serotizm
28/12/2007, 00:19
Merhaba Arkadaşlar;
Çok süper sürücüyüm diye geçinmiyorum tabii ki. Ama bir süredir trafikte sinirimi çok bozan birkaç davranışı paylaşmak istiyorum.
Belki kulak asarsınız belki asmazsınız ama bunlar gerçekten kendiniz dışındaki sürücüleri hem sinirlendiriyor hem de hataya sevk ediyor;
- Sis farı ile seyretmek: Bugün bir üye arkadaşın imzasında gördüm. 'Sis farı süs farı değildir' Tamamen katılıyorum. Özellikle karanlık bir yolda karşınızdan gelen sürünün gözlerini alıyor, benim gibi gözleri hassas olanları kör ediyor. Belki karşıdan güzel göründüğünüzü düşünüyorsunuz ama çok rahatsız edici oluyorsunuz. Sis farının ne işe yaradığı adından belli. Bir aksesuar değil. Beni kör etmeye, hayatımla oynamaya hakkınız yok...
- Olur olmaz frene basmak: Babam 'frene basan sürücü kötü sürücüdür' derdi. Ne kadar haklı olduğunu İstanbul trafiğinde daha iyi anlıyorum. Bugün Bahçeköy yolundan eve gelirken önümde bir sürü. Her virajda sonuna kadar frene asılıyor. Halbuki o virajı frene hafifçe dokunarak çok rahatlıkla alabilir. Karşıdan araba gelirken frene basıyor. Neden? Bu hem arkasında seyreden beni hataya sevk ediyor hem kendi fren balatalarını boş yere bitiriyor. Yolun durumuna göre hızı ayarlamak, motor freni kullanarak yavaşlamak, frene asılmadan, yavaşça dokunarak durmak veya yavaşlamak hiç de zor değil aslında. Unutmayın, fren pedalı karşınıza aniden çıkan bir durumdan kurtulmak veya durmak için kullanılmalıdır. Bunun dışındaki tüm durumlarda frene hafifçe dokunmalı veya hızınızı önceden ayarlamalısınız.
- Dönüş yapan bir aracın dönüş yaptığı yönde yanına girmek: Belki çok iyi araba kullandığınızı düşünüyorsunuz ama size doğru viraj alan sürücünün kör noktasında kalıyorsunuz. O sürünün biran dikkatı dağılsa, sağına veya soluna girdiğinizi kör noktaya gelmeden önce görmese kaza yapmanız işten bile değil. 3 saniye kazanmak için ne kendinizin ne başkasının can ve mal güvenliğini tehlikeye atmaya hakkınız yok.
- Düz giden aracın sağına girip makas atarak önüne geçmek: Ayıptır ve risklidir arkadaşlar...
- Virajları çok geniş almak: Nedense bazı sürüler çift yönlü yollarda keskin virajları çok geniş alıyorlar. Karşıdan gelen aracın şeridine tecavüz edip bazen ona geçecek yer bile bırakmıyorlar. Karşıdan gelen araç temkinli davranmasa, biran dalsa kazadan kaçmanın bir yolu yok. Viraj alırken kendi şeridinizi terketmeyin.
- Bir araç sizi sollarken hızınızı arttırmak: Nedense bazı sürücüler sollanmayı gururuna yediremiyor. Kendilerini sollayan bir araç olduğu anda hızını arttırıp diğer aracı zor durumda bırakıyor.
Bu uyarıların muhattabı belki de siz değilsiniz. Siz olmasanız bile bu şekilde araç kullananları lütfen uyarın.
Araba kullanmak evet çok zevkli, bazen kendimizi tutamayıp biraz adrenalin arıyoruz. Ama kimsenin canını ve malını riske atma özgürlüğümüz yok. Sürücü olarak lütfen biraz daha sorumluluk sahibi olalım.
Sevgiler
Çok süper sürücüyüm diye geçinmiyorum tabii ki. Ama bir süredir trafikte sinirimi çok bozan birkaç davranışı paylaşmak istiyorum.
Belki kulak asarsınız belki asmazsınız ama bunlar gerçekten kendiniz dışındaki sürücüleri hem sinirlendiriyor hem de hataya sevk ediyor;
- Sis farı ile seyretmek: Bugün bir üye arkadaşın imzasında gördüm. 'Sis farı süs farı değildir' Tamamen katılıyorum. Özellikle karanlık bir yolda karşınızdan gelen sürünün gözlerini alıyor, benim gibi gözleri hassas olanları kör ediyor. Belki karşıdan güzel göründüğünüzü düşünüyorsunuz ama çok rahatsız edici oluyorsunuz. Sis farının ne işe yaradığı adından belli. Bir aksesuar değil. Beni kör etmeye, hayatımla oynamaya hakkınız yok...
- Olur olmaz frene basmak: Babam 'frene basan sürücü kötü sürücüdür' derdi. Ne kadar haklı olduğunu İstanbul trafiğinde daha iyi anlıyorum. Bugün Bahçeköy yolundan eve gelirken önümde bir sürü. Her virajda sonuna kadar frene asılıyor. Halbuki o virajı frene hafifçe dokunarak çok rahatlıkla alabilir. Karşıdan araba gelirken frene basıyor. Neden? Bu hem arkasında seyreden beni hataya sevk ediyor hem kendi fren balatalarını boş yere bitiriyor. Yolun durumuna göre hızı ayarlamak, motor freni kullanarak yavaşlamak, frene asılmadan, yavaşça dokunarak durmak veya yavaşlamak hiç de zor değil aslında. Unutmayın, fren pedalı karşınıza aniden çıkan bir durumdan kurtulmak veya durmak için kullanılmalıdır. Bunun dışındaki tüm durumlarda frene hafifçe dokunmalı veya hızınızı önceden ayarlamalısınız.
- Dönüş yapan bir aracın dönüş yaptığı yönde yanına girmek: Belki çok iyi araba kullandığınızı düşünüyorsunuz ama size doğru viraj alan sürücünün kör noktasında kalıyorsunuz. O sürünün biran dikkatı dağılsa, sağına veya soluna girdiğinizi kör noktaya gelmeden önce görmese kaza yapmanız işten bile değil. 3 saniye kazanmak için ne kendinizin ne başkasının can ve mal güvenliğini tehlikeye atmaya hakkınız yok.
- Düz giden aracın sağına girip makas atarak önüne geçmek: Ayıptır ve risklidir arkadaşlar...
- Virajları çok geniş almak: Nedense bazı sürüler çift yönlü yollarda keskin virajları çok geniş alıyorlar. Karşıdan gelen aracın şeridine tecavüz edip bazen ona geçecek yer bile bırakmıyorlar. Karşıdan gelen araç temkinli davranmasa, biran dalsa kazadan kaçmanın bir yolu yok. Viraj alırken kendi şeridinizi terketmeyin.
- Bir araç sizi sollarken hızınızı arttırmak: Nedense bazı sürücüler sollanmayı gururuna yediremiyor. Kendilerini sollayan bir araç olduğu anda hızını arttırıp diğer aracı zor durumda bırakıyor.
Bu uyarıların muhattabı belki de siz değilsiniz. Siz olmasanız bile bu şekilde araç kullananları lütfen uyarın.
Araba kullanmak evet çok zevkli, bazen kendimizi tutamayıp biraz adrenalin arıyoruz. Ama kimsenin canını ve malını riske atma özgürlüğümüz yok. Sürücü olarak lütfen biraz daha sorumluluk sahibi olalım.
Sevgiler