gp ruhuna uygun bı yaklasım hele bunu soleyen mmotorsıklet ustası bıarkadas ise gp hakkında cok soze gerek yok harbıden arabasını seven hısseden bı yorummm tesekkurler....
Printable View
gp ruhuna uygun bı yaklasım hele bunu soleyen mmotorsıklet ustası bıarkadas ise gp hakkında cok soze gerek yok harbıden arabasını seven hısseden bı yorummm tesekkurler....
Minik birkaç şeyde ben ekleyeyim, bende spor puntomu kullanalı daha çok yeni ve bence süspansiyon sertliği süper, kesinlikle sürücüye rahatsızlık vermiyor fakat yol tutuşu çok iyi arttırıyor. Bana göre koltuklarda son derece rahat.
Gözüme çarpan eksileri,
- Araç içi döşeme v.b. şeylerin montajının biraz düşük kalitede olması. Direkt göze batmasada bundan önce sürdüğüm 10 yıllık bir toyotaya kıyasla çok daha iyi olmasını umardım.
- Ön kapı içine monte hoparlörler de kalite olaraktan daha iyi olabilirmiş.
- Eski modellerde aydınlatmalı yapılan direksiyon radyo kontrollerinin aydınlatmaları yok..Tamam belki alıştıktan sonra insan eli otomatik gidiyor ama aydınlatma olsa geceleri hoş dururdu :(
Birde belki ilk km'lerde olmasından ama motorda, muhtemelen turboda, basınç düşmesi benzeri bir durum oldu. İlk 50km'de 2 kere hissettim, motorun ve aksamın daha yeni olmasına verdim inşallah tekrarı olmaz.
Bunların dışında anlatılan herşeye gönülden katılıyorum, bu benim kullandığım ilk turbo-benzinli araç ve resmen dizel motor gibi 2000-2500 rpm'de araç çok rahat çekiyor, gaza gelmezseniz spor model olmasına rağmen ekonomik yakıt tüketim değerlerinde kullanabilirsiniz.
Ahmet, söylediğini yapan bayiler de olabilir tabi :) Tabi normalde her motor seçeneği için olmasa bile test araçları olarak gelen otomobiller ayrı olarak kayıtlı olması gerekiyor bayilerde.H harfi ise teslimden önce silinip ya da teslim esnasında, müşteriye bu şekilde veriliyor...
Turbo beslemeli yarış arabalarında, özellikle de ralli araçlarında viraja girerken frenaj esnasında yarım gaz ve hatta tam gaz devam edilirken sol ayakla fren yapılır. Tabii bunun için otomobilin transmisyon organları ve frenleri buna göre çok güçlü ve sağlamdır. Gazla birlikte frenaj yapılmasınn amacı turbo basıncını korumaktır. Gaz kesilmediği için turbo aynı basınçta kalır ve viraj bittiğinde hızlanmak gerektiğinde turbo gecikmesi (basıncın yükselmesi için gereken süre) yaşanmaz ve araç virajdan fırlayarak çıkar.
Bizim TJet'te de bu özellik çalışacak mı diye denedim. Sol ayakla frene dokunur dokunmaz ECU tarafından gazın kesildiğini hissettim. Kendine gelmesi birkaç saniye sürdü. Birkaç defa daha denedim, aynı şeyi izledim. Sanırım ralli araçlarındaki o özelliği kullanamayız TJet ile.
Başınıza gelen böyle bir şeye benziyor sanırım.
Bu arada sol ayak freninin çok tehlikeli olduğunu belirtmeliyim. Önce boş yerlerde denemelisiniz...!
Turbo araçlarda dediğiniz gibi sol ayak freni, viraj içlerinde basıncın düşmemesi adına sağ ayakla da gaza basılması şeklinde uygulanırken, aslında esas amacı önden çekişli araçların viraj dönme kabiliyetini artırmaktır.
Teori ve uygulama şu şekilde oluyor. Gaz verilmiş halde önden çekişli bir araba viraja gelip de ön tekerlekler bir yana doğru çevrildiği zaman, araba arzu edilen dar bir dönüş çapının dışına çıkıyor ve understeer e düşüyor. Oluşan bu understeer durumunun önüne geçmek için sol ayak freni uygulanıyor ve frenlemenin genel balansı "arka" taraf lehine aktarılıyor. Gaz ve fren kombinasyonuyla sağlanan bu denge sayesinde, araç neutralsteer veya hatta oversteer konumuna getirilip çok dar bir çapta rahatça dönme olanağına kavuşuluyor.
Bunu kendiniz de boş veya akşam saatlerinde sakin olan sert dönüşlerde görebilirsiniz. Viraj içine gaz kesmeden girerken, arabanın dönüş çapının arttığını hissettiğiniz anda gaz kesmeden aynı anda da frene basınca burnunun nasıl da viraj içine meyillendiğini ve dönüş çapının kısaldığını rahatça farkedebilirsiniz.
:cool0000:
konu sanıyorum yanlış bir noktaya gelmiş. bu "test" durumu, bizlerin bayilerde denediği test aracı ile aynı şey değil ve bayii ile de bir alakası yok.
bildiğim kadarıyla, otomobil fabrikaları araçları çeşitli yol ortamlarında, çeşitli testlere tabi tutuyorlar. motor, yürüyen aksam, vs. kalite kontrol amaçlı sürüş, viraj, kabin içine su almama, bozuk zeminde amortisör testi, frenaj, elektronik aksamın çalışması vs. tarzı testlere hepimizin aracı girmiştir (ya da yığın içerisinden istatistiksel olarak seçilen belli araçlar girmiştir). işte fabrika tarafından yapılan bu test sonucunda, yine fabrika görevlileri aracın km'sini sıfırlamalıdır. konunun bayi ile bir ilgisi yok. sanıyorum fabrikada sıfırlanması atlanmış aracın.
eferin berk güzel özetlemişsin ;)
Ben daha 1000 km'yi dolduramadım ama araba böyle anlatılınca daha bi sevmeye başladım.
Benim kanımca bir dezavantaj da (en azından 5 kapılı karoserde) ön koltukların oturma yüksekliği fazla gibi, spor araba tadı veremiyor pek.
Ayrıca km az olduğu için motorun performansını denememiştim daha, ama gaz gelir gibi oldum şimdi.
H harfi ortalığı biraz karıştırdı sanırım :)
Ahmet in söylediği şey, örneğin bayi bir aracı 5000km kadar kullanıp sonra km yi sıfırlayarak satmaya çalışması, anladığım kadarıyla.Tabi bayi satmak istedikten sonra herşekilde km yi sıfırlayabilir h den bağımsız...
3000 devir civarlarında ayağıma gazdan çekip tekrar hızlıca basınca oluyor ama ara sıra..1-2 saniye içinde motor toparlıyor, tekrardan süratli bir biçimde hızlanıyor. Büyük ihtimal bahsettiğin sebetten ötürü. Bu arada motor daha 100 km'yi görmedi, alışma dönemi sırasında olan bir durumda olabilir belki.
Fren-gaz olayını denemedim büyük ihtimalde denemicem, araç daha yeni insan kıyamıyor fazla zorlamaya :)
O zaman bu duruma alışmanız gerekecek çünkü dizel olsun, benzinli olsun tüm turbo arabaların genel karakteristiği budur. Ayağınızı gazdan çektikten sonra tekrar gaza basınca atmosferik bir arabanın tepkisini alamazsınız. Turbo tekrar hızlanacak ve motoru dolduracak. Bu da belli bir gecikmeye sebep veriyor. Bunun önüne geçebilmek için blow-off falan takıyorlar ama yine de atmosferik gibi olmaz.
Rigel,
Öncelikle bir T-Jet'çi olarak söylediklerine içten bir şekilde katılıyorum ve ayrıca bu yazdıklarının da T-Jet almak isteyecek arkadaşları baya bi heveslendireceğini düşünüyorum :)
Bunun yanında benim de kendi arabamla ilgili bir merakımı gidermiş oldun:) Arabayı yeni aldığımda sadece bir defaya mahsus otobanda 170e kadar hızlanmış ancak devamını denememiştim. Yine de arabanın 210a kadar çıkabileceğini düşünüyordum ama açıkçası 230'u hayal bile edememiştim. Bunu hangi yolda denedin acaba?
Bir de merak ettim arkadaşlar, bu Sport ve Dynamic versiyonları arasında süspansiyon/yay falan gibi yol tutuşu artıracak farklılıklar var mı? Ben yol tutuşundan zaman zaman şikayetçiyim arabanın.. Varsa orjinal yay gibi birşey taktırmayı düşünüyorum garantiyi etkilemeden..
Şunu da ekleyeyim.. Yahu sizin lastikler baya büyük, bu performansı olumsuz etkiler diye biliyorum.. Buna rağmen 230 gördüyseniz bizim 175/65 15 ler ne yapar çok merak ettim..
Barış,
-Bizim araçlar Gp Ailesi içinde performanslı olsa da düz yolda 230km/s i yakalaması imkansız.
-T-Jet te spor süspansiyon ve 205/45/17'' lik ince profil lastikler mevcut.Bu doğal olarak yol tutuşu daha iyi hale getirmekte.Dynamicte ise standart süspansiyon sistemi mevcut.3,5-4cm lik yayla bence beklediğin yol tutuşu alırsın.Tabi bunun yanında 185/65/15''lik standart lastiklerini de değiştirmeni öneririm.
-Ben kışın 185/65/15'' lik kış lastikleriyle, yazın ise orijinal 17'' lik lastiklerle aracımı kullanıyorum.Dediğin gibi performans biraz farkediyor.Yanlış hatırlamıyorsam iki lastik arasında yaklaşık 4kg lık fark var (lastik başına)
Lastikleri üst sınırına yakın şişirdim galiba (inik gibi gelmişti) spor süspansiyonları artık daha rahat hissedebiliyorum :)
Lasikleri alt değerlere yakın şişirince resmen konfor artıyor, tabii ince yanak lastiğe az hava basmak ne kadar sağlıklı onu bilemeyeceğim.
Bu arada aynı araca daha buyuk lastik takarsak son hız az da olsa artmaz mı, niye performans azalsın? Sonuçta aynı devirde dönen teker çaptan dolayı daha çok yol alır sonuçta (aracın torkunun yeterli olduğunu farz ederek)
torkun yeterli olduğunu farz ederek demişsiniz ancak, sonuçta lastik büyüyünce tork artmıyor aynı kalıyor, fizik kanunları gereğide aynı torkla daha az çevrilebiliyor büyük tekerlekler.
Mert, Ozan da belirtmiş zaten, belki teorik olarak son hız artar denilebilir ama pratikte bunu görmek zor.Artan yuvarlanma uzunluğunu ağırlıkla telafi etmek gerekiyor.Aynı şekilde uzun oranlı vites kutularıyla da son hız teorik olarak artabilir ama pratikte yine bunu yakalamak imkansız.Çünkü vites büyüttükçe tork ne olursa olsun motorun çevirebileceği devir azalmakta...
Cevaplar için teşekkürler ama belirtmek istediğim noktayı açığa kavuştiriyim.
Bildiğiniz gibi arabalarda son sürati 2 kriterden biri belirler.
1. Tork yada
2. Devir
1. Motoru çok tork üretmeyen bir araç 5. viteste giderken atıyorum 6200 rpmde tıkanıp daha fazla hızlanamıyor olabilir, bu durumda tork engeldir.
2. Motoru yüksek tork üreten bir araç 5. viteste giderken gene atıyorum 6600 devirde limitörün devreye girmesi ile tıkanabilir, bu durumda izin verilen maksimum rpm engeldir.
Benim kastettiğim torku yüksek olup son süratini devir limitleyicinin tayin ettiği tipte bir araç. (limitör bıraksa 7200 rpm dönecek bir motor mesela)