ozdem
21/07/2010, 12:57
Gününüzün güzel geçmesi dileğiyle.... :)
Tavuk:
Adam Paris'te bir lokantaya girmiş, bir köşedeki masaya oturmuş.
Gelen garsona siparişini vermiş:
- Kızarmış tavuk yanında patates kızartması istiyorum.
Ama mutlaka "Poulet de Brest" olsun, yoksa yemem.
Onun için önce çiğ tavuğu getirin bir göreyim! (Poulet de Brest Fransa'da kaliteli bir markadır.)
Garson şaşırmış ama ses etmemiş; bir müddet sonra tavuğu getirmiş.
Adam küçük parmağını tavuğun ...çına sokup çıkarmış, koklamış.
- Siz beni aptal yerine mi koyuyorsunuz, demiş.
Bu Brest tavuğu değil. Bu Nanterre'den gelmiş...
Garson lahavle deyip mutfağa gitmiş; biraz sonra yeni bir tavukla gelmiş.
Adam yine küçük parmağını tavuğun ....çına sokup çıkarmış, koklamış.
- Bu da Brest tavuğu değil ki.
Bu Bordeaux yöresinde yetiştirilmiş. ...
Deyince, yan masalardan birinde oturan bir adam kalkıp yanına gelmiş, pantolonunu ve donunu sıyırıp ....çını adama dönmüş:
- Size zahmet olacak ama demiş, ben yetimhanede büyüdüm. Anamı babamı hiç tanımadım. Bana nereli olduğumu söyleyebilir misiniz?
Temel :
Temel hışımla girmiş içeri.
"Haçan bana Kara Lahana ver!"
Adam şaşırmış:
"Sen laz mısın?"
Temel kızmış:
"Sen şimdi kurbağa bacağı istesem sen Fransız mısın diye mi soracaksın?"
"Ya da pizza istesem İtalyan mıyım diye soracak mısın?"
Adam sakin:
"Yooooo..."
Temel demin dediklerini zekice bulmuş, devam etmiş:
"Sosisli istesem Alman mısın diyeceksin?"
"Taco istesem Meksikalı mısın diye soracak mısın?"
Adam gülmüş:
"Hayır!"
Temel devam etmiş:
"Danimarka salamı istesem Danimarkalı mı diyeceksin?"
"Suşi var mı diye sorsam Japon musun diye soracak mısın?"
Adam artık sıkılmış:
"Yok yahu niye sorayım ki?"
Temel bağırmış:
"Peki hayvan herif, niye kara lahana istediğim için Laz mısın
diye soruyorsun o zaman?"
Adam sakince yanıtlamış:
"Beyefendi, burası Teknosa!"
Adamın biri;
Elinde büyük bir bıçakla camiye dalar ve yüksek sesle Cami Cemaatine sorar :
-Aranızda müslüman olan var mı ? korkudan kimse bişey diyemez.
Bir müddet sonra yaşlı bir adam ayağa kalkar ve ' ben müslümanım' der.
Bıçaklı adamla yaşlı adam camiden çıkarlar. Adam dışarıda ki koç sürüsünü
gösterip:
-Amca, şunları kurban edicem de ben beceremem yardım eder misin! ? der.
Yaşlı adam bayağı bir hayvanı kestikten sonra ' ben yoruldum , artık başka birini bul ' der....
Adam bu sefer kanlı bıçakla yine camiye girer ve cemaate yüksek sesle tekrar sorar:
-Aranızda başka müslüman var mı , varsa yanıma gelsin ?
Az önceki giden yaşlı adamı doğradığını düşünen cemaat çok korkar ve herkes aynı anda imama bakar, imam:
' Ula bağa ne bakıp duraysunuz uşaklar ?
İki rekat namaz kildurduk diye müslüman mı olduk ' ... Yüce İsa hepimizi korusun... :D :D
Fadimenin Kedisi
Temel, Fadime'nin kedisinden nefret etmektedir.
Birgün kararını verir ve Fadime evde yokken kediyi yakalayıp, arabasına koyar.
1-2 kilometre kadar ileride, bir köprünün yanına bırakıp evine döner.
Kapıyı açıp eve döndüğünde bir de bakar ki, kedi sepetinde oturuyor.
Ertesi gün, Fadime'nin evden çıkmasını bekleyip, kediyi yine arabaya atar.
Bu kez 5-6 kilometre ötedeki bir kasabada, bir çöp konteynerinin içine bırakır.
Eve döner, kapıyı açar, kedi yine baş köşeye kurulmuş, Temel'e kötü kötü bakıyor...
Ertesi gün işi iyice inada bindirir, kediyi yakaldığı gibi 10-15 kilometre direksiyon sallar,
bulduğu her tali yola girer, kedi yönünü kaybetsin diye çeşitli şaşırtmaca yollara girer,
daireler çizer.
Sonunda yaptığı işten iyice emin olunca, arabayı durdurur ve kediyi bırakır.
Arabasına atlayıp, evinin yolunu tutar.
Saatler sonra Temel, Fadime'ye telefon açar;
- Uy Fadime, kedi yaninda mi?
- Evde, niye soriysun da?
- O ib.....'yi ver telefona, Kayboldum
Tavuk:
Adam Paris'te bir lokantaya girmiş, bir köşedeki masaya oturmuş.
Gelen garsona siparişini vermiş:
- Kızarmış tavuk yanında patates kızartması istiyorum.
Ama mutlaka "Poulet de Brest" olsun, yoksa yemem.
Onun için önce çiğ tavuğu getirin bir göreyim! (Poulet de Brest Fransa'da kaliteli bir markadır.)
Garson şaşırmış ama ses etmemiş; bir müddet sonra tavuğu getirmiş.
Adam küçük parmağını tavuğun ...çına sokup çıkarmış, koklamış.
- Siz beni aptal yerine mi koyuyorsunuz, demiş.
Bu Brest tavuğu değil. Bu Nanterre'den gelmiş...
Garson lahavle deyip mutfağa gitmiş; biraz sonra yeni bir tavukla gelmiş.
Adam yine küçük parmağını tavuğun ....çına sokup çıkarmış, koklamış.
- Bu da Brest tavuğu değil ki.
Bu Bordeaux yöresinde yetiştirilmiş. ...
Deyince, yan masalardan birinde oturan bir adam kalkıp yanına gelmiş, pantolonunu ve donunu sıyırıp ....çını adama dönmüş:
- Size zahmet olacak ama demiş, ben yetimhanede büyüdüm. Anamı babamı hiç tanımadım. Bana nereli olduğumu söyleyebilir misiniz?
Temel :
Temel hışımla girmiş içeri.
"Haçan bana Kara Lahana ver!"
Adam şaşırmış:
"Sen laz mısın?"
Temel kızmış:
"Sen şimdi kurbağa bacağı istesem sen Fransız mısın diye mi soracaksın?"
"Ya da pizza istesem İtalyan mıyım diye soracak mısın?"
Adam sakin:
"Yooooo..."
Temel demin dediklerini zekice bulmuş, devam etmiş:
"Sosisli istesem Alman mısın diyeceksin?"
"Taco istesem Meksikalı mısın diye soracak mısın?"
Adam gülmüş:
"Hayır!"
Temel devam etmiş:
"Danimarka salamı istesem Danimarkalı mı diyeceksin?"
"Suşi var mı diye sorsam Japon musun diye soracak mısın?"
Adam artık sıkılmış:
"Yok yahu niye sorayım ki?"
Temel bağırmış:
"Peki hayvan herif, niye kara lahana istediğim için Laz mısın
diye soruyorsun o zaman?"
Adam sakince yanıtlamış:
"Beyefendi, burası Teknosa!"
Adamın biri;
Elinde büyük bir bıçakla camiye dalar ve yüksek sesle Cami Cemaatine sorar :
-Aranızda müslüman olan var mı ? korkudan kimse bişey diyemez.
Bir müddet sonra yaşlı bir adam ayağa kalkar ve ' ben müslümanım' der.
Bıçaklı adamla yaşlı adam camiden çıkarlar. Adam dışarıda ki koç sürüsünü
gösterip:
-Amca, şunları kurban edicem de ben beceremem yardım eder misin! ? der.
Yaşlı adam bayağı bir hayvanı kestikten sonra ' ben yoruldum , artık başka birini bul ' der....
Adam bu sefer kanlı bıçakla yine camiye girer ve cemaate yüksek sesle tekrar sorar:
-Aranızda başka müslüman var mı , varsa yanıma gelsin ?
Az önceki giden yaşlı adamı doğradığını düşünen cemaat çok korkar ve herkes aynı anda imama bakar, imam:
' Ula bağa ne bakıp duraysunuz uşaklar ?
İki rekat namaz kildurduk diye müslüman mı olduk ' ... Yüce İsa hepimizi korusun... :D :D
Fadimenin Kedisi
Temel, Fadime'nin kedisinden nefret etmektedir.
Birgün kararını verir ve Fadime evde yokken kediyi yakalayıp, arabasına koyar.
1-2 kilometre kadar ileride, bir köprünün yanına bırakıp evine döner.
Kapıyı açıp eve döndüğünde bir de bakar ki, kedi sepetinde oturuyor.
Ertesi gün, Fadime'nin evden çıkmasını bekleyip, kediyi yine arabaya atar.
Bu kez 5-6 kilometre ötedeki bir kasabada, bir çöp konteynerinin içine bırakır.
Eve döner, kapıyı açar, kedi yine baş köşeye kurulmuş, Temel'e kötü kötü bakıyor...
Ertesi gün işi iyice inada bindirir, kediyi yakaldığı gibi 10-15 kilometre direksiyon sallar,
bulduğu her tali yola girer, kedi yönünü kaybetsin diye çeşitli şaşırtmaca yollara girer,
daireler çizer.
Sonunda yaptığı işten iyice emin olunca, arabayı durdurur ve kediyi bırakır.
Arabasına atlayıp, evinin yolunu tutar.
Saatler sonra Temel, Fadime'ye telefon açar;
- Uy Fadime, kedi yaninda mi?
- Evde, niye soriysun da?
- O ib.....'yi ver telefona, Kayboldum