Printable View
Ertuğ abartın fiatla alakası yok demişsin peki tr ye kimin bünyesi altında satılıcak bu araçlar? Abarth olabilir ama araç sonuçta fiat punto değil mi? Gelirse fiat bunyesinde gelir bence tek başına gelmesi zor gibiAlıntı:
Romeo_er2 Nickli Üyeden Alıntı
Yok kardesim tek basina geliyo..araclar zaten fiat grande punto abarth diye olmuyo,Abarth punto oluyo..showroom,servis,aksesuar hepsi kendi bunyesindeAlıntı:
Ayberk0616 Nickli Üyeden Alıntı
calisiyor yurtdisinda..yada ozel galerilerde satiliyo bizdeki galeri sistemi gibi..
Ertuğ, abarth tabiki Puntonun bir modeli değil.Yıllardır Fiat Grubunu yarışlara hazırlayan, resmi araç modifiyesi yapan tüzel kişiliği olan bir marka.Sonuçta sen de belirtmişsin Grubun diğer üyeleri (Maserati, Alfa Romeo) gibi Abarth da Fiat Çatısı altında olan bir marka.Ancak Abarth ı diğerlerinden ayıran şey bu kuruluşun sıfırdan araç üretmemesi.Fiatın ürettiği modellere görsel ve teknik modifikasyon yapmakta Abarth
Tofaş daha normal modellerin birçoğunu getirmiyorken Abarth Logosunu getirmesi zor.Ancak eğer gelirse tahminim Fiat Bayilerinin içinde olacağı.Ayrı bir bayi olması zor.Diyelim ki oldu :) O zaman bile bu firmanın distiribütörü Tofaş-Fiat olacaktır...
Bu arada Abarth tabiki Opc, Gti...değil, çok daha fazlasıdır ;)
Galeri sistemi ile geldiğinde araçların fiyatları ulaşılabilirin üstünde olur bu pek iyi olmadı :( normal fiat getirse evo 35 iken 40 a abarth satsa ulaşılır ama galeri sistemi ile gelir fiyatıda olursa 50ve üstünde tr şartlarında pek tutmaz malesefAlıntı:
Romeo_er2 Nickli Üyeden Alıntı
Abarth bencede Saleen - Ford, Shelby-Ford, Opel - Vauxhall, Honda-Acura gibi değilde, Ford-Cosworth , BMW Alpina, Mercedes-Brabus, Opel - bertone, Honda - Mugen Gibi diyelim.
ben mukayese olarak söylemiyorum euro ncap'i biliyorum şayet dikkat etmediğimiz bişey var bu araçların türkiye ayağındaki üretimi işte bu noktaya değinmek lazım hepimiz sanıyoruzki euro ncap testinden geçen araçları kullanıyoruz peki söylermisin euro encap türkiyedeki üretimlerin % kaçını denetliyo bence % 40 ını bile değil ancak türkiyedeki üretimlerde asıl yarışta şurda başlıyo bana göre rekabet amaçlı işçilik malzeme v.s v.s sırf hyundai ile kıyaslamak mantığındada değilim madem öyle pekala fiat euro encap te 5 yıldızı alıyo ancak peki mercedes sizce ne alıyo bu eşitlemede ben en basit örneği söylüyorum sizlere ki artık çoğu araçta sac milimi bir yana çürümeyi önlesin diye kaporta boya esnasında galvanizle kaplıyolar biraz bunu düşünmek lazım en vasat örnek hyundainin getz ler 1300 kilo civarı görünüyo ruhsatlarda peki puntonun azami ağarlığı ne ?Alıntı:
Luc Nickli Üyeden Alıntı
arda bence var sacın kalitesinde güvenliğin alakası var örnek alarak bakarsan eski volvolara bi bak kaza esnasında aracın sağlamlığı nasıl ön plana çıkıyo çünkü araçtaki sac kalitesi yerli araçlara göre çok çok yüksek ve hala çürümeyen nice araçlar var yani benim yerli otomobilde beklediğim şey özellikle üretiminde biraz olsun özen gösterilmesi ama malesef bizler avrupadaki gibi işçiliğe yüklü para istemiyoruz ve herşeyimizde bu gibi şeylerle sorun yaşıyoruz ve gördüğüm kadarı ile koç grubu ençok forda yükleniyo türkiyede ve özen göstererek çalışıyo ama fiatta okadar özen yok benim şikayetim bu yani bence güvenliğin saclada alakası var düşüncem bu yani kusura bakmayınAlıntı:
ABNEW Nickli Üyeden Alıntı
Yani sonuç olarak abarth ın Tr ye gelmesi hakkında umutlanabilirmiyiz biri buna cevap verebilir mi :)
euro ncap'in 5 yıldız verdiği bir otomobilin de mukavva, plastik olabildiğini öğrenmemi sağlamış araç.Alıntı:
girgin_84 Nickli Üyeden Alıntı
"zaten araç çarpışmada ne kadar çok hasar alıyorsa o kadar güvensiz demek diye biliyorum ben. darbe emme, kinetik enerjiyi azaltma gibi şeyler nedir hiç bilmiyorum, arabayı karbon çelikten üretiyorlar sanırım yıllardır. en güvenli arabalar da eski amerikanlar tabii. sağlamlıkla güvenliği sıklıkla birbirine karıştırırım ben. araba 90la ağaca girdiğinde ben de 90la direksiyona gireyim istiyorum. clioların da kaportasının bir kısmının plastikten üretilmiş olduğunu biliyorum ama çaktırmıyorum. hem punto'ya "ya doğan, şahin vıdı vıdı" diyorum ama clio'ya "reno 12 toros vardı hatırlatırım. reno böyk!" diyemem, ayıp olur fransa'ya karşı. hatta türkiye'nin fiat'ın üçüncü büyük pazarı olduğundan ve kuş serisinin yalnızca talep düşmediği için yıllarca üretimde kaldığından, ve hatta üretimden kalktığında fiat türkiye'nin uzun süre sendelediğinden de haberim yok. bu adamlar araba tasarlamayı bilmiyor sanıyorum.
tasarım ne demektir haberim yok, guigiaro kimdir, nedir hiç bilmem. bu alet maserati takliti olmuş, onu iyi bilirim. maserati de ferrari'nin, değil mi? zaten ferrari'nin tasarımlarının süper, gerisinin boş olduğunu biliyorum. ferrari de fiat'ın mı? yok artık lebron james! çocuk mu kandırıyorsunuz? olsun bir şey olmaz. zaten ben sokakta vectra'yla uno'yu, clk ile xc90'ı da birbirine karıştırıyorum zaten. bakın bu da corsa... yok yok punto galiba. neyse...
iç hacim benim için herşey, alacağım araba yürüyen en geniş araba olsun istiyorum. arabayla at taşımayı düşünüyorum, hem otomobil sınıfları da nedir, sınıfının en geniş iç hacmi ne demektir hiç bilmem. hepsinden geniş olsun istiyorum. evet evet ben en iyisi yürüyen bir buick alayım, ön koltukta 3 kişi otururuz.
ah ben 10 yaşında tipoların hala 10.000ytl'ye alıcı bulduğunu da bilmiyorum. bu araç da kesin 5 paraya alıcı bulamaz. gerçi ben sıfırını diğerlerinden ucuz aldığım arabayı ikinci elde hepsinden pahalı satayım istiyorum ama olsun, beni böyle kabul edin.
bu arabanın malzemesi kötü. içi bildiğin plastik. halbuki ben 25000 liraya aldığım arabada altın direksiyon simidi, gümüş vites topuzu isterim.
ben araba pahalı araba iyidir diye bilirim. sürümden satmak ne demek, pazar payı ne demek hiç anlamam. hem bakımlarda tamiratlarda da servislerin ******** kan almasından çok hoşlanıyorum. opel'in hastasıyım mesela. astra aldım ilk çıktığında en üst spor modelinden, 2 ay boyunca her hafta düzenli olarak yolda kaldım, opel her seferine arızayı giderdiğini söyledi ve arabayı geri almadı. mahkemeyle zorla geri aldılar.* o kadar memnun oldum ki... mahkemelerle, avukatlarla uğraşmaya da bayılırım, opel alayım yine ben, vectra alırım mesela, lastiğini bile serviste şişirtirim. hahayt çok mutluyum!
punto mu? konu neydi?"
hiç anlayabilmiş değilim niye insanların fiat'a bu kadar *** attığını. nihayetinde bir arabadır, eskilerle ya da diğer modellerle alaksı yoktur, seven alır, sevmeyen almaz. ama euro ncap'in 5 yıldızı varken alete mukavva bile deniyorsa bir bokluk vardır bu işte bence. fiat manyağı değilim. mesela stilo oldukça güzel bir model olmasına rağmen mantıksız etiketlere sahipti. v40 fiyatına stilo satmaya çalışmak büyük bir hataydı bence. ama bu alet güzel, ucuz, güvenli, sınıfındaki diğer tüm araçlardan zengin bir donanıma sahip. kötü yanları söylenmeli ama durduk yerde mukavva, mika gibi yakıştırmalar yapmak, doğan'a, şahin'e benzetmek, araç piyasaya çıkalı 3 gün olmuşken ikinci el fiyatı hakkında kehanetlerde bulunmak bir nevi marka düşmanlığı gibi geldi bana.
Konuya farklı yorumlar farklı mesajlar girmiş sonuç nedir? abarth punto esseesse gelicek mi tr ye?
Alıntı:
krm1983 Nickli Üyeden Alıntı
+1
abarth trye gelirse puntoların fıyatı patlar o derece bir makina
Erkan, dediğim gibi tabiki saç kalınlığı önemli.Ancak ters orantılı,Alıntı:
girgin_84 Nickli Üyeden Alıntı
Araç içindekileri koruyan aracın sacı değil.Bizler bunu yanlış biliyoruz maalesef.Konu güvenlikse saç kalınlığı ince olmalı.Saç ne kadar kalın olursa bizleri o kadar fazla yaralar.Önemli olan şasi sağlamlığı, araç sütunları, kapı içi çelik bar, hava yastıkları, motor bloğu...Bunlar modern araçlarda sağlam fakat darbeyi emebilecek şekilde tasarlanmakta.En basitinden kaza anında motor kabine girmesin diye darbe anında kulaklarından koparak yere düşmekte,
Senin örneğinden yola çıkarsak 30 yıllık volvo ile küçücük Renault Modus kafa kafaya çarpıştırılmıştı 5. Vites programında.Kalın saçlı kocaman volvonun içindekiler küçücücük Renaultdakilere göre çok daha fazla zarar görmüştü,İnternette arama yaparak bulunabilir.Yani bizleri koruyan aracın sacı değil kesinlikle.Sacın kalitesi daha çok boya kalitesi ya da paslanmayla ilişkilendirilebilir,
Bizim araçların kalitesini Koç belirleyemez.Tofaş Çatısı altındaki birçok model zaten İtalya Üretimi.Yani burada herhangi bir işlem, üretim vs. yapılmamakta.Puntolar İtalyadan gelir burada satılır.Bravo, 500 ve Panda da aynı şekilde.Fordun da kesinlikle Fiattan bir farkı yok.İç mekan işçilik ve plastik kalitesi olarak bile Fiatla aynı.Hatta bazı modellerde daha bile kötü denebilir.Tek farkı sanıyorum imaj:) Bu da bizlerin algısını fazlaca etkilemekte maalesef...
her ne kdar evo dan yana şikayetim olsa da seviyorum abi napıyım :):) hoşuma gidiyor onu kullanmak diğerlerinden onun kadar zevk almadım, abarth mıyorum :) abarth ı TR ye istiyorum :)