Sene Eylül 2011 Hakkari Çukurca Mayınlı Saldırı 8 Şehit ...
Pkklı Köpekler Tarafından Çekilen Bu Görüntüler Servis Edildi Bir Çok Sitede Yayınlandı Ancak Daha Sonra Birçoğu Görüntüyü Kaldırdı. Kalkmayan Bir Görüntü Size Cumhuriyetimizin 88. Yıl Dönümünde Bunu Sizlere İzletmek İstemezdim Ama Bu Adamların Dini Kitabı Allahı Yok Yok Yok...
Bir Zamanlar Bir Aktütün Baskını Vardı Hatta İbrahim Hocam O Konuyuda Açmış Ancak Ben Bu Video İçin Yeni Bir Konu Açmak İstedim Herkes İzlesin İstiyorum. Aktütün Baskınıda Kameralara Yansımıştı Yine Pkk Tarafından. Ancak O Zamanlar Yapılan Bu Baskın İhanetle Suçlanmıştı Belki Doğru Belki Yalan Kesin Netleşmiş Birşey Diyemem Fikir Beyan Edemem Ama Seneler Geçti Hala Aynı Değişen Birşey Yok.
Bir Defadan Fazla İzleyemeceksiniz İzlemeyinde Bence. Rabbim Askerlerimizin Yardımcısı Olsun Şehitlerimizde Nur İçinde Yatsın...
https://video.ekolay.net/video-izle/...nladi/544271/9
"Ulaşılmaz Olduğumuz Söylentisi Doğru Değil.Sadece Çocukların Ulaşamayacağı Yere Koyduk Kendimizi..."
abi zar zor bir kere izledim 2.yi izlemeye dayanamadım kapattım. lanet olsun bilgisayar oyunu gibi adamlar tak tak indiriyo askerlerimizi...adamın dibinden geçen helikopter nasıl oluyo da görüp de müdahele etmiyo bunlara şaşırıyorum
kArŞIYAkA çARŞı
Helikopterin Gördüğünü Sanmıyorum Ancak İsteyince Herşeyi Yapabiliyorlar Herşey Ortada.
"Ulaşılmaz Olduğumuz Söylentisi Doğru Değil.Sadece Çocukların Ulaşamayacağı Yere Koyduk Kendimizi..."
Sırf forumdan kopmamak için küfür etmek istemiyorum. Ahlak - terbiye kavramları yüzünden yazacak şey bulamıyorum. Ne kadar örgüt mensubu, sempatizanı, yardım ve yataklık edeni varsa tek arzum ölmeden önce onların leşlerinin videolarını burada yayınlamak nasip olsun bana.
TSİ Jetta.
arkadaşlar bu videoyu kaldırılmadan önce defalarca izledim yaklaşık 20 dakikaydı şimdiki 5 dakikaya inmiş,gördüğünüz gibi kansız vatan hainleri yol boyunca mayınlı tuzaklar kurmuş askerlerimiz hareket ettikçe patlamalar oluyor,ve askerlerimiz teker teker şehit oluyor,o duyduğunuz silah sesleride bizimkilerin sağa sola ateş etmeleri,kansızlar ateş etmiyor mayınların üzerine doğru askerlerimizin ve zırhlı araçların gelmesini bekliyorlar,beni en fazla kahreden yıkan ne oldu biliyormusunuz? olay yerine daha sonra gelen ve videoda sol taraftan gelipte yolun en sağından ağır ağır hareket edip mayınlı tuzakla havaya uçurulan rus malı tabanında zırh olmayan rusmalı personel taşıyıcının havaya uçurulması beni kahretti,bölge tuzaklarla doluyken bu aracı bu cehennemin içine kim sürdü veya sürdürdü merak ediyorum,sorumlusunun hesap vermesini istiyorum.biliyorsunuz bu aracın içinde 8,10 tane vatan evladı şehit oldu.bu görüntüleri çeken ve helikoptere 50 m kadar yaklaşan o çocuğununda korucu olma ihtimali yüksek diye düşünüyorum....
punto kadar zevk verseydin güzelim,vites yerine elinden tutardım sevgilim...
Allah belalarını verir inşallah...ama teröristlerin nokta atışı yapması yani güzergahları saatine kadar bilmesi içerden bilgi sızdığını gösteriyor...korucu sistemi gözden geçirilmeli...
Keyif BMW'Dir...
ben izlemiştim
Bunu yapan adamlara(pardon adam değiller) normal ölüm bile fazla.
na yazsam az gelecek yazamıyorum.
ya bu nasıl itir.sen oku,yaşa,ekmegını ye,basbakan ve cumhurbaskanı ol,yınede dusmanlık et.bunlar ınsan degıl bunlar süzme.neyse kotu konusmakta ıstemıyorum.ama allah bunların belasını versın en kısa zamanda.
Her halt amerıkanın b*k yemesınden cıkıyor amerıkan destegı olmasa bız bıtırırdık bunları yınetımdede ,ıcımızdede,dısımızdada amerıkan yalakları oldugu ıcın bukadar ugrasıyoruz dunyanın basına bela ıkı ulke var zaten amerıka ve ısraıl 5 kere defalrca ızledım bu vıdeoyu ıcım gıttı hıcbır tv dede yayınlanmadı akp yasagından dolayı belkı ıyı oldu yayınlanmadıgı burada sehıt dusen askerlerın aılelerının acısını daglardı ama artık bızde gozumuzu acmalıyız
Zeynel KARACAN
"Allah bir ülkeye yardım etmek isterse, onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir"
BU HABERİ OKUYUN ABD IRAK'A KARŞI BİZE SÜREKLİ PKK ENGELİNİ SÜRDÜĞÜNÜ GÖRÜRSÜNÜZ, SANKİ BİZ IRAĞI İSTİYORMUŞUZ GİBİ KORKUYORLAR...
Eski ABD Başkan George Bush'a en yakın isimlerden biri olan Condoleezza Rice'ın önümüzdeki hafta piyasaya çıkacak "En yüksek onur" isimli kitabında Türkiye'yle ilgili çarpıcı detaylar yer aldı.
Rice'ın Türkiye notları:
KÜÇÜK ÇAPTA BİR SAVAŞ ÇIKABİLİRDİ
Irak'ta şartlar az da olsa düzeldi ama bu kez de sınırda Kürtler ve Türkler arasında yeni bir fırtına koptu. 17 askerin ölümü sonrası Türk meclisinden sınırötesi operasyon tezkeresi geçmişti. Bu, henüz çok genç olan Irak hükümetinin bağımsızlığını tehdit altına alacak tehlikeli ve provaktif bir hareketti. Hatta büyük ihtimalle KDP'nin silahlı kanadı bu tür bir saldırıya karşı koymak isteyeceğinden küçük çapta bir savaş olasılığı bile vardı.
TÜRKLER HAKLIYDI AMA SÖYLEMEDİM
Bu son PKK saldırısı sonrası Türkiye'nin "kontrol altına alınıp alınamayacağından" emin değildim. Başbakan Recep Erdoğan'ı arayarak operasyonu ertelemesini istedim ve ABD'nin müttefik Kürtlere baskı yaparak militanlara karşı harekete geçirmeye çalışacağına dair söz verdim. Mesud Barzani'yi aradım ve zamanın bitmek üzere olduğunu söyledim. Ya harekete geçmesini ya da Türklerin bu işi yapacağını söyledim. Bence Türkler haklıydı. Basına bu konuşmayı aktardım ama Türklerin haklı olduğu bölümü atlayarak...
PKK'YI ORTAK DÜŞMAN İLAN ETTİM
Ankara'yı yatıştırmak gerektiğine inanıyordum ama Erdoğan'a K. Irak işgali için neden vermek istemiyordum. Ankara'ya indiğimde halkın kızgınlığı açıktı. Milliyetçi pankartlar her yerdeydi. Genç Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile basın toplantısında ABD'nin tüm gücüyle PKK'yı çökertme girişimlerini destekleyeceğini ve PKK'nın ortak düşman olduğunu açıkladım. Ali'nin, PKK terörünü ABD'nin Irak'ı işgaline bağladığını farkedince şaşırdım ve kibarca Türkiye'nin PKK terörü ile yıllardır savaştığını ve bunun 2003'de başlamadığını hatırlattım.
GÜL VE ERDOĞAN ŞİDDET İSTEMİYORDU
Erdoğan ve Gül ile görüşmelerimizde Türklerin şiddet istemediğini ama kamuoyu tepkisiyle buna zorlandıklarını gördüm. Onlar söylemese de Türk ordusunun çatışmayı istediğini anladım. Türkiye ile nazik diplomasimiz Kongre nedeniyle raydan çıkıyordu. Güçlü Ermeni lobisi yıllardır Osmanlı dönemindeki geniş çaplı ölümleri soykırım diye adlandıracak bir yasa için uğraşıyordu. Ölümler 1915'teydi ama Türkiye ilişkilerini etkiliyordu.
TÜRKİYE İÇİN YALVARDIM
Konuyla ilgili ilk tecrübem 1991'de George Bush için Beyaz Saray'da çalışırken olmuştu. İlk Körfez savaşında çok önemli olan Türkler, Osmanlı zamanındaki olaylarla özdeşleştirilmelerine çok kızmışlardı. 1991'de ve sonra başkanlar ve dışişleri bakanları soykırım tasarılarını durdurdular. Trajik ölümleri kimse reddetmiyordu. Ama buna siyasetçiler değil tarihçiler karar vermeliydi. Türkiye-Irak sınırındaki tansiyonun tam ortasında Temsilciler Meclisi Dışilişkiler Komitesi tasarı lehinde oy kullandı. Meclis Başkanı Pelosi'ye oylamayı meclis gündemine almaması için yalvardım ama "Bir şey yapamam" dedi. Savunma Bakanı Gates ile basına tasarıya karşı olduğumuzu yineledik ve Irak'taki komutanlarımızın Türkiye'deki kritik üsleri kaybetme ihtimalini ifade ettiklerini söyledik.
ABDULLAH GÜL BİR GÜREŞÇİYİ ANDIRIYOR
Türklere böyle bir oylamayı durdurmaya söz verdik ve nitekim de sonunda durdurduk. Daha da kızdırıcı olan Ermeni hükümetinin dahi bu konuyla fazla ilgilenmemesiydi. Tam tersine, Türkiye ile ilişkileri geliştirmek isteyen Ermenilerin böyle bir tasarıya ihtiyacı yoktu. Güçler ayrılığı ilkesi her zaman ABD'nin çıkarına çalışmadı. Daha sonra Cumhurbaşkanı olacak Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, bir güreşçiyi andıran vücut yapısı ve akıcı ama aksanlı İngilizce'ye sahipti. Her ne kadar yabancı bir meslektaşın kişiliğini göz önünde bulundurarak hareket etmek her zaman için kaçınılması gereken bir durum olsa da Gül ile kimyamız hemen uyuşmuştu.
EŞİNİN BAŞÖRTÜSÜNDEN DOLAYI ELEŞTİRİLMESİNDEN ACI ÇEKİYORDU
Gül, Türkiye'deki kendi siyasi akımlarının da sonunda Almanyadaki Hristiyan Demokratik Birliğe benzer şekilde bir evrim geçireceğini savunuyordu. Gül, "Zaten onlar da artık çok Hristiyan değil" dedi. Eşi başörtüsü taktığı için insanların eleştirmesinden dolayı acı çekiyor gibiydi. Bunun kişisel seçim olarak algılanması gerektiğini söyledi. Ailesinde de başörtülü ve örtüsüz akrabaları olduğunu belirtti. Sonra Kürt azınlık konusuna döndü ve onlara önceki hükümetlerden daha iyi davranarak onların Türk kimliklerini uyandırmak arzusunu belirtti. Herşeye bakıldığında bugüne kadar meslekdaşımda hoşlanmadığım bir yön yoktu. Bugün de aynı görüşlerim hala geçerlidir.
ERDOĞAN OKUMASI ZOR BİR İNSANDIR
Erdoğan okuması biraz daha zor bir insandır. Ağır kırmızı perdelerle karanlığa çalan ve Atatürk'ün resimleriyle donanmış ofisinde otururken Türkiye'nin gerçekten de tam olarak Avrupalı olmadığı düşüncesine anlık olarak kapıldım. Gerçi başbakan, demokrasi ve İslamın bir arada yaşanabileceği konusunda çok doğru şeyler söylemesine rağmen, onun AKP'yi savunması Gül'ünkine nazaran daha politik geldi bana. Konuşmamız 2003'te Türkiye'nin ABD'ye tezkere izni vermemesine geldiğinde ben Başkan Bush'un o olayı geride bıraktığını söyledim. Ortak noktaları çabucak bularak AB konusuna geçtik. ABD'nin bu konuda çok ciddi gayretleri olduğunu ama AB'nin üyesi olmadığını ve yapabileceklerinin bir sınırı olduğunu söyledim.
TÜRKLERİ SEVDİM OLDUKÇA GÜÇLÜ İNSANLAR
Esprili tarafını göstererek "Biz AB üyesi olduğumuzda size de üyelik başvurusu imkanı tanıyacağız" dedi. Ben ayrılırken Erdoğan da Kudüs'e gitmek üzere hazırlanıyordu. Türkiye ziyaretimden oldukça memnun oldum. Türkleri sevdim, oldukça güçlü insanlardı. Türkiye NATO üyesiydi ve AB'ye girmeye çalışıyordu. Ama Avrupalılar 70 milyon Müslümanı entegre edebileceklerine inanmıyorlardı. Birçok Avrupalı Türkiye'nin gerçekten Avrupa'ya ait olmadığını düşünüyordu. Bu yaklaşım Huntington'ın kehanetlerini gerçekleştirecekti. Müslüman Türkiye ve Hristiyan Avrupa'nın arasında fark olduğunda ısrar edecek bir AB'nin büyük bir stratejik hata yaptığına inandım. Ankara'ya Türkiye ile ilişkilerimizi güçlendirmek için gittim.
ORTADOĞU VE AVRUPA ARASINDA TÜRKİYE BİR KÖPRÜ
Türk liderler ülkenin değişen Ortadoğu'nun demokratik değerleri sahiplenen merkezi olabileceklerini ve terörü yenecekleri inancımı kuvvetlendirdiler. Bush ikinci döneminde özgürlüğü dış politikasının merkezine oturtmuştu. Özgürlük gündeminin nesilleri kapsayacak bir iş olacağını biliyorduk. Yine de kısa dönemde bazı somut delillere de ihtiyacımız vardı. Irak'ın geleceği örnek olmak için çok belirsizdi. Türkiye istikrarlı, değişmekte olan, demokrasi ve İslam'ın beraber yaşayabileceğini gösteren delilleri taşıyordu. Coğrafyası ve tarihiyle de Ortadoğu ve Avrupa arasında bir köprü olması nedeniyle de Türkiye önemliydi. "Medeniyetlerin Çatışması'' teziyle evrensel değerler olmadığını savunan Samuel Huntington 11 Eylül'den sonra peygamber gibi görülüyordu.
"Ulaşılmaz Olduğumuz Söylentisi Doğru Değil.Sadece Çocukların Ulaşamayacağı Yere Koyduk Kendimizi..."
Forumdaki tüm yazışmalardan üyelerin kendisi sorumludur. Çıkabilecek herhangi bir hukuki durumda, forum yönetimi yetkili merciilerin talepleri doğrultusunda, ilgili üye/üyelerin tüm erişim bilgilerini/kayıtlarını vermekle yükümlüdür. Yeni üye olanlar, maillerine gönderilen onay maillerini onayladıktan sonra, admin onayıyla üye olabilmektedirler. O nedenle üye olurken profil bilgilerinin özenli, doğru ve eksiksiz şekilde girilmesi son derece önemlidir. Üyeler; forumda geçirdikleri zaman zarfında forum kurallarına uymak zorundadırlar. Kurallara aykırı davrandığı tespit edilen üyeler hakkında haber vermeksizin işlem yapma hakkı forum yönetimine aittir. Forum kurallarını okumak için tıklayınız. Unutmayınız; bu ortamdaki özgürlüğünüz, başkalarının özgürlüğüyle sınırlıdır.
# Fiat Türkiye Kullanıcı Forumları Network # |
Yer imleri