İki Kırşehir'li Ankara'ya düğüne gelmişler. Tabiki gece yarılarına kadar içmişler zil zurna sarhoşlar. Sabah'a karşı geri dönmeye karar vermişler. Ankara çıkışında trafik polisi çevirme yapıyormuş. Bunlarıda çevirmişler. Polis ehliyet ruhsat sormuş bunlar hemen vermişler. Ama acayip içki kokuyorlar.
-"Size ceza keseceğim"
demiş. Ama polis biraz dalga geçeyim şunlarla belki ceza kesmekten vazgeçerim diyerek bunlara bir soru soracağını bildikleri takdirde göndereceğini söylemiş. Biri ilkokulu bitirmiş. Ötekine
-"Sen sus ben bilirim"
diyerek susturmuş. Polis demişki
-"İstiklal Marşını kim yazdı"
demiş. Hemen heyacanla cevap vermeye çalışmış.
-"Neşet ağam diyeceğim ama pek küççük yazsa yazsa Muharrem ağam yazmıştır"
demiş. Tabi polis şaşırarak
-"De gidin"
diyerek bunlara ceza yazmadan göndermiş.
-------------------------------------------------------
Polis Olmak
Trafik polisi Temel gece yarısı bir arabayı durdurmuş. Arabanın içindeki kadın sürücü, zil zurna sarhoş, pencereyi açmış :
- Buyurun,
- Ehliyetinuz lutfen.
Sarhoş kadın, elini makyaj çantasına atmış ve eline gelen aynayı Temel’e uzatmış. Temel aynayı dikkatle inceleyip sesini kibarlaştırarak :
- Özür dilerum, buyrun belgenizu. Polis oldiğunuzu söyleseydinuz, durdurmazdum.
---------------------------------------------------------------
Birgün kör,çirkin (henüz evlenememiş),fakir bir Kayseri`li kadının karşısına bir cin çıkar.Cin, kadına kendisinden sadece bir istekte bulunmasını ister.Kadın biraz düşünür, cin ona yardımda bulunmak ister ve kadına şunları söyler :
-İstersen zengin olmayı,istersen uzun yaşamayı, istersen evlenmiş olmayı, istersen de gözlerinin görmesini dileyebilirsin der.
kadın ona şu yanıtı verir:
-Torunumun bana altın tas içinde su getirdiğini görmek istiyorum