PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Sokak Çocukları Neyimiz Oluyor?



akbiyik
07/01/2011, 16:09
:shy::shy::shy:Yeryüzünün en garip öksüz ve yetimleri olan sokak çocuklarına....



Dünyanın bir kısmında Chices (Tahtakurusu) bir kısmında Saligoman (Kirli çocuklar) gibi sıfatlarla anılan, kendini soğuğun, açlığın ve sefaletin saldırılarından korumaya çalışan kimsesiz çocuklar sizin neyiniz oluyor?

Yeni Dünya dergisi Aralık sayısında nedense kimsenin üzerine alınmadığı bir konuyu kapağına taşıdı: Sokak Çocukları.
Sokakta, köprü altlarında, alt geçitlerde, bankamatik kulübelerinde sabahlayan çocuklar kimseyi harekete geçirmemesi bir tarafa hiç kimsenin yüreğini de burkmuyor.
Ne cemiyet ne de cemaat mensupları bu meseleyi kendi meselesi olarak görmüyorlar.
Sanki bu çocuklar gökyüzünden yeryüzü boşluğuna fırlatılmış kader kurbanlarıymış gibi onları bu durumdan kurtarmak için ne yapabiliriz üzerinde düşünen de yok.
Köprü altlarında dizlerini karnına çekmiş, kendi ısısıyla uyumaya çalışan bu çocuklara biraz yaklaşırsanız mutlaka bir yerlerden yakınınız olduğunu hiç de size yabancı olmadığını rahatlıkla fark edeceksiniz.
Sokağa düşen çocuk herkesindir.
Aç kalmasında, üşümesinde, eli kalem tutacak yaşta zararlı alışkanlıklara müptela olmasında sorumluluk sahibi her insanın payı vardır.
Bir zulme tanık olmak her şeyden evvel kişiye insan olma mesuliyetini hatırlatır.
Mademki oradasın ve bu zulme şahit kılındın yapman gereken iki şey var: ya zulmü/zalimi bertaraf edeceksin ya da mazlumu uğradığı haksızlıktan ve düştüğü yerden kaldıracaksın. Burada bir üçüncü yol yoktur.
Üçüncü yol tanıklığının izlerini silme gayretidir ki bunun adı görmezden gelmektir. Görmezden gelen kişi ise üzerine giyindiği körlüğü satın alandır.
Bu sebeptendir ki genelevine düşen kadınların içinde bulunduğu durumla yüzleşmek varken bize görmezliği gösterecek gözlüklerimizi takarak onlara itina ile isim beğeniriz: Hayat kadını.
Hayatın bir kadın üzerindeki izdüşümü nasıl böyle bir sokakla birleşir onu ‘kadının adı yok’ diyenlere sormalı.
Ya sokakla çocuğu birbirine küstürecek zıt kutuplarda bir araya getiren “sokak çocuğu” tabirine ne demeli?
Sokaklar evlere bu denli sırt dönüp evler sokakları başından mı savdı denilmek isteniyor acaba?
Bütün dünya sanki ağız birliği etmişçesine evlerin dışarıya püskürttüğü çocukları kendi tanımına sığdırmak istiyor.
Çocukların hafızalardaki yeri kirli.
Hayatın ahenkli ve olumlu bir akış olduğuna dair inancımızı sürdürmüş olsaydık acaba bedenleri satışa konu olan kadınlara ‘hayat kadını’ ya da sokak iyi bir çağrışım yapmaya devam etseydi evsiz yavrucaklara “sokak çocuğu” der miydik?
Dünyanın bir kısmında Chices (Tahtakurusu) bir kısmında Saligoman (Kirli çocuklar) ve benzeri sıfatlarla anılan, çelimsiz bedenleriyle hayatın zorlukları karşısında bir başına bırakılan çocukların nazarında dünya denilen yer her geçen gün emniyetsiz bir mekân olmaya devam etmektedir.
Kendini soğuğun, açlığın ve sefaletin saldırılarından korumaya çalışan kimsesiz çocuklar için dünya zemini göçmüş, duvarları yıkılmış, tavanı çökmüş bir yerdir artık.
Herkesin zulmünden bir parça nasiplerini alan bu çocukların ne zekâtta bir hissesi ne sadakada bir yeri ne de kendilerine dolaysız ulaşan bir devlet eli vardır.
Manzaranın hüzün verici tarafı da budur zaten.
Bir iki gönüllü kuruluşun dışında aile ortamından uzak sokakların insafına terk edilmiş çocukların yaşadıkları dram, içinde bulundukları durum zihni anlamda kayıtlara geçmiş değil.
Hiç kuşkusuz ki hayatlarını izbe mekânlarda sefalet içerisinde geçiren bu çocuklar hepimizden fazlasıyla alacaklıdırlar.
Biz onların yaşadıklarını müşterek problemlerimiz arasına dâhil etmezken onlar kendi bedenleri ve ruhları üzerinde yaptıkları öz kıyımla bir çeşit toplumdan alacaklarını vicdani anlamda tahsil etmeye çalışıyorlar.
Şayet görsel bir tanıklık değil de vicdani bir şahitlik yapmış olsaydık; hasbelkader orada bulunmak yerine orada olmuş olsaydık, gördüğümüz ya da önümüze çıkan şeylerin seyircisi olmaz değiştiricisi ve dönüştürücüsü olurduk.
Çocuklara sahip çıkmanın yolu onları ümitsiz bir gençlik ve olgunluğa taşımaktan değil, evlerin nereye baktığını, sokakların ne tarafa aktığını bilip yaşadığımız hayata göz kulak olmaktan geçiyor.:shy:

izoci
07/01/2011, 16:20
tşekkürler güzel pylaşım

takres
07/01/2011, 16:22
teşekkürler...

alpimmm
07/01/2011, 19:32
teşekkürler Şafak, çok güzel bir yazı

erosistanbul
07/01/2011, 23:18
Çok teşekkürler böyle güzel bir paylaşım için. unutmamak lazım ki, sokak çocukları diye bişey yoktur. çünkü bu çocuklar, sokaklara ait olan anne ve babaların bıraktıkları en çirkin izleridir.

akbiyik
07/01/2011, 23:28
Evet arkadaşlar onları asla unutmayalım duyarsız kalmayalım