Biz buna Adalet diyoruz..102.madde
Çete kurmaktan, cinayetten, terör örgütü üyesi olmaktan, domuz bağı işkencesi yapmaktan yargılanan isimlerin, tutukluluk süresini düzenleyen CMK'nın 102'nci maddesinden faydalanarak tahliye olması infial yarattı.
102. madde tahliyeleri, önce Kars'ta, ardından 1997'de geldiği Diyarbakır'da il emniyet müdürü olarak görev yapan ve bir suikaste kurban giden Gaffar Okkan'ı da yeniden hatırlattı.
Okkan özellikle Diyarbakır'da yıllarca Hizbullah ve PKK terörüyle mücadele etti. Hizbullah'ın, domuz bağlı cinayetlerinin ortaya çıktığı, betonlardan cesetlerin kazınıp çıktığı günlerde örgütle amansız bir mücadeleye girişti. Hatta, Hizbullah liderlerinden Hüseyin Velioğlu'nun öldürüldüğü İstanbul Beykoz villası baskınında büyük rol oynadı.
Okkan'ın adı, Hizbullah'ın çökertilemesinde bir numaralı isim olarak öne çıktı.
10 YILLIK ACI TESADÜF
Uygulamalarıyla bölge halkının sevgilisi haline gelen Okkan, Hizbullah ve PKK'yla mücadelesinin bedelini canıyla ödemişti. Diyarbakır İl Emniyet Müdürü iken, tam da 10 yıl önce bu ay, kimliği belirsiz kişilerce pusuya düşürülüp yanındaki beş polisle birlikte şehit edildi.
Cinayetler hâlâ çözülemedi. Ama Hizbullah ya da PKK parmağı neredeyse kesin gibi...
Kesin olan bir başka şey de, Okkan'ın toplumun huzuru için yıllarca savaştığı terör örgütü mensuplarının bugün yeni düzenlenen 102. maddeden yararlanarak dışarı çıktığı.
SEVİNMEK Mİ LÂZIM?
Hizbullah terör örgütü liderlerinden Hacı İnan ile birlikte 8 sanık, tutukluluk sürelerini yeniden düzenleyen CMK'nın 102. maddesinden faydalanarak Bolu F Tipi Cezaevi'nden tahliye oldu. 8 Hizbullah mensubu da, Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nden ser bırakıldı. PKK üyesi olduğu iddiasıyla yargılanan iki kişi daha artık dışarda...
Yoksa Gaffar Okkan bu günleri görmedi diye sevinmek mi lâzım?..
CEZA AVUKATI ALİ RIZA DİZDAR
“Bu yasayla Münevver'in katilini de ser bırakırsın”
2004'te CMK'ya koyulmuş bir hüküm. Ancak yargı makul sürede bitiremediği için AİHM'de bir sürü dava var. CMK bu hükümlerin uygulamasında gecikiyor. Adli yargılamayı layığıyla yapamıyor. Sanıkların makul süreden fazla tutuklu kalması nedeniyle devreye sokuldu bu yasa. Bu madde 01.04.2004'te devreye girecekti, ancak bir sene sonra 01.04.2008'e ötelendi. Aynı yıl ise 31.12.2010 tarihine çekilerek üç kez uzatıldı. Yasanın çıkışı 2004, yasanın yürürlüğe girişi 2010.
Ancak bu yasa için de Anayasa'ya aykırı bir madde ilave etti. Bazı özel suçlarda tutuklamayı 2 yıla çıkardı. Halbuki bu 1-2 yıllık tutuklamaydı. Tutukluluğun bazı suçlarda 4 yıla çıkartılması Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı bir durum oluşturdu. CMK'da bu bir devrim ama alt yapısı yapılmamış bir devrim oldu. Artık delilden bireye gidiliyor, ve isimler beni ilgilendirmiyor ama eğer 5 sene içerisinde hüküm verilmezse Münevver'in katilini de ser bırakırsın. Ayrıca yurtdışından Türkiye'ye 'yargılayamazsın' diye iade edilen suçlular var. Neden bu bazı vicdanları sızlatmıyor? Demek ki her şey usulde. Hiç kimse Ergenekon davasının 11 yılda biteceğini garanti edemez.
Biz hukukçulara düşen görev, adil yargılama hakkına, bu devrim niteliğindeki yasanın eksiklerini düzenleyip sahip çıkmak.
HABERTURK.COM
