Çok sevdiğim bir arkadaşım paylaşmış,bende sizlerle paylaşayım dedim...
Mustafa Kemal bir gezisinde öyle bir kişi görür kidayanamayıp yanındaki valinin kulağına eğilerek sorar.
"Kimdir bu?"
"Efendimkendisi şıhtır
yörede çok hatırı vardır..."
Bunun üzerine Atatürk şıhı yanına çağırır.
"Bak babaimanın ölçüsü sakalın boyunda
uzunluğunda değildir" diyerek devam eder.
"Rica etsem deen azından peygamber efendimizin olduğu gibi kısaltsan..."Bunları söylerken de eliyle boyun hizasını gösterir.
Şıh; "Emrin olur paşam" der.
Aradan zaman geçerbir akşam Atatürk Amasya'daki şıhı hatırlar ve valiyi telefonla arayıp durumu sorar.
Vali nasıl söyleyeceğini bilmemekle birlikteşıhın sakal boyunda en küçük bir kısalma bile olmadığını
aksine kimselere de el sürdürmediğini anlatır.
Konuşmadan sonraAtatürk kağıdı kalemi eline alır ve yazdığının Amasya Valiliği'ne tebliğ edilmesini ister.
Ertesi gün Amasya'dan bir haber gelir ki; şıh efendi Atatürk'ü görmek üzere yola çıkmış. Çok geçmeden de gelir.
Sakal tamamen kesilmişsinek kaydı traş olunmuş
saçlar kısaltılmış.Kılık kıyafet de baştan sona değişmiş. Bambaşka bir görünüme bürünmüş şıh!...
Atatürk'ün yanındaki arkadaşlarından biri kulağına eğilir:
"Aman paşam! Bu adam sakalına el dahi sürdürmezdine ettiniz de kökünden kesmesini sağladınız?"
Mustafa Kemal yanıtını hemen verir:
"Kendisini Afyon Valisi tayin ettim..."
Bu görüşmenin ardından da yeni bir yazı hazırlayıp şıha verilmesini söyler.
Yazı şöyle:
"İnanç ölçüsünün sakalda olmadığını anladığına sevindim. Valilik meselesine gelincebugün koltuk uğruna kırk yıllık sakalından vazgeçebilen
yarın başka şeyler için milletinden de vazgeçebilir. Seni böyle bir durumda bırakmak istemem!...
AZLETTİM..."
Konu Scottie tarafından (18/03/2011 Saat 14:51 ) değiştirilmiştir. Sebep: Font değiştirildi. standart font kullanınız.
I ' m c a p u l i n g . . .
Supermış![]()
paylaşım için sağol....
Sende saol...Büyüklerimizin,atalarımızın dedıklerınde mutlaka bır ders vardır
I ' m c a p u l i n g . . .
Şeyh fahişeye demiş ki: - Utanmaz kadın;
Her gün sarhoşsun, onun bunun kucağındasın.
Doğru, demiş fahişe, ben öyleyim; ya sen?
Sen bakalım şu göründüğün adam mısın?
....... bir insanı ölçmek istiyorsan ona makam ve mevki ver.....ne sakal kalır ne cübbe..
ÖMER HAYYAMIN rubaileri senin yazdığına denk gelince alıntı bir dörtlük yazdım.(ayrıca bilemiyorum okurmusun hayyamı)
okumazmıyız![]()
I ' m c a p u l i n g . . .
u şarabı dilenci içti, bey oldu gitti.
Bu şarabı tilki içti, aslan kesildi.
Bu şarabı ihtiyar içti, oldu delikanlı.
Delikanli içti, ömrü bi uzadı, bi uzadı, bi uzadı.
Doyacak kadar aşın varsa,
başını sokacak bir damın,
insanoğluna kulluk etmiyorsan,
başkasının sırtında değilse geçimin,
tamam, güneşli günler içindesin.
........... hayatını okudum ama dörtlüklerini tekrar,tekrar okuyorum başka bir şey sonra dönüyorum mevlanayı okuyorum ,şemsi okuyorum. okumana sevindim.
Seçimlerde yaklaşıyo![]()
I ' m c a p u l i n g . . .
# Fiat Türkiye Kullanıcı Forumları Network # |
Yer imleri