissettiğini, size rağmen ve sizin için neler yaptıklarını, neler yapabileceklerini bilin istiyorum. Okuduğunuz ya da televizyonda duyduğunuzdan daha fazladır
  
  yaşananlar.
  
  Yani aslında gazetelerin iç sayfalarındaki, minicik karelerde okuduğunuz; '...ili kırsalında teröristlerce döşenen mayının patlaması sonucu, bir güvenlik görevlisi yaralandı!' haberi aslında o kadar da kısa değildir.
  
  Sizin, daha okuduğunuz gazetenin arka sayfasına geçerken unuttuğunuz, falanca mankenin otel odası maceralarına, ya da uyuşturucu komasından ölen oğluna 'şehit' deyip Türk bayrağı örten kadının haberine ayırdığınızdan daha uzun zaman ayırmadığınız bu küçük haber, birileri için bir ömür boyu sürecek ve asla unutulmayacaktır.
  
  Ve siz unuttuktan sonra da başka birileri, 'ne için?' dendiğinde 'vatan için' diyecekleri fedakârlıklarını size rağmen yapmaya devam edeceklerdir.
  
  Sizin uyuşmuşluğunuza, duyarsızlığınıza rağmen,
  
  sizin rahatlığınıza, sizin vicdanlarınıza rağmen bu kahramanca fedakârlıklar ve bu ilk beş dakikalar yaşanmaya devam edecektir.
  
  Asla unutmayınız başınızın üstündeki egemenlik örtüsünün payandası kopan bacaklar, bedeli ise size rağmen bu vatan için akan kanlar, feda
  
  edilen canlar, sıcak yuvalarını, babalarının
  
  yüzlerini unutan küçücük çocuklarını düşünmeden vakfedilen hayatlardır.
  
  Ne kadarını anlayabilirsiniz veya anlamak sizin umurunuzda mı bilmiyorum, ama birileri bunları yaşadı, birileri hala yaşıyor ve emin olun yaşlı dünya döndükçe, Türk vatanı ve Türk Bayrağı için birileri daha tüm bunları yaşayacak.
  
  Gördüğünüz gibi size bir hayli uzak bir yaşam biçimi bu. Masalarda oturup 'aydınca' sohbetler etmeye hiç benzemiyor değil mi?
  
  Bir an için bile olsa kendinizi onların yerine koyasınız diye 'siz' diyerek yazdım, sizin onlardan biri olamayacağınızı biliyorum.
  
  'Siz' kim misiniz?
  
  Siz kendinizi çok iyi biliyorsunuz!
  
  Biz de, biz de sizi çok iyi biliyoruz.
  
  'Siz' de bilin ki biz asla unutmayacağız.
  
  'VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN'
  
  VATAN SİZE MİNETTARDIR...
  
  "meslektaşım yazıya dökerken kaleminin mürekkebi bile ağlamış ne diyim kii bileğine sağlık anlayana.
  
  
  

İnsanlarımız Duyarsızlaştı Bu Durumlara Bile Alıştırıldı Eskiden Lanet Edilirdi İsyan Edilirdi , Şimdi verelim kurtulalım diyen sesler yükselio yazıklar olsun duyarsın kalan tüm insanlığa yazıklar olsunnn...

4 Noktaya Terör Saldırısı: 2 Şehit
Bu haberi paylaş:

Anlıyorum ama Konuşamıyorum Diyorsanız…
PKK, Hakkari Şemdinli'de Emniyet Müdürlüğü ile jandarma'ya roketatarlar ve uzun namlulu silahlarla saldırı düzenledi.

Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde, roketatarlı ve uzun namlulu silahlarla yapılan saldırılarda 1 polis ve 1 asker şehit oldu, 2 asker de yaralandı.

Edinilen bilgiye göre, saldırı dün saat 22. 20 sıralarında gerçekleşti. Bir grup terörist, ilçe merkezinde 4 ayrı noktaya saldırı düzenledi. İlçe Emniyet Müdürlüğü, İlçe Jandarma Komutanlığı, Şemdinli Polis Noktası ve Şemdinli 3. Taktik Tugay Komutanlığı hedef alındı.

Saldırının, Şemdinli Belediyesi'nin önünde bulunan bahçedeki düğün kalabalığı içerisinden Emniyet Müdürlüğü'ne 5 ayrı roket atılması ile başladığı ve daha sonra eş zamanlı diğer noktalara uzun namlulu silahlarla saldırının düzenlendiği öğrenildi.

1 polis ve 1 asker şehit oldu, 2 asker de yaralandı. İlçede çatışmaların halen sürdüğü öğrenildi.

Edinilen bilgiye göre, Şemdinli Emniyet Müdürlüğü'ne ve jandarma kontrol noktasına bir grup teröristin roketatarlar ve uzun namlulu silahlarla saldırdığı; bölgede çatışmanın devam ettiği öğrenildi.
Cihan Haber Ajansı [2984867] Haber Yayın Tarihi : 11.09.2011 23:10


Şerefsiz Evlatlarııııııııııııııııııııııııııııııı........... .....

Serdar bu pkk olayı tamamıyle abd-ısarıl olayı bunlar destek verdıgı surece ve bugune kadarkı gelen hukumetlerın ve su andakı hukumetın basıretsızlıgınden oturu basını yakaladık ama sonunu getıremedık ne yazıkkı.
Özal donemınde GAPprojesının hemen ardından ortaya cıktı bu kopekler nasıl cıktı abd destekledı bolgenın suyundan dolayı ve ulkenın bu proje ıle guclenecegını bıldıklerınden ısraıl sılah ve para verdı buzumkılerde ızledı uzerıne dusmedı yeterınce bu zamana kadar cekıyoruz sureklı analar babalr ogullarını askere gonderırken korkmayacagı gonul rahatlıgı ıle yollayacagı bır askerlık durumu olsa ıdı olmazdı amerıka nasıl zengın olurdu ,nasıl yahudı sılah satardı terorıste her daım dedıgım gıbı terorıstmı kendısınıde oldurecen aılesınıde oldurecen tooptan soy kırımmı soy kırım kardesım vatana ıhanet edersen topunun soyunu sılerım bu topraklardan astıgı astık kestıgı kestık olacan o bolgeye fabrıka yapacankı adam bosta kalmasın gıtsın calıssın ozamn bıter bu bela asker kandılı kusatır ankaraya ben kusattım emır ver karabırlıgı gırecek der yıl 1999 s.e.r.e.fsız demırel ben ırakla papaz olamam der askerı ceker gerıye ozamn asker gırseydı kandıle bu olay bıterdı sımdı geberdı geberek adamın bır elı yagda dıgerı balda ustune ustene bır tonda koruması devlet halen koruyor kendısını kandıle gırdemedıgı ıcın

Zeynelcim Sen Ben Biliyoruzda Bu millet Neyi Bekliyor Onu anlamıyorum Ben Bu Dediklerinin Hepsini Yıllardır Bilen İnsanım. Baştakilerde Biliyor...

Dostlar malesef bu bizim kaderimiz.Malesef nasıl devam ettiyse 35 senedir öyle devam edecek.Bize de inşallah benim çocuğum sağ salim döner diye dua etmekten başka bişey yok. Haırlarım zavallı annem ben 7-8 yaşlarındayken gelen şehit haberlerine vah vah ederdi.Yarabbi şu oğlumu koru derdi. Şuan evin içinde top oynayan 5 yaşındaki oğlum için,şuan Doğubeyazıt devlet hastanesinde görevini canı cıkarcasına yapan eşim için aynı duayı ben eder oldum.

Ülkemiz malesef sadece pkk ile mücadele etmiyor. Bunlara silah sağlayan başta israil,abd,suriye,almanya,rusya ve özellikle norveç-isveçe karşı mücadele ediyor. Araziyi ve yöreyi az çok bildiğim için isterseniz bütün orduyu yığın oraya bitmez. Asıl terör örgütü pkk değil arkadaşlar. Pkk sadece bir kol. Asıl terör örgütü son 10 yıldır şehirlerde yasal yoldan kürt milliyetçiliğiyle yapılanan KCK'dır. Van başsavcılığı bu yapıyı terör örgütü olarak adlandırdı ama dünya kckyı tanımadı. İnsanların içindeki bu kürt milliyetçiliği ve kck yapılanmasını bitirmedikçe bu iş bitmez. Bir diğer etken de din olgusu. Buralarda kardeşliği ayakta tutan tek olgu din. lakin devletin dine yaklaşımı da bu insanları soğutmakta. Dikkat ettiyseniz son yıllarda dindar kimliklere de saldırıyor PKK. Sebep din insanları birleştiriyor. Devletimiz malesef din olgusuna buralarda önem vermiyor. Buralardaki en büyük aidiyet duygusu dindir. bunu unutmayın.

Benim gözlemlediğim buralarda bir durum daha var: Buralarda bir kısım insan ne terörün bitmesini istiyor ne de devletin akıttığı yardımların-yatırımların.Şöylede bir durum var. Terör bitince haliyle herkes kaçak kullandığı elektriğin parasını ödeyecek. Bu laf bile bir kısım insanları teröre destek verdiriyor.

sorun derın ama burdakı ınsanlar ıcın emın olun turkıye yolunacak kaz... van da gunduz v aktı tum kahvehaneler ve okey masaları dolu. ınsan akıyor carsıda . dıyorum kı bu nasıl ıstır? bu kadar ınsan calasmayarak nasıl gecınebılır. gıttıgım bılardo salonunda ordan hıc cıkmayan luks arabası olan calısmayan ama vıllada oturan orta yaslı ınsanlar mevcut. ınsanların agızlarında sureklı bu devlet bıze yardım etmemıstır. devlet yapmamıstır lafları. devletın yapmayacagını , ılın ılerı gelenlerının ozal sektorun yapacagını anlatmaya calısan ben... buraya gelene kadar cok ıyımserdım ama 1 yıldır burdayım ve sımdı aynen sunu dıyorum. devlet bu ac kalmısları doyuramaz. bunlar ıcın nasıl kı bır karı(onların tabırıyle) olmuyorsa bır devlet de olmuyor. hem devletten hem kacakcılıktan hem pkk dan hem ısraılden . sanırlarkı bu 4 karı onların ama bılmezlerkı ısraıl amerıka ve avrupa arkalarındakı erkek.- gumutan devlet bıze iş vermemıs- bana vermıs mı? okudun mu ? hayır. ogretmenı oldurunce pkk ısyan ettın mı? yoh vallah etmemıssem.kacak mazotu catır catır kullandınmı? he vallah roket gıbı navara masallah. askere el sallayan mınık kızına tokat attınmı? he vallah ayıptır hıc erkege el sallanır? kadına dogum makınası gıbı yaklasıp 5 tane aldın mı? he vallah farklı ırklardan olunca cok tatlı olır. neden duble yolda sagdan gıdıon ? e sol bostır gecsene gardaaas.
saga kontrollu gecıs . kavsakta sagda bekleyen ve gıtmeyen adama abı gıtsene bak saga yesıl yanıyor? ama ben garsıya gıdecem gardas...duble yolda bızım serıtten terse gelen adama kardes napıon oldurcemı bızı???? allahın ıznıyle bırsey olmaz vb... bırsuru ıs. sosyal demokratık hukuk devletı ve secım sıstemı ve bu kadar mal ıcıce oldugu surece bır cacık olmaz buralardan.......her fırsatta devletı satar ama devlet hastanesıne gıdınce kuzu kesılır koyundede devlete karsı aslan kesılır....

bir iki yıla kalmaz bu politikayla bugünleri de ararız...yazıklar olsun...

Doğuda Gelişigüzel Çocuk Yapılıyor. Zengin Parasıyla Fakir Karısıyla Oynar Hesabı. Bir Adam 3 Kadından 15 16 Çocuk Yaparsa Buna Hiçbir Devlette Bakamaz Tabiki. Bir Kere Aile Planlaması Uygulamasına Acilen Gidilmeli. Bnm Arkadaşım Doğuda Kadın Doğum İlaçları Satıyor Söylediği Laf Şu Senede Sadece Güneydoğuda Doğan Çocuk Sayısı 300.000 Rakama Bak Bu Çok Önü Alınamaz Bir Durum Böyle Gitmemeli. Bu Sayede İşsizlikte Çok Olur Açlıkta...

:@ :@

Birileri hiçbir zaman medeni bir hayat görmemiş, hiçbir zaman huzur bulamamış, her zaman kardeşin kardeşi saçma sapan bir şekilde birbirini öldürdüğü, tüm dünyanın başına bela olan, 5. sınıf ülkelere erkeklik ispatlama buradaki yalakalarda dalkavukluk peşinde koşarken şehit haberleri çokta yer kaplamaz boyalı basında