PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Aşk nedir, aşk var mı?



ademtahir
28/07/2010, 09:53
arkadaşlar sadece kendi duygularımızdan aşk nedir diye konuşalım
aşk varmı yokmu ve nedir?
hiç bir yerden alıntı yapmadan leyla mecnun aşklarını örnek vermeden kendi duygularımızdan sadece.
ben en son söyleyim sözümü :D

Scottie
28/07/2010, 09:55
aşk nedir... bilmiyorum ben genelde yemek yiyemiyorum... sürekli onu düşünüyorum.....ne bileyim abi valla zor sordun..

kaptan_ahab
28/07/2010, 10:20
25 li yaşlara kadar var olduğunu sandığın, 30 dan sonra adını unuttuğun ve yerine hoşlanma dediğin duygudur.

Scottie
28/07/2010, 10:42
bir arkadaşım söylemişti...

İnsanlar doğdukları zaman kalplerinin yarısını kaybedermiş.. büyünce kalplerinin diğer yarısını aramaya başlarlarmış.. buldukları zaman işte aşk budur..

evolodi
28/07/2010, 10:51
acı veren herşey aşktır

WiSTaRiA
28/07/2010, 11:17
bir arkadaşım söylemişti...

İnsanlar doğdukları zaman kalplerinin yarısını kaybedermiş.. büyünce kalplerinin diğer yarısını aramaya başlarlarmış.. buldukları zaman işte aşk budur..
Tuttum bu sözü :):)

Bence aşk; çalışanlar için yada genel söylüyeyim sabahları onunla uyanmak mutluluk, gündüzleri ona duyulan hasret akşamları da ona biran önce kavuşabildiğini bilmek sevinçtir... Yani kısaca aşk kendimizi unutup sevdiğimizin insanı yaşamaktır....

ademtahir
28/07/2010, 13:39
konuyu okuyan çok olmuş cevap verebilen az
çok sıkıntılı bir konu açmışım demekki :D

yucelbasoglu
28/07/2010, 16:02
aşk, insana hayatın boyunca fikren, cebren yapmayacağı yada yapamayacağı şeyleri saniye bile düşünmeden yaptıran, adrenalin ve heyecanı hiç bir spor vb. aktiviteye gerek kalmadan yaşatan, karşılıksız bir duygudur.

Aşkın başlangıç ve gelişmesi yukarıdaki gibi iken, bitiş evresi karşılıklı aşka dönüşmesi ile başlar... :) Kimisinin yıllar süren evliliğine neden olur, kiminin daha kısa süresine... Ama kesin olan aşkın karşılıklı yaşandığında insanı mutlu etmesi ama mutlulukların zamanla yitmesidir...

Bişeyler yazmaya çalıştım ama kendimi ifade edebildimmi bilemiyorum :)

ademtahir
28/07/2010, 16:19
çok güzel yazmışın tebrikler :)

Scottie
28/07/2010, 21:53
adem abi senin yorumunu bekliyorum...

WiSTaRiA
28/07/2010, 21:56
evet senin yorumunuda alalım adem abi...

GP COSKUN
28/07/2010, 21:56
aşk mı
hani nerede ?

WiSTaRiA
28/07/2010, 22:04
heryerde abi... Havada aşk kokusu var ama o aşk nedense bana uğramıyorrr :****(

JASMINE
29/07/2010, 00:46
Sanırım aşk bu aşağıdaki hikaye gibi. Yaşadığın her şey ama herşey, hatta tüm olumsuz şeyler bile sana güzel geliyor. Bunuda ancak aşktan kör olmuş gözler ve kalp kabulleniyor.

Hoşçakal Sevgilim...
Ben veda etmeyi pek beceremem. Duygularımı da pek açığa vuramam zaten, hele bu veda çok daha zor geliyor. Aslında hiç böyle bir son görüşmeye gerek yoktu. Ama insanın kanı durmuyor işte., ne varsa bu son anlarda.?

Senden hatırlamanı bile istemiyorum., sadece temizliği ve saflığı yaşatalım bu aşkı kalbimizin bir kuytu köşesinde!... Ne güzel başlamıştı. İkimizde gençtik deli doluyduk, coşkunluğumuzun son safhasında kanımızın kaynadığı bir anda gördük birbirimizi, sevdalandık. Geceler boyu uykusuz kaldık birbirimizi düşünmekten, en güzel heyecanları, en güzel bakışları yaşadık. Hemen aşkı yaşadık, zamanı durdurup utançları ve sitemleri yaşadık. Kavgaların en güzellerini de biz yaptık. Çünkü barışmakta ayrı bir zevk veriyordu bize. Sevdik, sevildik, doruğuna vardık kutsal duyguların.Aşk yeminleri ettik tutamayacağımızı bile bile. Günlerce aylarca yalnız ikimiz varmış gibi yaşadık. Ne alaylı bakan gözlere, ne karşı çıkan büyüklere, ne de dost sözüne aldandık. Kendi ateşimizde yandık, en önemlisi bir birimizi anladık. Romantik şarkıları serin aksam üstüleri yaşadık seninle. En güzel çiçekleri verdin bana. Rüyalarda bile hep ikimiz vardık. Gerçek aşkı tattık bunu sende biliyorsun. Öyleyse hep aynı duygularla kalmalı değil mi? Biz birlikte olmasak da... güzel başlayan çok güzel yaşanan bu aşkı aynı temiz duygularla bitirmeliyiz. Şimdi de ayrılığın en güzelini en acısını yine biz yaşıyoruz... Ne dersin bu da Allah’ın bir lütfü değil mi bize? Lütfen ağlama. Neden benimkilerle yarışıyor göz yaşların? Sen benim güçlü kocaman sevgilim değil misin? Güçlüsündür sen... seni hep böyle hatırlamak istiyorum, haydi sil gözyaşlarını. Hava da kararmak üzere, zaman bize hep acımasızdı zaten. Yine öyle çabuk olmamızı istiyor herhalde. Sana bir şey söylemek istiyorum. Mavi gömleğin sana çok yakışıyor bir daha kız tavlamaya niyetlenirsen bu sözlerim aklında bulunsun. Bir de küçük bir istek arkana dönüp bakma tamam mı her şey burada bitsin, hoşça kal.
Alıntıdır.

ademtahir
29/07/2010, 09:44
yasemin hanımın anlatımı çok güzel olmuş aşk böyle bişey işte ama birde ama sı var işte o da aşk imkansız olduğu sürece vardır özlediğin sürece aşk vardır sonunun olmadığını bildiğin aşktır kavuşamadığın sürece aşıksındır aşk tuttkudur aşk heyecandır aşk adrenalindir aşk büyük dağların arkasındaki sevdiğindir...
bir şarkı var hepimiz biliriz orda aşkın tanımı var BEN İMKANSIZ AŞKLAR İÇİN YARATILMIŞIM...
benim yorumum bu yönde arkadaşlar

WiSTaRiA
29/07/2010, 10:29
Size bir hikaye yazıcam arkadaşlar ve çok sevdiğim bir hikayedir... Bileniniz vardır muhakkak ve gerçek bir hikayedir.. Evet iyi okumalar dilerim....

SEDEF ÇİÇEĞİ

Mahkeme salonu tıkabasa doluydu. 70’ini geçkin iki ihtiyarın boşanma davası vardı o gün ve meraklı bakışlar altında oturuyordu bu yaşlı çift. Adamın inatçı bakışları vardı. Yaşlı kadın ise sinirden mi, yoksa ihtiyarlıktan mı titrediği belli olmayan elini kontrol altında tutmaya çalışıyor; bir yandan da yanında büzülmüş oturan eşine öfkeyle bakıyordu.
Hakim, “Anlat” dedi tok bir sesle. “Neden boşanmak istiyorsun?”
Yaşlı kadın bir kez daha öfkeyle baktığı eşinden aldığı gözlerini hakime çevirip derin bir soluk aldı ve “Yetti gayri” dedi. Heyecan ve öfkeden ağzı kurumuştu. Yutkunmak istedi ama yapamadı. Yine de ağzını aralayıp “Bu herif 50 yılımı zehir etti” dedi, işaret parmağıyla gösterdiği eşine hiç bakmadan.
Salonda sessizlik hakimdi. Sinek uçsa kanat çırpışları duyulurdu. Asırlar gibi gelen sessizliği bu tür haberleri her gün sayfasına taşıyan bir gazete muhabirinin patlayan flaşı bozdu. Ardından diğer foto muhabirlerinin de harekete geçtiği görüldü. Kim bilir nasıl bir manşet atacaklardı? Resim çeken muhabirler fazla vakit kaybetmeden yerlerine dönerek defterlerini çıkarıp not almaya başladılar. Enteresan bir davaydı. Hepsi, gergin ve merak içindeydi. Fırsatını bulsalar kelimeleri yaşlı kadının ağzından kerpetenle söküp alacaklardı.
Yaşlı kadın eşiyle göz göze gelmemek için biraz daha döndü ona sırtını. Yanağından süzülen gözyaşını diliyle alıp dudağını ıslattı ve devam etti: “Bizim bir sedef çiçeğimiz vardı... çok sevdiğim!” Yine eşini gösterdi, yüzünü dönmeden. “O bilmez... 50 yıl önceydi... Bana verdiği çiçekten alıp tohumlamıştım onu. Çocuğumuz olmamıştı. Ellerimle büyüttüğüm o çiçeği yavrum bildim. Sevip okşadım... Bir süre sonra çiçek kurumaya yüz tuttu. Kurur diye çok korktum. Her gece kalkıp sulayacağım, diye adak adadım. ‘İyi gelir’ demişlerdi. 50 yıl hiç aksatmadan yaptım bunu. Bu herif, bir gece olsun sulamadı! Hiç olmazsa geçen gece sulasaydı yine bir şey demeyecektim ama sulamadı! Takatim kesilmiş... uyuyup kalmışım.”
Yaşlı kadın yorgun düşmüştü. Son bir gayretle kendini toplayıp noktayı koydu. “İşte ben böyle bir adamla 50 yıl geçirdim.. Ona hayatımı, umudumu verdim ama ondan gördüğüm hiçbir şey yok. Bir kerecik olsun benim işimi yapmadı. Onsuz daha iyi olacağımı düşünüyor ve boşanmak istiyorum.”
Yaşlı adamın sözleri
Hakim, yaşlı adama dönüp “Diyeceğin var mı, beyamca?” dedi. Yaşlı adam şimdiye kadar hiç yargıç karşısına çıkmamıştı. Utanıyordu. Ayağa kalkıp bastonuna yaslandı ve tane tane konuşmaya başladı: “Askerliğimi, Reisicumhur Köşkü’nün bahçıvanı olarak yaptım. Envai çeşit çiçek vardı o görkemli bahçede. Sedef çiçeğini orada tanıdım. Fadime’mi de. Çok seviyordum, ona çiçek buketleri yapıp verirdim hep. İlk evlendiğimiz yıllardı. Boyun ağrısına tutuldu. Hekim, uzun süre yatmasının doğru olmadığını söyledi. ‘Her gece uykusunu bölüp uyansın ve boynunu oynatsın’ dedi.” Yaşlı adam, hâlâ sırtı kendisine dönük olan eşine baktı şefkatle. “Hekimi pek dinlemedi bizim hatun. Uykuyu seviyordu. Benim sözüm de para etmedi!” Yüzünden kimsenin görmediği bir gülümseme bulutu geçti ve zekice tebessüm ederek sözüne devam etti. “O günlerde, tesadüf, sedef çiçeği kurumaya yüz tuttu. Ben ona, ‘Gece sularsan çiçek kurumaz’ dedim. Adak adattım. Her gece uyandırdım ve seyrettim. O sevdiğim kadını, yavrusu bildiği çiçeği sularken seyrettim.” Durdu ve hemen yanında oturan eşine baktı; tıpkı, geceleri çiçeği sularken baktığı gibi. Gözlerini ondan ayırmadan şöyle dedi. “Her gece o çiçek ben oldum sanki!” Yaşlı adam konuştukça büyüyor, etrafındakilerin dikkatini bir mıknatıs gibi üzerine çekiyordu. O yaştaki bir adamdan beklenmeyen bir hareket yapıp dimdik durdu ve “Her gece o yattıktan sonra kalktım” dedi, mahcup bir ses tonuyla. “Sedef çiçeği, gece suyunu sevmez, Hakim bey. Eşim yattıktan sonra, onun saksıya döktüğü suyu boşalttım hep.”
İhtiyar adam ağırlığını öbür ayağına verdikten sonra tüm gücünü toplayıp; “İhtiyarlık işte” dedi. “O gece ben de uyumuş kalmışım. Suçlandım, Hakim bey. Sesimi çıkarmadım.”
Salon alkıştan inliyordu. Gözünden sevinç yaşları akan insanlar ihtiyar adamı alkışlıyorlardı..

İşte arkadaşlar aşk bu değilde nedir??????

yucelbasoglu
29/07/2010, 10:40
walla duygulandım abi, baba olduktan sonra bu duygulanmalar fazla olmaya başladı :S

çok güzel bir hikaye... hayatın getirdiği 50 yılı beraber kaldırmak... Her baba yiğidin kaldırabileceği bir yük değil...

Saygılar,

WiSTaRiA
29/07/2010, 10:42
Haklısın yücelim ben nezaman okusam gözlerim yaşarıyor ve nezaman canım sıkkın olsa ve moralim bozuk olsa bu yazıyı okuyup kendime geliyorum nedendir bilmem.. Ama böyle 50 yıl aynı yastığa baş koyucak birisine can fedadır kardeşim...

JASMINE
29/07/2010, 12:02
50 yıl kolay değil. Ömrünün yarısından çoğu. Boşuna hayat arkadaşı, can yoldaşı denilmiyor :)

WiSTaRiA
29/07/2010, 18:33
Eski insanlarımız annelerimiz babalarımız böyle 50 Yıl aynı yastığa baş koyabiliyor ama şuan hemen zorluk olduğunda ayrılma yöntemine başvuruluyo.. Sanki konuşulsa çözülmeyecek sorun var ortada..

JASMINE
29/07/2010, 18:35
Eski insanlarımız annelerimiz babalarımız böyle 50 Yıl aynı yastığa baş koyabiliyor ama şuan hemen zorluk olduğunda ayrılma yöntemine başvuruluyo.. Sanki konuşulsa çözülmeyecek sorun var ortada..


Sabır etmeyi, anlayışlı olmayı bilmiyoruz. Fedakarlık etmeyi kendimizden ödün vermek olarak görüyoruz. O nedenle olmuyor zaten. O olamayanlar yüzünden bizde korkup kaçıyoruz :(

WiSTaRiA
29/07/2010, 18:55
aynen yasemin sana canı gönülden katılıyorum...

Scottie
06/08/2010, 12:00
Aşkın tanımı

Sesini duydugunuz anda avuclariniz terlemeye kalbiniz deli gibi
carpmaya başliyorsa...
Bu aşk degil HOŞLANMAKtir

Ellerinizi ondan cekemiyor surekli dokunmak sarilmak istiyorsaniz..
Bu aşk degil ARZULAMAKtir

Yaninizda bir tek o oldugu icin onu istiyorsaniz....

Bu aşk degil YALNIZLIKtir

Herkes onunla olmanizi bekledigi icin onunlaysaniz...>
Bu aşk degil SADAKATtir>

Size sicak, yakin davrandigi icin onunlaysaniz...
Bu aşk degil KENDINE GUVENSIZLIKtir

Uzulmesini istemediginiz icin onunlaysaniz...
Bu aşk degil ACIMAKtir

Ona deger verdiginiz icin hatalarini hoşgoruyorsaniz..
Bu aşk degil ARKADAŞLIKtir


Butun gun ondan başka hicbirşey duşunmediginizi soyluyorsaniz..
Bu aşk degil KOCA BIR YALANdir

Onun iyiligi icin kendinizden cok şey feda edebiliyorsaniz...
Bu aşk degil YARDIMSEVERLIKtir

O uzgunken sizin de kalbiniz aciyorsa...
Işte bu AŞKtir

Tarif edemediginiz bir cekim yuzunden ondan bir turlu
kopamadiginizi duşunuyorsaniz..
Işte bu AŞKtir

O herkese guclu gorunmesine ragmen icindeki zayifligi
hissedebiliyorsaniz..
Işte bu AŞKtir

Başkalarini da cekici bulmaniza ragmen hic pişmanlik duymadan
onunla kalmaya devam edebiliyorsaniz..
Işte bu AŞKtir

ademtahir
06/08/2010, 12:05
tşkler eser

ama bunların hepsi varsa nasıl olacak bu iş ?

Scottie
06/08/2010, 12:10
Son üç tanesi olması lazım abi... diğerleri aşk değil işte.. hepsi varsa aşıksındır zaten..

ademtahir
06/08/2010, 12:13
hepsi var esercim hepsi hiç eksiği yok
bunun adıda heralde aşk+sevda= manyaklık demek olur heralde :S

Scottie
06/08/2010, 12:20
ortaya karışık almışşsın sen abi..

evolodi
06/08/2010, 12:21
aşk sadece kadın erkek ilişkisi değildir.anne aşkı baba aşkı vatan aşkı memleket aşkı vsvs.ama en güzeli de allah aşkıdır.hepimiz deriz ''allah aşkına''.cümle içinde muhakkak kullanırız bu kalıbı.tek aldatmayan aldatılamayan aşk budur bence:)

JASMINE
06/08/2010, 14:03
Teşekkürler Eser.

yucelbasoglu
06/08/2010, 15:24
aşk sadece kadın erkek ilişkisi değildir.anne aşkı baba aşkı vatan aşkı memleket aşkı vsvs.ama en güzeli de allah aşkıdır.hepimiz deriz ''allah aşkına''.cümle içinde muhakkak kullanırız bu kalıbı.tek aldatmayan aldatılamayan aşk budur bence:)

Allah aşkı bile günümüzde aşağıdaki hikaye ile özdeşleşebiliyor...

Adamın biri bir tepeye çıkıp kıbleye doğru namaza durmuş,
Tam o sırada mecnun hızla önünden geçmiş,
Namaz kılacak adam sinirle mecnuna dönmüş,

- Görmüyormusun namaz kıldığımı be adam ne diye önümden geçiyorsun?

Mecnun'un cevabı ise düşündürücüymüş,

- Ben leylanın aşkıyla seni görmezken, sen allahın aşkıyla beni nasıl gördün?

--------------

Ayrıca vatan aşkını savunup, kısa dönem askerlik yapabilmek için 4 yıl a.ö. okuyan arkadaşlara da burdan :ban?:
(evolodi bu teessüf sana değil)

Ayrıca anne, baba aşkını savunup daha onlar ölmeden paralarının peşine düşenlere de :ban?:
(evolodi bu teessüf de sana değil abi)

Saygılar,

JASMINE
10/08/2010, 00:39
https://sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash2/hs142.ash2/40434_416216531639_366873106639_5294781_4746780_n. jpg (https://www.facebook.com/photo.php?pid=5299860&id=366873106639)


Erkeklere göre aşk böyle bir şey sanırım :)

Scottie
10/08/2010, 00:44
kalpte tek isim vardır.... o yukarıdaki beyin olmalıydı...

Kriminal
10/08/2010, 09:21
Sanırım buda kadınların kalbi :Phttps://img153.imageshack.us/img153/2184/kizlarinkalbixi7.png

JASMINE
10/08/2010, 09:51
:d :d

ademtahir
10/08/2010, 09:54
aşk bir ızdırap dinliyorum belki konuyu açar biraz daha :S

Dailymotion - zara aşk bir ızdırap **goldman** - Müzik Kanalı (https://www.dailymotion.com/video/xbh5wt_zara-ayk-bir-yzdyrap-goldman_music)

ozdem
10/08/2010, 11:57
Aşk nedir derseniz bana göre böyledir derim,
Alıntı değildir, tamamıyla made in Özlem :)


Keşkelerime seninle çareler bulmak,
Keşkelerime karışmış yalnızlığımdan seninle sıyrılmak ,
En soğuk, en sıcak yağmurlarda seninle ıslanmak, seninle buharlaşmak...
Seninle günahlarımdan arınmak ya da seninle yeni günahlara sarılmak...
En kızgın güneşin ışıkları altında seninle yanmak ya da en kara bulutların altında seninle gölgelenmek,
En durgun gündüz ve gecelerde seninle sessizliği dinlemek ya da en fırtınalı rüzgarlarda seninle savrulmak bildiğim, bilmediğim yerlere...
Seninle arkama bakmadan koşmak ya da arkama baktığımda tekrar seni bulmak.
ve işte tamda bu ikilemler arasında sıkışıp kalmışken seninle evrenden uzaklaşmak...

JASMINE
10/08/2010, 11:59
Oyyy oyyy oyyyy.

Yahu Özlem sendeki cevheri niye gizledin bizden. Çok güzel tebrikler

ozdem
10/08/2010, 12:07
Oyyy oyyy oyyyy.

Yahu Özlem sendeki cevheri niye gizledin bizden. Çok güzel tebrikler


Teşekkür ederim canım. İşte yavaş yavaş, ufak ufak ekleyeyim dedim :)

Ben pek şiir yazamam ama kendi çapımda bir sürü metin yazılarım ve
küçük hikayelerim var. İnşallah günün birinde hepsini bir araya toplayabilirsem daha mutlu olamam herhalde. :)

JASMINE
10/08/2010, 12:08
Teşekkür ederim canım. İşte yavaş yavaş, ufak ufak ekleyeyim dedim :)

Ben pek şiir yazamam ama kendi çapımda bir sürü metin yazılarım ve
küçük hikayelerim var. İnşallah günün birinde hepsini bir araya toplayabilirsem daha mutlu olamam herhalde. :)

O minik hikayeleride okumak isterim :)

Scottie
10/08/2010, 12:31
forumda ne cevherler varöışta haberimiz yokmuş...

Kriminal
10/08/2010, 12:48
Walla Özlem biz kimlerle yazısıyormusuzda haberımız yokmus..
Harıkaydı

ademtahir
10/08/2010, 13:37
Aşk nedir derseniz bana göre böyledir derim,
Alıntı değildir, tamamıyla made in Özlem :)


Keşkelerime seninle çareler bulmak,
Keşkelerime karışmış yalnızlığımdan seninle sıyrılmak ,
En soğuk, en sıcak yağmurlarda seninle ıslanmak, seninle buharlaşmak...
Seninle günahlarımdan arınmak ya da seninle yeni günahlara sarılmak...
En kızgın güneşin ışıkları altında seninle yanmak ya da en kara bulutların altında seninle gölgelenmek,
En durgun gündüz ve gecelerde seninle sessizliği dinlemek ya da en fırtınalı rüzgarlarda seninle savrulmak bildiğim, bilmediğim yerlere...
Seninle arkama bakmadan koşmak ya da arkama baktığımda tekrar seni bulmak.
ve işte tamda bu ikilemler arasında sıkışıp kalmışken seninle evrenden uzaklaşmak...

özlem süpersin....