Şans doğuştan gelen bir özellik midir yoksa öğrenilebilir mi?
Şans doğuştan gelen bir özellik midir yoksa öğrenilebilir mi?
Acaba bazıları şanslı mı doğmuştur? Bunun yanıtı ilginç bir araştırmada gizli.
ARAŞTIRMA
İngiliz bir araştırmacı deneklerin ne kadar şanslı olduklarını bir anketle ölçüyor ve denekleri kağıt üzerinde şanslı hissedenler ve şanslı hissetmeyenler diye iki gruba ayırıyor.
Daha sonra her iki gruptaki deneklere de birer gazete veriyor.
Deneklerin (sözde) görevi gazetede kaç fotoğraf olduğunu bulmak.
OLANAKLAR
Ama araştırmacı gazetenin bir bölümüne şöyle bir yazı koyuyor:
“Bu yazıyı gördüğünüzü araştırmacıya söyleyin, 100 sterlin kazanın!”
Deneklerin bir kısmı bu yazıyı görüyor ve 100 sterlin kazanıyor.
Araştırmanın en ilgi çekici bulgusu da burada ortaya çıkıyor.
Yazıyı görenlerin % 90’ı kendini şanslı hisseden gruptan.
AYIRT EDİCİ ÖZELLİK
Peki, şanslı hissedenleri diğerlerinden ayıran özellik ne?
Bu kişiler herhangi bir işe odaklanmış olsalar bile farklı olanaklara her zaman açıklar.
Ortamın ya da hayatın onlara sundukları olanakları görebiliyorlar. Daha geniş bakıyorlar.
Yani onları şanslı yapan düşünme şekilleri ve tutumları.
Şanssız hisseden insanlar genelde tek taraflı düşünen, etrafındaki olanakların farkında olmayan kişiler.
Farklı düşünme tarzı geliştirerek, şanslı olmak öğrenilebilir. Peki, ne yapılmalı?
TUTUM DEĞİŞİKLİĞİ
5 katlı bir apartmanın en üst katında oturan bir arkadaşım binaya her girdiğinde asansörün 1. katta olmadığını görünce “Ne şanssızım!” diye yakınıyormuş.
Ama bunun tutumuyla ilgisi var mı yok mu test etmek istemiş.
Bir ay boyunca binaya girdiğinde asansörün kaçıncı katta olduğunu not etmiş.
1 ay boyunca apartmana 33 defa girmiş. Bunların 17 tanesinde asansör 1 katta, 7 tanesinde 2. kattaymış. Sadece 8 defa 4. ve 5. kattaymış.
Aslında şans ondan yana. Ama o olumsuza yoğunlaştığı için sadece olumsuzu görüyormuş. Ama şimdi tutumunu değiştirdi. Muhtemelen kendini daha şanslı hissediyor.
HEDEF BELİRLEME
Hedefleri belirli olan insanlar daha şanslı oluyor.
İnsanların hayattaki olanakları görebilmesi için ne tür olanaklara ihtiyacı olduğunu mümkün olduğu kadar önceden belirlemesi ve hayal etmesi gerekiyor.
Bunu yapabilmek için de kişinin hedefini, yani nereye gidicegini, belirlemiş olması lazım.
Zaten bu yolu belirleyince o yolda aynı hedefe giden kişilerle karşılaşacak. O kişiler farklı olanaklar sunacak.
Yolda o amaca hizmet eden yeni olanaklar bulacak (veya yaratacak.)
Hedefi olmayan kişi ise karşısına bir olanak çıksa bile onun değerini anlamayacak ve o olanağı değerlendiremeyecek.
Kısacası, şanslı olmak doğuştan gelen değil, insanın öğrenebildiği bir özellik.
Önemli olan tutumunuzu değiştirmeniz ve hedef belirlemeniz
