Orijinalini görmek için tıklayınız : Yöresel Yemek Tarifleri
İbrahimKC
17/11/2008, 00:17
Forumumuzda bir çok bayan arkadaşımız, hatta benim gibi bekar yaşayan ve yemek yapan erkek arkadaşlarda vardır sanırım.
Yeni tatlar öğrenmek adına böyle bir konu açayım dedim. Amacım ciddi bir yemek tarifleri konusu oluşturmak aslında.
Bakalım ne gibi yemek tarifleri gelecek. Şimdiden herkese afiyet olsun :)
Umarım, yörelere özel tariflerin yapılaşlarını burada paylaşabiliriz. Hatta evli olan arkadaşların hanımlarını foruma davet için harika bir yöntem aslında. Tüm yengelerden birer tarif alsak süper olur..
Yemek tarifleri artıkca da en güzel tarif ve yemegede küçük bir süpriz hediye olabilir sanırım.
Valla tarifleri 4 gözle bekliyorum.:D
Malum iştah açık benim...
nafiz abi tam sana göre bir konu açılmış:D
06kaymak
17/11/2008, 11:22
en guzelıı tarıfı veren o yemegı yapsın yıyelım...ne dersınız...
mustafaf
17/11/2008, 11:47
Yalnız yasamanın zorlugunu bılırım Abı :D:D bende daha once bu konu yuzunden baska bır foruma uye olmustum :D:D sımdı ordan alıntı yaptım bunları :)
Batırık (İçel)
Kullanılacak Malzemeler
1 çay kaşığı kırmızı biber
Tuz, karabiber
3 çorba kaşığı limon suyu
4-5 taze soğan
1 çorba kaşığı salça
2 orta boy domates
1,5 su bardağı bulgur
1,5 su bardağı tahin
1 orta boy soğan
1 çay kaşığı kimyon
1demet maydanoz
2 çorba kaşığı susam
2 çorba kaşığı sıvıyağ
Hazırlanma Şekli
Kuru soğanı doğrayın, soyup ince kıyın. Yeşil soğan ve maydanozu yıkayıp ince ince kıyın. Domateslerin kabuğunu soyup küçük doğrayın. Bulgurun üstüne 2 su bardağı kaynar su dökün. Tencerenin kapağını kapatın 15-20 dakika demlendirin. Demlenen bulgurun içine kuru soğan, kimyon, susam, tuz, domates, karabiber, salça, yeşil soğan, maydanoz, kırmızı biber ve tahini karıştırıp hamur gibi yoğurun ve sıvıyağı ve limon suyu ekleyin. Biraz daha yoğurun. Elinizle sıkarak köfte şekli verin. Marul yapraklarının içine koyarak servis yapabilirsiniz. Yanına turşuda koyabilirsiniz.
NOT: Batırık ismi aynı olsada yörelere göre içindeki malzemeler değişebilir. İçel'de fıstık da konur. Ermenek'te içine dövülmüş ceviz içi konur. Seydişehir'de sade olarak yapılır. Malatya bölgesindeki batırık başka tarifle yapılır. Bu bölgelerde kışın kurutulmuş domatesle yapılır. İçel'de susamın diğer adı KİNCİdir.
************************************************** **************************
Bumbar Dolması
MALZEMELER
Iç Malzemesi:
1 kg bumbar (Koyun Ince barsagi)
2 su bardagi pirinç
1 yemek kasigi nane
1 yemek kasigi biber salçasi
2 çay kasigi kirmizi pulbiber
karabiber, tuz
Terbiye Malzemesi:
1 yemek kasigi tuz
5 su bardagi su
1 yemek kasigi tereyagi
2 çay kasigi nane
YAPILIŞ TARİFİ
Bir kapta pirinç, nane, biber salçasi, pulbiber, karabiber ve tuzu karistirin.
Ayri bir kapta bumbarlari tuzlu suda ters yüz ederek iyice
temizleyin.Temizlediginiz bumbarlarin içine hazirladiginiz harci doldurun.
Bumbarlarin dis yüzeyini bir kez daha tuzlu suyla yikayin. Terbiye
malzemelerinin hepsini bir tencerede karistirin.Tencerenin içine bumbarlari
yerlestirin, bir saat pisirin. Sicak servis yapin.
************************************************** **************************
Çakıldaklı (Osmaniye)
Yarım kg biber
Yarım kg patlıcan
Yarım kg fasulye
Yarım kg domates
Yarım kg dövme
Yarım kg nohut
2 tane patates
Biber, patlıcan, fasulye ve domates ufak ufak doğranır.Dövme ve nohut iyice yıkanır. Isıtılmış su tencereye aktarılır. Bu malzemeler piştikten sonra sarımsak dövülür. Salça, nane ve yağ karıştırılıp tavada kavrulur. Çorbanın üzerine dökülür ve çakıldaklı çorbamız yemeğe hazır olur.
************************************************** **************************
Çiğ Köfte (Ceyhan Usulü)
Kullanılacak malzeme (4 kişilik): 1/2 kg yağsız koyun eti, 1 kg köftelik ince bulgur, 2 adet iri domates (veya 1/2 çorba kaşığı tuzsuz domates salçası), 3 demet taze soğan, 1 demet maydanoz, 1/2 çay kaşığı karabiber, 1 çay kaşığı kırmızıbiber, 1 çay kaşığı kimyon, 1/2 çay kaşığı yenibahar, 3 çay kaşığı tuz.
Yapılışı: Bulgur iyice yıkanıp, bir kenarda süzülmeye bırakılır. 3 demet taze soğan ayıklanıp yıkanır ve yeşil kısımlarıyla birlikte ince ince kıyılır. Maydanoz yıkanır, ince ince kıyılır. Domateslerin kabukları soyulur, çekirdekleri çıkarılır, ince ince doğranır. Domates, soğan, maydanoz, karabiber, kırmızıbiber, kimyon, tuz ve yenibahar iyice karıştırılıp bir kenara bırakılır. Bulgur süzüldükten sonra iyice dövülmüş (etin dövüle-mediği durumda iki defa çekilmiş kıyma kullanılır) etle karıştırılır, bu şekilde 10 dakika, domatesli karışım katıldıktan sonra ise 3-4 dakika daha birlikte ovularak yoğundur. Bulgur iyice yumuşayınca küçük parçalar alınıp elde sıkılarak köfte biçimi verilir ve tabaklara dikilir. Çoban salatasıyla servis yapılır.
************************************************** **************************
Ciğer Dürüm (İçel)
400 gr kuzu ciğeri
Kuyruk yağı
Nane, kimyon, kırmızı tozbiber
4-6 lavaş ekmeği
Tuz
Garnitür malzemesi:
4 domates
2 soğan
Yarım demet maydanoz
Sumak
Tuz
1. Ciğer ve kuyruk yağını çok küçük kuşbaşı şeklinde doğrayın. Bir parça ciğer, bir pparça kuyruk yağı sıralamasıyla şişe geçirin. Şişleri mangal ateşi üzerinde çevirerek pişirin.
2. Garnitür için domatesleri küp küp doğrayın. Soğanı piyazlık doğrayıp sumakla karıştırın. Maydanozu yaprak yaprak ayırın.
3. Ciğerleri şişten çıkarıp lavaşların üzerine yerleştirin. Garnitür malzemesini ciğerlerin yanına yerleştirin. Ciğerlerin üzerine kırmızı tozbiber, nane, kimyon ve tuz serpip dürüm yapın.
************************************************** **************************
Cigerli Bulgur Pılavı (K.MARAŞ)
2 su bardağı pilavlık bulgur
250 gr dana ciğeri
2 su bardağı su
1 soğan
3-4 çorba kaşığı sıvıyağ
Tuz
1. Ciğeri nohuttan küçük küpler şeklinde doğrayın. İyice yıkayıp kâğıt havlu ile suyunu alın. Soğanın kabuklarını soyup küp şeklinde doğrayın.
2. Sıvıyağı tencereye alıp kızdırın. Soğanı ilave edip kavurun. Ciğeri ekleyip kavurmaya devam edin ve delikli kepçe ile alıp servis tabağına çıkarın.
3. Bir tencerede 2 bardak suyu kaynatın. Tuz serpip karıştırın. Yıkanmış ve suyu süzülmüş bulguru ilave edin. Kısık ateşte kapağı kapalı olarak pilavı pişirin.
4. Ciğeri 6 kâseye paylaştırın. Üzerine bulgur pilavı ekleyip servis tabaklarına ters çevirin. Sıcak olarak servis yapın.
************************************************** **************************
Çökelekli Biber Dolması (ANTALYA)
10 adet dolmalık biber
15 yemek kaşığı tepeleme çökelek
1/2 demet maydanoz
4 adet domates
2 adet soğan
2 yemek kaşığı
sıvıyağ
1 çay kaşığı kimyon
1 çay kaşığı karabiber
tuz
Soğanlar yemeklik doğranır ve yağda pembeleşene kadar kavrulur. Domatesler küçük küçük doğranır ve soğana katılır. Domatesler pişene dek kavurma işlemine devam edilir. Domatesler pişince ateşten alınır ve soğumaya bırakılır. Bu karışıma kıyılmış maydanoz, çökelek, kimyon, tuz ve karabiber ilave edilir. Dolmalık biberlerin içleri temizlenir ve hazırlanan karışım ile doldurulur. Bir fırın tepsisine dizilir çok az su ilave edilerek fırında yaklaşık 30 dakika pişirilir.
************************************************** **************************
Ekşi Aşı (HATAY)
1 kg. domates
1,5 çorba kaşığı margarin
1 kuru soğan
2 diş sarımsak
1 tatlı kaşığı şeker
2 yemek kaşığı un
2 çorba kaşığı salça
1 çorba kaşığı nar ekşisi
1 çorba kaşığı tuz
1 çorba kaşığı kuru nane
100 gr. nohut
Soğan ve sarımsak yağda sarartılır. Domates soyulup, bir bardak suda eritilen un ve nar ekşisi süzgeçten geçirilir. 100 gr. haşlanmış nohut, şeker, tuz ve 4 bardak su ilave edilerek, oruk köfteleri katılıp kısık ateşte pişirilir.
************************************************** **************************
ADANA ÇORBASI
Malzeme :
2000 gr. et suyu (8 bardak)
200 gr. kıyma
100 gr. nohut (1/2 bardak)
1 orta domates
1 çorba kaşığı salça
1 kahve fincanı sirke
2 kahve kaşığı kekik
Tuz, biber
Yapılışı :
Bir tencereye et suyu konur, buna bir gece suda ıslatılmış ve vn muşuncaya kadar haşlanmış 10 gr nohut, küçük doğranmış ve 5 dakika kadar pişirilerek püre haline getirilmiş bir domates veya 1 çorba kaşığı domates salçası ve yarım çorba kaşığı tuz koyarak kavuntılır. Diğer taraftan 200gr kıymaya bir miktar tuz ve karabiber konu rak yoğurulur ve küçük köftecikler yapılır. Bu köfteler nohutlu et suyuna atılarak 20 dakika haşlanmaya bırakılır. Sonra, tencere ateşten alınarak çorbaya 1 kahve fincanı sirke, kekik ilâve edilir. Servis yapılır.
************************************************** **************************
Adana Şiş Köfte
Malzemeler:
500 gr. az yagli koyun kiymasi
150 gr. kuyruk yagi
3 adet orta boy sogan
1 demet maydanoz
2 çay kasigi tuz
1 çay kasigi kirmizibiber
1 çay kasigi dovulmus yaprak kirmizibiber
Yapilisi:
1) Sogan ve maydanozu ince ince kiyin. Kuyruk yagini da çift biçakla incecik kiyin. Kiyma, tuz ve kirmizibiberi diger gereclerle karistirip iyice yogurun.
2) Yukarda açikladigimiz gibi, yumurta buyuklugunde parçalara ayirin. Sislerin uzerine avuç arasinda sikistirarak geçirin. Üstlerini yagladiktan sonra, izgara üzerinde çevirerek kizartin. Diger kebablarda oldugu gibi servis yapin.
************************************************** **************************
Adana Usulü İçli Köfte
İÇ HARCI İÇİN:
500 gr.orta yağlı dana kıyma
1 adet orta boy kuru soğan
1 yemek kaşığı bitkisel margarin
1 yemek kaşığı biber salçası
1 çay kaşığı tuz, karabiber. pul biber
1 demet maydanoz
DIŞI İÇİN:
1 su bardağı ince bulgur
1 adet yumurta
500 gr yağsız dana kıyma
1 su bardağı un
1 yemek kaşığı tatlı biber salçası
Tatlı kaşığı kimyon, tuz.
YAPILIŞI:
Soğanları tavla zarı formunda doğrayın. Margarini bir tavada eritip üzerine soğan ve kıymayı aktardıktan sonra kıymayı suyunu verip tekrar çekinceye ve tencerenin dibi tutuncaya kadar iyice kavurun. Biber salçasını da ilave ettikten sonra karıştırarak 3 dakika daha kavurmaya devam edin. Ocaktan alıp üzerine ince kıyılmış maydonozu ilave ettikten sonra kıyma iyice soğuyuncaya kadar kenerda bekletin.
Bulguru 1 su bardağı suyla ıslatın. 10 dk. kadar bekledikten sonra üzerine yağsız kıymayı aktarıp iyice yoğurun. Yumurta, salça, un, tuz, karabiberi ilave edin ve yoğurmaya devam ederek yumuşak ve ele yapışmayan bir hamur elde edin. Hazırladığınız bulgur hamurundan ceviz büyüklüğünde parçalar koparın. Parçaları avuçlarınız arasında yuvarladıktan sonra ortalarına işaret parmağınızla bastırarak içlerini oyun. Oyukları önceden hazırladığınız kıymalı harçla doldurup kapatın. Hazırladığınız köfteleri büyük bir tencerede kaynattığınız tuzlu suya atın. Köfteleri 4-5 dk.haşladıktan sonra bir tel süzgeçten geçirerek tencereden alın ve sıcak sıcak servise sunun.
************************************************** **************************
Ağızlı Kadayıf (Hatay)
Kullanılacak Malzemeler
3 su bardağı şeker
300gr tereyağ
Ağız lor
500 gr kadayıf
2 çorba kaşığı limon suyu
Hazırlanma Şekli
Yöremin ağızlı kadayıfı: Ağız, hayvanın yavrulamasından hemen sonra sağılan ve kesilen temiz sütünün kaynatılıp koyulaşmasıyla elde edilen lordur. Kadayıf tereyağı ile ovulur. Tepsiye yayılır sıkıca bastırılır. Ağız üzerine yayılır. Onun üzerine tekrar kadayıf yayılır. Çok sıkı bastırılır. Üzerine parça parça tereyağı atılır. Kömür ateşinde döndüre döndüre pişirilir. Ters çevrilir. Öbür yüzüde pişirilir. Ilık olarak şerbeti dökülür.
ŞERBETİ: Üç su bardağı şekerle iki su bardağı su kaynatınp ineceğine yakın limon suyu koyun. 5-8 dakika daha kaynatıp ılıtın.
************************************************** **************************
Akdeniz Salatası
MALZEMELER
2 Adet salatalik
2 Adet yesil biber
1 Adet kirmizi sogan
200 gr beyaz peynir
1 Kilo domates
100 gr siyah zeytin
100 gr yesil zeytin
Yarim demet maydanoz
Yarim demet taze nane
3-4 Çorba kasigi zeytinyagi
Yarim limon
YAPILIŞ TARİFİ
Salataliklari soyup çekirdeklerini çikardiktan sonra iri küpler halinde
dograyin.
Biberleri ikiye bölüp sap ve çekirdekli kisimlarini temizledikten sonra küçük
küçük dograyin.
Sogani soyup ince halkalar halinde dilimleyin.
Beyaz peynir ve domatesleri küp seklinde dograyin.
Domates, salatalik, biber, sogan halkalarini derin bir kaseye alin.
Ince kiyilmis maydanoz ve naneyi ekleyip, tuz serpin.
Üzerine zeytinyagi gezdirin.
Peynir ve zeytinleri ekleyip, karistirin.
Üzerine yarim limon , servis yapin.
************************************************** **************************
Antalya Piyazı
2 su bardağı kuru fasulye
1 su bardağı tahin
3-4 yemek kaşığı sirke
2 adet soğan
2 adet yeşil biber
1 adet limonun suyu
tuz, pul biber
Akşamdan ıslatılan fasulyeler haşlanır. Soğan, yeşil biber ince ince kıyılır. Tüm malzemeler karıştırılır ve servis tabağına alınır. Üzeri maydanoz yaprakları ile süslenerek servis edilir.
yuh diyorum mustafa başka bişi demiyorum bu saydığın bütün yemekleri size yemeğe geleceğiz haberin olsun :D:D
mustafaf
17/11/2008, 11:57
gelın abı gelın :D:D daha varda ayıp olmasın dıye hepsını yazmadım :D
yeme de yanında yat. memleketimin gözünü seveyim yaw :D
erdiyilmaz
17/11/2008, 17:17
antaLya'nın piyazını, antaLya dışında hiçbir yerde yapamıyorLar. ankarada piyaz diye haşLanmış fasuLye bir iki daL maydonoz koyup getirdiLer, nerde bunun tahini sirkesi yumurtası : )
bu arada tarifLer güzeL, bekarLık her ne kadar suLtanLık oLsa da, ev işLeri temizLik yemek buLaşık çamaşır uğraştırıyor insanı : )
Batırık'a ilave
Elinizle sıkarak köfte şekli vermeden yeterince su ile karıştırıp servis yapabilirsiniz üstünede lahanayı haşlayıp kıyıp ( kıyma kadar degil :D ) üzerine serpin.. Özellikle yazın yapın buz gibi su ile mükemmel oluyor.. Şiddetle tavsiye ederim..
Not : Yapmayı bilmiyorum tercihim genelde yaptırmak oluyor.. :D
Romeo_er2
17/11/2008, 18:26
aman aman fena oldum valla :D canım çekti hepsini istiyom sende iyi tarifler varmış abi :D
Tebrik ediyorum valla bu kadar tarif bende yok.Mustafa evde kalmamalı :D
Olm öldürecenizmi siz beni ya.hangisinden başlasam yapmayaa..
Olm öldürecenizmi siz beni ya.hangisinden başlasam yapmayaa..
Tüh..:agri: İzmir bize uzak bizde gelirdik :cool:
mustafaf
21/11/2008, 09:58
Yalancı Patates Püresi
(6 Porsiyon)
Malzemeler
300 gram dondurulmuş karnıbahar
2 yemek kaşığı ılık süt
İsteğe bağlı süslemeler:
Top karabiber, soğan tozu, sarımsak tozu, biberiye, maydanoz.
Not:
Tuzlu baharat karışımları veya potasyumlu koruyucular içeren malzemeler kullanmayın. Dondurulmuş karnıbahar kullanın, çünkü tazesinden daha az potasyum içerir.
Yapılışı
Karnıbaharlar iyice yumuşayana kadar pişirin. Mutfak robotunda ya da çırpma teliyle ezin. Sonra ılık sütü ekleyin. İstediğiniz baharatları ekleyin. Sıcak servis yapın.
İpucu
Patates püresini çok özlediğiniz zaman bu karnıbahar yemeği harika bir seçenektir. Şaşırtıcı derecede tatmin edici bir lezzeti vardır. Çok kolay bir yemektir ve potasyum içeriği kabul edilebilir derecede düşüktür.
Çeşitler:
Tarifteki gibi hazırlayın ama sütü çıkartın. Karışımı hafifçe yağlanmış fırın tepsisine yerleştirin. Üzerlerine 1 yemek kaşığı permesan peyniri serpin. (Bu peynir porsiyon başına 1 mg. potasyum ve 7 mg. fosfor ekleyecektir.) Fırın ızgarasında altın sarısı olana kadar tutun.
PRATIK KUMPIR
MALZEMELER
Yarım kilo patates
100 gr bezelye
100 gr havuç
Salam
Sucuk
500 gr kaşar peyniri
HAZIRLANIŞI
Patatesi haşlayıp püre yapın. Fırın tepsisine koyun. Bezelyeyi, havucu, sucuğu ve salamı ekledikten sonra üzerine kaşarı da koyun ve üstü kızarana dek pişirin. Fırından alınca arzuya göre ketçap, mayonez, turşu, yeşil zeytin vs koyarak yiyebilirsiniz.
Cornflakesli Tavuk
MALZEMELER
3 adet tavuk gögüs (yaklasik 500 - 600 gr)
1 su bardağı süt
1 çaybardağı zeytinyağı
1 tatlıkaşığı tuz
3 avuç ufalanmış cornflakes
HAZIRLANIŞI
Yuvarlak bir borcamın içine sütü zeytinyağını ve tuzu karıştırarak dökelim. Daha sonra tavukları küp küp doğrayarak bu karışımın içine atalım. 3 avuç cornflakesi elimizin içinde ufalayarak üzerini kaplayacak sekilde serpelim. Fırınımızın ayarını 200 derece turboya getirerek 25 dakika pişirelim. (eğer fırıninızda turbo ayarı yoksa alt üst ayarda da olabilir fakat güzel kızarması için fırında 10 dakika daha fazla tutmak gerekir.)
Acılı tavuk ve pirinç
MALZEMELER
2 su bardağı haşlanmış pirinç
2 çorba kaşığı soya yağı
4 adet tavuk göğsü (temizlenmiş)
2 çorba kaşığı un
1 su bardağı kesilmiş kereviz
1/2 su bardağı kesilmiş soğan
1/4 su bardağı taze maydanoz
Yarım kilo taze domates (kabukları soyulmuş ve küp şeklinde doğranmış)
1/4 veya 1/2 çay kaşığı kırmızı biber
1 su bardağı domates sosu
HAZIRLANIŞI
Bir tencerede yağı kızdırıp tavuk göğüslerini kızartın. Etler pişince bir kenara alın. Ayrı bir tavada yağı kızdırıp unu esmerleşene kadar kavurun. Kereviz, soğan ve maydanozu ilave edip 15 dakika daha kavurun. İçine domates, biber, domates sosu ve kızarmış olan tavuk etlerini ilave edip 5-10 dakika kadar daha kavurun. Sıcak pilav üzerinde servis yapın.
Her servis 389 kalori, 32 gr. Protein, 11 gr. Yağ, 41 gr. Karbonhidrat, 4 gr. Lif, 73 miligram kolesterol ve 1039 miligram sodyum içerir.
Fıstıklı Tavuk Sote
MALZEMELER
100 gr dolmalık biber
4 adet taze soğan
parça tavuk eti (göğüs)
1 çay fincanı ayçiçekyağ
2 çay kaşığı nişasta
1 çorba kaşığı soya sosu
50 gr amerikan fıstığı
2 diş sarmısak
HAZIRLANIŞI
Tavuğu küçük parçalara bölün. Nişastayı biraz suyla kanştırın, içine tavuk parçalarını daldırıp üzerine soya sosu gezdirin.Bir tavada yağı kızdırıp, yüksek ateşte karışımı bir süre karıştırarak kızarttıktan sonra tavuğu kevgirle çıkartın. Soğanı ince ince kıyıp, biber, sarmısak ve fıstıklarla yağa atın. Bir tutam tuz katıp 10-15 saniye karıştırıp, tavuğu katın. Biraz daha karıştıp, servis yapın.
Acılı Pirinç
MALZEMELER
2 bardak tavuk suyunda haşlanmış Amerikan Pirinci
1 yemek kaşığı soya yağı
1 baş doğranmış orta boy soğan
1 adet taze doğranmış tere
2 diş doğranmış sarmısak
1 adet doğranmış acı biber
HAZIRLANIŞI
Soya yağını geniş bir tavada kızdırın. Soğan, pirinç, tere, sarmısak ve biberi ilave edin, iyice karıştırarak yaklaşık 3 dakika kadar daha pişirin. Sıcak olarak servis yapabilirsiniz.
Pirinçli pırasa muskası
MALZEMELER
2 adet pırasa
1 su bardağı haşlanmış Amerikan pirinçi
1 fincan kuş üzümü
1 fincan dolmalık fıstık
1 çay bardağı bitkisel sıvı yağ
1/4 bağ dereotu
1 adet kuru soğan
1 tutam tuz
1 tutam yeni bahar
1 adet limon
1 adet domates
HAZIRLANIŞI
Pırasaları ikiye bölüp kaynayan suda haşlayın ve soğuk suya koyun. Daha sonra boylamasına keserek her yaprağı ayırıp tepsiye açın. Ayrı bir tencerede dolma harcı yapıp pırasa yapraklarına muska biçiminde sararak tencerede 10 dakika pişirip limon ve domatesle beraber servis edin. İsteğe göre yoğurt sosla beraber servis edebilirsiniz.
Karnıbahar Kızartması
Malzemeler:
- 1 Adet orta boy karnabahar
- Tuz ve karabiber
Harcı için:
- 3 çorba kaşığı un
- 1 adet yumurta
- 1 çay bardağı rendelenmiş kaşar
- Yarım su bardağı maden suyu
- Yarım tatlı kaşığı tuz
Yapılışı:Daha önceden 7-8 dk. kadar karnıbaharları kızartın. Bir kabın içine maden suyu, un, yumurta koyun ve karıştırın. Üzerine rendelenmiş kaşar peynirinide koyun. Tencerenin içinde pişirmiş olduğumuz karnıbaharın içine tuz ve karabiber ilave edin. Kabın içine pişirmiş olduğumuz karnıbaharları koyun. Fritözde yağuı iyice kızdırarak içine karnıbaharları koyup kızartın. Yaklaşık 5 dakika sonra fritözde pişirin.
Sürprizli Patates Topları
(2 kişilik)
4 orta boy haşlanmış patates
250 gr ıspanak
4 büyük dilim pastırma
1 çorba kaşığı kıyılmış maydanoz
1 küçük soğan
2 domates
2 çorba kaşığı margarin
Tuz, karabiber
100 gr kutu krem beyazpeynir
Alüminyum folyo
Hazırlanışı
Patatesleri ortadan kesip bir çay kaşığı ile içlerini oyun. Ispanağı elinizle sıkıp kıyın, 1 kaşık margarini kavurun; tuz, karabiber ve krem peynir ile karıştırın. Patateslerin içini ıspanakla doldurup üst üste kapatın. Etrafına bir dilim pastırma sarın, alüminyum folyo ile kaplayıp 230 derece ısıtılmış fırında 10 dakika pişirin. Domateslein kabuğunu soyun, blendırda domates, soğan ve maydanozu püre yapın. Kalan margarin ile 2 dakika pişirin. Tabaklara önce domatesli sos, üzerine patates topları koyup servis yapın.
Şu show tv'deki "yemekteyiz" programında gördüm, Mrdin yöresinin bir tatlısı.. İştar sanırım adı.. Okuduğunuzda itici gelebilir ama ben yaptım gayet lezzetli ve beş dakikada hazırlanıyor..:cool0000:
Az zeytin yağına yumurta kırıyorsunuz, en ufak ocakta ve en kısık ayarda olacak.. Bi süre sonra çok ince bir katman halinde altı pişiyor, o ara bol pekmez koyup alttaki pişmiş yeri parçalamadan karıştırıyorsunuz. Tamamen pişince üzerine çekilmiş ceviz serperek servis ediyorsunuz..
Afiyet olsun:cool:
En çok bunu merak ediyorum sabah sabah nası canım çekti:) yapıp kargoya versen bozulurmu acaba:)
@ Bumbar Dolması
MALZEMELER
Iç Malzemesi:
1 kg bumbar (Koyun Ince barsagi)
2 su bardagi pirinç
1 yemek kasigi nane
1 yemek kasigi biber salçasi
2 çay kasigi kirmizi pulbiber
karabiber, tuz
Terbiye Malzemesi:
1 yemek kasigi tuz
5 su bardagi su
1 yemek kasigi tereyagi
2 çay kasigi nane
YAPILIŞ TARİFİ
Bir kapta pirinç, nane, biber salçasi, pulbiber, karabiber ve tuzu karistirin.
Ayri bir kapta bumbarlari tuzlu suda ters yüz ederek iyice
temizleyin.Temizlediginiz bumbarlarin içine hazirladiginiz harci doldurun.
Bumbarlarin dis yüzeyini bir kez daha tuzlu suyla yikayin. Terbiye
malzemelerinin hepsini bir tencerede karistirin.Tencerenin içine bumbarlari
yerlestirin, bir saat pisirin. Sicak servis yapin.
mustafaf
30/12/2008, 09:56
merak etmekte haklısın Ahmet.cok super bı tadı var.ama yapabılen bır yerde yemen lazım.yoksa kokusu cok rahatsız eder...
FeaRLeSsHunTeR
30/12/2008, 21:40
mumbar dolması deilmiydi o yahu:D cok süper bi yemek,hatta harika diyebilrm:)
mustafaf
03/03/2009, 18:09
Arap Tavası
MALZEMELER
2 yemek kaşığı margarin
250 gr. kıyma
6 adet domates
2 adet kuru soğan
1 adet yeşil biber
15 diş sarmısak
HAZIRLANIŞI
Kıymayı ve margarini tencereye koyup karıştırın. Kıyma suyunu çekince zar şeklinde doğranmış soğanları ilave edin. Tuz, karabiber atıp kıymayı kavurun. Kavrulan kıymayı fırına dayanaklı bir cam kaba alın. Üzerine küp şeklinde doğranmış domatesleri ilave edin. Yeşil biberleri de halka şeklinde doğrayın. Sarmısakları ilave edin, hepsini elinizle karıştırıp, yayın. 175 derecelik fırında 25 dakika susuz pişirin.
bunu kesınlıkle tavsıye ederım.cok basıt ve lezzetlı bır yemek oluyor.hele bekarlar ıcın 40 dk. da hazır.yanına bır makarna, bırde salata tamamdır :)
güzel görünüyo gerçekten ama margarin yerine tereyağ olcak :D
mustafaf
03/03/2009, 19:03
güzel görünüyo gerçekten ama margarin yerine tereyağ olcak :D
tereyaglıda denendı Ozan'ım.ama o zaman yemek bıraz agır oluyor ;)
cok basit yoresel bi tarif ereglide sık sık yaparlar sıkmayı biliyosunuz. aa evet diyor gibisiniz peki cevizli sıkmayı biliyormusunuz.. efendim duymadım neyse anlatıyım ben yinede efendim cevizi eziyorsunuz kırıntı haline getiriyosunuz daha sonra beyaz peyniri ic olarak hazırladıktan sonra icine maydonoz soganıda koyarak işte size cevzili sıkma. tabi hersey hazır oldugu icin birde hazır lavas alıyoruz onun icine bu zerzavatları koyuyoruz ve de afiyetle yiyoruz yerkende bana teşekkür ediyorsunuz:)))
Birkan61
13/11/2009, 10:41
https://img57.imageshack.us/img57/2712/hamsikoy3aw.jpg (https://img57.imageshack.us/img57/2712/hamsikoy3aw.jpg)
Maçka, Hamsiköy
Fındık ayı nedeniyle İstanbul’dan tatile anne ve babasız gelen torunlarımı yolcu ettim otobüs terminalinden, canım bir güzel sütlaç çekti. Hava bunaltıcı sıcak, Trabzon’dan kaçmaya yer arıyorum. Çok yoğun rutubet, normaldeki hava sıcaklığını katlıyor ya, bunalıyor, şıpır şıpır terliyoruz. Hem Sütlacı hak ettiğime de inanıyorum. Çocukları ta köye çıkıp aldım, hem denize gireriz dedim ama olmadı, geciktik. Aslında sütlacı, bir gece öncesinden yine torunlarım Fatih ve Onur Melih’i alıp, onlarla Hamsiköy’ de yiyecektik ama yine onlarla nasip olmadı.
Akşam olmak üzere ama benim için zamanın önemi yok. Zamana uyan değil, zamanı kullanan biriyimdir. Saatın ileri veya geri olması, benim kafama koyduğumu yapmamı engellemez ki, bastım gaza. Arabada yalnız olduğumda bana kimse “yavaş git”, “hızlı sürme”, “acelen nedir” demediği için mi nedir, hız göstergesine de bakmaksızın giderim yollarda, bu demek, trafiği tehlikeye atarım ve kurallara saygısız sürücüyüm demek değildir, o konularda blakis, harfiyen kuralcıyımdır. Aslında çok sevmem kuralı ama nizama uygunluk anlamında kuralcıyımdır dedim.
https://bp0.blogger.com/_JhL9wi00em0/SEk7luEjRQI/AAAAAAAAAd4/ZgrI32T4sCo/s400/Hamsik%C3%B6y+S%C3%BCtlac%C4%B1.JPG (https://bp0.blogger.com/_JhL9wi00em0/SEk7luEjRQI/AAAAAAAAAd4/ZgrI32T4sCo/s400/Hamsik%C3%B6y+S%C3%BCtlac%C4%B1.JPG)
Çocukluğumda genelde dedemle seyahat ederdim, o seyahatlerden kastım yayla yolculukları ve bir iki kez de İstanbul ve Konya olmuştur. Dedem, kendi dönemine göre de “dünya görmüş” sayılan insanlardandı. Onunla Hamsiköy’e gidişlerimi hatırlıyorum. Düşünün siz, Trabzon’dan kalkan arabalar,(kamyon veya otobüs) yemek molasını Hamsiköy’de verirlerdi. Yani 50 kilometrelik yol aslında ama işte düşünün yemek molası verilecek kadar uzaktı. Uzaklık, o yıllara has bir olaydı artık uzaklık diye bir olay kalmadı. Hasret, gurbet olayları da bitti. Ama o yıllarda Bayburt bile büyük gurbetti. Her zaman gidilip gelinemezdi çünkü.
Hiç durmadan attım kendimi zigana dağına. Ana yoldan gidiyorum. Başar köyünden çıkmıyorum Hamsiköyüne, üstten ziganadan ineceğim. Bir an önce bunaltıcı sıcaktan kaçmak ama birazda dağ havasında kalmak lazımdı öyle de ettim. Şimdi Trabzon- Gümüşhane devlet karayolu üzerinde de bir çok tesis var ve onlarda da “hamsiköy sütlacı” diye yazıyor ama değil, o neye benziyor biliyor musunuz, tıpkı İstanbul’da da “Trabzon ekmeği” diye veya Bolu dağı’nda Kaynaşlı’ da fırınlara “Vakfıkebir ekmeği” yazmasına benzer. Onun için hani bizim Ulusoy’un bir sloganı vardır, çok severim bende onu “her şey zamanında” diye, bu bence medeniyetin de tam anlatımıdır sanki. Şimdi sütlaç, elbette de beride de yapılırsa “hamsiköy sütlacıdır” da ama aslımıdır, kopyasımıdır işte orası önemli. Anlatmak istediğim de orjinaline yakınsanız, onu mekanında yemek, her şey yerinde ve de zamanında yenmelidir.
Hamsiköy’üne yakınsanız, yoldan karşıya görmeye üşenip de durup ana yolda sütlaç yerseniz buna “sütlaç yedim” diyemezsiniz. Hamsiköy’ de üretilen ve orada köyde yenen sütlaçtır asıl sütlacı Hamsiköy’ün. Siz o mekanı, o doğayı görmezseniz, sütün hangi ortamda oluştuğuna yani o otun yetiştiği ortamı görmek gerekir ki, yediğin sütlacın da anlamı olsun kendin de. O ortamdır onun doğuş yeri, hikayesi Sütlacın orda o köyde başlamış ve nice insanların damaklarına yayılan bir lezzet, tad olmuş, dillendirilmiş, dillere düşmüş ve meşhur olmuş. Şimdi her ne kadar bir yığın sütlaç adı varsa hepsine bilmem ne katkı maddeleri ekleniyorsa ve birer damak tadı oluşturulmak isteniyorsa işte o yok hamsiköy sütlacında. Tamamen doğal süt, naturel ortam, organik tabii ortam ve havasıyla suyuyla enfes manzarasıyla Hamsiköy, gidilip, görülmesi ve nostaljinin yaşanması gereken bir yer.
Her yerde sütlaç vardır ama Hamsiköy sütlacının yanında diğer sütlaçlara bakan olur mu onu bilmiyorum. Adına ister “fırın sütlaç”, “çikolata soslu sütlaç”, “sakızlı sütlaç”, “muzlu sütlaç”, “şuruplu sütlaç”, “vişneli sütlaç”, “meyveli sütlaç” , “Bağdat usülu sütlaç”, “fırın sütlaç”, “damla sakızlı fırın sütlaç”, “kavunlu sütlaç” veya “limonlu fırın sütlaç” diyiverin yok hiç birinin hamsiköy sütlacının yerini alabileceğini düşünemiyorum.
Yukardan Zigana tatil köyüne çıkılan bekçiler’den dönüyorum eski Trabzon- Gümüşhane yoluna. Artık asfaltı sökülmüş kimi yer yer Toprak yoldan iniyorum. O sırada bir yağmur döküyor, ham toprak kokusuyla serinliyorum. Araçtan inip biraz ıslanıyorum. Sonra o Taşköprü de oyalanıyorum, ama artık bir kase yiyeceğim Hamsiköy sütlacını henüz sütlacı bile görmeden orada hayalimde ikiye çıkarıyorum. Zigana dağının yamaçlarında müthiş manzarası vardır hamsiköy yolunun da, hem zaten o manzaradır biraz da sütlaca damak tadını veren ya. Hamsiköy de Osman Günel’in Yayla lokantasına giriyorum. Zaten, hamsiköy’de başka da lokanta yok artık. Sadece Osman Günel, baba ocağını terk etmeme adına yılın 9 ayını burada hamsiköy sütlacını yaşatma pahasına kızı Ayşe Günel ile mücadele veriyor.
Osman Günel’in Yayla lokantası tam da Trabzon’un eski belediye başkanı Orhan Karakullukçu’nun dedesi Ahmet Karakullukçu’nun konağının hemen önünde. O konak satılmış tabi 1962 ‘de. Konağın 1929 yılında yapğıldığını söylüyor Osman Günel. Kendi de 1972 yılında bulaşık yıkamayla başladığı lokantacılığa şimdi Kızıyla devam ediyor. Her geçen yıl sütlaç satışlarından anlıyor gelişmeyi, bölgeye gelen ve gidenlerin yoğunluğunun kendi sütlaç kaselerine yansıdığını ifade ediyor. Gelen giden tur otobüslerine zaman zaman yetişmekte güçlük çektiğini anlatıyor. Siz bir aşçıyı yemek yerken görmüş müsünüz bir düşünün bakalım, ben görmemişimdir. Aşçının yemeği pişirirken doyduğu söylenir. Ama Hamsiköy yayla lokantası’nda ben Osman Günel’i Sütlaç yerken görüyorum ve tabiî ki fotoğrafını çekiyorum. İnsan bezmez, bıkmaz mı aynı şeyi yemekten? Ama yok işte demek ki bıkmazmış ki öylesine iştahla yiyor ki sütlacını, kızının ona sorduğu soruya bile bir süre cevap vermiyor. Ayşe, bir yandan bulaşıklara koştururken bir yandan da Hamsiköy’in belki de ilk bayan garsonluğunu yapıyor. Çünkü, geçmişte Hamsiköy’ü bizim ilk tanıdığımız yıllarda her hangi bir işte bayanların çalışması “ayıp” sayılırdı ve bayanlar çalıştırılmazdı. Ama şimdi Ayşe Günel, sütlaç taslarının birini götürüp, boşlarını topluyor.
36 yılını Sütlaç yapmaya ve yaşatmaya vermiş Osman Günel, hamsiköy sütlacının da tarifini başkaları gibi saklamıyor ve hemen açıklıyor. O da “her şeyin yerinde güzel” olduğuna inananlardan ve diyor ki, “sanki ben tarifi versem adam bunu adana da yapsa bu tadı mı alacak, İstanbul da yapsa ne olacak, önemli olan sütlacın burada yenmesidir. Bu hava ile sütlaç bileşimidir tadı damaklarda bırakan” diye ekliyor. Sütlaç tarifini de her gelene anlattığını, bunun özel formülü gibi şeylere inanmadığını belirterek sütlaç pişirmeyi şöyle anlatıyor;
https://mailbox.gazetevatan.com/MailFoto/11_42_1734367_3.jpg (https://mailbox.gazetevatan.com/MailFoto/11_42_1734367_3.jpg)
Hamsiköy sütlaç tarifi
“1 kilo süte 65 gram pirinç,70 gram şeker ve çok az da tuz konur. Bu karışım bir saat 20 dakika da pişer ve pirinç, süt, şeker bir bulama gibi oluyor. 80 kiloluk süt, 60 kiloya ininceye kadar pişiyor. Sonra taslara veya kaselere koyuyoruz, soğuyunca da servis yapıyoruz. Fırınlama veya üzerine bir şeyler ekleme yoktur. Sadece sütlaçtır. Herhangi bir katkı maddesi koymayız”
Bende yukarda hayal ettiğim gibi iki tas sütlacımı yedim. Kaldı ki ben öyle tatlı seven biri değilimdir. Evde eşim bilse iki tabak üst üste sütlaç yedim, alınır kesin “benim yaptığım sütlaçtan neden yemez” diye. Normalde çok sütle de aram iyi değildir ama işte orada Hamsiköy’de namındanmıdır, şöhretinden mi, havasından mı suyundan mı bilmiyorum orada iki tas sütlacı yedim. Doydum mu diye sorsanız hayır derim çünkü o sütlaçtan doyum olmaz, bana öyle geliyor. Gün kararmış, televizyonlar da Trabzonspor maçı başlamıştı. Onu vatandaşların kahvehanelere çekilmesinden anlıyorum. Kimilerinin “yok bu takımda da iş yok ya” diye vahlandığı sesleri kulağıma gelirken, onunla tartışanların da yükselen seslerle, “şampiyonuk olum bu sene, ne diysun, sen ne dersan de, boş konişiysun” diye söylendiğine kulak misafiri oluyorum. Ve oradan yine eski yolu takip ederek iniyorum tatlı bir mutlulukla Hamsiköy’ den, yine çıkarım diyorum, Nasipsiz lokma yenmiyor, onun için nasipse tabi..Hamsiköy yayla lokantası ise sadece Ocak ayında kapanıyor ve Mart’ın yeniden açıyor kapılarını müşterilerine.
Sütlaç’ı şah beğenince meşhur oldu
Sütlacın meşhur olması ise hamsiköy’e yıllar önce İran Şahı Muhammet Rıza Pehlevi’nin gelmesi ve Hamsiköy’de sütlacı yemesinin o dönemler radyolarda haberlerde dile getirilmesi sayesinde olmuş. Osman Günel, “Hamsiköy sütlacının İran şahı Şah Rıza Pehlevi’nin Trabzon’a gelişi sırasında burada Hamsiköy sütlacını yemesinden sonra radyodan buradaki sütlaç yemeği yayınlandı ve bizim sütlacın ünü dünyanın dört bir yanına yayıldı. Devlet karayolunun karşıdan geçmesi, zigana tüneli yüzünden yeni yola dönülmesiyle hamsiköyde bir sessizlik olmuştu. Ama son yıllarda hep daha iyiye gidiş var, işlerimizin yoğunluğundan anlıyoruz gelişmeler oluyor bölgemize gelen giden artıyor diye”
Osman Günel, İran şahı Pehlevi’nin ve ayrıca Hamsiköy’de Atatürk’ün de Sütlaç yemesi sayesinde sütlaçlarının tanındığını ifade ederken,İran Şahı Rıza Pehlevi’nin 1934 yılının 14 Haziran günü Trabzon’un il hududu olan maçka’nın Hamsiköy’de karşılandığı da Taraf yazarı Ayşe Hür’ün yazısından anlıyoruz ve öğreniyoruz;
“İran'la opera diplomasisi, Ayşe Hür / Taraf
Rıza Şah Pehlevi ve heyeti, 10 Haziran 1934'te Gürcübulak sınır kapısından Türkiye'ye girerken, onları 3. Ordu Müfettişi 1. Ferik Ali Sait Paşa, Kolordu Kumandanı Kemal (Doğan) Paşa, Beyazıt Valisi İmadettin Bey, Cumhurbaşkanlığı Yaveri Cevdet Bey, Hariciye Vekâleti 3. Daire Şefi Kemal Köprülü) Bey'den oluşan heyet karşılamıştı. Şah ilk olarak Türk askerini teftiş etti. Hazırlanan otağda bir süre dinlendikten sonra Türk askerini ikinci kez teftiş etti. Daha sonra Iğdır'a doğru otomobille hareket edildi. Kars, Erzurum, Gümüşhane üzerinden 14 haziranda Trabzon'a ulaşıldı. Aynı gün Türkiye Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü (Aras) Bey tarafından Maçka'da karşılanan Şah, iki firkateynin eşlik ettiği Yavuz zırhlısıyla Samsun'a geçti. Buradan trenle Ankara'ya hareket edildi. Şah geçtiği her il ve ilçede büyük bir sevgi gösterisi ve merasimlerle karşılanıyordu.”
Hamsiköy'e Nasıl gidilir
Trabzon’dan her saat başı Gümüşhane ve Bayburt dolmuşları kalkıyor. Onlarla gidilebilir, bekçilerden veya başar köyünde inilir ve oradan da geçen dolmuşlarla gidilebilir. En güzel özel otonuzla Başar köyünden veya Bekçilerden gidebilirsiniz. En mantıklısı da özel araç ama turlar var. Eğer turların gezisindeyseniz zaten Hamsiköy gezisini kapsamına alan turlarda zaten oraya çıkılıyor
Birkan61
13/11/2009, 10:42
https://photos-a.ak.fbcdn.net/photos-ak-snc1/v350/197/26/1500109197/n1500109197_40016_8516.jpg (https://photos-a.ak.fbcdn.net/photos-ak-snc1/v350/197/26/1500109197/n1500109197_40016_8516.jpg)
Vakfıkebir Taş Fırın Ekmeği geçmişi, fırını, pişirilmesi, şekli, tadı ve bayatlamayan özelliği ile yalnızca Türkiye’de değil dünyada da eşi olmayan ve dilimle satılan tek ekmektir.
Yayla kültürü gereği hayvancılıkla uğraşan ve ilkbaharda yaylaya çıkan aileler 2-3 gün süren yayla yolculuğu yapmaktaydılar. Bunun doğal sonucu olarak 2-3 gün boyunca bayatlamayan ekmeğe duyulan ihtiyaç taş fırın ekmeğinin icadına yol açmıştır. Yayla kültürünün hakim olduğu her yerde buna benzer ekmekler üretilmesine rağmen hiçbirisi Vakfıkebir Taş Fırın Ekmeği kadar ihtiyacı karşılamamıştır.
Geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan bu ekmek bugün ülkemizin her yanında üretilmesine ve Trabzon Ekmeği olarak bilinmesine rağmen aslına uygun üretimin yapıldığı tek yer Vakfıkebir’dir.
Taş fırın ekmeğini özel kılan pişirildiği fırın başta olmak üzere, suyu, odunu, unu, mayası, havası, şekli, ağırlığı ve pişiren ustasıdır. Bu nedenledir ki ülkemizin her yanında üretilmesine rağmen Vakfıkebir standardı hiçbir zaman yakalanamamaktadır.
Vakfıkebir Ekmeğinin Özellikleri
-Vakfıkebir Ekmeği, tadımlık değil doyumluktur.
-Ekmeklerin büyük yapılması sonucu pişirme süresi uzadığından dış kabuk kalın, ekmeğin iç kısmı yumuşak, pişkin ve arzu edilen büyüklüklerde gözeneklere sahip olur.
-Ekmeğin bayatlama süresi uzun olur. Uygun saklama koşullarında 5-15 gün kadar bozulmadan saklanabilir. Bu ekmek soğuduktan sonra temiz bezlere sarılı olarak rutubetsiz ortamlarda tahta kutular içerisinde 5-10 gün arasında, kağıda sarılı ve naylon poşete geçirilmiş olarak buzdolabında 10-15 gün saklanabilmektedir.
-Tek ekmek olduğu için rahat taşınır ve saklanması kolaydır.
-Odun ateşinde piştiği ve ekşi maya yapıldığı için kendine has bir lezzeti vardır. Ekşi maya ile yapılan ekmekler iyi kabarır, geç bayatlar.
-Pişme süresi uzun olduğundan ve iyi piştiğinden dolayı yenildiğinde midede şişkinlik yapmaz.
-Az miktarda isteyenlere kesilerek gramaj ile satılabilir.
-Keskin bıçak kesildiğinde ufalanmaz.
Birkan61
13/11/2009, 10:45
https://yoreselyemeklerimiz.net/portal/htdocs/modules/GesGaleri/uploads/1244588765kiremitte-kofte.jpg
Malzemeler
900 gr. dana eti
100 gr. iç yağı
100 gr. bayat ekmek
5 diş sarımsak
1 çay kaşığı karabiber
1 yemek kaşığı tuz
Hazırlanışı
900 gr. dana etini ve iç yağını aynı anda makineden çektirerek kıyma haline getirin.
Bayat ekmeği ıslatın ve suyunu iyice sıkın.5 diş sarımsağı ince ince kıyın.
900 gr. kıyma ile çekilmiş 100 gr. iç yağı toplam 1 kg. kıymayı, 1 çay kaşığı karabiber, kıyılmış sarımsak ve 1 yemek kaşığı tuzu kısa bir süre içinde yoğurun.
Malzemeyi avuç içinde yassı köfteler haline getirin.
Not :Bir akçaabat köftesi 35 gr. gelmektedir.
Izgarada pişirerek yanında közlenmiş domates ve biberle ikram edin. Öneri : Yoğurduğunuz malzemeleri 6 saat bekletmeniz daha iyi olacaktır.Buzdolabında beklettiğiniz esnada buzdolabında kokusunu alabilecek birşey olmamasına özen gösterin.
Izgarada pişirin.
Öneri : Odun veya kömür ateşinde pişirmeniz ayrı bir lezzet katacaktır.
Öneri :Izgaranızı kuyruk yağı ile yağlarsanız hem köfteler yapışmaz hem de güzel bir lezzet verir.
https://www.yemex.com/upload/450x450/akcabat-kofte-masa-1.jpg
serdar2362
13/11/2009, 11:01
Yok yaw yok ben kilo milo veremem. Kaç aydır perhiz yapıyorum bozdum yeminimi ulennnn...:siritma::siritma:
erkaymis
13/11/2009, 11:20
Arap Tavası
MALZEMELER
2 yemek kaşığı margarin
250 gr. kıyma
6 adet domates
2 adet kuru soğan
1 adet yeşil biber
15 diş sarmısak
HAZIRLANIŞI
Kıymayı ve margarini tencereye koyup karıştırın. Kıyma suyunu çekince zar şeklinde doğranmış soğanları ilave edin. Tuz, karabiber atıp kıymayı kavurun. Kavrulan kıymayı fırına dayanaklı bir cam kaba alın. Üzerine küp şeklinde doğranmış domatesleri ilave edin. Yeşil biberleri de halka şeklinde doğrayın. Sarmısakları ilave edin, hepsini elinizle karıştırıp, yayın. 175 derecelik fırında 25 dakika susuz pişirin.
bunu kesınlıkle tavsıye ederım.cok basıt ve lezzetlı bır yemek oluyor.hele bekarlar ıcın 40 dk. da hazır.yanına bır makarna, bırde salata tamamdır :)
ben karadenizliyim fakat arap tavayı iskenderun lu bir arkadaşım yapmıştı çok beğendiğim için 2,sini beraber yaptık bak buda başka bir yöntem seninkinden daha kolay olacağına eminim en azından çok uğraşmıyorsun 250 grlık kıyma ise 200 gr dana 50 gr kuzu kıyması olması gerekir ve kıymanın baharatlarını istediğin gibi ekleyebilirsin(çok fazla sarımsak koyma tadını değiştirme) fırın tepsisine düzle üzerine elips (başka nedenir bilmiyorum :) ) şeklinde kesilmiş patatesleri domatesleri biberleride ekle 180 derecede 30-35 dakkika
bu arada osmaniye çorbasının tarifesini vermişsin fakat dövme demişsin ne oluyo??
Powered by vBulletin® Version 4.2.5 Copyright © 2025 vBulletin Solutions, Inc. All rights reserved.