PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Bunları biliyor muydunuz?



Yalın
14/12/2007, 00:06
BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ:smartass:
Zürafaların ses telleri yoktur

İ nsanları ortalama %30 'u yemekle %40' ı uyumakla%30 'u da tuvalette
geçiyormuş

Ünlü satranç ustası Kasparov saniyede 120 hamle düşünebilmektedir

Bir mayıs sineğinin ömrü sadece birkaç saattir

Dünyada en derine dalan kuş türü imparator penguenleridir. Bu kuşlar yiyecek
aradıkları sırada tam 255 metre derine dalarlar. yani bu kuşlar yaklaşık 18
dk nefessiz kalıyorlar!!!

Mikrobu ilk olarak mikroskob altında gören kişi Anton van Leeuwenhoek'tir.

Eğer bu hızla giderse dünyadaki kirlenme yüzünden bir kaç yüzyıl içinde
yaşamın tamemen son bulacağını (tabii insanların gen haritasının bulunmasıda
yaşamın sona ermesini engelleyemiyecek)

Tüm dünyada yılda tam 16 Milyon tane fırtına çıkar.

Bir yılda gözümüzü tam 4 200 000 kez kırpıyoruz.

Sinekkuşları, saniyede tam 60 kere kanat çırparlar!

En büyük hücre devekuşu yumurtasıdır

Başkan John F.Kennedy,20 dakkada 4 gazete okuyabiliyordu.

Beethoven e yapmadan önce kafasını soğuk suya sokardı.

Kaptan Cook,Antartika hariç tüm kıtalara ilk ayak basan kişidir

Günümüzdeki evliliklerin %50si boşanmayla sona ermektedir.

Bir okyanusun en derin yerinde,demir bir topun dibe çökmesi bir saatten uzun
sürer.

Geçen 3500 yılın,sadece 230 yılı barış içinde yaşanmıştır

Hİpopotamlar insanlardan daha hızlı koşarlar.

Mumyaların ayak parmakları tek tek sarılarak mumyalanmıştır

Global ısınma yüzünden yükselen deniz seviyesi 2050 yılında Shangai ve deniz
kıyısındaki diğer Çin şehirlerinde büyük sellere neden olacak.Bu sellerde 76
milyon kişi evsiz kalacak.

Ev kazalarında ölenlerin ve yaralananların bir yıldaki sayısı trafik
kazalarında ölenlerin sayısına eşittir

Dünyada ilk defa bir müslüman(Saadettin Teksoy) kutuplarda namaz kılmıştır.

Türkiyede Mehmet adında 1milyon 229 binkişi var
<******>
Bir okaliptüste yaklaşık 3 ton su vardır

Dunyada kıtalar her yıl birbirlerine yaklasık 1 cm yaklasırlar

Ege denizi eskiden büyük bir kıta idi oluşan depremler sonunuda ege denizi
meydana geldi .AYRICA iç anadolu bölgesinin tropikal bir deniz olduğunu
biliyormuydunuz

Kırkayaklıların aslında hiçbir türünde kırk adet ayak bulunmadığını biliyor
muydunuz?

Kurbağaların zehirli bir böcek yuttuklarında(arı gibi) midelerini
ağızlarından çıkarıp temizlediklerini biliyormuydunuz?

Sümüklüböceklerin dört tane burnu vardır.

Bir devekuşunun gözü beyninden büyüktür.

İnek sütünün pH değeri 6'dır.

Bir timsahın gözlerinin arasındaki mesafe, ayaklarının büyüklüğüne eşittir.

Dalmaçyalılar gut olmayan tek köpek cinsidir.

Ayı inlerinin girişleri herzaman kuzeye bakar.

Değerli taşların çoğu birkaç elementten oluşur, sadece pırlanta tamamen
karbondan oluşur.

Kedilerin beyninde 32 adet kas vardır.

Bukalemunların dilleri, vücutlarından iki kat daha uzundur.

Global ısınma yüzünden yükselen deniz seviyesi 2050 yılında Shangai ve deniz
kıyısındaki diğer Çin şehirlerinde büyük sellere neden olacak.

Bu sellerde 76 milyon kişi evsiz kalacak.

Üzerinde barkodu olan ilk ürün Wrigleys marka sakızdır.

Kereviz yerken harcanan kalori, kerevizin içindeki kaloriden daha fazladır.

Hipopotamlar insandan daha hızlı koşarlar.

Meşe ağaçları elli yaşına gelmeden meşe palamudu üretemezler.

Aslanlar bir günde 50 kez sevişebilirler.

İnsan elinde, en yavaş uzayan tırnak baş parmağınki, en hızlı uzayan tırnak
ise orta parmağınkidir.

Hawaii alfabesinde sadece 12 harf bulunmaktadır.

Güney Kore başkenti Seul, Kore dilinde "başkent" anlamına gelmektedir.

Kanada, Kızılderili dilinde "büyük köy" anlamına gelmektedir.

İngilizcedeki Wendy ismi, Peter Pan hikayesinde kullanılmak üzere
<******> uydurulmuştur.

Sahra Çölündeki Tidikelt kasabasına on yıl boyunca hiç yağmur yağmamıştır.

Başkan John F. Kenndy, yirmi dakikada dört gazete okuyabilirdi.

Mumyaların ayak parmakları tek tek sarılarak mumyalanmıştır

Kendi dirseğini yalamanın imkansız olduğunu

Ördeğin vakvaklamasının yankı yaratmadığını ve bunu kimsenin
açıklayamadığını

Yaşamın boyunca uyku sırasında yaklaşık 70 böcek ve 10 örümcek yiyeceğini

Eğer çok şiddetli hapşırırsan, kaburgalarından birini kırabileceğini

Hapşırmayı engellemeye calışırsan, başındaki veya boynundaki damarlardan
birinin yırtılabileceğini ve ölebileceğini

Hapşırdığın sırada gözlerini açık tutmaya çalışırsan, yerlerinden
fırlayabileceklerini

Domuzların vücut yapılarından dolayı hiçbir zaman başlarını yukarı kaldırıp
gökyüzüne bakamadıklarını

Dünya nüfusunun %50 sinin hiç telefonla konuşmadığını

Farelerin ve atların kusamadıklarını

1 saat süreyle kulaklıkla birşey dinlemenin kulaktaki bakteri sayısını %700
arttırdığını

Çakmağın kibritten önce bulunduğunu

Parmak izleri gibi dil izlerinin de her insan için benzersiz olduğunu

Bu yazıyı okuyan insanların %75 inden fazlasının, dirseklerini yalamaya
çalışacaklarını :) :)

google de gezinirken denk geldi sizlerle paylaşmak istedim

Gamze Arslanoğlu bir öğrenci tşk ediyorum

Yalın
14/12/2007, 00:21
Yüksek yerlere doğru çıkınca, kulaklarımız neden uğuldar ve tıkanır?

Yükseklere çıkıldıkça, kulaklar bir süreliğine tıkanır, konuşulanlar zor anlaşılır hale gelir. Atmosferdeki gazlar insan vücudunda belli bir ağırlık yapar. Deniz seviyesinde havanın insan vücudunun 1 cm2’sine yaptığı ağırlık 1000 gramdır. Ancak yükseklere çıkıldıkça hava tabakasının kalınlığı ve yoğunluğu azalır. Örneğin havanın insan vücuduna yaptığı ağırlık 3000 metrede 700 grama, 1200 metrede 200 grama düşer. İşte, yükseklere doğru basıncın giderek azalması, insanın alıştığı normal basınçtan daha az ağırlık yapması nedeniyle insanların kulakları uğuldar ve tıkanır. Konuşulanlar zor anlaşılır, belli bir yükseklikten sonra baş dönmeye, nefes daralmaya başlar.

Yalın
14/12/2007, 00:24
Okyanuslar neden dev ısı depoları olarak nitelendirilir?

Gerçekten dünya yüzeyinin % 71’ini kaplayan okyanuslar dünya için bir ısı deposu rolü oynayarak canlı yaşamına büyük katkı sunmaktadır. Okyanuslar gün boyunca aynı büyüklükteki bir kara parçasından beş kat fazla emdiği güneş enerjisini depolarken, gece boyunca biriktirdiği güneş enerjisini atmosfere geri vermektedir. Böylece günlük ve mevsimlik sıcaklık farklarını azaltmaktadır. Örneğin karalar üzerinde yıllık sıcaklık farkları 80° C’yi bulurken, denizler üzerinde 10 ° C’yi pek geçmez. Kısacası okyanuslar dünya için termostat işlevi görmektedir

microab
14/12/2007, 00:30
Ser de daha şık duracaktır...

--TAŞINDI--

tempesty
14/12/2007, 00:49
Yüksek yerlere doğru çıkınca, kulaklarımız neden uğuldar ve tıkanır?

Yükseklere çıkıldıkça, kulaklar bir süreliğine tıkanır, konuşulanlar zor anlaşılır hale gelir. Atmosferdeki gazlar insan vücudunda belli bir ağırlık yapar. Deniz seviyesinde havanın insan vücudunun 1 cm2’sine yaptığı ağırlık 1000 gramdır. Ancak yükseklere çıkıldıkça hava tabakasının kalınlığı ve yoğunluğu azalır. Örneğin havanın insan vücuduna yaptığı ağırlık 3000 metrede 700 grama, 1200 metrede 200 grama düşer. İşte, yükseklere doğru basıncın giderek azalması, insanın alıştığı normal basınçtan daha az ağırlık yapması nedeniyle insanların kulakları uğuldar ve tıkanır. Konuşulanlar zor anlaşılır, belli bir yükseklikten sonra baş dönmeye, nefes daralmaya başlar.


Askerliğimi Kars'ta yaptım,Ankarada koşabildiğim mesafenin nerdeyse yarısını orada zor koşuyordum eğitimlerde canımız çıktı sonradan bu durumun farkına vardık onlarda üzerimize gelmemişlerdi.Ankaraya döndüğümde panter gibiydim :) sonra hızla kilo almaya başladım :(

meryilmaz
14/12/2007, 05:35
saol güzel oldu

Yalın
14/12/2007, 23:27
ÇİN SEDDİ
Uzaydan bakıldığında ince, uzun bir dere gibi görülebilen, insan eliyle yapılmış tek eser olan Çin Seddi, Çin (https://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87in)'in kuzeybatısı boyunca uzanan dünyanın en uzun savunma duvardır. Kalıntıları Po Hay körfezinde deniz kıyısında başlar. Pekin'in kuzeyinden geçerek batıya yönelir ve Huang-Ho nehrini ikiye bölerek güneybatıya uzanır. Gobi Çölü'nün güneyinden batıya yönelerek devam eder.

Savaş ülkelerin çağında(战国时代)M.Ö.403~M.Ö.221, Çin seddinin temeli 20den fazla ayrı ayrı kırallık tarafından atılmıştı. Chu(楚国), Qi(齐国), Yan(燕国), Wei(魏国), Han(韩国), Zhao(赵国), Qin(秦国) kırallıkları birbirinden korumak için sınırlarında ilk setler inşa ettiler. Qin(秦国),Zhao(赵国),Yan(燕国) kıralıkları ise XiongNu(匈奴), DongHu(东胡), LinHu(林胡), LouFan(楼烦)ın saldırılarını durdurmak ve ülkenin kuzey sınırlarını koruma amacıyla da inşa ettiler. Çin'in ilk İmparator Shi-Huang-Ti, burayı boydan boya aşılmaz bir savunma duvarıyla kapatmaya karar verdi. M.Ö.221 yılında daha önceki krallıkların yaptırdığı duvarları birleştirek uzattı. M.Ö.3. yüzyıldan M.S.17. yüzyıla kadar Çinliler seddi uzatmaya devam etmişlerdir. Seddi onaran ve savunma amaçlı kullanan son hanedan Ming Hanedanı (1368-1644) olmuştur.
Seddin yıkılmış olan kısımlarıyla birlikte uzunluğu 10.000 kilometreyi bulur. Bugün ayakta duran kısım Ming Hanedanı devrinden kalan 3.000 kilometrelik settir. Ancak asıl inşaat, M.Ö.221 ile M.S.608 yılları arasında yapılmıştır.
Seddin kalınlık ve yüksekliği yer yer değişir. Sanılanın aksine Çin seddinin tamamı tuğlalardan oluşmaz. Bazı yerleri çok zayıf, kuvvetsiz maddelerden(kum, kerpiç) yapılmıştır ve bu duvarlar çok kısadır. Bu zayıf duvarların amacı devleti saldırılardan korumak değil kaçak düşmanı yavaşlatmaktır. Genellikle duvarın yüksekliği 4-6 metre, taban kalınlığı 7 metre ve üst kalınlığı ise 6 metre civarındadır. Kalın olan yerlerin üzerinde atlar ve arabalar gidebilmektedir. Kalın duvarlar boyunca siperlik ve okçu delikleri vardır. 200 metrede bir gözetleme kulesi veya kale ve 9 kilometrede bir fener kulesi bulunur. Duvar üzerinde yer yer saray ve tapınaklara da rastlanır. Bazı yerlerde setler, kademeli savunmaya imkan verecek şekilde birkaç sıra halinde yapılmıştır.

7 Temmuz2007 tarihinde,Dünyanın Yeni Yedi Harikası'ndan biri olarak seçilmiştir.

Yalın
14/12/2007, 23:42
DÜNYAMIZ

DÜNYA
https://earthobservatory.nasa.gov/Study/LivingEarth/Images/apoll17_blue_marble.jpg



Dünyanın da bir gezegen olduğu ancak 16.yüzyılda Kopernik zamanında anlaşılmıştır.


Dünya, güneşten 150 milyon km. uzaklıkta 3.gezegendir. Güneşin etrafındaki turunu tamamlaması 365.256 gün alır. Kendi etrafında tam bir tur ise 23.9345 saat sürer. 12,765 km çapında Venüs'den sadece birkaçyüz km daha büyüktür. Atmosferi %78 azot, %21 oksijen ve %1 diger gazlardan oluşur.


Güneş sisteminin canlı barındıran tek gezegenidir. Hızlı rotasyonu, erimiş nikel-demir çekirdeği kuvetli bir manyetik alan oluşturur. Bu manyetik alan, atmosferle birlikte güneşin zararlı etkilerinin yüzeye ulaşmasını engeller. Atmosfer aynı zamanda bizi meteorlardan da büyük ölçüde korur.


Dünya ile ilgili konuların büyük bölümü astronominin ilgi alanı dışında kaldığından, ve çokça bilindiğinden bu bölümü kısa geçiyoruz. Aşağıda dünyanın uzaydan görüntülenmiş bazı ilginç fotograflarını görebilirsiniz.
https://www.catamaranvega.com/astro/03/images/dunya01.jpgGalileo uzay aracının Jupitere ilk gidişi sırasında, 11 Aralık 1990'da çektiği bu resimde, tam ortada, bulutlar arasından, güney amerika kıtası görülebilmekte. Güney Atlantik'te bulutlar ve meteorolojik aktivite, özellikle de cepheler bariz olarak farkedilmekte (sağ alt bölüm).Bu fotograf Aralık 1972'de Apollo 17 ekibi tarafından, aya yolculuk sırasında çekilmiştir. Üst bölümde kırmızı-kahverenkte Afrikanın çöl alanları, Arap yarımadası , Kızıldeniz görülmekte. Alt bölgede yeryer bulutlar ve karla kaplı Antartika.https://www.catamaranvega.com/astro/03/images/dunya02.jpghttps://www.catamaranvega.com/astro/03/images/dunya03.jpgGalileo uzay aracı Jupiter'e giderken pek çok dünya ve ay resmi göndermiştir. Soldaki resim Galileo'nun1992'de gönderdiği iki ayrı dünya ve ay resmi birleştirilerek elde edilmiştir. Resimde Güney Amerika kıtası ve Karibikler belirgin şekilde gözükmekte, güneydoğu pasifikte helezon yapmış bulutlar fırtınaya işaret etmektedir.9 Aralık 1992'de 500,000 km yükseklikten Galileo uzay aracının çektiği bu fotografta, kuzeydoğu Afrika, Mısır, Nil vadisi, Arap yarımadası, İsrail ve Kızıldeniz açık şekilde, sağ altta kısmen bulutlarla kaplı Somali gözükmekte. https://www.catamaranvega.com/astro/03/images/dunya04.jpg
https://www.catamaranvega.com/astro/03/images/dunya05.jpgDünyanın en büyük adası Grönland ve özellikle en güney ucu gözükmekte.Uzayın siyahlığı buzulların beyazlığı ile kontrast teşkil etmekte. Kıyı şeridinde fiyordlar, Atlantik okyanusu ve Labrador denizi.Meteroloji uydularından edinilmiş fotografların projeksiyonuyla oluşturulmuş resimde, dünyanın gece ışıklarını görmektesiniz. Nufusun ve büyük şehirlerin yoğunlukta olduğu bölgeler (Kuzey Amerika, Avrupa ve Japonya) ışıl ışıl.

Yalın
15/12/2007, 00:15
1-Ünlü eci Beethoven'in son esini, sağır olarak yaptığını...

2-Paris'teki Versailles Sarayı'nın 1300 odası olduğunu ve hiç tuvaletinin olmadığını...

3-Bir çift sineğin sadece nisan-mayıs aylarında bıraktıkları yumurtaların tamamından sinek çıksa idi, dünyayı 14 metre kalınlığında bir sinek tabakası kaplayacağını...

4-Eyfel kulesinin yapımında toplam 6400 ton ağırlığında 18.100 adet demir parçası kullanıldığını...

5-Süleymaniye camiinin 4 minaresi olmasının sebebinin, Kanuni'nin İstanbul'un fethinden sonraki dördüncü padişah; bu dört minaredeki on şerefenin de Osmanlının onuncu padişahı olduğunun bir işareti anlamına geldiğini...

6-Bir insandaki toplam damar uzunluğunun 150 bin km. ve dünya ile güneş arasındaki mesafenin de 150 milyon km. olduğunu...

7-Osmanlı sultanlarının ve bazı alimlerin başlarındaki kavukların, kefenlerinden oluştuğunu, sık sık ölümü hatırlayıp ona göre karar verdiklerini, ayrıca öldükleri zaman hemen başlarındaki kefenle defnedildiklerini...

8-Bir futbolcunun topa her kafa vuruşunda, beyninden 1000(bin) hücrenin öldüğünü...

9-Ortalama bir insanda 30.000-100.000 adet saç olduğunu, hergün yaklaşık 100 tanesinin döküldüğünü...

10-İnsan vücudunun her 7 yılda -ölen hücrelerin yerine yenisi gelerek- tamamen yenilendiğini...

11-Amerikan halkının %60'ının ülkelerini, dünya haritasında bulamadıklarını...

12-0(sıfır)'ı müslümanların bulduğunu...

13-Dünyaya her yıl düşen yağış miktarının eşit olduğunu...

14-Beşiktaş kulübünün kuruluşundaki Kırmızı-Beyaz renklerinin, Balkan savaşındaki mağlubiyetten sonra Siyah-Beyaz olarak değiştirildiğini...

15-Galatasaray kulübünden, yıllar önce bir grubun ayrılıp 'Güneşspor' u kurduğunu...

16-Fenerbahçe Kulübünün ilk adının 'Siyah Çoraplılar' olduğunu...

17-İbni Sina'nın göz ameliyatı yaptığını...

Yalın
15/12/2007, 00:25
» Bir kilo limonda,bir kilo çilekten daha fazla şeker olduğunu,
» Timsahların renk körü olduğunu,
» Sadece dişi kanaryaların öttüğünü,
» Yarım kilo bal yapabilmek için arıların iki milyondan fazla çiçekten bitki özü toplamak zorunda olduklarını,
» Tarantulaların iki buçuk yıl hiçbir şey yemeden yaşayabildiklerini,
https://resim.bilgicik.com/bunlari_biliyor_musunuz/bunlari_biliyor_musunuz_1.jpg
» İncilerin sirkede eridiklerini,
» Havuca rengini veren bir karotenin olduğunu,
» Venüs’ün saat yönünde dönen gezegen olduğunu,
» En fazla asfaltlı yola sahip olan ülkenin Fransa olduğunu,
» Sihirli söçük olan ‘‘Adrakadabra’’nın ilk olarak yüksek ateşli hastaların ateşlerini düşürmek için söylendiğini,
» Eyfel Kulesi’nin tepesine çıkabilmek için 1.792 basamak çıkmak gerektiğini,
» Türkiye’nin kişi başına alkol tüketiminde dünya 3.’sü,sigara tüketiminde ise dünya 4.’sü olduğunu,

Yalın
15/12/2007, 00:33
» Dünyadaki fotokopi makinelerinde meydana gelen arızaların % 23’ünün makinelerin üzerine oturarak kendi popolarının fotokopisini çekmek isteyen insanlardan kaynaklandığını,
» Hindistan’da sokakta tuvaletini yapmanın yasal olduğunu,
» Çinde yere tükürmenin ser; ama balgam üzerine basmanın yasak olduğunu,
» Rusya’da erkek erkeğe dudaktan öpüşmenin sevgi ve saygı ifade ettiğini,
» İnsanların eğer şiddetli hapşırırlarsa kaburgalarını kırabileceklerini,
» İnsanın kendi dirseğini yalamasının imkansız olduğunu,» İdrarın zifiri karanlıkta parladığını,
» 2.500 metre derinlik ve 300C’ sıcaklıkta yaşayabilen bakterilerin olduğunu,
» Bağırsaklarımızda 400’den fazla bakterinin olduğunu ve bu bakterilerin Bağırsaklarımızdaki sayılarının hücre sayılarımızdan daha fazla olduğunu,
» Denizatlarında annenin yumurtayı babaya verdiğini ve babanın da o yumurtayı 6-8 hafta kesesinde taşıdıktan sonra,kesesinde yavru bir denizatı doğurduğunu,
» Günde bir metre boy atan sarmaşıkların olduğunu,
» İnsana yemek için saldıran tek hayvanın ayı olduğunu,,
» Kurtların yiyeceklerini 30 km taşıyıp yavrularına götürdüğünü,

» Kir kurtlarının en sevdiği yiyeceklerin kavun olduğunu,
» Pirhanaların üç ısırışta insan elini bileğinden koparabileceğini,
» Soğuk iklimde yaşayan tatlı su kaplumbağası türü olan kaplumbağaların,sonbaharda derin bir nefes alarak girdikleri sudan,ilkbaharda çıktıklarını ve bu kaplumbağaların üç ay oksijensiz hayatta glikolizden enerji sağlayarak kalabildiklerini ve bunların kalp atışlarının dakikada bir olduğunu,
» Dişi mavi balinaların 34m boyunda olduklarını ve günde 3.000.000 kalori aldıklarını,
» Edison’un ampule konulacak maddeyi bulabilmek için 3.000 deneme yaptığını,
https://resim.bilgicik.com/bunlari_biliyor_musunuz/bunlari_biliyor_musunuz_17.jpg
» Birinci Dünya Savaşı’nda 2.500.000 tane atın kullanıldığını,
» polonya Kralı August’un 350 tane çocuğunun olduğunu,
» Yapılan bir deney sonucunda sigara içindeki katran maddesinin bir farenin sırtına sürüldükten sonra,farenin sırtındaki o bölgede kanser oluştuğunu,

Yalın
15/12/2007, 00:44
İnsan elinin en yavaş uzayan tırnağının baş parmak olduğunu,en çabuk uzayan tırnak ise orta parmağınki olduğunu,
» Hawaii alfabe (https://www.bilgicik.com/yazi/turklerin-kullandiklari-alfabeler-alfabelerimiz/)sinde sadece 12 harfin bulunduğunu,
» Başkan John J.Kennedy,yirmi dakikada dört gazete okuyabildiğini,
» Eskiden mumyaların ayak parmaklarının tek tek sarılarak mumyalandığını,
» Sallanan sandalyede hiç durmadan sallanma rekorunun 440 saat olduğunu,
» Bir camın kırıldığında,ufalanan parçaların saatte üç bin millik bir yol aldığını,https://resim.bilgicik.com/bunlari_biliyor_musunuz/bunlari_biliyor_musunuz_14.jpg
» İnsan saçının 3 kg. ağırlık kaldırabilecek esneklikte olduğunu,
» Günümüzde evlenenlerin %50’sinin boşandığını,

» Beethoven’ın e yapmadan önce kafasını soğuk suya soktuğunu,
» Türkiye’de her 25 kişiden birinin astım hastası olduğunu,
» Dünyadaki hayvanların %80’inin 6 ayaklı olduğunu,» Sadece Uranüs’ün çıplak gözle görüldüğünü,

» Kaplumbağaların üç yıl hiçbir şey yiyip içmeden yaşayabildiklerini,
» İnsanları parmak izinden,köpekleri ise burun izinden tanımanın mümkün olduğunu,https://resim.bilgicik.com/bunlari_biliyor_musunuz/bunlari_biliyor_musunuz_18.jpg
» Eskimoların,buzdolaplarını yiyeceklerinin donmaması için kullandıklarını,

» Gözlerimiz açıkken hapşırmanın imkansız olduğunu,
» Sıcak suyun,soğuk sudan daha ağır olduğunu,
» İnsanların yılda 1.500 kere rüya gördüklerini,
» Keççabın önceden ilaç olarak kullanıldığını,
» Sarışınların,esmerlere göre daha fazla saçının olduğunu,
» Bir insanın günde 23 bin kere nefes alıp verdiğini,
» Dünyada en çok kullanılan ismin Muhammed olduğunu,
» Vücudumuzdaki en güçlü kasın dilimiz (https://www.bilgicik.com/yazi/turkcenin-tarihi-gelisimi-muharrem-ergin/) olduğunu,
» Yunus balıklarının bir gözleri açık uyduklarını,
» Döllenmeden doğuma kadar bir bebeğin ağırlığının 5 milyon kat arttığını,
https://resim.bilgicik.com/bunlari_biliyor_musunuz/bunlari_biliyor_musunuz_9.jpg» Atların insanlardan 18 tane fazla kemiği olduğunu,
» Mavi balinaların çıkardığı seslerin 850 km kadar uzaktan duyulabileceğini,

» Fillerin günde ortalama (https://www.bilgicik.com//) 2 saat uyduklarını,
» Kediler için 7.kattan düşmenin,32.kattan düşmekten daha tehlikeli olduğunu(Çünkü kediler ancak 6.katta terminal hıza ulaşabiliyorlar),
» Kelebeklerin ayaklarıyla tat aldıklarını,

Yalın
15/12/2007, 00:49
Yavru bir balinanın boyunun 10 m olduğunu,
» Dört tane gözü olan köpek balıklarının olduğunu,
» Balinaların günlük 1,500 ton su yuttuklarını ve bu suyun tekrar bir kısmının geri aldığı yere verdiklerini,
» Yusufcuk böceğinin (helikopter böceğinin.)30.000 tane gözü olduğunu,
» Yengeçlerin altındaki keselerinde yüzlerce yengeç yavrusu olduğunu,
» Pelikanlar balıkları üstten gördüğünde hemen o bölgeyi tespit edip suyu ağzına çektiğini,sonrada suyu dışarı püskürtüp balığı yediğini,
» Şempanzelerin en sevdiği yiyeceğin karınca olduğunu ve bu karıncaları yerden bir çubuk bulup o çubuğu tükürükleyip daha sonra çubuğu karınca yuvasına sokup çekerek karıca tuttuğunu ve yediğini,
» Kasak kuşları yakaladığı avları sert pençeleri olmadığından, dikenlere batırarak öldürdüğünü,
» Gorillerin soğuk günlerde ısınmak için kendi dışkılarını yediklerini,
» Şempanzelerin yüzme bilmediklerini,
» Kedilerin beyninde 32 tane kas olduğunu,https://resim.bilgicik.com/bunlari_biliyor_musunuz/bunlari_biliyor_musunuz_20.jpg
» Kereviz yerken harcanan kalorinin, kerevizin verdiği kaloriden fazla olduğunu,
» Meşe ağaçlarının elli yaşına gelmeden meşe palamudu vermediklerini,
» Bukalemunların dillerinin kendi vücutlarından 2 kat daha uzun olduğunu,
» Değerli taşların çoğunun birkaç elementten oluşmasına rağmen,pırlantaların tamamen karbondan oluştuğunu,
» Yataktan düşerek ölme olasılığının iki milyonda bir olduğunu,
» İlk çamaşır makinesinin 1907 yılında Hurley Machine tarafından icat edildiğini ve az sürede başka birine satıldığını,
» Kıta isimlerinin hepsinin aynı harfle başlayıp bittiğini,
» Avustralya’daki Tuvaletlerin sifon sularının saat yönünde aktığını,
» Ortalama bir erkeğin,hayatının 3 350 saatini traş olmakla geçirdiğini,
» Geçen 3 500 yılın sadece 230 yılının barış içinde geçtiğini,

Yalın
15/12/2007, 00:55
Arıların bazı çiçeklerden yaptığı balların zehirli olduğunu,bu zehrin arıları etkilemediği için arıların bu çiçeklerden de nektar topladıklarını, ancak yaptıkları balın insanları zehirlediğini ve bu zehirli bala deli bal dendiğini,
» Çiftçilere zarar veren böceklerden bugün bilinen bir milyon civarında böcek türü olduğunu, tüm böcek türlerinin sayısının ise 10 milyon civarında olduğunu,
» Dünyada yaşayan en büyük hayvanların mavi balinalar olduğunu,30 filin ağırlığında ve futbol topu büyüklüğünde gözlerinin olduğunu,
» Balinaların balık olmadıklarını,deniz de yaşayan memeli hayvanlar olduklarını,
» Balinaların yavrularını doğurup , sütle beslediklerini ve karada yaşayan canlılar gibi akciğeri ile nefes aldıklarını,
» Yavru Mavi balinaların 7 metre Boyunda ve 3 ton ağırlığında doğduklarını,bu hayvanların çok büyük olmalarına karşın başlıca besinlerinin sürüler halinde yaşayan ve kirli denilen bir çeşit karides olduğunu,
» Karada yaşayan en büyük hayvanın fil olduğunu,
» Denizlerde yaşayan çoğu gözle görülemeyecek kadar küçük bitki ve hayvanlara plankton denildiğini,bitkisel planktonların dünyadaki tüm ormanlardan daha fazla oksijen ürettiğini,
» Planktonların olmadığı bir deniz hayatının düşünülemeyeceğini,
» Birçok balığın ve diğer deniz canlılarının bu planktonları yiyerek yaşadıklarını, planktonlar olmazsa,karalarda da hayatın olmayacağını,
» Her solucanın 32 bölümden oluştuğunu,
» Akreplerin sırtında 2 tane kanadı olan çeşitleri olduğunu ve bunların o kanatlarla uçabildiklerini,
» Balıkçıl (Japon aları)’ların yumurtalarını rastgele suya bıraktıklarını ve bu yumurtaları zamanı gelince elle koymuş gibi bulduklarını,
» Orix ve kertenkelelerin su içmeden yaşayabildiklerini,
» Ceylanların su ihtiyaçlarını bitkilerden sağladıkları için,hiç su içmeden yaşayabildiklerini,

Yalın
15/12/2007, 01:01
Yer yüzünde en şiddetli rüzgarın,saatte 509 km. süratle 1999’da Oklahoma’da estiğini,
» Bir insanın,gözünü günde ortalama 100.000 kez kırptığını,
» 3.Bin yılın 365.242 gün süreceğini,
» ABD’nin California eyaletinin Ukiah kentinde bulunan ve 112,8 metre uzunluğundaki ağacın dünyanın en uzun ağacı olduğunu,
» Kanguruların geri geri yürüyemediklerini,
» İstakozların kanının mavi renkte olduğunu,
» Sivrisineklerin 47 tane dişi olduğunu,
» Zürafaların, 35 cm uzunlukta siyah bir dile sahip olduklarını,
» Salyangozların 25.000 civarında dişleri olduğunu,
» Timsahların daha derine batabilmek için taş yuttuklarını,https://resim.bilgicik.com/bunlari_biliyor_musunuz/bunlari_biliyor_musunuz_25.jpg
» Hastalanmayan tek hayvanın köpek balığı olduğunu,
» Penguenlerin, yüzebilen fakat uçamayan tek kuş olduğunu,
» İnsanların ölümüne en fazla sebep olan hayvanın sivrisinek olduğunu,
» Bir sineğin hızının saatte 8 kilometre olduğunu,
» Atların bir ay kadar ayakta kalabildiklerini,
» Büyükçe bir yunus balığının günde 2 ton yiyecek tükettiğini,
» Bir karıncanın, kendi ağırlığının 50 katı kadar olan bir ağırlığı kaldırabildiklerini,
» Bir pirenin, kendi büyüklüğünün 150 katı kadar yüksekliğe zıplayabildiğini,
» İyi bakılan ve erken yaşlarda kısırlaştırılan bir tavşanın 8 ile 12 sene arasında yaşadığını,
» Son 4.000 sene içerisinde herhangi bir hayvanın evcilleştirilmediğini,
Fillerin hortumunda 7 litre su tutabildiğini,
https://resim.bilgicik.com/bunlari_biliyor_musunuz/bunlari_biliyor_musunuz_9.jpg» Karıncaların yuvalarını çeneleriyle kazdıklarını,
» Karıncaların yuvalarının yaklaşık 4-5 katlı olduğunu,
» Karıncaların, beslenme odaları, bakım odaları,gıdalarını depoladıkları odalar ve kendilerini her türlü dış etkilerden koruyan tuzaklar hazırladıklarını,
» Dünyanın en büyük ve en hızlı büyüyen hayvanın mavi balinaların,31 m boyunda,200 ton ağırlığında olduklarını,
» Mavi balina yavrularının 2-3 senede erişkinlerinin boyuna ulaşabildiklerini,
» Dünyanın en hızlı hayvanı Çita olduğunu ve hızının saatte 112 km’ye kadar ulaştığını,
» Dünyanın en hızlı kuşunun Boğazlı Kırlangıçlar olduğunu,
» Boğazlı kırlangıçların uçmaya başladıkları andan itibaren hızlarının 3 saniye içinde 128 km/h’e ulaştığını,
» Kuşların gagalarında ve gagalarının altında dişlerinin olmadığını,
» Köpekbalıklarının iskeletlerinin kıkırdaktan oluştuğunu,
» Fillerin boyunun 7 metre,ağırlığının 6-7 ton olduğunu,
» Farelerin 5. kattan düştüğü zaman bile,hiçbir zarar görmeden kurtulabildiğini,https://resim.bilgicik.com/bunlari_biliyor_musunuz/bunlari_biliyor_musunuz_2.jpg
» Bir filin,hortumunun yaklaşık 40 bin kastan meydana geldiğini,
» Fillerin suyu hortumuyla içmediğini,sadece hortumuyla çekip ağzına püskürttüğünü,
» Farelerin bir akarsuda akıntıya karşı 1 km’ye kadar yüzebildiğini,
» Bir çift farenin, yılda 500,üç yılda 20 milyon tane yavru meydana getirdiğini,
» Bir filin ömrünün 70-80 yıl olduğunu,
» Farelerin Avusturya hariç her yerde yaşadıklarını,
» Bir sıçanın ömrünün 1-2 yıl olduğunu ve 500’den fazla çeşidi olduğunu,
» Köpeklerin saatte 50 km hızla yol aldığını…

Yalın
30/12/2007, 23:46
Atatürk Hakkında Bilmedikleriniz...
*Atatürk`ün dünyada `başöğretmen' sıfatlı tek lider olduğunu,

*Bir geometri kitabı yazdığını,

*Üçgen, açı, dikdörtgen gibi ve 48 tane geometri teriminin (Türkçe) isim babasının bizzat Mustafa Kemal olduğunu,

*Norveççe`de `Atatürk gibi olmak` diye bir deyim olduğunu.

''Atatürk'' çiçeği'nin adını, çiçeği bulan Wanderbit Üniversitesi profesörlerinden doktor Kirk Landın`in koyduğunu ve bu çiçeğin tüm dünyada bu isimle üretilip satıldığını,

*Yunan başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan her Cumhuriyet bayramında Atina'daki Türk büyükelçiliğine giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu,

*''Mimber'' adında bir gazete çıkarttığını ve 52 sayı yayımlanan gazetede ilk defa sansür kelimesi geçtiğini,

*Kurtuluş Savaşı’nda rütbe alan bir çok kadın askerlerimizin olduğu, dünya tarihine geçen tek bir üsteğmenimizin olduğunu, Üst teğmen Kara Fatma'nın 700 erkek, 43 kadından oluşan bir müfrezenin reisliğine bizzat Atatürk tarafından atanmış olduğunu,

*Bir röportajda Birleşmiş Milletlere üye olmayı düşünüyor musunuz?" diye sorulduğunda "Şartlarımızı koyarız, kabullerine bağlı. Biz müracaat etmeyiz üye olmak için, davet gelirse düşünürüz" dediğini ve bunun üzerine BM yasasının değiştirildiğini ve üyeliğe davet edilen ilk ülkenin Türkiye Cumhuriyeti olduğunu,

*1938'de, General McArthur'un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde, danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz yirmiden fazla kişiye; "Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal'i görmek için neler vermezdim" dediğini,

*1938'de Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiirde;
"Allah bir ülkeye yardım etmek isterse onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir" denildiğini,

*1996'da Haiti Cumhurbaşkanının vasiyetinde, mezar taşına yazılmasını istediği metinde; "Bütün ömrüm boyunca Türkiye'nin lideri Mustafa Kemal Atatürk'ü anlamış ve uygulamış olmaktan dolayı mutlu öldüm" yazdığını,

*2000'de ABD Başkanı'nın milenyum mesajında; '' Milenyumun hiç şüphe yoktur ki tek devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk'tür. Çünkü o yılın değil asrın lideri olabilmeyi başarmış tek liderdir" denildiğini,


*2005'de Amerika'nın en ünlü ekonomistlerinden birisi olan Mr. Johns`un önerisinin "Türkiye ekonomiyle savaşta bir tek Atatürk'ü örnek alsın yeter" olduğunu,


*2006'da ise AB Uyum yasaları gereğince devlet dairelerinden Atatürk resimlerinin kaldırılmasının istendiğini,

Yalın
30/12/2007, 23:56
İngiliz Tarihinden İlginç NotlarBir dahaki sefer ellerinizi yıkarken suyun sıcaklığı tam istediğiniz gibi değilse eskiden İngiltere'de bu işlerin nasıl yapıldığını düşünün.

1500'lerde İngiltere'de işler şöyle yapılıyordu:

İnsanların çoğu Haziran'da evleniyordu Çünkü senelik banyolarını Mayıs ayında yapıyorlar, Haziran'da hala çok kötü kokmuyorlardı. Ama yine de kokmaya başladıkları için gelinler vücutlarından çıkan kokuyu bastırmak amacıyla ellerinde bir buket çiçek taşıyordu.

Banyolar içi sıcak suyla doldurulmuş büyük bir fıçıdan meydana geliyordu. Evin erkeği temiz suyla yıkanma imtiyazına sahipti. Ondan sonra oğulları ve diğer erkekler, daha sonra kadınlar, sonra çocuklar ve en son
olarak da bebekler aynı suda yıkanıyordu. Bu esnada su o kadar kirli hale geliyordu ki içinde gerçekten bir şeyleri kaybetmek mümkündü.
İngilizce'deki "banyo suyuyla birlikte bebeği de atmayın" (Don't throw the baby out the bath water) deyimi buradan gelmektedir.

Evlerin çatıları üst üste yığılmış kamıştan yapılıyor, kamışların altında tahta bulunmuyordu. Burası hayvanların ısınabilecekleri tek yer olduğu için bütün kediler, köpekler ve diğer küçük hayvanlar (fareler,böcekler) çatıda yaşıyordu. Yağmur yağdığı zaman çatı kayganlaşıyor ve bazen hayvanlar kayarak çatıdan aşağı düşüyordu. İngilizce'deki "kedi-köpek yağıyor" (It's raining cats and dogs) deyimi buradan gelmektedir.

Yukarıdan evin içine düşen şeyleri engelleyecek hiçbir şey yoktu.
Böceklerin ve buna benzer nesnelerin yatakların içine düşmesi büyük bir sıkıntı oluşturuyordu. Etrafında yüksek direkler ve üstünde örtü bulunan İngiliz usulü yataklar buradan gelmektedir.

Zemin topraktı. Sadece zenginleri zemini topraktan başka bir şeyden yapılmıştı. Toprak kadar fakir (dirt poor) tabiri buradan çıkmıştır.

Zenginlerin ahşaptan yapılmış zeminleri vardı. Bunlar kışın ıslandığı zaman kayganlaşıyordu. Bunu önlemek için yere saman (thresh) seriyorlardı. Kış boyunca saman sermeye devam ediliyordu. Bir zaman geliyordu ki kapı açılınca saman dışarıya taşıyordu. Buna mani olmak üzere
kapının altına bir tahta parçası konuyordu ki bunun adı "thresh hold" (saman tutan; Türkçesi "eşik") idi.

Yemek pişirme işlemi her zaman ateşin üzerine asılı durumdaki büyük bir kazanın içinde yapılıyordu. Her gün ateş yakılıyor ve kazana bir şeyler ilave ediliyordu. Çoğu zaman sebze yeniyor, et pek bulunmuyordu. Akşam
yahni yenirse artıklar kazanda bırakılıyor, gece boyunca soğuyan yemek ertesi gün tekrar ısıtılarak yenmeye devam ediliyordu. Bazen bu yahni çok uzun süre kazanda kalıyordu. "Bezelye lapası sıcak, bezelye lapası soğuk,
kazandaki bezelye lapası dokuz günlük" (peas porridge hot, peas porridge cold, peas porridge in the pot nine days old) tekerlemesinin menşei budur.

Bazen domuz eti buluyorlar o zaman çok seviniyorlardı. Eve ziyaretçi gelirse domuz etlerini asarak onlara gösteriş yapıyorlardı. Birisinin eve domuz eti getirmesi zenginlik işaretiydi. Bu etten küçük bir parça keserek
misafirleriyle oturup paylaşıyorlardı. Buna "yağ çiğnemek" (chew the fat) adı veriliyordu.

Parası olanlar kalay-kurşun alaşımından yapılmış tabaklar alabiliyordu.
Asidi yüksek olan yiyecekler kurşunu çözerek yemeğe karışmasına sebep oluyor, böylece gıda zehirlenmelerine ve ölüme yol açıyordu. Domatesler buna sık sık sebep olduğu için bunda sonraki yaklaşık 400 yıl boyunca
domateslerin zehirli olduğu düşünülmüştü.

Çoğu insanın kalay-kurşun alaşımından yapılmış tabakları yoktu. Onun yerine tahta tabaklar kullanıyorlardı. Çoğu zaman bu tabaklar bayat ekmekten yapılıyordu. Ekmekler o kadar bayat ve sertti ki uzun zaman kullanılabiliyordu. Bunlar hiçbir zaman yıkanmadığı için içinde kurtlar ve
küfler oluşuyordu. Kurtlu ve küflü tabaklardan yemek yiyen insanların ağızlarında "tabak ağzı" (trench mouth) denen hastalık ortaya çıkıyordu.

Ekmek itibara göre bölüşülüyordu. İşçiler yanık olan alt kabuğu, aile orta kısmı, misafirler de üst kabuğu alırdı.

Bira ve viski içmek için kurşun kadehler kullanılıyordu. Bu bileşim insanları bazen birkaç gün şuursuz vaziyette tutabiliyordu. Yoldan geçen insanlar bunların öldüğünü sanıp defnetmek için hazırlık yapıyordu. Bunlar birkaç gün süreyle mutfak masasının üstüne yatırılıyor¸ aile etrafına toplanıp yiyip-içerek uyanıp uyanmayacağına bakıyordu. Buna "uyanma" nöbeti deniyordu.

İngiltere eski ve küçük bir yerdi, insanlar ölülerini gömecek yer bulamamaya başlamıştı. Bunun için mezarları kazıp tabutları çıkarıyor, kemikleri bir "kemik evi"ne götürüyor ve mezarı yeniden kullanıyorlardı.
Tabutlar açıldığında her 25 tabutun birinde iç tarafta kazıntı izleri olduğu görüldü. Böylece insanların diri diri gömüldüğü ortaya çıktı. Buna çözüm olarak cesetlerin bileklerine bir ip bağlayıp bu ipi tabuttan dışarıya taşıyarak bir çana bağladılar. Bir kişi bütün gece boyu
mezarlıkta oturup zili dinlerdi. Bazıları zil sayesinde kurtulur ("saved by the bell") bazıları da "ölü zilci" (dead ringer) olurdu.

Gerçekler bunlar. Kim demiş tarih sıkıcıdır diye..
alıntı